Yeni Üyelik
31.
Bölüm

30📜: Kurt Baskını

@handelendin

Alev çukurunda denemem yine başarısız sonuçlandı. Lanet olan Vernon ile alevimiz uyuşmadı ama kendimi korumayı başarmıştım ki zararsız şekilde geçitten geçip mağaraya doğru ilerlediğimde Mel’e seslendim, ses yoktu. Korkmaya başlayarak içeriye girdim. Mel yoktu ortalıkta sonra tüm odaları baktım bulamayınca yoksa içimdeki kötü his canlandı.

‘ Mel onların elinde mi.’ düşüncesiyle korkuyla kaplandım.

Gölgenin içinden belirlenen Mel’i görünce koşarak sarıldım “ çok korktum seni aldılar diye Mel.”

“ Ben iyiyim hazırlık yapıyordum. Onlar geçitten geçtiklerini görmüştüm ve oyalamak için uzağa açtım ama fazla vaktimiz yok Lit!”

Başımı salladım ve önemli eşyalarımı yanıma alıp Mel’in açtığı kapının gizli odada saklandık.

 

“ Kurtla tepkimeye girdiğini gördüm onlarla, dayanabilecek misin?”

 

“ Dayanırım umarım bir süre gözlerim açık olmasını istiyorum.”

 

Mel bana bakıp gülümsemişti.

 

Bir süre sessiz sessiz beklerken kurtların uluma sesini duyan Vernon harekete geçmeyi çalıştı ama izin vermedim.

“ Hayır lütfen bizi yakalatma.” Diye yalvardım içimden.

 

“ Burada birileri varmış sanki beyler, kralın bize verdiği o leydinin eşyasını koklayın ve bulun.”

 

Kral mı sizi bunu emretti. Korkularım gerçekleşti mi kralı yakmadın mı ben.

Beni iç dünyamdan koparan dışarıdan gelen sesler olmuştu. Şu an ne yapıyordu bilemiyorum.

Mel, bizi bulmasın diye bir görünmez kalkan yapmıştı gücüyle. Kurtlar benim kokumu almasınlar diye kokumu gizleyen bir alan.

 

“ Neredesin küçük leydi. Burada olduğunu biliyorum bir cadı seni burada gördüğünü söylemiş. Benden saklanıyorsan çık ve bizi uğraştırma !”

 

Cadı mı dedi az önce. Kafama dank etmişti Alisa olmalı, gözlerimi açtığım için benden intikam alacağını söylemişti. Kralla nasıl karşılaştı. Ve yerimizi belli etmişti.

 

Kulaklarımda çınlanan çan sesiyle ipi koparmayı çalışan Vernon’u buna izin vermedim. Kulaklarıma kapatıp dayanmayı çalıştım. Git artık çan sesi, artık duymak istemiyorum sesini.

Uluma seslerini karşılık vermek isteyen kurdu, dinlemek istememiştim.

‘ Alev leydisi beni özgür bırak onları parçaları ayrılayım.’

 

“ Sen mi yapacaksın seni özgür bırakamıyorum çünkü hem beni ifşa edersin hem kızıl güneş yok gücün yok.”

 

‘ Olsun.’

 

Ne kadar rahat söyledi.

 

“ Burada kimse yok lider, gitmiş olmalılar. Kurtlarda iz bulamadı.”

 

“ Bir yerde saklanıyor olmalı, odalara baktınız mı.”

 

“ Evet baktık lider ama odalarda iz bulamadık.”

 

Gürültülü bir ses yankılandı bir şeyi devirdi mi diye içimde korku ve şüphe belirdi.

 

“ Gidiyoruz buradan !” Dediğinde gitmelerini beklemiştik. Mel onların gitmelerine yardımcı olmuştu. Buradan uzaklaşmaları için uzaktan oksuz geçit açarak gücünü sıfırladığında onu tuttum.

 

“ Gel şuraya otur.”

 

Gizli odadan çıktığımızda her yer her yerdeydi. Aramaları böyleymiş dağıtarak.

Mel’e su doldurup getirdim. Ben biraz daha iyiydim.

“ Sen iyi misin kurdun sesini durdurdun mu”

Kesildiğini düşünüyordum ama çınlama sesi beni sığır edecek kadar yüksekti bayıltacak kadar yüksek ki gözlerim kapandığında “ Mel!” Son cümlem olmuştu. Dengem sağlam değildi gözlerimin önünde kara perde inmiş gibiydi ve şak diye sert yere bayıldım.

 

                 💜

 

Gözlerimi açtığımda kendimi yatakta bulmuştum. Kaç saat uyuduğumu emin bile değildim. Gidip Nyla ile konuşacaktım birde morlis ile son durum ile ilgili mektuplar ilgili.

“ Morlis geldi mi Mel.”

 

“ Onu telaşa sokmak istemediğim için haber etmedim hem yarın boş olacak bırakalım görevini bitirsin. Biliyorsun yarın buluşma var ve senin işle ilgili son durumu Wilder söyleyecek şu iş meselesini..”

 

Doğru o iş vardı umarım olumlu çıkar iş yapma ve satış yapma fırsatım olur. Yardımlaşmak için.

 

Yataktan doğrulup ayağa kalkmama Mel yardım etti masaya kadar yürümemi, sandalyeyi çekip oturup elime tüyü alıp mürekkebi batırıp Nyla'ya yazacaktım.

 

 

 

Sevgili Nyla,

 

bir kurt kasırgası geçip her yeri dağıtıp bizi bulamayınca çekip gitti.

 

Kurt tepkime yaptı onu tutmayı başardım ama sonunda beni tüketti. Şu an iyiyim.

 

Sana yazacağımı söyledim.

 

 

Leydin Lita.

 

Herhalde meşguldür. Teyzesiyle birlikte işleri bakıyordur. O bana cevap yazana kadar ben şövalyem olan Morlis’e mektup yazayım diyerek Nylanın bölümünü mürekkep ile ayrılarak şapkalımın kısmını yazmaya koyuldum.

 

 

Şapkalım,

 

bugün mağaranın içine kurtlar geldi.

 

Tabi ben saklandım. Kızıl güneşten kurtulmuş olduğunu anladım. Beni araması için kurt kabilesi ile anlaşma yapmış.

 

Ben bu kraldan nasıl kurtulacağım.

 

Alev gözlü leydinin başı dertte…

 

Lita 

 

İyi misiniz leydim. Size zarar geldi mi ?

Koşarak yanına gelmek istiyorum ama görevin ortasındayım. Çok uzaktayım size

 

Morlis

 

 

İyiyiz ama yarın moral için dışarı çıkar bizi.

 

Mental sağlığımız yerinde değil.

 

Lita 

 

Hemen leydim. Yarın aynı kaffe de..

Bu görevi yarın boş olayım diye tamamlamam lazım.

Evde görüşürüz alevlerinin içinde yanmak isteyen şapkalın.

 

Morlis

-

Morlis ile mektuplaşmam bittiğinde ardından Nyla bana cevap yazmıştı.

Mürekkebi batırıp mektup mesajını dokunup okumuştum.

-

Leydim siz iyiyseniz benim içim rahat.

Kral yanmakta nasıl kurtulmuş olabilir.

Sadık hizmetçiniz Nyla

 

 

Bilmiyorum Nyla ama

 

çok yakında öğreneceğim gibi geliyor.

 

Yarın şapkalımda gittiğimiz kaffeye gitmeye teklif ettim.

 

O da kabul etti. Moral çıkması.

 

Lita 

 

İyi yapmışsınız leydim.

Biraz kafanız dağılsın ve enerjiniz gelsin.

Burası baya yoğun olduğu için geç bakabildim.

Şu an teyzemin başı yoğun ona yardım etmem lazım.

Ama yazdınız ya leydim. Size bir şey olmadığını sizden duymak rahatlattı.

 

Nyla 

 

 

Seni daha fazla tutmadan git

 

teyzene yardım et.

 

Bu bir emirdir. püff

 

Lita 

Derhal leydim.

 

Nyla 

 

Nyla ile Morlis ile konuştuktan sonra Mel’in yanına içeriye doğru odanın kapısından çıkarak Mel’i yardım etmek için yanına gittim.

Etrafı topladık. Cam kırıkları veya ona benzer şeyleri toplayıp çöpe attıktan sonra biraz sohbet ettim.

 

“ Morlis ile konuştum. Bilmesi gerektiği diye ama iyi olduğumuzu söyledim. Hatta yarın kaffe teklifini kabul etti. Sen Wilder ile konuş parşömenle işte yarın için.”

 

“ O tahmin etmişti zaten.”

 

Gülümsedim. Gün çabuk bitmişti sanki yarını bekliyor gibiydi.

Yemek yedikten sonra yataklara geçtiğimizde Morlis bana kollarını açmıştı.

 

“ Şu an iyi misin leydim.”

 

“ Yarını da dayanırım artık ama sonraki günleri bilemem. O yüzden kapatacağım gözlerimi. Belki o gün kapatmam iyi bir şey olacak. Bize ayrılık bekliyor olabilir.” Dediğim an beni susturmak için dudakları dudağıma kapandı ve dili benim dilimle oyun oynuyordu.

 

Küçük bir öpücüktü ama sarhoş etti beni “ bu ne için ?”

 

“ Ayrılmadan bahsettiğin her an bu öpücükle cezalandıracağım.”

 

“ Ama bu ödül gibi bir şey olur.” Dedim beni kendine daha bastırıp “ hadi uyu leydim. Ben yanındayım yarın dışarıda birlikteyiz hem ne dedik sen kapanınca bende kapanacağım.”

 

Öyle bir sözümüz vardı değil mi ? Gözlerimi onun kokusuyla birlikte kapandı.

 

Loading...
0%