Licht, Jade mahkeme sonrası kafasını dinlensin diye biraz ara izni vermişti. Bir süre onun yokluğunu düşünmedi. Bir şeylerde oyalandıktan sonra çalışma odasında birikmiş işleri bitirmeyi çalışırken kapı aniden açılınca kapıya olan bakışları Jade’nin komuta yardımcılarından biri olan Maya “ Komutan Jade, komuta merkezine gelmedi burada mı diye sormaya geldim?” Nefes nefese kalmıştı.

“ Jax, mutfaktan bir bardak su getir Komuta yardımcısı Maya’ya.” Demişti. Jax boyun eğerek kapıdan çıkarken Licht, Maya’ya koltuğa oturmasına rica etti.

Maya bir an tereddüt edip baktıktan sonra Licht’ın ricasıyla koltuğa oturdu.

“ Sokakta dolaşıyor olabilir. Komuta merkezi yoksa aile mezarında gitmiş olabilir.”

“ Orada olabilir olmayabilir de bilmiyoruz iblis lordu.”

“ Başına bir şey gelmiş olabileceğini düşünüyorsun ama ben Jade’ye tanıyorsam az çok bir şey olmaz. Belki dönmüş olabilir sen buraya geldiğinde Maya.”

“ Mera orada iblis lordum, komutanımız gelirse diye oraya koyduk.”

Licht, hiçbir endişe etmiyordu biraz önce ama Maya'nın dedikleri doğru olabilir mi diye düşünerek masaya oturduğu diye ayağa kalktığında Jax gelmişti.

Maya'ya suyu verip kenara çekildiğinde Licht ikinci emri vermişti.

“ Jax tüm muhafızları hazırla Komutanı her yerde arasınlar!”

“ Nasıl istersiniz lordum.” Deyip çekildi.

“ Bizde mezarlığa bir bakalım.”

Maya ayağa kalktı ve Licht ile birlikte Jade’yi mezarlıkta olup olmadığını bulmak için gideceği duraklar kahramanların gömüldüğü mezara doğru yola çıktıklarında Licht’ın içinde kötü his gitgide büyüyüp durdu.

Ona kavuşmaya bir ramak kalırken şimdi elinden uçup gitmesini gönlü razı gelemezdi.

Onu bulduğunda ilk işi ona emir verecekti. Gözünün önünde ayrılmaması için özel koruma muhafızı olarak atayacaktı. Nereye giderse Jade’ de gelecekti. Peşinde takip edecekti.

Mezarlığa yaklaştığını Jade’nin atını gördüğünde içini rahatladığını sanıyordu.

“ Bak dedim mezarlıkta olduğunu.”

O kadar emin konuşmuştu ki atlardan inip Angie’nin mezar taşına ve anıtlığını gelince Jade’yi göremediğinde içi hiç rahatlamış olduğunu hissetti. Korku ve endişe içini kaplayan Licht’ın Jade'yi kaybettiği düşüncesiyle delirmesine sebep oldu.

Dizlerinin üstünü çöküp saçlarını çekerken ümitsizliğe kapıldığı bir an bir Şahin'in sesiyle arkasını dönüp baktığında Maya'nın iki dudağı yukarı kalktığını gördüğünde “ Güzel haber mi aldın ve kimden.”

“ Bir kuş veya şahin bir iz bulmuş ya da götüren kişi bize yerini yazmış olabilir. Bilmiyoruz ?”

Licht ayağa kalkmış gözleri kan çanağı olmuş haliyle elinin tersiyle gözyaşlarını silerken Maya “ Jade’yi bu kadar mı seviyorsunuz o yüzden mi ağladınız.”

Licht imajını düşürmedi “ Hayır. Gözüme toz kaçtı hadi Komutanı oradan kurtularım.” Demişti. Mezarlıktan ayrılıp.

⚜️

( Yolu yazılacak sonra…)

Bir kuşlarla dolu bir tepeden çıktıklarında kulübe evini görmüştü. İçeriye girmek için en doğru zamanı bekliyordu ama o adamın çıkıp gitmesini beklerken bir an uzaklaştığında eve doğru attan inerek koştu Licht.

Jade onun için çok değerlidir ki. Değerlisini kaybetme düşüncesi içi içine yiyordu.

Kapıya kadar ulaştığında derin bir soluklama alarak kapıyı açıp Jade diye adını seslendiğinde ses gelmeyince tüm odalara bakıp durdu ve en sonda Jade’yi baygın haliyle yatakta yattığını gördü. Kuş gözlemcisinin ona bir şey yaptığını düşünmeye başlamıştı.

Arkadan “ Sen kimsin ve evimde ne işin var ?” Sorusu havada kalmıştı ki licht elinde tepsi tutan kuş gözlemcisini yakasından tutup Jade’yi gösterip hesap sordu “ Komutanıma ne yaptın sen!” Gözlerinde kırmızı alev yükselmişti. Hem bir ışık umudu hem bir alev İblisi.

Licht diyarın nadir ve asil türlerinden gelme bir çocuktu.

Sinirlerini hakim olamayıp kuş gözlemcisini yumruk atmıştı. Kuş gözlemcisi sakin kalırken arkada Jade'nin halsiz sesini duyan Licht daha da fazla sinirlenip yumruklarını kuş gözlemcisini geçirirken o sıra Jade ayağa fırlar ve aralarına girdi ve Licht eli havada kalmıştı donmuştu. Az kala yumruğu Jade’ye atacağını düşüncesi ile elini indirdi.

Licht kuş gözlemcisine bakarak bir iki kelime etti “ Bu olayı kimseye bahsetme ve çık git !”

Kuş gözlemcisi “ Burası benim yuvam ama,”

“ Ben-” Jade kuş gözlemcisine bakarak rica etti.

Jade’nin hatrına kabul edip evin dışarısında beklemeye karar kıldı.

Licht, Jade ile yalnız kaldığında önünde iyi durumda olan komutanın gözlerini baktı omuzlarından tutup “ Neden kayboldun birden nereye gittin neden buradasın…” sorularına yönelti Jade’ ye doğru.

“ Benim için mi endişelendin sen?”

“ Ben değil yardımcın Maya. Şatoma gelip kaybolduğunu söyledin ben sakin kaldım ama o endişe duydu.”

“ Ondan özür dilemelisin o beni kurtardı. Mezarlıkta baygınlık geçirdim. Kalbime saplanan bir acı vardı. Neden sana anlattım ve hesap verdim bilmiyorum.”

Licht, sarıldığında Jade şaşırmıştı. Neden sarıldığını tahmin edemiyordu.

“ Ne oluyor diyar tersine mi döndü.” Şakası ikisine güldürmüştü.

“ Özür dilerim ama bir şartım var.”

Jade bıkmıştı bu şartlardan, Licht bile anlıyordu ama emin olmalıydı. Yanında olacağına “ Söyle hadi şartını!”

“ Benim özel koruma muhafızım olacaksın!”

Jade'nin aklında vardı bu düşünce ama emin değildi ama kabul etmek zorunda kaldı “ Tamam ama hem komutan ve koruman olacağım.”

Licht sevindi ve sonunda istediği cevabı aldığında sevinci bir an boşluğuna gelip Jade'nin dudaklarına yapışmıştı. Bunu kendinde beklemiyordu ama yapmıştı.

Jade'nin gözlerinin içine bakıyordu. Koskocaman açılmış şaşkın gözlerine…

Kısacık bir andı ama güzel hissettirdi. Usulce ayrıldığında Jade'nin eli istemsizce dudaklarına gitmişti.

Licht hep istediği bir öpücüğü Jade'nin ilk öpücüğünü kapmıştı.

Jade'nin yüzü birden iğrenmeye başlamıştı.

“ Beni o genelevde olan leydilerinin öptüğün dudağınla öptün ve beni kirlettin sen?” Sesi evin dışından çıkmıştı.

Licht birden neye uğradığını şaşırmıştı. Boynunda hançeri görerek yutkundu.

Jade'nin sert görünüşünü ilk defa görüyordu “ Bir daha bana yaklaşırsan ölüsün iblis lordu!”

Yanından çekip gittiğinde üstüne soğuk su dökülmüştü. Böyle bir şeyi beklemiyordu. Bu arzunun devam etmesini bekledi.