Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1🍎: Daldan düşen 3. Elma

@handelendin

Bir varmış bir yokmuş dur dur- bu öyle bir masal değil daldan düşmüş üç elma biri size gitmiş biri pamuk prensese diğeri ise kötü kalpli prensin eline düşmüş. Şimdi size üçüncü elmayla başlayan ikinci elmanın sahibine oynadığı bu masalı anlatacağım. Kötü kalpli Kraliçeyi bilirsiniz onun zalim ve insanlarla oynamayı seven bir oğlu doğduğunda mutlu sonlara karşı bir nefreti var. Yan masal kahramanı olmaktan bıkmış en sonunda kendi mutlu zalim yolunu seçmişti ve elini düşen o elmayı nasıl zehirleyeceğini de. Masal Kitabını imzalamadı, kraliçenin ( annesini) bir aynanın içine hapsetti ve tüm karanlık diyar masalını ele geçirdi.

 

 

Karanlık Topraklar, sıradanlıktan çok uzak bir masaldır. Bu topraklar, terk edilmiş kötülerin toplandığı ve yansımalarla bütünleşen bir dünyayı anlatır. Gece ve gündüzün belli olmadığı, uğursuzluğu ile bilinen bu topraklarda her şey korkuyla kaplanmıştır. Uykunuzu kaçıran bir hava ve çaresiz bırakan rüzgarlar, bu masalın atmosferini oluşturur.

Bu topraklarda, bencil ve karışık duyguları olan insanlar ve yaratıklar misafir olur. Her biri, kendi iç çatışmaları ve karanlık geçmişleri ile buraya sürüklenmiştir. Karanlık orman, yansımalardan kaçamayacağınız ve her şeyi gerçeğe dönüştüren bir yerdir. Ormanda uçan kuşlar yerine ejderhalar dolaşır, ve bu orman, hiç bulunmak istemeyeceğiniz bir yerdir. Sizin en büyük korkunuzla yüzleştiren ormanın bekçileri olan kötü huylu perilerin ev sahipliği yaptığı ormana adım atmak istemezsiniz. İyi huylu cüceler hiç olmadığını bilin.

 

 

Annesinin saç rengini almamıştı mor ve siyah karışımı saçlarını sahipti gözleri asiliğin rengini saipti mor gözlüydü. Tüylerle kaplı cübbesiyle mor ve koyu tonların sahip bir elbise giyen Yuna, aynadan küçük prensesi aynada bakarken içinde hain planlar geçirdi, bu ona verilmiş bir şanstı, bir masal kötülüğe hitap edecekti.

Kötü kalpli Kraliçe aynanın içinde çocuğunun kötücü hain planlarını zevkle izlese de bu kadar oynamasını gerek olmayacağını söylemişti “ Oğlum, prensesi direk buraya getir ya da masalların yoluna takip etsen ya!”

 

Prens onun için aynı kaderden kaçmıştı ve annesini aynanın içine tıkamıştı.

 

“ Buna gerek yok anne çünkü bu masal benim emrimde yani buradaki herkes senin emekli olduğu yalanıyla biliyor.” Elimdeki elmayı annemin kazanına atıp biraz kendimce büyülü sözler tabii annemin yasaklı büyü kitabını da el atmıştım. Ama hepsi aynı numara olunca kendimce küçüklükten belli yaptığım ilizyonlarımı deneyip durmuştum. Annem onun yolunda takip ettiğimi düşünürken ben ise çoktan o yoldan geri adım atmıştım. Her masalın mutlu sonu olurdu ama hep iyiler için geçerliydi ama bu sefer kötüler için geçerli olsa, kötülerin iyi olmaya niyeti yok ama kendi hallerimizi bırakıp kötüye mutlu son yazmak kendi ellerimizde artık.

 

Elimdeki elmayı kaynar kazanın içine bıraktım, kahkaha atarak sözleri söyledim:

*“İllüzyon, illüzyon, gözlerini aldat,

Gerçeği ondan uzaklaştır, onu ateşe at.

Elma, elma, zehirli bir yalan,

Kötülüğün tohumunu ek, karanlığı çağır yan.”

 

Büyülü sözler kazanın içinde yükselen dumanla bir anlam kazanmıştı. Sonunda müthiş ilizyonla bu planım işe yarayacaktı. Elmayı kepçeyle alıp bir değişiklik var mı diye inceledim ve dıştan aynı haliyle duran elma içinde barındırdığı büyüyle masalını bozmaya geliyor elma şekeri.

Hilelerle ünlü birini çağırıyorum, harikalar diyarının küçük hilebazı olan bir çocuk kediyi, çılgın gülüşlerin sahibini “ Hilebaz Yuki C ath!” Diye emretmiştim.

 

Bir süre bekleyişten sonra koca boşluk alandan iki dudak kenarı genişlemişti ve gülmeyle giriş yapan Yuki, Yuno’nın önünde eğilip gülümser “ Beni mi çağırdınız prensim.”

 

“ Evet seni çağırdım Yuki, bir peri masalı der ki kötü kalpli kraliçe cadı olarak pamuk prensesin yanına gidip bu elmayı verir ama öyle bir peri masalı tamamen değişecek yakında. Senden bu elmayı, pamuk kraliçenin kızını Apple White diye bilinen Melodinin gözle görülebileceği bir yere bırakmanı istiyorum. Bu büyü onun hayatınu alt üst edecek. Ve ikinci bir isteğim olacak, İlizyonlar onu bayılttığında onu benim peri masalımdaki karanlık ormanın içinde bir boşluğa getirmen!”

 

“ Nasıl isterseniz prensim.”

 

Hilebaz Yuki, prensin elinden elmayı alarak koca bir gülümsemeyle görünmez olarak kayboldu, Yona, aynadan peri masal diyarını gözlüyordu. Yuki kaybolduğu gibi kimsenin olmadığı bir anda koca gülümsemesiyle peri masal diyarını giriş yapmış ve Apple White’nın yatak odasında belirlendi. Odada kimsenin olmayayışı işini kolaylaştırmıştı ve dediği gibi pamuk prensesinin elma sepetine tüm elmalardan farklı bir elmayı bırakıp kocaman gülüşüyle görünmez olup oradan çıktı. Yuno tüm olanları izlemişti, Yuki oradan kaybolduğunda Yuno’nın yanında küçük bir sinsi gülüş sesiyle ortadan belirlenen gülümsemeyle yanına gelmişti.

 

Yuki, küçük bir kedi çocuktu. Çocukken karşılaşmıştı Kötü kalpli Prensle o zamandan belli sıkı bir ilişkileri vardı. Esmer tenli, küçük kedi kulakları ve bıyıkları olan uzun kalın beyazın üstünde aralıklı kalın siyah çizgilerle süslenmiş kuyruk, mavi gözlü , sürekli gülümseyen grimsi morlu bir dağınık saçı olan beyaz gömlek giymiş onun üstüne kahverengi yelek giymiş onun üstüne uzun mavi ceketle yakasında mavi kurdelesi olan bir kediydi. Nasıl karşılaştıkları sonraki masallarda.

Yuno planın ilk aşamasını yerine getirmişti.

 

“ Şimdi geri dönebilirsin, ben seni çağıracağım!”

 

“ Nasıl isterseniz prensim,”

 

Gözümün önünden görünmez olarak kaybolunca sonraki aşamalarını düşünmüştüm ama bunun gidişatını izleyerek yapacaktım. Mutlaka ikinci planım olacaktı bir b planı ama onu sonraya düşünüyordum.

Peri masalını aynada izlerken aniden annem belirlenince arkamı döndüm.

 

“ Sen bu pamuk prensesle ilgili planın ne oğlum?”

 

“ O kızla hiçbir şekilde planım yok anne sadece peri masallarını bozup iyilik ve kötülük dengesini bozacağım .”

 

“ Zaten bozmadın mı kader kitabını imzalamayıp.”

 

“ Ertelendi tekrar ama bu sefer ben değilde Apple White imzalamazsa denge bozulur masallar yıkılır.”

 

“ Ya tam tersi olursa oğlum, bütün planların bozulursa.”

 

“ Ayna, görüntüyü kapat.” diye emrettim daha fazla bu konuyla hakkında annemle temasa geçemeyeceğim, kendisinin izinden gitmeyip baş kaldırdığım için böyle benle olumsuz konuşmalarından bıkmıştım.

 

Annem hep onun izinden gitme mi istemişti, ama kader aynasında masalımın sonunu görünce bunu reddettim. Bu ertelenişten sonra ikinci karar günü seçildi. Ve ben tekrar masalımı imzalamayacağım bununla birlikte planım işe yararsa Pamuk Kraliçenin kızı Apple White peşimde sürükleyecektim. Ben sonuçta o yemi attım ve yemi yiyene kadar sabırla bekleyeceğim.

 

Her masalın bir başlama noktası olur bu da bu masalın bozulma noktasının getirdiği bir nokta.

Böylece bozulmuş masallarının ilkine adım atmış oldunuz. Pamuk prensesin masalını nasıl etkileyeceğini görelim.

Her masal iyiyle başlayacağı garantisi olmaz, bu masalda kötüyle

başladığı karanlığın anlattığı masalla başladı.

 

Loading...
0%