Durumu kabul edemedi. İdrak etmeyi çalıştı en sonda deli olup etrafı fıçılttı. Jax, lichtın yanına gitti durumu anlatmaya çalıştı ama Licht dinlemedi. Hala aklı jadenin haber vermeyip gitmesinde.

" Nasıl beni yalnız bırakıp gidebilirsin birde benden habersiz bunu ağır ödeyeceksin " sinir seviyesi zirveye çıktı. Bir şey yapıp edip gidişini engel olmalıyım düşüncesiyle yola koyuldu.

Kendini gelerek Licht " Jax buraya gel " emir vererek kükremişti. Bu kükremeye uzakta olan birisi biri duyardı ve Jax uzakta bile duyup lichtın yanında bitmişti.

" Beni mi istemiştiniz lordum " demişti Jax.

" Sen biliyordun değil mi jadenin uzağa gideceğini ve bana söylemedin neden " dedi.

Jax " jade kendin öğrenirsin yakında diye söylememi rica etti bende kabul ettim "

Sakinliğini korudu, tatlı tatlı gülümseyip " nereye gideceğini biliyor musun peki hangi yön ve kaç gün kalacağı biliyor musun " diye sordu. Jax artık bundan kaçış olmayacağı anlayarak " yarın yola çıkıyor ...krallığın prensesi davet etti ve kabul etti bir deneyim için uzaklaşacak bir hafta lordum " demek o prenses demiş onun buraya çağrılmasına emretti.

Jax hemen deyip bir ulak çağırıp prensese çağrılma notunu göndertti. Jax jadenin kuşunu kolunu çağırıp not yazarken yazdığı küçük notu Şahin'in bacağına bağlayıp uçurdu.

Licht yerinde duramıyordu. Bir şeyler uğraşmak istiyordu yoksa kafayı yiyecekti. Bugün olan görüşmeyi hatırladı. Kapıya yöneldi o sıra Jax haber vermek kapıda durmuştu. Kapıyı açtığında Jax ile karşı karşıya gelmişti. " Sizi çağıracaktım masada sizi bekliyorlar " dedi Jax. Licht baş salladı ve önden ilerledi. Kapılar licht'a açıldı ve masada olan yerine doğru ilerleyip oturdu.

Licht, jadenin gideceğin krallığın prensesi gördü.

Prenses söze başladı " biri en değerli komutanını bana vermiyor sanırım ama bende bir deneyim yaşaması için gelmesini istiyorum. Eğer severse izin verecek misin " demişti.

Licht sakinliğini korumaya çalıştı " öyle değil daha onun ilk görevi ve ailesi burada onlar bunu biliyor mu "

Prenses memnun olmuş yüzle " evet biliyorlar onlar bu teklifi kabul ettiler bile angie durumu anlamış olmalı tecrübe etmesini istedi." dedi.

" Konumuz bu değil dostlar, o yüzden konuya gelelim artık önümüzde bir savaş bekliyor ne yapacağız "

" Nasıl bir savaş yukarıdan biri mi geliyor " demişti diğer sandalyede oturan krallık başı. Durumu anlattı. Licht bu durumu ilgili ne yapabileceğini düşündü.

" Yani diyorsanız tapınak bir azize seçti ve tapınak askerleri ve azize bize savaş açacak mı bu nasıl oluyor " demişti diğer sandalyede oturan asil.

Kadehi ağzına götürdü. Bu büyük savaş hakkında ne yapabilir diye düşünmüş ve bir karar almıştı. " Eğer jade orada bir kaç şey öğrenip bize yarar sağlayacaksa gitmesine izin veriyorum belki bu büyük savaşı dur diyebilecek bir seviyede "

Masada asiller " o zaman bu konu anlaşılmış ve karar verilmişti " diyen bir asil. Konuşma bitmişti. Masadan kalkıp dışarı çıkmış, temiz havayı içine çekerek kafasında geçirdi. Rahibi görmeye mi gidecek yoksa jade mi haber yollayacak bilmiyordu.

Jax kapıdan çıkıp lichtın yanına ulaşmış yanında durmuştu. " Neye karar verdin lordum "

Licht " bir azize tarafından kutsal sövelye birliği bize saldıracak olmasına mı gidip göreyim mi yoksa bu işi jade mi yapmasını isteyim bilmiyorum " demişti.

Jax " size akıl vermek istemem ama bence siz halledin güzelce bir savaş çıkarsa jade bırakın eğer tatlı tatlı konuşmak en iyisi olur azize ile görüşme yapın " dedi. Licht derin bir nefes alarak tamam dedi " Atları getirtir tapınağa gidip azize ile görüşme olacak mı bakalım " dedi Jax gülümseyerek ahırcının yanına gidip atları getirmeye gitti. Maria olan biteni izliyordu. Licht'ın ne yaptığını jade iletmek için avını yakalamayı bekleyen avcı gibi gözlüyor. Licht odasına gitti. Normal biri gibi giyindi. Sanki kutsama veya dua için gelen bir tapınak misafiri gibi görünecek.

Odasından çıkıp kapıya kadar geldi, Jax lichtı bakındı sonra tam geri dönecekti ki " Jax buradayım halktan biri gibi görünmek istedim "

" Lordum özürlerimi sunarım " dedi atı lichta teslim edip çekildi.

Licht atını hareket ettirdi ve ormana doğru ilerledi. Karanlıktan ışığa doğru yürüttü. Jax Marianın yanına gidip " jade de söyle tapınağa gittiğini ve savaşı durdurma umuduyla konuşmaya gittiğini " demişti. Maria baş sallayıp ata binmeye özgüvenle başarmış ve komuta evine doğru ilerletti.

Licht parlak ışığı ilerledi, gözleri kamaştı. Atından inip yürüttü ve bir yere bağlayıp tapınağın kapısından içeri girdi. Başpiskopos'ı fark etti. Licht yanına gidip selam verdi, başpiskoposın yanına gitti selam verdi. " Gökteki ışık seninle olsun evladım ne için gelmiştin "

" azizeyle görüşmek için " dedi licht.

" Şu an çok meşgul ama müsait olduğu -" licht Başpiskoposın sözünü kesip acil olacağını söyledi. Başpiskopos tapınak misafirin acil işi bir şey yapabilir mi bilmiyordu ama Licht acil bir görüşme yapmak istemişti. Savaşı başlamasına engel olacaktı licht.

Ama onu kabul etmeyince bu iş bitmediğini Başpiskoposu söyleyip oradan çekip gitti.

Licht, eğer onlar savaş istiyorsa öyle olsun demişti atıyla tapınaktan çıkıp kalesine doğru ilerletti.

Kalenin önünde atından inip ahırcıya teslim edip sinirli şekilde odasına çekildi.

Maria ne olduğu anlamayı çalışmıştı.

Jax, lichtın yanına gitti ve ne dediklerini neye karar verdiklerini sormaktan korktu.

" Lordum cevapları ne "

Licht " hiçbir cevap vermeden beni kovdular bende savaş yapmak istiyorlarsa yapsınlar " dediğini söyledi. Jade için bir işi başaramadığını inanamadı. Değiştiğini ispat edecekti. İşinde başında bir diyarın hükümdarı olduğunu gösterecekti.

" Vergi kontrol ne alemde " demişti üstünü değiştirip tacını takarken taht odasına doğru ilerledi.

" Bir kısmı halledildi birilerini gönderecek rapor vermesi için " dedi Jax.

" Jade hazırlığını bitirdin mi peki birde şu pazar sahiplerini buraya çağır maliyet konusunu konuşalım " dedi licht.

" Bitirmek üzere ve dediğiniz gibi yapacağım " dedi Jax çekildi. Tahtına oturdu ve olanları bir kez daha düşündü. Bu savaş onlara ne kazandıracak, bir hiç mi emin değildi. Savaş her milleti yok edebilir hatta masumları bile sürükleyebilir.

Taht odasından içeri giren pazar sahibi lordun önünde eğilip “ beni mi istemiştiniz” diye sordu. Licht “ evet bir kuş bana senin bazı yiyecekleri yüksek satış yaptığını söyledi bu doğru mu” dedi “ hayır lordum sizin limitinizi aşmadım ben” diye itiraz etti. “ Mesela…bu ürünü almak isteyen birine kilosunu kaça satış yaparsın” diye sormuştu Licht. Pazar dükkan sahibi kilosunu söylediğinde Jax’e döndü “ vergisinde benim mührüm var mı dükkanda yasadışı bir şey rastlandı mı”

Jax başını olumsuz sallamıştı “ biraz indirim yapmanı istiyorum halk almak istediği ürün

alsın bakalım” diye emretti. Dükkan sahibi emri alıp “ nasıl emredersiniz” deyip kapıdan çıktığında aklı muhafızlarına gitti. “ Liste geldi mi muhafız alımları başladı mı” demişti “ peki genelevin durumu nasıl gidiyor”

“ Efendim o işi komutan üstlendi bir aile mezhebinden şüphelendiğinde kendisi alıştırmak istedi” dedi Jax.

“ Kapımda bekleyen kızın ailesi mi bu peki”

“ Evet lordum hikayesini ve gerçeği duyunca şüphelenmiş olmalı” dedi Jax.

“ Genelevde çalışan kadınların ailelerini gönderildi mi peki” diye sordu. Jax baş salladı. Licht düşündü birden kapıdan Jade sinirli bir şekilde girdi. Licht gözleri kocaman açılmıştı, Jadenin girdiğini ve kendisine doğru sinirle üstüne gelen Jade durdu ve Lichte doğru kılıcını çekti.

Muhafızlar öne atıldı. Licht durdurdu “ Bırakın konuşsun komutanımız kim seni bu kadar sinirlendirdi” diye sordu.

“ Sen olacak iblis lordu, tapınağa gidip nasıl konuştuğunu söylemeni istiyorum, senin kim olduğunu anlamamışlar şanslı say eğer anlarlarsa savaşı körüklemiş olursun” diye yükseldi Jade Lichte doğru.

“ Zaten bir savaş çıkacak masada bunun hakkında konuşuldu tapınak ve krallık arasında savaş patlak verecekti yakın zamanda bende durdurmayı denedim ama beni kovduklarında sinirlendim ve öyle dedim”

Jade inanmayan gözlerle lichtı baktığında, fark etti ayağa kalktı ve kılıca doğru yaklaştı.

Jade lichten sinir olsa bile bu diyarın lordu olduğunu hatırlayıp kılıcını indirdi.

" Senin bu özelliğini seviyorum dik başlı neden benim altımda olmadığını anlamıyorum" demişti jadenin omuzlarını dokunarak arkasına geçmiş kulağına " benim olacaksın " diye fısıldadı.

" Hazırlık devam ediyor mu " dedi licht.

Jade " ne hazırlığı " diye sordu. Licht gülerek tahtına otururken " karşı krallığı gidip görecek misin ya " dedi licht.

Jade " kimden duyduğunuzu merak ediyorum iblis lordu ama tam hazırlık yaparken küçük bir kuş tapınağa gidip olay çıktığını söyledi bende gidip öğrendiğim ki size benzeyen hatta siz olduğunuzu söylediniz "

" Masada konuşuldu kibarca savaş çıkarmayın diye onlarla konuşacaktım dedim ya beni kovdular meşgul olduğunu söyleyerek ne kadar meşgulseler sana haber vermişler " gülerek konuştu licht.

" Savaş mı çıkacaktı ki ama bana hiç öyle gelmedi iblis lordu savaşı sen çıkartmak istedin " dedi jade.

" Bu arada durum nasıl silahşör mezhebi hakkında bilgi elinde mi "

" Ailesi daha bulunamadı nerede saklanıyorsa artık " diye devamını sessizce mırıldandı.

" Belki sana yardımcı olabileceğimi düşündüm genelevin kayıtlarını incelerken Maria adında silahşörün satılma belgesini buldum " diye konuştu licht. Jax'e getirmesini söyledi.

" Birde dediğiniz gibi pazarcıyla konuştum biraz indirim yapmasını emrettim kibarca "

Jax elindeki belgeyi licht'e verip onay verilince Jax kağıdı jade uzattı. Jade üstten bakıp " yardımlarınız için sağolun şimdi gitmem gerek malum " deyip eğilip kapıdan çıktı.

Licht, ilk defa bir teşekkür almıştı tabi sevdiği kadından ve onu mutlu etmeye devam edecekti.

Licht memnun olmuş bir hali vardı. Jax bu değişimi gördüğünde gözleri inanamadı. ' Acaba jade lorda iyi gelecek belki ' düşüncesi geçti.

Licht " Yeni muhafızların kayıtları yapıldı mı " dedi.

" Daha değil lordum ve yapacak işiniz yok gidip dinleni

n " dedi Jax. Licht sormamıştı bile ama cevabını almıştı.