Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Jade

@handelendin

Jade, komuta merkezinde muhafızları eğitimine üstlendi. Kendini deneyip muhafızlara mana tanıma talimi yaptırdı. Muhafızlar bu ne işi yarayacağını diye inkar ettiler.

Jade " ne işi yarıyor olduğunu örnek olarak hepiniz üstüme gelin " dedi olur mu diye sordular. " Olur " dedi jade. Kılıcını kılıftan çıkardı. Yatay hizada tuttu. Yer ve gökle bütün oldu. Her bir çıtırtı ya da sese diğer duyularını açık tuttu. Gözü kapalı kılıcı sese doğru savurdu, engelleyip saldırdı. Arkada gelen kılıcı engelledi, kılıcıyla üstüne gelen kılıçları hepsini savurdu. Bir yana bir aşağıya hatta tepeden bile saldırdı. Tüm muhafızları yere devirdi.

Muhafız ekibi tekrar ayağa kalkıp jadenin üstüne akın etti. Jade tüm saldırıları kılıçla savurarak saldırıya geçti. Denemediği ve hiç yapmadığı bir saldırıyı deneyecekti.

Kılıcı dikledi. Havaya kaldırıp kılıcı döndürdü ağzından bir emir cümlesi çıkardı. Emir cümlesiyle gökyüzünden taç yaprakları yağdı.

Muhafızlar ağızları açık havadan yağan yaprakları baktı.

" Sakın dokunayım demeyin zararlı " dedi muhafızlarına. Jade kılıcına dans ettirdi. Yapraklar kılıcın dansıyla hareket ettiler " buna manayı ki enerjisini kontrol etmek denir " dedi. Muhafızlar birbirine bakarak kılıçlarına döndü.

Jade bir hareket yaptı yapraklar bütün olup jade sakladı. Yapraklar kaybolunca jade de ortadan kayboldu.

Jax komuta merkezinin önünde jadeyi arıyordu. Ona seslendi " komutan jade lorddan havadis getirdim neredesin " demişti. Jax önünde yaprakları uçtuğunu gördü. Yapraklar kenarları saçıldığında jade Jaxin karşısındaydı.

" Buradayım havadis neydi " dedi jade.

" Bu lordun emri okuyun " dedi Jax. Jade parşömenin mührünü açmış yazılanları içinden okudu ' Tüm tezgah çalışanlarının vergileri bakılacak ' demişti. Jade kaşını kaldırdı " yah demek çalışkan lord olmuş haberimiz yok " dedi.

" Olayı başlatan genelev kadınları ve başlarının vergi ile akçe hırsızlığı olduğunu öğrendi " demişti. Jade bu emrin başını merak ediyordu. İyi olmuş diyecekti ama merak etmedi demeyelim merak etti.

" Bana olayın nasıl geliştiği hakkında bilgi vermelisin " demişti. Jax seve seve anlatmaya başlayacaktı ki bir kadının sesiyle dışarıya baktı. Bir kadın görüyordu.

Jax arkasını bakış attığında, kalede atılan kadına bakmıştı " burada ne işin var gözükme demedi mi lord sana " dedi.

" Lordun dilinden düşmeyen benim yerime almaya kalkışan kadını bakıyordum "

" İsmi neydi o bayanın ismi "

" Komutan jade miş burada mı acaba " dedi. Jade gülmeye başlamıştı. Gözyaşlarını parmağıyla silmiş " komutanın küçük bir işi var, maya ve mera buraya gelin bu konuğu komuta odasına götürün "

" Hemen jade " demişti. Kadın şaşırdı.

" Sensin o " diye parmakla gösterip maya ve mera iki kolundan tutup komuta odasına eşlik etmişti.

Jax " lorddan nefret ettiğini bilmiyor" dedi.

" Bilse ne olacaktı merak ediyorum " dedi jade " şimdi gidip derdi ne olduğunu anlayalım, bana bu olayı çıkışta anlat "

" Tamam emri gelince ne yapacaksın " dedi Jax.

" Üç gün sonra yolcuyum bir başlayalım devamı gelirse askerlere görev vereceğim ben gelene kadar rapor etmeleri için " dedi. Jax baş sallayıp selam verip çekildi.

Muhafızlara döndü " ara verin benim işim bitene kadar bir sınama yapacağım görev vereceğim birkaç kişi bu sınamadan geçerse " demişti.

Muhafızlar selamdan sonra sevinç çığlıklarını attı. Jade gülümseyerek kapıda bekleyen iki dostunu gördü. Yanlarına yaklaştığında birlikte komuta odasına girdiğinde kadın tekrar parmakla göstermişti. Maya ve Mera kenarda dikildiler. Jade kılıcı yerine bırakıp masaya doğru ilerledi. Sandalyesini çekip oturdu.

" Evet benim ,derdin ne benle anlat, birde haberin var mı sizin uğraştığınız iş hakkında kötü amaçları olduğunu "

Kadın " Sürekli ağzından düşmeyen jade sensin, benim kadar güzel değilsin " dedi. Maya kılıcını çekerken jade gözüyle durdurdu.

" Sen kimsin hangi soylunun kızısın " dedi jade.

" Asıl sen bizden biri değilsin ne bir fiziksel özelliğin bile yok. Bana gelince benim ismim Maria silahşör bir ailenin kızıyım " dedi. Jade bu kadar iyi bir ailenin kızı nasıl bu hale düştüğünü merak ediyordu.

" Burası tek varlığa barındırmaz. Benim sizden farkı ben anneden doğmadım ben gökten inip bir anne edindim ama aynı olacağıma kim söyledi. Farklıyım hepiniz gibi. Şimdi sizin çalıştığınız şu iş hakkında bilgi ver kaç kişiye dolandırıp kandırdınız " demişti.

" Bu bilgiye elde etmek için benimle düello yap bende soruların cevabı olayım " dedi Maria. Jade bu teklifi saçma buldu. Direk söylese iyi olmaz mı diye içinden geçirdi.

" Peki ama ilk üstüne doğru şeyler giy ve merak etme hilesiz bir düello olacak " dedi jade. Mayaya " iki sıradan bir kılıç hazırlayın " diye emir verdi.

Maya selam verip kılıçları almaya gitti. Meraya ise jade " Mariaya doğru düzgün şeyler giydirmeleri söyle hazır olması lazım, belki yeteneğin varsa ekibe alalım " dedi. Maria güldü. Sanki isterim der gibi hava attı.

Jade sırıttı, ayağa kalktı odanın içinde yürüdü.

" Peki komutanım sizin anneniz kim herhalde sıradan biri olmalı ve sınavda geçerek buraya yükseldiniz " diye sordu Maria.

Jade " ben annemi buldum demiştim gökten indiğimi sence beni kim evlatlık aldı biliyor musun " hayır olarak salladı Maria.

" Kim merak ettim " 

Jade gülümsedi " bunu sen bana gerçekleri anlatınca söyleyeceğim ama ilk üstüne giy ve talim alanında ol " dedi ve kapıdan çıktı.

Maria arkasında baka kaldı. Jade Mayanın yanına yürüdü. Maya kılıcını ona uzattı. Kılıcı alıp denedi bir sonra Meranın sesini duyarak arkasına baktı. Kılıcı Mariaya doğru attı. Maria tuttu. Jade kafasından teker teker işaretledi. Tutma becerisi iyi…

" Gerçek savaş olmayacak kılıç dansını biliyorsun değil mi karşılıklı yapacağız " dedi jade.

Maria baş salladı. Jade, basit bir bilek hareketiyle kılıcını döndürüp Mariaya doğrulttu, yere indirdi ve " hazırsan başlayalım " dedi. Maria tümden hazırdı. Kılıcı yere sürterek yanından geçti. Kılıcı kendine doğru çekip etrafında dönüp durdu. Kendine doğru çekti, bir adım attı ve kılıcı doğrulttu. Çarptı rakibin kılıcıyla geriye gitti.

Bir iki adım attı dönüp kılıçların sesi yankılandı. Sırt sırta geldiler, yanları yayılıp dönüp yine kılıçlar birbirine vurup ses çıkardı. Kılıcını göğsüne çekip Mariaya doğru gelip kılıcı sürttü. Bir geri bir ileri yürüttü. Geriye sıçradı. Yere doğrulttu, kılıcı zeminde sürte sürte döndü… Uzun süren düellodan sonra Maria ter içinde soluklanırken jadede ne bir yorgunluk ne de nefessiz kalmıştı. Sadece ter döktü.

Maria doğrulurken yere kılıcı sapladı " beceriklisin ve kaybettim sana her şeyi anlatacağım " dedi.

Jade gülümsedi " maya odama su getirin " dedi. Maya selam verip çekildi. Mera, jade ile Mariaya bez uzatmıştı.

Jade terini saldı. Komutanlığın kapısından içeri birlikte girip komuta odasına doğru yürüdüler. Jade Maria için önden geçmesini müsaade etti. Jade içeriye girdikten sonra maya elinde su testisiyle bardağı önüne koyup geri çekildi. Maria önünde duran bardağın içine testiden su koyup yavaş yavaş içerek bardakta olan suyu bitirdi.

Masaya koyarak arkasını yaslandı.

" Şimdi soruma gelirsek kara iş içinde olduğunu farkında mısın peki sizden ne yapmanızı istediler "

Maria " Bizi oyuncak gibi kandırmamızı istediler zengin soylulardan para ve değerli zümreleri ele geçirmeyi amaçlıyorlar. " Dedi. Demek budur diye düşünmüştü.

" Seni merak ediyorum nasıl bu işin içine girdiğini veya bulaştığını anlatmanı istiyorum bir de kaç kişiye yaptınız " diye sordu.

" Beni merak ediyorsun anlıyorum, beni satan ailemi merak ettin " satan aile mi diye düşünmüştü.

" Seni neden oraya yolladılar ailenle bu işin içinde olabilir mi " diye ellerini kenetlemiş masaya dayamıştı.

" Bilmiyorum beni genç yaşta attılar ama nedeni bilmiyorum bunun onlarla ilişkisi olabilir mi " dedi Maria.

" Eğer varsa öğreniriz " dedi mayaya döndü " şu genelevi gidin benim emrimle tüm kaçan belgeleri yasa dışı olanları toplayın birde aile ismin neydi " diye sordu jade.

Maria aile ismini söyledi. Jade, o aile ismiyle bağlantılı mı diye araştırmalarını emretti.

Jade Mariaya baktı " şimdi ben seni sahiplendim, bundan sonra sana bir ev ve eğitim hediye ediyorum kıyafet ve yemek bedava " dedi. Maria gülümsedi teşekkür etti.

" Peki artık komutanım senin altında mı çalışacağım " jade başını evet olarak salladı.

" Demek lordu sinir ettin daha fazla sinir etmek istemez misin ama onurlu bir görev altında " dedi jade.

Seve seve kabul etti Maria ama merak etti. " Anneniz kim söyleyecektin komutanım"


" Benim eve gelmek ister misin söylemek yetmez kim olduğunu görmen lazım " dedi jade. Olur mu diye tereddüt etti, çekindi.

" Olur merak etmiyor muydun beni kim yetiştirdiğini onun hocalığı sayesinde buradayım "

" Peki nasıl isterseniz komutanım " dedi Maria. Maya jadenin kulağına " çok tembellik ettiler jade " diye ekleyince. Jade hatırlayıp ayağa fırladı, kılıcına doğru ilerleyip " eğitimin şimdi başlıyor eline kılıcı al silahşör Maria görevini yerinde yap " dedi. Maria kalkıp kılıcı göz hizasında tutup selam verdi.

Jade gülümseyerek kılıcı elini aldı, omuzların üstünde tutarak talim alanına doğru adım attı. Bir seslenişle askerler sıraya girdi " eğitime başlamadan size yeni silahşör arkadaşınızla tanıştırayım Maria bundan sonra sizinle birlikte görev yapacaksınız bu talimden sonra bazılarına görevler dağıtacağım gruplar halinde görevlerinizin yerinde olup bana rapor verecekseniz " dedi.

Bir ağızdan emrederseniz komutanım cümlesi çıktı.

Jade gülümseyip askerlerin arasından geçip durdu. " Hepiniz yerinize alın, gözlerinizi yumun ve dediklerimi harfiyen yapın " diye komutla eğitim kaldığı yerden başlamıştı. Jade öğrete öğrete aralarından gezindi, gözü Mariaydı. Onda yeteneği sezdi. Aklı ise ailesi neden onu satmış olacağını anlamamıştı, neden Maria satılmıştı, bu işin içinde onların parmağı olabilir mi, destek çıkmış olabilir mi emin değildi. Bir bilgisi olmadan soylu bir aileyi ne sorguya çeker ne de zindana atma yetki verirdi. Gerçeği öğrenmeliydi. Gerçeği bulup öyle yetki verirdi.

Jade, muhafızları öğrettiği şeyleri uygulamaya çekmesi için birbirine karşı kılıç talimi yapma emirleri vermişti. Muhafızlar yeteneklerini gösterdi.

Bir muhafız neden komutan savaşmıyor sorusunu dYeniiğer muhafız bizimle önce savaştı ya sonra yeni gelenle düello yaptığını söyleyince diğer muhafız anlamış işini döndü.

Jade tüm konuşanları işitti ama konuşmadı. İşi olmazdı konuşmakla.


Uzun bir eğitim sonrası. Jade evlerine gitmelerini ara vermelerini söylemişti. Muhafız birliğinden ' oh ' sesleri duyduğunda kahkaha atmıştı ama haklı oldukları için söz etmedi. Uzun bir eğitimden sonra tabi ki rahatlama yaşanacağı çok iyi biliyordu. Angienin eğitimi jadenin yaptığı kadar iyi değildi. Tüm süreçten geçirmişti, büyüyü, okuma yazmayı ve kılıç eğitimi bunlar onun küçük yaşta öğretilmiş becerileri hepsiydi. Muhafızları sadece bir eğitimden geçiyordu, manayı dışa aktarma sezgilerle duyularla bir olma.

Eski günleri hatırlamıştı. Jax kapıda belirdi. Jaxi gördü ve hatırladı. Olayı anlatacak olmasını.

" Maria artık benim altımda bir silahşör olarak çalışıyor Jax, bana bildikleri anlattı araştırmayı başlayacağız ama ailesi bu işin içinde olduğu hakkında şüphelerim var"

Jax " neden öyle düşündün peki "

Jade " asil bir silahşör aileden geliyorsan neden kızını satmaya uygun bulursun sence bunu kafam almıyor "

Jax çenesini tutup " sanırım haklısın peki bundan lordun haberi var mı olacak mı "

Jade sinsi sinsi güldü " ona görev bile verdim lordun peşine taktım Mariayı bir o şey olarak değil bir asil adıyla görev altında olduğunu "

" Sen gerçekten lordu sinir etmeyi çalışıyorsun " dedi Jax. Jade baş salladı onay verdi.

" Maria buraya gelsene bildiğin iyi bir meyhane var mı güzel bir ortam, müşterilerin zevkleri iyidir eski çalıştığın yer " dedi jade. Maria yerleri sıralayarak yanına gelmişti jade.

Jax durdurdu marianın sözünü böldü özür dileyerek " ben orayı sürekli durdum güzel bir yer peki görevi atadı mı muhafızlara " dedi.

Jade " evet yarın ilk iş duvara asılacak atlar ne durumda geliyor mu " dedi.

" Yarın elinizde olacak alev atları " dedi Jax.

Maya ve mera en son çıktığında komuta evine veda edip kapıyı asma kilitle kilitleyip. Atlara binmişti " ben hiç ata binmedim " dedi Maria.

" Maya ile birlikte bin ata " dedi. Maria emri kabul edip maya mariayı bindirdi sonra kendisi binip bekledi. Jade, Mera ve Jax atlarına binip Maya önden gitti jade ve iki arkadaşı arkadan takip etti.

Jax jadenin yanına atını hızlandırdı " demek Maria lordun kalesine atadın " dedi baş salladı " ben yokum bir süre o yüzden ne olup bitiyor öğrenmek isterim, zaten maya ile mera komuta merkezinde diğer gözüm Maria olsun isterim "

" Nasıl tepki vereceğini merak ediyorum " dedi Jax.

Jade umursamadı. Önüne bakıp bir yandan atın dizgin ipini çekerek yönlendirdi. Nal sesleri etrafa yankı yaptı.

" Aç olmalısın Maria bendensin ben ödüyorum çünkü bir senden bir danışmandan duymak istiyorum kalede yaşanan olayları ilgimi çekti özellikle kaçma becerilerini göz önüne almak isterim işime yarayabilir senin işini de bazı tehlikeli görevler vereceğim casus olacaksın düşman alanında " dedi jade.

" Tabi ki komutanım anlatırım size, şu yönden ilerleyin " dedi Maria. Maya atın dizgini o yöne çekerek ilerletti.

O meyhaneye ulaşmış attan inip o işle uğraşan adama verdiler. Meyhanenin tatlı kapısından içeriye adım attılar. Meyhanede olan tüm konuklar jade ile arkasından gelen kadını gördü.

" Hey yine o kadın bu sefer kiminle geldin yeni bir müşteri mi acaba kadına aşık mı oldun " dedi adam.

Jade kahkaha attı, Maria öne atıldı jade durdurdu.

" Hey meyhane çalışanı ilk önce senden başlayalım yasal ve izin kağıdını göster derhal " dedi jade. Adam anlamadı.

" Anlamadıysan tekrar ve son deyişim bana izin olan yasal belgeni göster " dedi jade vurgulayarak söylemişti.

" Sen kim oluyorsun da - " dedi jade kılıcını çıkarıp adamın çenesine doğrulttu. " Sence kimim " kılıcını yana çevirdi gülümsedi.

" Hala bilmiyorsun ama buranın güvenliği benim altımda unutma bir komutana böyle davrandığın için ceza almanı sağlarım " dedi jade.

Adam yutkundu " özür dilerim komutanım " dedi jade kılıcını çekip geri koydu yerine.

" Bunu telafi edeceksin değil mi bize bir masa bul " diye emretti. Adam hemen emri yerine getirdi. Dolu olan masayı boşalttığını gördü durdurdu " boş olan dedim doluları değil " dedi adam baş salladı. Boş olanı buldu ve sipariş vermelerini bekledi.

Jade " bana bir…" deyip tüm arkadaşların istediklerini söyleyip atıştırma hazırlanması istedi ve adam siparişi yazıp çekildi. Buradaki tüm müşteriler jade bakıp onun hakkında konuşup durdular.

Jade aldırmadı konuşanları kendi önüne dönüp o da kalede yaşanan olaylara ilgi verdi.

" Anlat bakalım bize o zindandan kaçıp nasıl lordun odasında hatta yatağında olduğunu " dedi jade.

Maria içeceğini önüne koyulduğunda gülümsedi. Jadenin iki isteği gelmişti. Biri belge diğeri içeceği, belgeyi elinden kapıp açıp baktı mührü var mı Jax'e gösterdi. Başıyla onay verip " eğer bir müşteriye böyle davrandığını görürsem zindanda olursun" deyip belgeyi ona verdi.

Bardağı eline alıp içip masaya geri koyduğunda ıslık çaldı. Şahini yanına çağırdı. Bir iki süre bekleyişten sonra Şahin jadenin önüne kondu.

Kağıt kalem istedi ve eline aldığında jade, annesine bir tabak daha çıkarmasını onu merak eden birini getirdiğini yazıp Şahin'in kulağına büyüyü fısıldayıp uçurdu.

Maria " kulağına ne söyledin " dedi.

" Bu bir iz bulma büyüsü " dedi Maya. Maria baş sallayıp " komutanım bana öğretin büyüyü ve okumayı kılıçta iyiyim " dedi.

" Nasıl istersen Maria hadi anlat kaçış hikayeni " dedi jade. Maria olan biteni anlatmaya başladığında jade can kulağıyla dinledi. Bazı yerlerde açılmış gözlerle inanamadı.

" Sen benim işime çok yardım edersin " dedi içeceği dudaklarına götürüp yudum alıp masaya koydu jade.

Tam ağzına açacakken Şahin'in sesini duyup dışarıya baktı. Şahin masaya doğru inip pençeleriyle tuttu.

İpi çözüp notu okudu.

" Annem seve seve kabul etti seni Maria " dedi jade.

Maria daha da merak etti. Komutanın annesi kim diye kendi kendine söylendi.

Bir süre konuştuktan sonra akçeyi verirken aklı hala bu işleri kimin yapacağı hakkında daha çok bilgi edinme isteğiyle dolu.

Kapıdan çıkarken " sizde kara akçe gibi kötü amaç edindiniz mi " dedi. Adam hayır diyerek baş salladı. İyi peki diyerek kapıdan çıkarken yanından tanıdık bir çekim hissedip arkasına döndüğünde kimse yoktu. Geri önüne dönüp Jax ile vedalaştı " güzel bir keyiften sonra herkes kendi işine " deyip atını atlayıp yoluna baktı.

Jade önden ilerledi. Eve giden araziden ilerlediler. " Bana kim olduğunu söylemedin komutanım "

" Gelince öğrenirsin silahşör Maria, çok önemli biri kendisi " dedi mera. Maya baş salladı. Jade önden konuşmaları duyarak önüne bakarak at sürdü.

Evin kapısında durdular, attan inerek ahıra doğru sürükleyip bağladı.

Evin kapısına doğru yürüdü. Kapıyı vurdu, angie kapıyı açtığında Marianın gözleri kocaman açıldı. " Komutanım annen ilk komutan mı " baş salladı jade.

İçeriyi önden geçip ellerini suyla yıkayıp masaya geçerek oturdu. Üçü aynı şeyleri yapıp karşısına ve yanına oturdu.

" Beni merak etmişsin kızım "

" Anne bu kişi bir zamanlar kötü amaçlı iş yaparak benim tarafımdan alt edilip doğru yola bulan bir silahşör olur kendisi öğrencim ve emrim altımda bir silahşör " diye tanıttı jade.

" İyi yapmışsın, duyduğum kadarı lorda bir şey olmuş, birden çalışkan birine dönmüş senle alakası var mı bunla jade " dedi angie.

Jade " bu sefer anne bende şaşırdım kafasına esmiş yapmak istemiş" Mariaya bakış atarak söylemişti. Maria yaptığı şeyden utandı yaptığı davranıştan dolayı. İyi bir şey yapmamıştı. Zorlamıştı şansını.

" Bugün misafir getirdiğini duydum ve yahni çorbası yaptım güzelce etle harmalayıp "

" Hiç yapmıyorsun angie teyze yahniyi rüyada görüyorduk "

" Aslında bir denetimden geçmesi gerekiyor lordla bu konuda konuşun köyün durumu ilgili kızım fiyatları yüksek zor alanıyor " dedi angie.

Bu işi en uygun kişiye devretti.

" Maria sen lordun kalesine görev vermiştim bu konu hakkında parşömen yazıp versem önüne çıkıp haberi ulaştırma görevi yapmanı istesem nasıl olur " dedi jade.

Maya ve mera hatta angie jadenin ağzından çıkanları şaşırmıştı.

" Sen ciddi misin lordu sinir etmeyi mi çalışıyorsun " dedi maya.

Jade hayır olarak baş salladı " onun bölgesi olarak atama yaptım sinir edecek durum yok görev yapmasını istiyorum hem denetleme yapılacak kara akçe soygunu ile vergi sistemi bozan birileri varlığı bana sorumlu denetim işi yani bu görevi ona bıraktım” dedi jade.

Maya yanlışlıkla ağzından durumunu kaçırdığında Angie karşı çıktı.

Jade Mayaya kötü kötü bakmıştı ve durumu izah etti annesine “ Bu Mairanın suçu değil anne, ailesi onu o yere satmış ve buna mecbur bırakmış ama merak etme anne ben bunun peşini bırakmayacağım iyi bir aile mezhebinden gelen bir çocuğunu satar, bit yemeği var bu işin içinde” dedi Jade ama nafile Angie hala karşı çıktı bu düşünceye.

“ Anne kız silahşör soydan geliyor benimle kılıç dansı bile yaptı ve kaybetti anlaşma yaptık, bana gerçeği anlattı ve kızın olağanüstü kaçış yeteneği var, işimize yarar düşmanlara karşı” diye anlattı ama Angie hala sözünün arkasında duruyordu ‘ Kötüden iyi olmaz’ demişti jade eskiden ve hala bu sözün arkasında durmaya devam etti. Maya sayesinde yemekte tartışma yaşandı ve Jade açken tok olmuş yemek istemediğini beyan edip odasına çekildi.


Angie kızının iyiliğini düşünüyordu, kızına zarar gelecek korkusunu yaşamıştı. Onu korumak istiyordu.

“ Kızım bir konuşalım” demişti Angie.

Jade kapıyı açmak için yataktan kalkıp kapıya yürüyüp anahtarı çevirip kapıyı açtı.

“ Senin iyiliğini düşünüyorum, benim korkum sana zarar gelmesinden dolayı”

“ Biliyorum anne ama ailesinden dolayı kızı ceza çekebilir mi, hem iç enerjisini hissettim eğer kötü biri olsaydı ben neden Marianın iç enerjisini iyi gibi hisseder miydim anne ?” demişti Jade.

Angie “ senin sezgilerin güvenim tam hadi gel yemek yiyelim, sevdiğin yahni soğumadan çabuk ol” dedi. Jade annesine sarıldı ve odadan birlikte çıkıp masaya oturdu.

Angie “ kızımın sezgilerini güvendiğim için Maria şimdilik kurtuldun eğer yanlış yaparsan kızımın sezgilerini tersi çıkarsa, senin için iyi olmaz” demişti.

Maria anlaşılmış mesajı iletti. Güzel yahnili yemek sofrasında kötü konuşma tatlıya bağlanmış, jadenin özlediği yahni tadı midesine inmişti.

“ Ellerine sağlık eski komutanım” demişti Maria. Angie “ bana kısaca Angie teyze diyebilirsin diğerleri gibi yani şu iki kızın dediği gibi” dedi.

Maria baş sallayıp “ Anlaşıldı Angie teyze” dedi gülümsedi. İlk defa böyle bir tat deneyimlemişti, midesi doğru düzgün bir şey yediği için kutluyordu.

Yataklara geçirmişti Angie Mariaya pek güveni olmadığı için bekleme odasında koltuğa yatak hazırlamıştı.

Herkes yataklara gittiğinde Maria tuvalete bulma umuduyla oda oda gezmiş, sonunda elindeki gaz lambasını tuvaletin kapısının önündeki çiviyi takmış girecek iken Jadenin kılıcına merak saymıştı. Sessizce Jadenin odasının kapısını açmış, yerinde bekleyen kılıcı tam elini aldı ve incelirken, Jade sinyal gelmişti. Kılıç sahibini bağlıydı, ant içtiği sahibi olan Jade.

Gözlerini kaşıyarak gaz lambasını ışığını az açmış astığı yere bakıp Mariaya gördü “ ne yapıyorsun odamda Maria ve elinde kılıçla” dedi doğrularak söylemişti.

Maria kılıcı komutanına teslim edip “ merak etmiştim de nasıl uyandırdı seni”

Jade “ törende ant içtim kılıç benim kanımla anlaşma yaptı adı o yüzden kanlı gül olarak adlandırıldı, her kılıç sahibinin kanı yada enerjiyle bağlanır ben sizi bunu öğretmeyi çalışıyorum, beni yenemediler muhafız ekibim gözüm kapalıyken bile kaybettiler”

Maria “ nasıl başardın peki”

“ Yarın talim sırasında anlatırım, hadi sende uyu bu gece güzelce rahatça eğitimde görüşürüz” deyip kınına geri sokup yerine koydu. Kapıyı kapatıp ışığı kısarak yatağına geri döndü Jade.


Loading...
0%