Maria sonunda onca uzun yolu muhafızlarla birlikte dağlardan yeşiliklerin açtığı ovaya varmışlardı. Karşılarında yeşermiş bir dağa fark ettiğinde muhafızları durdurmuş ki gülümseyerek tepeye bakış attı “ Siz ikiniz buradan geçiş var mı diye bakın” demişti. Kısa süreli bir bekleyişten giden iki muhafız bir yol bulduğunu söylediğinde Maria, muhafızları ilerletti.

Dağ tepesine çıkan patikayı fark ettiğinde ailesi ya da eski ailesini böyle kolay çözüm bulmalarını düşünmezdi ya da pratik yollar. Faytonları aşağıda bıraktı geri ineceklerdi, iki atla yukarı tepeye birkaç muhafızla tepeye çıkarken arada su molası verdiler, dinlendiler ve yollarına devam ettiler. Çıkarken ailesi ile karşı karşıya geldiğinde nasıl davranacağı nasıl konuşacağını tanımazlarsa tanıtacağını düşünerek dağın tepesinde manzaraya izlerken, tüm dikkatini toplamış ve muhafızlarla birlikte dağ köşkünün kapısına kadar yürüyüp ‘ yaparsın bunu hep bu anı bekledin’ diyere kapı ziline basıp etrafa bakındı.

Açan küçük bir çocuktu “ Anne kapıda birileri var” diye seslendiğinde içeriye, içeriden Maria uzun zamandır duymaya beklediği sesi tanımıştı, annesinin sesini ama eskileri dönmeye istemediği için kendine gelip kapıdaki küçük çocuğa gülümseyip ismini sormuştu. O anda annesi “ Maria sen içeri gidip babanı çağır” dediğinde bir şok yemişti. Kardeşini, hiç tanımadığı görmediği kardeşinin ismi de kendi ismiyle anlamıştı. Acaba bu küçük Marianın aynı kaderi yaşayacak mıydı tüm Maria isimli kızların kaderi bu muydu bunu merak etmek istemediği için bunu izin vermeyecekti.

“ Efendim hayatım” babasının sesiyle kalbinden bıçaklanmıştı.

Maria öksürdü “ Ben diyarın komutan merkezinden Maria… sizi yasa dışı işlerden dolayı tutukluyorum” dedi tüm gücüyle.

Adam “ Komuta merkezinden Maria komutanım biz yasa dışı işlerden yapmadık ki”

Maria, ailesini bu kadar küçük düşeceğini sanmazdı. Ama tüm bunları o masum kızın önünde söylemek istemediği için bir muhafızı küçük kızı uzaklaştırmak için emretti. Ailesi kızından ayrılmak istemediğini görüyordu “ sizin bir kızınız var mıydı satılmış sattığınız acaba o kıza ne olduğunu hiç mi merak etmediniz” sorusuyla karşıladı anne ve babasını.

“ O şu an kim bilir birinin-” duymak istemediği o eski iğrenç günlerini hatırlamak istemiyordu. Susturdu onları, bu yetkiye ona Jade vermişti ve iyi ki vermiş olacağını minnet etti.

“ Kusuruma bakın ama öz kızınızı böyle anlatmak biraz kötü ebeveyn olduğunuzu gösteriyor, ve korkun çünkü sizi götüreceğim yerde lordun önünde tüm çirkin gerçeği önünüze serilecek ayrıca bundan böyle o soyismi ve aile mevkiniz alınıp o çirkin anlattığınız kızınıza devredildi, biri tarafından bulundu ve eğitildi güzel yerlere geldi ayrıca küçük kardeşi de aynı eğitimi verilecek”

“ lütfen kızımı elimden böyle almayın” diyen annesine göz attı.

“ Merak etmeyin sizde bizimle geliyorsun, tutuklayın şu ikisini” diyen muhafızlara emretti ve ellerini bağladılar at arabasına bindirdiler, küçük kızın önünde “ Anneme nereye götürüyorsunuz” diyen kıza Maria “ Annen ve babanla küçük bir işimiz var biz kötü değiliz Maria hem biliyor musun ikimizin adı da aynı”

Maria şaşırdı “ Gerçekten mi Maria abla” demişti Mariaya.

“ Benimle birlikte at binmek ister misin” diye sordu Maria. Küçük Maria başıyla evet olarak sallamıştı.

Maria istekli şekilde büyük Maria ile birlikte aşağıya indi. Anne ve babasını bir faytona bindiğinde elleri bağlı olarak görmesiyle neden öyle yapıldığını sormuştu.

" Annen ve baban yaşlı onlara faytona aldık elleri bağlı değil ki yanlış görmüş olabilirsin "

Maria " He tamam hadi gidelim " çok istekli şekilde. Büyük Maria atına kardeşini bindirip kendisi bindiğinde tüm yol boyunca ilerlediler.

Maria faytonun yanına getirip anne ve babasının gözlerinin içine bakmıştı " Çok yazık öz büyük kızınızın gözlerinin içine bakıp kötülemeniz " demişti.

" ne yoksa sen Maria mısın o kızım olan " Maria gözlerinin içine bakıp " Öyleyim ama siz benden vazgeçtiğiniz için bende sizin gibi vazgeçtim. Lordun size ne yapıp ceza vereceği bilmiyorum "

" peki o geneleve ne oldu " Marianın kulağına kapattı küçük olanın.

" Çöktü tüm kadın ve kızlar özgür lord bazıları için hapse attı diğerleri özgür bende eğitimden geçip komuta yardımcı silahşör oldum " dedi gülümseyerek önüne döndü. Adam ve karısı ilk terk ettiği kızının ismimi sayıklamıştı.

Yol ilk defa bu kadar kısa sürmüştü ve diyara adım attılar.

⚜️

“ Sana inanmıyoruz, sen silahşör olamazsın.” bunu demesiyle Maria üzülmüştü. Ama Jade ondan bir ışık görmüşse bu sahtekar aile üyelerinin sözüne kanmadı.

“ Gelince doğru olup olmadığını.” dedi Maria.

Diyarın içinden kasaba yolundan kaleye doğru giderlerken “ Silahşör Maria, görevinden dönmüş.” diyen kasaba hakkına, el salladı. Tabi tek Maria duymadı, bunu duyanlar arkada esir olan ailesi de duydu. ‘ Şimdi tanık oldunuz mu benim gerçek bir ünvanım olduğunu, inanacaklarını emin değilim onları sonuçta kendileri sahtekar sınıfında’ diye kendi iç dünyasında bunları söylemişti. Kaleye yanaşmadan önce komuta merkezinde iki komuta yardımcısından biri vardı Maya, mahkeme bitene kadar komuta merkezinde görevdeydi.

“ Küçük Maria, şimdi anne ve babanla küçük bir işi var, seninle bu abla ilgilenecek.”

“ Gel bakalım Maria hanım.” diyerek Maya kucağını alıp aşağıya indirdi ve elinden tutarak komuta merkezinin içine doğru yürüdüler, atlar yürüdü ve kaleye doğru yol aldı.

“ Sana anne ve babalık ettik, cezamızı indirebilir misin ?” diye yüzsüz yüzsüz bunu teklif ettiklerini inanmıyordu, yüzünü ekşitti ve o kadar küçülecekleri düşünmezdi.

“ Ne için ilgi verdiniz, satmak için ise hiç gerek yoktu, birde ablasının ismini verip bana yaşattınız onca acıyı onada mı vereceksiniz.” öfkesini yenik düştü sesini yükseltti ve susacağı yeri bildiği için kısa sürdü bağırması.

“ Seni-” duymak istemiyordu, hiçbirinin yüzsüz yüzsüz teklifleri ve inkar edişlerini duymak bile istemiyordu ki susturdu “ Bunu lordun önünde mahkemede anlatırsınız, benden ne kadar uzaksanız benim için o kadar iyi.” dedi.

Yanındaki muhafaza ne kadar yol kaldığını söylemişti kaleye doğru “ Kısa bir mesafe kaldı efendim” demişti onlarla daha fazla yüzleşmek istiyordu ama bunu faytonda değil mahkeme, lordun önünde yapmak istedi, Maria o kadar aşağılandı ki genelevde şimdi ailesine gelmişti, gözlerden düşmeyi hak ettiklerini.

Kaleyi görmüştü ve sonunda diyerek arkasını yaslandı “ Beni aşağılık biri gibi gösterdiniz herkese ama şimdi size geldi sahtekar aile üyeleri, ben herkesin hatta lordun önünde sizi o güzel düşüreceğim ki tabii bunun lordun ağzında duyacaksınız.” demişti gülümseyerek.

Kalenin taş kapısından geçtiklerinde kimlik kontrolleri yapan muhafızlara gülümseyip “ İki mahkum getirdim. Mahkeme İblis Lordun önüne çıkacaklar.”

Muhafız, verilen resimleri bakıp bakışlarıyla onaylanmıştı “ Hoşgeldiniz Silahşör Maria, sizi bekliyorlar, kapıyı açın çocuklar.” diye emretti kapıda duran muhafızlara, kapı yavaş yavaş demiri yukarı kalkarken, Maria’nın mutluluğu tarif edilemez idi.

Kapı onlara açılmıştı, atlar ilerlemişti, sarayın iç kapısında durmuştu muhafız. Diğer iki muhafız mahkumları, esirleri almak için arabaya yaklaştılar.

Kapıyı açan muhafız kenara çekilip iki muhafız’a yol vermişti, biri kadını tuttu diğeri adamı tutarak arabadan indirip kalenin kapısına kadar yürüttü, içeriye kadar götürdüler.

‘ Şu an içimde öyle bir huzur doldu ki sonunda o büyük günü yaşıyorum’ içinde sevincini yaşayarak gülümseyerek, derin bir oh çekerek kapıdan içeri geçip gürültülü olan kapıya kadar ilerleyip, içeriye adım attığında bütün büyüklerin toplandığı salona göz gezdirmişti, Jade’nin yanına kadar ilerleyip gülümsedi.

“ Nasıl hissediyorsun, duyguların nasıl?” bunu nasıl cevaplayacağını bilemedi hatta hiç düşünmedi bile ama tek bir duygu hissediyordu o da onca kötü anıdan sonra hepsi silinmiş yeni bir sayfa açılmış gibi veya üstündeki kara toprak bugün silkelenip temizlenmiş gibi bir rahatlama ile doğmuştu.

“ Üstümdeki kara leke bugün temizleniyor.” demişti Maria.

Jade, şaşırdı bunu böyle anlatacağını düşünmedi ama hak vermişti.

“ Harbi sen kendi ellerinle o lekeyi temizliyorsun, benim öğrencim böyle olmalı, kimsenin yardımı tabi yardım iste yardım alabileceğin konuda ama kendi yapabileceğin bir durumda yardım almadığını görmek gururlandırdı.” demişti gözyaşı akıtacaktı ki o kalın sesi duyduğunda dökemedi.

İblis lordun sesiydi ve mahkemeye başlatmasıyla kesilmişti.