Jade

Jade hala öpücüğün etkisinden çıkamadan uzaklaşmıştı ki kaybolduğunu son anda fark etmişti. Burayı ilk defa görüyordu ama sakinlik ve olanları düşünmek için en iyi yer olduğunu anlamıştı. Kimse kendisini rahatsız etmeyecekti.

Kalbi teklemişti Licht onu öptüğünde dudağında o kadar kötü hissetmedi aksine iyiydi. Sanki ikisi birbirine için yaratılmış olduğu gerçeği vardı. Annesi tüm bunlardan önce gelmişti, annesinin katilini bulmak için şatoda iblis lordunun koruması olarak görev alacaktı. Annesi olsa izin vermezdi Angie, kızını asla iblis lordunun yanına göndermezdi. Bilemiyordu, ne yapacağını bilmiyordu. Gururu mu yoksa intikam mı ? Bu iki seçenekten en çok intikam ağırlık basıyordu. Annesinin katilinin iblis lordu olduğuna emindi ama kanıt olmadan bunu ispatlayamadığı için kanıt bulmak için o şatoda görev yapıp tüm gizli kapıların ardından o kanıtı bulmaya ant içmişti.

Dudağına parmakları gitmişti sanki Licht’a olumlu güzel duyguları beslediğini farkında değildi ama öyleydi. Durdurmasaydı daha da derinleşecek duyguların ortaya çıkacağını biliyordu.

“ Of!Jade, kendine gel asla bir iblise o duygular besleyemezsin. Karşılaştığın görüntüleri hatırla, çıplak, şatodan kaçan leydilerin ağızlarında dolandığı o ismi.” Bunu kendine hatırlattığı içi kendini tebrik etti ve temiz havayı içine, ciğerlerine çekerek gülümsemişti.

Çimlerin üstüne uzanmış gökyüzünde hareket eden bulutları izleyerek biraz rahatlamayı çalıştı. İstemediği kadar o kadar olayın içinde buldu ki bir huzur bulamamıştı, en azından kimsenin olmayacağı ve bulamayacağı bir yerde kaybolmuş ve huzuru bulmuşken geri gidip rahatsızlığın içinde dalmak hiç istemiyordu ve onun yokluğunda birikmiş evrak görevlerini unutmak aslında kısa bir komutanlık görevinden sonra emekli olmayı düşünmedi değil.

Gözlerini kapattı ve sakinliği dinlerken uzaklarda ona seslenen sesi duymamaya odaklandı. Başka birine seslenildiğini düşündü umursamadı. Kimse huzurunu bozamaz derken daha da yakından duymayı başladı.

Esneyerek sağ tarafa doğru dönerek uyumak, kestirmek istemişti sadece birazcık. Onu izleyen Licht’tan haberi yokken o kadar rahat ve huzurlu uyuyordu ki.

Licht hayran hayran ona baktı ve yanına uzanıp gözlerini seyrederek uyumuştu.

Jade’nin içi hiç rahat değildi. Bu kadar sessizlik ve kendisinin bulunmamasının uzun sürmesi hiç iyi değildi. Gözlerini açtığında karşısında uyuyan iblis lordu Licht’ı fark etti.

“ Beni uyandırmamak için bu kadar sessiz durdun ve kıyamadın bana. Sen gerçekten bana aşıkmışsın yoksa takıntılı mısın bilmiyorum.”

Yattığı yerden doğrulup dizlerini kırıp kendine çekti ve bir gökyüzüne bir Licht’a bakışları gidip geldi.

“ Sana o evde kulübede onca kızın öptüğün dudakta beni öptüğünde kirlettin demiştim ya bilmiyorum ama sana beslenmeyecek duygularım ortaya çıkıyor. Anlık mı yoksa kalıcı mı bilmiyorum.”

Licht tüm Jade'nin konuşmasını duyuyordu. Yarı uyanıktı ama bölmek gibi niyeti olmadı. Açılmasını istediği için sessizliğini korudu.

Jade konuşmasını devam ettirdi “ İlk görünüş her zaman önemlidir keşke sen diğer leydilerin ağzında olmasan belki sana karşı tavrım bu kadar sert olmazdı. Ayrıca annemin ölüm sebebi sen olup olmadığını emin olamıyorum. Bilgi edinmek istiyorum. Katilini bulup mahkemeye çıkmasını istiyorum ama nereden başlayacağımı emin değilim.” Jade içindeki tüm sıkıntıları bir iç çekip bırakarak havaya, boşluğa bırakmıştı.

Aklı diğerlerinde ekibinde kaldığı için ayağa kalktı ama buradan nasıl geri gideceği ve dönüş yolunu nasıl bulacağı hakkında fikri yoktu. Şu melez çocukla konuşmaya düşündü.

Licht’ı kaldırmak için eliyle omzuna dokunduğunda Licht o eli tutup bir daha bırakmamak üzere kapatmıştı kendine.

Licht “ Bana karşı duyguların kalıcı olduğunu öğrenmek ister misin ?”

Jade şaşırdı. Onu mu dinlemişti uykusunda, nasıl yani ?

“ Dediğim şeyleri duydun mu hepsini ?”

“ Az çok diyebilirim.”

“ Elimi bırakır mısın lütfen ?”

Licht, Jade'nin elini bırakıp yattığı yerden doğrulup ayağa kalktı.

Licht Jade ile yürürken “ Karar verdin mi özel koruma muhafızım olacağını he komutan olmayacağına üzülme iki yetkin görevin olacak.”

Artık bir karar vermesi lazımdı çok beklenen bir sorunun cevabıydı. Angie olsa buna karşı gelirdi. O yaşasaydı buna gerek olmazdı ama sırf katili ve suikastçiyi bulma umuduyla derin bir çekip “ Olacağım iblis lordu sırf sen misin yoksa değil misin olduğunu öğrenmek için ?”

Licht bir yandan sevinirken amacını duyduğunda biraz morali düştü ama yakın zamanda Jade ona açılacağını düşünüyordu.

“ Öyle olsun. Şöyleyim ben değilim Angienin öldüren ama eğer için rahat edecekse araştırabilirsin beni.”

Jade, Licht'ı takip ederek kaybolduğu yerden çıkıp o kulübeli eve geldiğinde gözlemciyi görüp gülümseyip buradan iniş olup olmayacağını sorarken Licht “ Gidiş yolu var burayı öyle geldim. Ona soracak bir şeyin yok Jade!” Kuş gözlemcisine korkutucu bakışlarla bakmıştı.

Kuş gözlemcisinin tüyleri ürpermişti ve kestirme yolunu daha hızlı kasabaya ulaşmaları için anlattığında Jade “ Beni bulup iyileştirdiğin için teşekkür ederim. Senden korkmuş olsamda bir yabancısın ama bana zarar vermedin o yüzden iyi birisin.”

Kuş gözlemcisi gülümseyip “ Önemli değil. Seni mezarda görünce endişeye kapıldım asıl ben korktum. O mezarda biri sana büyü mü yaptı da düştün.”

“ Bende bilmiyorum annemin kaybından sonra bu bayılmalar ve diğer şeyler içimden çıkmaya başladı. Ne olduğunu tam kestiremiyorum.”

“ Açığa çıkar bir gün, tekrar görüşmek umuduyla komutanım.” Jade, kuş gözlemcisini gülümserken Licht fark etti ve gülümsemesini yarıda kesmek istemediğini ama görev yoğunluğu olduğunu açıklamıştı.

Licht atını binmeden Jade’yi oturttu sonra kendisi arkasına geçip dağdan aşağıya inerek orman yolundan at sürdüler.