Bir başka sabah yataktan kalkmış Jade kapının sesini duydu. Su içmek için yemek odasına gitmişti. Elinde su dolu bardakla kapıya uykulu halde kapıyı açmayı yürüdü. Kolu indirdi karşısına Jaxi gördüğünde gözlerini açtı hortlak görmüş gibi.

" Seni buraya hangi rüzgar attı danışman Jax " diye içeri almıştı.

Jax içeriye girdiğinde " pijamalı yeni mi uyandın " diye soruyla Jade güldürdü.

" Sakın bana uyandırmadım mı diye muhabbete başlama sen değil su içmeye kalktım " diye kupayı gösterip bir yudum su içti.

Jax baş sallayarak Jade onayladı.

Jade merak ediyordu bu saatte ne işi olabilir diye düşündü.

Jax parmağıyla Jadenin içtiği kupayı gösterdi " bana da doldurursan sevinirim söyleyeceğim gelme amacımı " dedi.

O sıra Angie ayağa kalkmış Jade ile Jax' in konuşmalarını duyuyordu.

Jade yemek odasından tastan kupaya su doldurup Jaxe uzattı.

Bekledi içipte gelme sebebini, Jax suyu bitirdi kupayı masaya koydu, soluklanıp anlattı lordun ne işler çevirdiğini " gelme sebebim licht seni elde etmek için çok uğraşıyor ilk başta neden birden tavır değiştiğini anlamamıştım hep söylerdi senin gözünde iyi görünmek istediğini ama ciddi olacağını sanmazdım huyları bile değişti çalışkan oldu tembellik bir yana yapmıyor hatta gelecek zamanda av turnuvası düzenlemeleri kendisi yapacağını söyledi "

Jade bu uzun cümleden ne çıkaracağını bilemedi, kafası karıştı. Tek anladığı şey ' benim gözümde iyi görünmek ' bu cümleyi sürekli tekrar edip durması sonra inanmayıp kahkaha atması.

" Jax inanma kanma lanet iblisin sözlerini hem ne yaparsa benim ilgimi çekemez o " diye müstehzi tavrıyla aşağıladı sonra da " lütfen ona bu şekilde hitap ettiğimi söyleme benim için ketum ol olur mu " demişti Jade.

Jax ağzının fermuarı kapattı tek bir şey söyleyerek " sana yollanacak ateş atları olacak " dedi.

Jade harbi onun için tüm kötü davranışlarını bir kenara atacağını düşündü. Sonra kanaat getirdi bir düşünceyi ' olmaz öyle ' deyip kafasına takıldı acaba yapabilir mi, benim için alışkanlıklarını düzeltme ihtimali var mı...imkansız diye düşündü başını iki yana sallayıp silkelendi.

Gülerek dalga geçti. Angie içeri girdi " günaydın kulak misafiri oldum konuşmanıza, benim kızım elmas gibi değerlendi mi " diye konuşmaların ortasına daldı.

Jade annesini bakıp " anne ya öyle deme beni çok kuruyorsun ama " masum ve zavallı kız rölü yaptı gülerek.

Jax hiçbir şey anlamadan müsaade isteyip kapıdan dışarı çıkarken son kez Jade uyardı, Jade dikkat edeceğini söyleyip uğurladı Jaxe.

Derin bir nefes bıraktı. Bir ihtimal şüphelendi lichten, öyle bir şey yapabilir mi, bakması için ilgiyi kendi üstüne çekerek ilgimi kazanabilir mi diye düşündü sonra neden boş şeyler düşündüğünü anlamayıp boş verdi.

Odaya çekildi tuttuğu kupayı masaya bırakıp rahat pijamalarını çıkarıp sıkan üniformayı üstüne giydi. Kılıcı beline taktı odadan çıktı. Masaya doğru yürüdü, düşüncelere dalmıştı nefret ettiği iblis lordu Jade için tüm alışkanlıkları düzeltecek mi bunu anlamıyordu sırf Jadenin ilgisi çekmek için...Jade bunun ihtimaline bile aklına getiremez.

Oturdu elinde çatalla tabağındaki nimetle oynayıp durdu. Angie Jadenin elini tutup ona imalı ve narin bakışları " unut o düşünceleri kendi işine bak nimetle oynanmaz " diye uyardı.

Jade başını bir yukarı bir aşağı salladı Angienin uyarısını almıştı. Gülümseyip yemeğini düzgün yedi masadan kalktı. Jade kapıda onları bekledi iki dostu yanında bitti.

Ne yapılacakları kafasında topladı planladı. Yol boyunca köyün içinden geçti, yaşlı vatandaşlara yardım etti yerde düşen küçükleri yardımcı oldu. Onların elinden tuttu kaldırdı çocuklara küçük sürprizler yapıp yüzlerini güldürdüğü için mutlu oldu.

Muhafızlarına doğru ilerledi yol boyunca bu güzel ortamın içinden geçti muhafız konak evine doğru kapıya geldi ve seslendi " nasılsınız arkadaşlar keyfiniz yerinde mi " dedi.

" İyiyiz komutanım " diye cevapladı.

Bir muhafız jadenin yanına gidip kulağına " komutanım bir prenses sizinle görüşmek istiyor " prenses mi jadenin kafası karışmıştı. Omzunu dokundu işine bakmasını söyledi ve büyük soluna doğru kapıdan içeriye geçip etrafına baktı.

Sonra bir koltukta oturan prensesi görüp ilerledi ilerledi durdu yakınında " sizi burada görmek onurdur prenses illia " prensesin kim olduğunu hatırladı gülümseyerek.

" Beni hatırladınız komutan jadeline " dedi yelpazeyi kapatıp prenses illia güler yüzünü jade gösterdi, oturmasını istedi oturdu jade ve prenses illiaya kulaklarını açtı.

" Son zamanlarda işler nasıl duydumki lord teklif etmiş sen kabul ettiği hakkında dedikodu " jade kabalık ettiğini fark edip özür diledi prensesten, prenses " boşver komutanım seni biliyorum kabul etmedin ve seni elde etmek için herşeyi yaptığını görüyorum sana teklifte geldim benim altımda çalış buradan ayrıl ve benim bölgemde " jade bunu düşüneceğini söyledi ama emin değildi gelecekte ne olacağını bilmiyordu, burada ailesi ve dostları vardı ayrıca burada ortaya çıktı.

Jade düşündü acaba prenses ile lord evlenirse bu ülke güzel bir yer olur mu diye düşündü

“ prenses ayıp olmazsa dük ile evliliği düşündünüz mü hiç güzel oluyor” dedi prenses şok geçirdi. “ Ben mi senin nefret ettiğin biriyle evlenmeyi mi düşüneceğim saçmalama komutan jade ama teklifimi düşün o dükten sana daha yararlı olacak bir gün sarayıma gel çay içelim “ dedi ayağa kalktılar prensese kapıya kadar eşlik etti, dışarıya çıktığında el salladı atını bindi ve uzaklaştı.

Jade rahat bir nefes aldı ve içeriye girip koltuğa oturdu, öne eğilip elini yüzünü kapatıp konuşanları düşünüyordu. Ne yapacağını bilmiyordu, içeriye iki dostu olan maya ile mera girdiğinde onlara bile bakmadan düşünmeye devam ettiğini gördüler.

“ neyi böyle düşünüyorsun harıl harıl” dedi Maya.

“ prenses illia baa teklifle geldi burası yerine benim ülkemde hizmet et dedi onu düşünüyorum”

“ buradan uzaklaşmak senin için iyi olacak” dedi Mera.

“ ama sizi bırakamam benim yurdum burası, ben burada doğdum”

“ deneme yap oranın ortamı nasıl olduğunu gör sonra gelip bize anlat” dedi Mera. Biraz düşünmeye ihtiyacı olduğunu söyleyip ayağa kalktı ve açık havaya çıkıp temiz temiz içine çekti, her ne kadar temiz bir ortam olduğunu sanarak nefesini aldı.

Kızların dediğini kafasından geçirdi ve oldukça makul bir tercihti prensese bu haberi yollaması gerekiyordu, odasına doğru gidip bir haber yazdı prensese ‘ prenses hazretleri düşünmem kısa sürdü bunu arkadaşlarıma söyledim bir denemem gerektiğini söylediler kısa süreliğine dene dediler bende bu düşünceyi onayladım haftaya ülkenizde olacağım’ diye yazdı ve posta şahinini çağırdı, tüylerini severek bacağına küçük kağıdı bağlayıp kulağına büyülü sözleri fısıldayıp uçurdu.

“ iyi yaptın ve merak etme buralar sen gelene kadar bizde hem angie ablayı merak etme biz bakalız” dedi Mera, Jade başını salladı Maya “ bu hafta işleri toplarla haftaya seni uğurlamaya geliriz” dedi gülümsedi onlara koşarak sarıldı. Birikmiş işlerini masasına geçip dosyaları tek tek koyup kızlarla bitirmeye çalışma sırasında kapı vuruldu , üç kız kapıya doğru bakış attı. Gelen Lordun sadık dostu ve danışmanı Jaxtı.

“ Gelebilir miyim kızlar”

“ tabi ki danışman Jax gelin oturun” dedi Maya dosyaları kenara çekip işlerine kaldıkları yerden devam ettiler.

“ Neye yetişmeye çalışıyorsunuz başınız ağrımıyor mu” dedi Jax.

“ haftaya komutanımız olmayacak o yüzden işleri bitirelim toparlayalım dedik” dedi Maya.

“ neden burada olmayacak lorddan bundan haberi var mı”

“ ne lordmuş böyle söylediğim için kusura bakma jax ama haberi yok bugün prenses illia beni ziyaret etti teklif sundu sadece kısa süreliğine görmeye oranın ortamında çalışmayı düşünüyorum ama bunu sakın lorda söyleme kendisi öğrensin gidişimi” dedi Jade.

“ anlıyorum neyse iyi yapmışsın keşke senin gibi licht böyle olsa” dedi Jax üç kız dediğine gülüp biraz ara verdiler nefes almak için.

“ anneme söyleyeceğim ve aynı tepkiyi cevabı verecek sevinecek değişiklik deneyim kazanacağımı söyleyip gitmemi söyleyecek öyle umuyorum” dedi Jade arkasını yaslanarak.

“ sen varsın diye değişmeye razı geldi ama sen gidince aynı şeyi yaparsa Jade” Jax’in dediğine güldü Jade.

“ eğer böyle yapıyorsa yapmaması iyidir birisi için değişmek bana itici geliyor, zaten ben onun uzun süreli değişmiş olacağını inanmadığım için bende sıkıntı yok” dedi Jade.

“ haklısın neyse siz işinize bakın ben engel olmayayım” dedi Jax, kapıya kadar eşlik eden kızlardan biri Maya oldu, sohbet ederek kapıya kadar geçirip geri döndüğünde Jade ile Mera durumu anlamış gibiydiler “ sizin durum ne” diye sormuşlardı, Maya omuz silkip işinin başına döndü. Koca bir yığın parşömenlerin yarısına kadar gelip gereken yerleri götürmeleri için muhafızlarına çağırıp görev verdi ve diğer yarısını yarına bıraktı.

Şahinin sesini duyduğunda cama doğru yürüyüp koluna aldı, tekrar tüylerini okşayıp prensesten gelen mesajı bacağından çözüp küçük kağıdı açarak yanıtı okudu.

‘ sevindim tamam kısa süreliğine bir dene beğenirsen lordunla konuşur benim altıma alırım, haftaya odan hazır olacak yeni muhafızların seni bekliyor, kızlarla birlikte gel onlarda ülkemi görmelerini istiyorum, seni alması için arabayı çağıracağım o gün” yazmıştı şahini uçurdu ve gülümseyip kızlara baktı “ benimle gelmeyi ister misiniz prenses tarafından davet edildiniz” dedi mutlu oldular.

“ senin için mutluyum dostum ayağına şans geldi kızım”

“ aynen hadi bunu kutlamak için bir yerlere gidelim” diye fikir attı Maya, Jade seve seve kabul etti, odadan çıkıp muhafız konağından çıkıp adamlarına mola vermelerini söyledi, kendisi gibi.

Bir meyhane kapısından geçip bir boş tabure masa bulup oturdular. Burada adam nadir bulunurdu yaşayan insan olarak. Farklı türlere el sahipliği sağlıyordu. Jade merak etti acaba prenses illianın ülkesi nasıl bir yer olduğu onun gibi birileri olacak mı kafası karışmıştı.

Meyhanede çalışan yaratıktan üç içecek ve ortaya karışık yiyecek getirmelerini söyledi maya.

Yaratık " nasıl isterseniz komutanlarım " dedi gülümseyip önüne döndü maya.

Sohbet etmeye devam ettiler. Durumu göz önünde kupaları birbirine vurup kutlama yaptılar, jadenin planı gitmeden önce iki kız arkadaş her şeyi önceden planlayıp jade sundular. Jade onlara gülerek katılıyordu kupa bardağını dudaklarına götürüp içip bu güzel haberi kutlama yaptılar. Ama jadenin kafasını bir sorun takıldı. Lord onun gittiğini görürse ne yaşayacak içinde bunu merak etmesi çok şüpheli geldi kendisini, lordun ne yapacağını düşünmek ama sonra boş verdi ve kutlama biter bitmez bir demir para bırakıp " her şey için teşekkür " edip atlarına binip muhafız konağına doğru at üstünde gittiklerinde gülüp eğleniyordu. Göğe bakıp temiz havayı çekip içine konağın kapısından inip atlarını bağlayıp askerlerin eğlencesini yarıda kesmek zorunda kaldı.

" Muhafız başı burada mı son durumu anlatsın bir savaş patlak çıktı mı yoksa halkı rahatsız eden biri oldu mu " dedi direk muhafız başı selam verip son durumu komutana anlattı.

Sorun çıkmadığını duydu ve içi rahatladı " muhafız rahat " dedi rahatlama seslerini duydu.

" Bir yaratık çıktı mı acaba sıkılmak istemiyorum zindana gidip beceri mi kassam diye düşünüyorum ne dersiniz " dedi ortaya bir fikir attı jade.

" Dur biraz bir şey geliyor hissediyorum " dedi maya gülme konusu olmuştu arkadaşı.

Kapıya loncalardan biri gelen maceracı soluk soluğa kaldığında " komutanım durum acil bir bakmanız gerek demişti. Jade mayaya bakarak " sen nasıl bildin maya biri buraya geleceğini " diye sormuştu. Ama cevapsız bıraktı jade. Jadede boşuna sıkmak istemediği için mayaya bir daha bu konu hakkında konuşmayın maceracının yanına gidip " sorun ne, bir su getirin bu arkadaşa " diye emretti muhafızlara, biri koşup su dolu bardağa jade uzattı. Jade bardağı arkadaşa uzattı. Ara vermeden içince bardağı boşaldığını fark etti.

" Bu kadar koşturacak durum ne "

Maceracı " ormanda canavar ortaya çıktı biz başarısız olduk bunu sen yapabilirsin diye düşündük " dedi bu kadar başa dert olan ne diye düşündü jade.

Onların zorlandığı şeyi jade nasıl yapacaktı, ama onun için iyi oldu. Gücünü sınamak istiyordu. Gücü hangi seviyede olduğunu öğrenir ona göre ilerleyeceğini ayarlardı.

" Hadi gidip bakalım, muhafız atları getir buraya " muhafız emri duyup atları getirmeye koştu.

" Merak ediyorum bu loncayı zorlayan yaratık nasıl bir şey acaba "

" Bende merak ettim mera, gidip görelim nasıl bir canlıya maruz kaldıklarını " dedi o sıra muhafızın geldiğini atların kişneme seslerinden anlayıp atının yanına gitti. Muhafızın elinden alıp üzenginin üstüne basarak eyerin üstüne geçip arkadaşlarına bekledi. Maceracı yolu göstermesi için önden gönderdi ve jade, maya ile mera peşinden takip etti.