Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Maria

@handelendin

Erken saatlerde Maria jadenin eğitimine tutuldu. Büyüyü öğrenme çabasını ve okuma yazmayı çok istiyordu. Geleceği hakkında düşünmeye başlamıştı. Talim sırasında ter dökerken bir soruyla durmuştu jade.

" Komutanım ben terfi edeceğim sıra o kılıç bana mı geçecek " diye sormuştu. Çünkü Maria, jadeye sormuştu. Nasıl komutan olduğunu, merak etmişti onun eline geçecek mi diye ama öyle olmadığını anlamıştı.

" Seninle birlikte demirciye gidip kılıç seçelim mi bendensin " dedi jade.

Maria " peki acaba kılıçla bağlılık yemini edebilir miyim " diye sormuştu. İdolu olan jade gibi bir kılıç ruhu sahip olmak istemişti.

Muhafızlar görev yerinde iken Maria komuta merkezinde komutanıyla talim yapıyordu. Becerilerini geliştirdi. Jade şaşırttı atını alıp Mariaya uzattı " burada bir tur at ata alış ondan korkma arkadaşın olsun " dedi jade.

Maria baş salladı, ata doğru bir adım attı ve Jade Mariaya elma verdi " elmayı ağzına ver , atla bağ kur eğer bir kılıçla bağ kurmak istiyorsan atı da aynı bağı kuracaksın çünkü kaleye atla gideceksin ve merak etme bir arkadaşla birlikte gideceksin " dedi jade. Mariaya yutkunup elindeki elmayı atın ağzına verdiğinde at tepki vermemişti. Mariaya cesaret gelmişti birden, ata dokunmak istemişti ki at huysuzlanıp şaha kalktığında Jade atını sakinleştirip, tekrar denemesi için destek verdi “ yapabilirsin at hisseder enerjiyi, enerjini sabit tut ve dene tekrar” demişti. Maria içindeki saf enerjiyi dizginleyip ata tekrar yanaştığında at karşılık vermişti. Mariaya izin vermişti, yanaştı, kafasını oynattı. Maria gülümseyerek ata bir adım attı ve yelesini okşadı, sevinmiş Jade bakıp gülümsedi.

“ Enerji önemli bir element iç ve dış enerjin bir olursa her şey yapabilirsin, hadi binmene yardım edeyim” derken jade, Maria geriledi, jade gülerek öne itekleyip nasıl binileceğini gösterdi, Maria kendinde o gücü bulamamıştı, hayatında ilkleri yapıyordu Jade sayesinde birçok şey öğrenip deneyimledi.

Ata bindiğinde Marianın gözüne uzak gelmişti, yüksekte sandı, jade kayışı tutarak atı yürüttü. Marianın ayakları yerden kesilmiş gibiydi çok farklı hissetti, bir tur attıktan sonra kayışı Mariaya uzatıp “ Sıra sende”

Maria gözlerini yumarak atın kayışını kavrayıp hafif bir hareketle atı yürüttü. Jade Mariayı gözüyle takip etti “ nasıl durduracağım ben bu atı” diye sormuştu korkarak.

Jade “ elinde tuttuğun kayışı kendine doğru çek durur” dedi ve kayışı kendine doğru çekip yavaş hareket eden atı durdurdu ve inmek isterken yere düştü, at ilerledi.

Maria ayağa kalkmayı çalıştı, jade elini uzatıp Mariayı ayağa kaldırıp “ hadi şimdilik ara verip sana bir kılıç sahibi yapalım”

“ Tamam o zaman gidelim” dedi Maria, Jade muhafızı çağırdı “ burayı göz kulak ol kısa bir işimiz var” dedi muhafız başıyla onaylayıp selam verip kapıda bekledi.

Jade atı bindiğinde, Maria yutkundu, Jadenin elini tutarak üzengiye basarak eyerin üstüne oturduğunda “ nereye gideceksin üç gün sonra” demişti Maria meraktan sormuştu.

“ Başka bir krallığın prensesi çağırdı beni, sadece kısa süreliğine gözlem yapacağım” dedi kayışı bir kez vurduktan sonra at hızlandı ve komuta evinden ayrılmıştı. Köyün içine doğru yürüttü.

“ Yani senin yokluğundan ben lordu mu gözlemleyeceğim” diye sordu. Jade yola bakarak baş salladı.

Maria “ benimle gelen arkadaş kim peki” diye sordu.

“ Kaleyi çok iyi bilen biri, Danışmanın kendisi olur” dedi jade. Danışmandan pek hoşlanmamıştı ama dün farklıydı. Dün gülüşüne ve davranışı değiştiği için sempati duydu.

Jadenin sesiyle kendine gelmişti attan inip direğe bağlamış dükkanın içine doğru adım attılar.

Demirci başı müşterisinin kim olduğunu bakmak için işini yarıda kesip arkasını döndüğünde jade ve yanında duran mariayı görüp jade döndü.

" Komutanım seni hangi rüzgar attı buraya " dedi demirci.

Jade Mariaya gösterip " bir silahşöre manasına uygun bir kılıç yapmanı istiyorum " dedi. Maria demircinin tepkisini gördü. Dudağını kıvrıldığını ve gözlerinde o mutluluk ışığını yansıyıp elini birbirine sürtüldüğünü.

" Kızım şu oduna bir otur mananı ölçeceğim " dedi demirci. Maria jade bakıp onay bekledi.

Demirci " korkma kızım komutanın annesini böyle kılıç yaptım şu an elinizde olan kılıç tek farklı biçim değişmiş nasıl yaptınız komutanım " diye sorusunu sordu.

" Kanımla anlaşma yaptım kılıç ruhuyla artık bir efsane kılıç oldu "

" Kanla mı anlaşma yaptınız " sorularla marianın alnına parmağını koyup içindeki manasını sezdi. Maria ne olduğunu anlamadı daha doğrusu yaptığını anlam veremedi.

Jade " işin bitti mi demirci " demişti. Demirci baş salladı. Maria ayağa kalkıp jadenin yanına ulaştı.

Maria izledi. Demirci sezdiği manayı parmağından dövülmüş taşın üstüne bıraktı. Maria ağzı açık izledi. Etrafına baktı ve her bir kılıcın farklı şekillerin… Asılı olan yerinde olan kılıçları eline almak için uzanmıştı ki " onların sahipleri var hatta bir sahibi buraya gelip alacak " dedi ve bir sesle yanına dönen Maria, o adamı bir yerden gördüm diye kafasına hurculadı. Dank etti ' Bu elfi ben meyhane çıkışında görmüş gibiyim '

Jade seslenmeye kalktı. Çoktan farkına vardığını ve dona kaldığını şahit oldu. Yanına gitti jade dürttü.

" İyi misin komutanım " diye telaşla sormuştu. Jade gözünü elften çektiğini gördü. " Demirci kılıç ne zamana kadar hazır olur "

Demirci " Bir iki güne kadar hazır olur komutanım " dedi jade baş salladı. Maria hala o adamın kim olduğunu çözemedi.

" Maria ben dışarıda olacağım sen gelip alırsın kılıcını, şimdiden parasını veriyorum demirci "

Demirci akçeyi geri verdi komutana " siz bu ülkeye çok yardım ettiniz sizde kalsın " dedi

Jade " buraya kadar gelmişiz ortalıkta sahtekarlar dolaşıyor belgelerini göstermen mümkün mü " diye söyledi.

" Tabi ki bekleyin hemen " dedi demirci. İçerden eli belgelerle birlikte gelen demirci, marianın gözüne düzgün bir adam olarak imaj çizmişti.

Maria jadenin yüz ifadesini seyretti. En sonda komutanın ağzından " tamam yardım için sağol biz çıkalım artık ve kalsın o akçe orada " dedi. Demirci komutanı kırmayıp akçeyi dolaba koyup işine döndü.

Atın yanında Maria " o elf meyhanede görmüştüm ben o kim "

Jade suskunluğunu korudu. Maria ata binmişti jade bekledi. Jade ata binip kayışı bir kez vurup komuta merkezine doğru yürüttü.

Maria o elf kim olduğunu bilmek istemişti. Neden jadenin bu kadar suskun olduğunu, bunu en iyi Maya ile Mera üstlerinden öğrenebileceğini düşündü.

Komuta merkezinden danışmanı görüp el salladı. Jade indi atın kayışını Jax'e uzattı. " Lorda teslimat " deyip elinde muhafızlardan istediği pazarların fiyat listesi " sana güveniyorum Maria " deyip komuta merkeze doğru yürüdü.

Jax atı yürütmeye başlamıştı, Maria kemeri sıkıca tuttu.

Toprak araziye doğru yol aldılar.

Maria " danışman Jax siz iyi biliyor olabilirsiniz komutan hakkında " dedi.

" Neyi öğrenmek istiyorsun söyle hadi "

" Dün meyhanede çıkarken şimdi de demirci tezgahında aynı elfi gördüm o elf kim neden komutan o elfi gördüğünde dondu " diye sormuştu.

Jax " o elften kastın ne, nasıl bir elf gördüğünü anlatır mısın " dedi. Maria ağzını açtı ve saç rengini göz rengi ve fiziksel özelliğin her birini anlatmıştı ki. Jax " bunu bende bilmiyorum üzgünüm özel hayatı ilgili pek fazla anlatmaz kendisi " demişti.

Maria, danışmandan pek fazla ümit beklemedi. Nereden bilecekti ki diye düşündü en iyi iki üstüne sormayı uygun buldu.

Jax " demirci ustasıyla tanıştın değil mi "

Maria " evet tanıştım ama ne yaptığını çözemedim parmağı alnıma koyup dövülmüş taşın üstüne koyduğunu gördüm ve ondan sonrası pek emin değilim "

Maria konuşmadı. Etrafına baktı. Hiç görmediği o açık doğa alanına, halkın konuşma ve gülüş seslerini duyarak gözetledi. İçine hissetmediği temiz havayı çekti. Çekmişti ama kısa süreli bir çekiş yaşadı. O karanlık odanın içinde hapsolmuştu. Tek kullanımlık malzeme gibi atıp duruldu. Ama bir ışık onu kurtardı. O ışık ona yol gösterdi. O ışığın verdiği şansı yanlış kullanmayacak, ışığın yoluyla ilerleyip büyük biri olacaktı.

Şüpheliydi ailesini neden onu çöp gibi kullanmış olduğunu. Sebepsizce iyi niyet maskesini takmıştı. Şu an ne yapıyorlar ya da neredeler onu bilmiyordu. Bilmek istiyordu, yanlarına gitse ne diyecekti, beni neden fırlatıp attınız mı diye soracaktı. Kendinde o gücü bulamadı. Etrafını incelemeye devam etti. Bir süre sonra çiçek açmış ağaç ve otlar sönmüştü.

Anlıyordu, lordun kalesine geldiklerini. Aklına bir soru takıldı " danışman neden komutan lord dan nefret ediyor bu kadar "

Jax " basit değil mi nereye adım atsa jade, lordun kirli çamaşırları rastladığı için ondan bu kadar nefret ediyor " cevapladı.

Jax atı yavaşlattı. Kaleye yaklaştığında durdu, ahırcıyı bıraktı atları, Mariayı attan indirdiğinde Maria utanmıştı.

Yüzünü çevirdi, çevreye bakındı.

" Gel benimle " dedi Jax. Maria baş sallayıp takip etti. Buraya gözü kapalı getirildiğini hatırladı. Buraya açık gözle incelemek ve farklı biri olarak adım atmak hoşuna gitmişti.

" Bekle lordu söyleyeceğim " dedi Jax. Tekrar Maria baş salladı. Kapıda bekledi.

Konuşmalarını duydu, neden jade olarak tanıttığı bilmiyordu, herhalde lordu sinir etmek için kendi kendine söylendi.

Jax kapıyı açtı " seni bekliyor " demişti. Kapıdan bir adım atıp lordu selamlayıp doğrulduğunda.

Lord elindeki kadeh pardağı elinden parladı. Kükredi " bu kızın burada ne işi var, jade gelmiş demiştin Jax " demişti.

Uşak lordun elini temizleyip kanı durdurmak için bez salıp çekildi.

" Jadenin ekibinde kendisi lordum, ismi Maria ve bir silahşör, jadenin emriyle geldi, işi çıktığı için görevi atadı kendisi bundan artık " önünden doğrulup sıranın geldiğini anlayıp öne çıkıp lordun önünde parşömeni uzattı ve geriye adım atıp olanları anlattı.

" Lordum, komutanım beni atadı buraya sizinle bir konu üzerine geldim " dedi Maria.

" Konuş ve git " diye emretti.

" Pazarların fiyatları yüksek lordum. Halk zorluk çekiyor bir yemeği yapmak için malzemeyi almak için canını veriyor sizden bunun hakkında birşey yapmanızı istiyoruz " demişti Maria.

Maria lordun kurdeleyi açıp parşömeni okuduğunu ve yüzündeki o ifadeyi seyretti.

Parşömeni kenara koyup ellerini kenetleyip " benden ne istiyorsunuz bir beyan çıkararak fiyatları halkın için indirmelerini mi. Peki sana soru silahşör Maria, bu indirmeler olursa pazarcı esnafların durumu ne olacak " diye sormuştu lord Mariaya.

Maria düşündü ve " onlar içinde iyi olacak eşitlik sağlanacak ve size yardım edebilirim lordum, komutanı etkilemeniz için tavsiye verebilirim " demişti. Jax ona dik dik bakıp başını hayır olarak salladı. Maria bunu gördü ama sözünde durmayacaktı.

Lord tahtan kalkıp Marianın önünde durdu ve çenesini kaldırıp ona sırıttı " Peki bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun " demişti.

Lord uzaklaştı. Kendine zor tutmuştu. Komutanı neden nefret ettiğini anlamıştı. Sinir bozucu bir doğası olduğunu tanık etmiş.

Jax' e döndü gülümseyip üzgünüm diye mırıldandı " lordum komutan yarından sonra başka bir ülkeye ziyaret edecek " dediği an lord " ne " diye kükredi. Jax alnını vurup yandık ifadesiyle Mariaya baktı.

" Çıkart silahşörü buradan " diye emretti. Jax önünde eğilip Marianın kolunu tutup dışarıya kadar çıkarttı.

Loading...
0%