@handelendin
|
ANLATICI Karanlık Topraklarda bu durum normaldi ama ya Peri Masal Ülkesinde bu durum hiç iyi değildi. Gökyüzüne kaplamış kara bulutlardan yağan yağmur sanki gökyüzü delinmiş çesine şiddetli yağarken her damla camlara vurduğunda kırılacakmış gibi ses çıkarıyordu. Rüzgar ve yıldırım ağaçları köklerinden söke çekmişçesine kuvvetli esiyor ve düşüyordu yere. Bu fırtınalı bir sabah, masalı bu dünyadan silecek gibi görünüyordu.
Karanlık Sarayda Yuno’nın keyfi yerindeydi, masadan kalkmış elinde kadehi ile ayna odasına doğru yürürken hizmetkarlarına “ bugün linlin perileri ve sinsi cüceleri buraya çağırın onlarla küçük bir toplantı yapacağım!” diye emretmişti. Kapıdan içeri girdiğinde aynaya emir verdi “ Ayna ayna söyle bana var mı benden daha bahtsız biri diğer masallarda!” annesinin sürekli söylediği o sihirli cümleyi söylediğinde gülmeye başladı.
Ayna talimatı alarak en bahtsız olan Melodinin masalını açmıştı. Yıldırım ve şiddetli yağan yağmurun masalı yıktığını izlerken keyif alıyordu. Tahtına oturmuş elindeki kadehten bir yudum içip gülümseyerek fındık tabağı koyup kaçan hizmetkardı. Yuno bir avuç fındık alıp arkasını yaslanmış aynada eğlenceli bir oyun izler gibi keyif çatıyordu.
Melodi yıldırım sesiyle ayağa fırlamıştı o sırada Kraliçe Pamuk kızını uyandırmak için odasına girmişti. “ Uyandın mı Melodim.” Demişti Kraliçe Pamuk. Melodi bir dışarıya sonra annesine baktı. Kraliçe Pamuk kızının yatağında başka birini yattığını görünce çığlık atmıştı. Muhafızları çağırmıştı. Hizmetçiler ve muhafızlarda etki etmiyordu. Emir kulları olunca onlar Melodiyi normal görüyordu. Hiçbir sorun görmedikleri için bir şey yapamadılar ama Yıldız Kralı gelince kraliçenin yanına, kraliçe kralın kollarına girip kızının yatağında başka birini yattığını söyleyince kralda aynı fikirdeydi.
“ Kraliçem biz inelim aşağıya kahvaltıya bu yabancı kız burada kilitli kalsın.”
“ Hayır kızımın odasında kilitli kalmasın onu başka odada tutalım sonra gitmesini söylerim!”kraliçe hıçkırarak bunları söylemişti kral kraliçesini fazla üzmemek için dediğini yaptı “ Muhafızlar bu kızı kullanılmayan bir odada biz gelene kadar esir tutun!!”
Yuno eline fındık içini alıp tek tek ağzına atarak bardaktaki içeceğini ağzına götürdüğünde bitmiş olduğunu kavramıştı. Hizmetkarlara emretti “ Bana içecek getirin tadı tatlı olsun çünkü bazıların hayatı çok acı geçecek.” Çılgın bir kahkaha atarak olan biteni izlemeye devam etti.
Melodi hayatında bir şok daha yaşamıştı ilk babasının değişimini sonra annesinin şefkati şimdi ise öz kızını tanımadığı en yakın dostuyla ayrılığı. Hiç canı okula gitmek istemiyordu şimdi ise muhafızlara zorluk çıkarmadan kullanılmayan aynalı odaya kadar eşlik edip kilitlendi.
“ Aileme ve çevreme ne oluyor birde bu masalın gidişatını, anlamıyorum.” Başı o kadar ağlamaya başlamıştı. Ve aynada asi tarafını gördüğünde başını çevirdi “ Beni ne zaman göreceksin dinleyeceksin Apple, bundan kurtulmanın bir yolunu biliyorum ama beni dinlemelisin.”
Melodi hala aynadaki asi tarafını dinlemiyordu. Dinlemezlikten geliyordu “ Seni dinlemeyeceğim.” Kulaklarını kapatmış hiç kimsenin dediklerini duymak istemedi.
Işıksız bir oda sadece küçük pencereden içeri giren gün ışığı vardı birde gök gürültünün ışıkları Melodi korkuyordu her kapı açılışında ona tepsiyle gelen kahvaltıyla bakıştı. Karnı açtı bir kaç gün hiç odasından çıkmadı hatta okula bile gitmedi. Tepsinin yanına gidip özenle hazırlamış tabağına bakış attığında eline kuru ekmeği alıp küçük parçalara ayırmış ve yumurtaya bandırıp ağzına atmıştı. Bardaktaki sütü eline alıp yudum yudum içerek en azından mantıklı düşünülmesi için karnını doyuruyordu.
Yuno içeceğinden bir yudum alırken izlediği oyunu annesi sayesinde önü kapandı “ Peki Apple White nasıl aynayı kırdırmayı düşünüyorsun oğlum, önünde elma yok oğlum ?” Kötü Kraliçe oğlunun planının ilk aşamasını duymayı dört gözle bekliyordu. Tahtından kalkıp pencerenin önünde yağmuru izleyerek söyledi bir sonraki aşamayı “ Anne rolünü kullanacaksın hani bir zamanlar pamuk kraliçeye verdiğin gibi elmayı kızını ayna yoluyla kandıracaksın, onun yansımasını etki yapacaksın ki, tek kurtuluş çaresi olarak nefret ettiği aynayı parçalara ayrılsın, kılsın ve uyusun.” demişti gülümseyerek “ bakalım küçük elma şekerinin talihsiz masalını nasıl ilerleyecek.”
Kötü Kraliçe görüntüden çekildi.
Yuno camdan uzaklaşıp geri taht koltuğuna yürüyüp arkasını dönerek oturdu, arkasına yaslanıp kadehine içecek doldurdu, bacak bacak üstüne atıp yazdığı kurguladığı oyununu Melodinin üstünde etkisini seyretti.
Melodi kahvaltısını etmişti ve küçük pencereden dışarıya seyretti. Ailesini neden kızlarını tanımadığını görmek için bu depo gibi odada aynanın olması ona garip gelse de aynaya doğru yürüyüp kendini aynada bakmıştı. Aynada görünümü hiç kendisi gibi değildi. Nerede altın gözleri nerede sarı saçları hepsi değişmişti sarı renkten eser kalmamıştı. Sarı gözleri mora dönmüştü saçı mora boyamış halini bakmaya tahammül edemeyip aynaya arkasına dönerek gözlerinde yaşlar akarak ‘ bu ben olamam’ kendini bunu kabullendirmeyi çalışıyordu.
Aynada o tanıdık sesi duymak istemiyordu ama o tanıdık ses çıkmaz çıkışını söylemişti. Melodi arkasını dönmemişti, aynadaki asi ruhu aynadan dışarıya çıkıp Melodinin kulağına “ Apple bence dediğimi yapmalısın eğer bu yalan masalından kaçmak istiyorsan elmayı aynaya fırlat ve kurtar kendini !”
Melodinin içine kurt düşmüştü, tereddüt etti. Ya gerçek değilse ya bu da onun oyunlarından bir parçası ise emin olamamıştı. Aklı bunu kanma dese de kalbi ona bunu yap diyordu. Dudağını dişledi, yanlış karar verdi ise sonuçlarını katlanmak istemiyordu.
Aynadaki asi tarafı “ Tereddüt etme Apple, elma yemeyeceksin sadece onu aynaya atacaksın ki büyü bozulsun!”
Melodi yutkundu aynaya dönerek kendisine bakınca asi tarafı ona gülümsüyordu ve aynanın içinde ona elmayı uzatıyordu. Eli elmaya gidip geldi, emin değildi bu kararında. Gözlerini yumdu elmayı uzanarak eline aldı, elmayla bakıştı. Yine atmak ile atmamak konusunda kararsız kaldığında asi tarafı aynada atmazsa bugünün sonunda neyle karşılaşacağını gösterdiğinde, son kozunu kullanmıştı. Melodi korkmuş, titrek gözlerle aynadan gözlerini çekerek elmayla bakıştı “ Böyle bir son istemedim ben ve beni kötü gibi görmelerini istemiyorum artık!” itiraz ederek elmayı aynaya sertçe fırlattığı sıra gök gürledi ve ödü kopmuştu.
Yere saçılmış camlarda kendini baktığında parçalanmış kendisini ve masalını görmüştü. Dizlerinin üstüne çökmüş ağlıyordu.
Yuno kahkaha attığında gök gürledi şimşekler çaktı sarayın içi yerinden oynadı.
Kırık aynanın içinden kara dumanlar çıkmaya başlayınca Melodi neye uğradığını şaşırmıştı. Kara dumanlar Melodinin etrafına sararak etkisinin altına alarak bayılttı, Melodinin gözleri kapanmış dengesini kaybetti, yere düşüp bayıldı. Biri onu öperek uyandırana kadar gözlerini açamazdı.
Karanlık sarayda Kötü Kraliçe “ Planın işe yaramış oğlum.” dediğinde odada oğlunu göremeyince anlamıştı önemli misafiri ağırlama karşılaşması için tüm orman halkıyla ilgili toplantı yaptığı.
🍎
Yuno toplantı bitiminde son konuşmalarını yaptıktan sonra ayna odasına içeri Yuki ile girdiğinde annesi aynada belirlenip o yokken dediği konuşmasını tekrarladı.
“ Yuki şimdi sıra sende misafirimizi ormanımıza doğru bırakman.”
Yuki boynunu eğerek koca bir gülümsemeyle saraydan gidip diğer sarayın karanlık odasında yere baygın yatan Melodiyi kucağına alarak karanlık ormanda bir yere bıraktığını Yuno aynada izlemişti.
Yuki koca bir gülümsemeyle Yunonun yanında belirlendi “ Kendi masalına dönebilirsin Yuki, şu anlık senle bir işim yok.” demişti ve yuki koca gülümsemeyle kayboldu.
Yuno o büyülü şarkısının sevdiği kısmını mırıldanarak ayna odasında çıkarak söylemişti.
“ Aynalar kırılır, Gerçekler kaybolur Pamuk Prenses uyuya kalır Pamuk Prenses uyuya kalır Umutlar solar..”
|
0% |