@handelendin
|
Sabah beklediği gibi kaos, Alex'in istediği gibi gitmişti. Kamp alanı karmaşa içindeydi. Alex başlattığı kaos ortamını seyretti, keyif alarak. Haberi olmayan, yeni uyanan adam, bu kaosun nereden geldiğini bakındı. Liderleri olan adam, sesini yükseltti. " Burada ne oluyor millet!" dedi herkesin gözü lidere baktı. Bir adam çıkıp " Adam gitmiş lider biri adamı serbest hatta bekçileri etkisiz haline getirmiş, ölü bulundu! " dedi Liderin bakışları bizlere döndü. İçimizde hain olduğunu düşünmeye yetti. " Elena sen bana ne içirdin dün olanları hatırlamıyorum bile, " Alex kendisine geldiği suçlama sırasını geldiğini anladı. Aylin bakış attı, Alex onayladı. O bunu istemişti. " Efendim Elena benden uyku getiren bitkinin yaprağını istedi, bende tehlikeli dedim ama beni zorladı. " dedi üzgün üzgün bakışlarla bakan Aylin. Tüm gözler Alex'e baktı. Lider bile haini Elena olduğunu şüphelendi. Alex de işleri bu raddeye gelmesini istiyordu. Lider Alex'e doğru yürüdü ve önünde durup " Bu doğru mu bana uyku ilacı mı içirdin ama sen beni süt içtiğimi nereden öğrendin ? " " Kadınlar söyledi süt içip uyuduğunu ama kim olduğunu bilmiyorum tanımıyorum. " dedi Alex. Lider " Seni uyutup bekçileri öldürmüş ve adamı kaçırmış olamaz daha yeni geldi bilmiyor o çadırın içindeki adamı kim olduğunu? " dedi Alex 'ya öyle mi' içinde mırıldandı.
Yüzlerini söylemek istedi ama bir süre oyunlarını devam ettirecek. O adam tekrar konuştu " lider bu iki oldu ilk sefer onu uyardım şimdi de iki bekçimizi ve adam yok. " dedi Alex içinden sinsi sinsi sırıttı. Liderleri Alex'e bakıp " Bu doğru mu Elena? " " Doğru ama amacım o adamı doyurmak efendim bilmiyordum zaten bekçiler beni engelledi ve kanıt olabilecek bekçi kalmadı. " dedi. " İzin vermeyince öldürmüş olma ihtimalin yüzünden sana ceza vermem lazım Elena ve bizim cezamızı o verecek ?" Alex o kişiyi merak etmişti ve içindeki ses çok yakında öğrenecek olacağını söylüyor. " Hala seni nasıl adamları öldürmüş olacağını bilmiyorum şu an ? " O adam Alex'in kolunu tutup cezasını kendi vereceğini söylemişti. Nasıl bu adamdan kurtulacağını düşündü. Kolunu sıkı tutan adamdan. Lider memnun olmuş surat ifadesiyle gülümsedi adama doğru " Birde Elena ile uğraşmayalım o iş sende Aykut! " dedi sonunda o ismi bilmediği adamın isminin bu adada olmadığı belliydi. " Elena işini bitirir bitirmez çadırıma gel! Senle konuşmam gereken bir şey var. " ne konuşacaktı diye düşündü. Kaos ortamı devam ediyordu hatta adamı bulabilmek için keşif ekibini kampın dışına yolladı. Alex tüm işlerini halletmiş elinde tepsinin üstünde su bardağı ile şişeyle çadırın içine girdi. " Tepsiyi bırakıp yanıma gel! " dedi. Alex tepsiyi bırakıp Aykut'un yanına bir milim uzakta oturup ne diyeceğini bekledi. Aykut nasıl başlayacağını düşünerek konuyu girdi " Hem kendi iyiliğin için hem bizi zora sokma olur mu. Biliyorum sana epey zora soktum ama amacım sana kötü davranmak değil Elena. Ben gerçekten senden hoşlandım. " Alex ağzı açık şekilde kaldı bir süre yutkunup konuştu " Liderin gözüne girmek için yapıyorsun ama birliğin adını leke sürdüğünüz gerçeği, gerçek kanunsuz ile karşılaşırsınız ne olacak efendi Aykut. " Aykut gülümsedi " Kral onlara adaya giriş izni vermiyor o yüzden sorun değil."
Alex 'tam önünde konuştuğun kişinin kim olduğunu bilmeden böyle konuşuyorsun' içinde mırıldandı. Sessiz kaldı.
" Belki yeni bir başlangıç yapabiliriz, sana yardım edebilirim ailene bulmana sağlarım. " dedi. Alex'in öldürme fikrini geri çekmeye çalıştığı farkındaydı. " Arkadaş olmamız mümkün mü acaba Efendi Aykut ? " dedi Alex.
Aykut Alex'in elinin üstünü eline koydu " Her şey mümkün olabilir Elena. " devam etti " Yeter ki izin ver olalım sana zarar gelmeyeceğini emin olabilirim ve vermeyeceğim merak etme! " Alex şaşkın, bir kaç gün kendisine yaptığı onca şeyden sonra affedip arkadaş olacak mıydı emin değildi bile. Belki oyunun bir parçası olabilir diye düşünerek bir yanı kötü oluyordu kandırmak üzülecekti diğer yanı işkencelerin bedeni olacaktı. " Lütfen kendini fazla acı çektirme arkadaşım. " Arkadaş kelimesi bir garip geldi. " Tamam arkadaş olalım efendi Aykut. " Aykut gülümsedi" Bana sadece Aykut de arkadaşım ben koltukta uyurum sen yatakta uyu akşam "
Alex bu fikri sevmedi " Hayır bende başkasının yatağında ya da çadırında yatmam öyle alıştım. " " Nerede yatacaksın peki ? " " Eğer insancıl bir ceza vermek istiyorsan dışarıda uyurum aç bile kalırım sorun değil. " " Beni de düşünüyorsun, tamam cezan dört gün boyunca dışarıda uyuyup aç kalmak olsun. "
Alex başıyla memnun olmuş gibi salladı. Alex'in aklında o soruyu sormak geldi " Aykut peki sana ihanet edersem bana ne yaparsın ? " " İhanet mi edeceksin! " Alex inandırıcı olsun diye ellerini sallayıp ' hayır hayır öyle farz et ' demişti.
" Farz etsem hem beni üzersin hem de güvenimi kırarsın ayrıca benim nefret ettiğim şey yanımdaki insanı ihanet etmesi çok kötü ödetirim. " Alex içinden kahkaha attı. " Peki Aykut eğer burada yanınızda gerçek bir kanunsuz varsa ne hissedersin? " Aykut bu soruların nereden geldiğini merak etti. Alex başını gösterip gülümsedi. Ayağa kalkıp çadırdan çıkıp işinin başına döndü. Ayak işleri yaptı servis yaptı bekleyen bekçileri su verdi. Çamaşırları yıkayıp çadırları toplarken Aylin ile karşılaştı. " Sen Aykut Efendi'nin güvenini mi kazandın şimdi? " " Ama güvenini kıracağım gibi geliyor bana," Aylin ne der gibi baktı " Ne yapacaksın ki? " Alex omuz silkti yastıkları havalandırıp dışarı çıktı. Karl ise Alex'in kampta durumu nasıl izlediğini ve nasıl suçlandığını görüp keyif aldığını hatta bir çadırı girip orada dışarı çıktığı ise gülümseyerek çıkışını izlemişti. Adamın sesini işitti. Ağaçtan aşağıya inip kamp alanının yakınına gelip sonunda beklediği mesaj geldiğini ama nasıl yazacağı hakkında dert yanarak ateşin yanına geçip mesajı eline aldığında eli bile yanmadı. Kan mührü böyleymiş anlamıştı. Mührü olan insanların eli yanmıyor ama değilse tutamaz bile. Elini aldığı gibi kağıdı açıp anlayabileceği harfleri seçip birleştirmeyi çalıştı. ✴️ Hatırladığı harfleri anlamış aklına yazdı ve anladığı ikili harfleri bulup kelimeyi tamamlayıp ne demek istediklerini anlamıştı. Bir cümleyi sesli konuştu " Gölgeden / Ne yar - yazıyor ne demek istemiş olabilir " diye düşünerek tek tek anlamaya çalıştı ama kafası yoruldu. Adam güzelce uyumuştu kollarını açıp gevşedi. " Hayatımda uyumadığım kadar iyi uyuyup yedim. " Karl gülümseyerek baktı " Rica ederiz bu arada senin ismin ne seni şu bu demeyelim." dedi. Adam " İsmimi soruyorsun ismim Alvin. " dedi. Karl adamın ismin anlamı kadar kendisinde gördüğü dostluğu sadıklığı şahit oldu. " İsmin kadar sadıksın her krala, " dedi. Alvin " Öyleyim sen ne yapıyorsun o harfler ne anlatıyor ? " Karl önünde tuttuğu mesajı bakıp gülümsedi " Bu mu bir şifreleme gölgelerin dilinde yardım arıyoruz. " " Gölgeler size yardım mı ediyor genellikle yasak çıktığından belli gölge adaya basmadığını duydu. " Karl tekrar sırıttı " Ben iki kez gölge gördüm adada biri cadının eseri diğeri liderimiz olur üçüncü kişi için birini getirme şansları var mı diye soruyorum ? " dedi Alvin " Cadı mı dedin kraliçe oraya cadıya mı verdi nasıl biri ?" dedi Karl pek göremediği biri ya da bir şeyi nasıl anlatacağını bilmediği için omuz silkti konuyu kapattı. Alvin " kahvaltıda ne var ?" demişti Karl ayağa kalkıp çantadan yiyeceği şeyleri çıkarıp soğuk sandviç kalmıştı tek. Alvin bunu da şükür demiş eline sandviç alıp yemişti. Karl bir yandan yedi sonra haritada bazı harfleri çözdü. Bir haritada çıkaramadığı için Alex'e acımaya başladı. Kaç saatte çözmeye çalıştığı günleri hatırladı. Biraz kafa yordu sonra " Alvin seni aramaya çalışan grup kampın dışından buradan ayrılma." " Anlaşıldı kaptan peki öyle yaparım. " ✴️ Gölge Prensesi Nora, kutsal ateşin yakınından geçtiği sırada ateşten bir zarf belirmişti. Nora babasına kralın yanına gitti. Ateşten mesajı çıkarıp masaya koymuştu. " Baba Alex ile eşlikçiden mektup geldi bir bakman lazım. " demişti kral kızıyla birlikte çalışma odasına geçti. Kral " sen okudun mu kızım ?" Nora başını hayır olarak salladı " Sadece mührü gördüm ben o kadar değil. " Kral güldü. Çalışma masasına ilerledi kağıdı açıp mesajı bir bakışta anlamıştı " Bizden yardım istiyorlar sanırım a planı terslik oldu ya da yardım edeceğimizi düşünüyorlar. " Nora babasının dediklerini başını salladı. Yeni bir kağıt çıkardı ve ne yardım istediklerini sordu selam varı haber geldi diye değiştirdi içine mesajı yazmıştı. Alex gibi yaptı ilk kendi kanıyla sonra kızının kanıyla mühürleyip ateşe attı. Mavi gölgenin klonu olan biteni izlemiş kaydını almış yolladı. Gölge kral kızıyla birlikte ne olup bittiğini düşünürken Nora eğer birini istiyorlarsa gönüllü olmayı teklif etti. " Baba ben gönüllü olurum. " dedi. Kral, kızının bu teklifi hiç hoş karşılamadı " bundan emin misin kızım eğer bir sorun çıkarsa senin hayatın riske girecek. " " Baba artık mal mal durmaktan bıktım eğer tehlikeye girecek ise girsin, birinin hayatı mı diğerlerin hayatı mı daha riskli, merak etme Alex beni o durumdan çıkarır." " Anlıyorum ama emin değilim ve senin hayatın annenden kalan tek miras sensin benim için. " Nora hep annesini merak etmişti nasıl biri olduğunu nasıl öldüğü hakkında gerçeği bilmek istemişti ama kral hep o konuyu geçiştirip durdu. Nora babasının yanına oturdu annesi hakkında gerçeği öğrenmek istemişti artık. Babasının ellerini tutup anlatması için destek verdi. Hem annesinin ne olduğunu hemde neden izin vermediğini öğrenecekti. " Baba ne olur bana akıllıca bir sebep sun da ben kararımı ona göre söyleyim. " Kral prensesin yüzüne bakmadı tek bir kelime konuşmadı. Konuşmak istememişti bu konu hakkında. Sessizlik, Noraya deli ettiği için ağzını açtı kulağına kapattı. Babasından tek bir kelime olumsuz cevap duymak istemedi. " Baba senin bu kararsızlığın beni deli ediyor neden bu kadar inatçısın anlamıyorum, çaresiz oldun benim mi haberim yok." Kral kızının söylediği laflara duydu ama yüzüne bakmadı. Nora anlamıştı " Ben inanıyorum eğer birimizden birinin başı dertte ise Alex hiç tereddüt etmez direk tehlikeyi atlar, bende öyle yapacağım artık masum prenses rolü yapmak istemiyorum baba bu benim son kararım. " dedi Nora. Sözünden geri dönmeyecek durmayacak. Elini babasının elinden çekip ağaç evden çıkmış hep birlikte gittiği o yere tek başına gitti.
Tek başına sanarken arkada gelen sese bakış attı. " Neye bu kadar canın sıkkın senin prenses hazretleri, " Nora arkasını döndü. Mike ya dönüp mutlu görünmeyi çalışarak kime kandırıyor ki " Yok bir şey babamla tartıştık." dedi Mike Noranın yanına geçip oturdu " Konunun ne olduğunu bilmiyorum ama babanı, kralı çok kızma senin iyiliğin güvenliğin için yapıyor. " Nora bu moral ve iyimser konuşmanın ardında asılan suratını düzeltti " Biliyorum ama bir oyuncak gibi durmak istemiyorum, göreve atılıp işe yarama isteğim ve hala babamın annemi bir sır olarak saklayıp içine atması onu da beni de üzüyor. " dedi Mike Noranın omzuna elini koyup " Bende seninle gelirim hem Alex'i görmüş olurum belki baban bir eşlikçi ile gidersen kabullenir. " Nora üzgün surat ifadesini güler yüzle ' gerçekten mi ' diye söyleyerek yapmıştı. " Gerçekten ama yarın söylersin. " Nora konuyu anlatamadığını farkındaydı ama nasıl bildiği şüphelenmesine sağladı. Çaktırmadan sormadı bir şey anlar diye. Önüne dönüp gölgelere düşen yıldızları izledi. Babasıyla tek başına iken nasıl duydu ve anladı yoksa kulak misafiri mi oldu kafasında bin türlü düşünceyle yıldızların düşüşünü seyretti.
Sabah babasının yanına gitti. Bu konu hakkında konuşmaya başladı Mike'nın yanında kral kızına güvenip güvenmeyeceği emin değildi. En gizli bilgiyi başka birini anlattığı için. " Baba sadece teklif ettim görevin detayını anlatmadım. " dedi. Kral kızını güvenmek istedi ve Mike ile gitmesini izin verdi tabi yardım istedikleri zaman. Kralın yanından çekildiğinde Nora Mikeye bakıp gülümsedi " Sayende farklı yerlere gidip göreceğim umarım bizden birini istiyor olsunlar. " Mike sessiz kalmıştı. Olanları üçüncü gözle izlemeye kesmedi.
✴️
Alex şimdi daha kötü bir olay çıkaracaktı. Hem yeni edindiği dostunu kalbini ve güvenine kırmak, hiç iyi gelmedi ama bunu yapması lazımdı. Akşam herhangi gibi bir çadırı seçmişti piyon olarak ama kim bilebilirdi yapılı ve güçlü duracağına gizliden gizli sabah tiyatrosunu hazırlamıştı. Mağdur rolünü oynayıp kaos yaratacak. Bir ağacın önünde oturup başını gövdesini yaslanıp gözlerini kapatıp planını düşledi.
Mağdur rolünü yapmak için aç susuz kalacağı ve Aykut'un çadırını bulamadığını söyleyip kendisini bu olaydan sıyrılıp kurtulacak. Gözlerini kapattığında farklı farklı melodiler duymayı başladı. Ne anlamı geldiğini emin bile değildi. Şarkılar ona bir şey anlatması mı gerekiyordu ya da bir yol göstermesi gerektiğini anlamıyordu.
Sabah kimsenin uyanmadığı bir saatte hedefinde olan adamın çadıra ilerledi ama durdu başka bir fikir gelmişti böyle onların seviyesini inmek yerine kendi yöntemleriyle ilerleyecek. Aylin'in yanına yaklaştı " Aylin eğer birinin gölgesi kaybolduğunda fark edilir mi yoksa umursamaz devam ederler mi " diye sordu Alex. " Gölgeyi kaybedenleri görmedim neden sordun ki? " Alex " Yakında izle gölgelerini iyice bak kaybolduğu sıra bağır ki, anlasınlar. " " Ne yapacaksın ki ? " demişti iyice izlemesini söyledi. Alex yapmadığı bir yeteneği gerçekleştirecekti. Gölgeyi çağırdı belki haberi olmadan çaktırmadan kızıl gözlerini belli etti. Hiç denemedi ama burada denemek için güzel bir fırsat ' lokos meloni gundal ' gölge kurtlarına seslendi. Emir bekliyormuş gibi beklediler gözleri karşılarından geçen adamları doğru baktı kurtlar o yöne doğru dönüp ' seleny Vis ' gölge avını başlattı. Alex gölge kurtlarını serbest bıraktığında adamların gölgeleri tek tek yiyen kurtları seyretti. Aylin ile bakıştı sonra çığlıkları bastığı an kurtları geri çekti. Duyanlar direk yanlarına gelmişti " Ne oldu niye çığlık atıyorsunuz! " koştura koştura gelen insanların sesleri. " Gölgeleri gitmiş onların gölgesizler! " dedi adamlar hani dermiş gibi etraflarına bakarak Alex'in gösterdiği adamları fark edip onların kuyularını kesmişti. Alex hiçbir şey yapmadan kendi kuyularına kazdıkları gibi içeriye düşmeleri hoşuna gitti. Aykut Alex'e bakış atmıştı bu işte parmağını olup olmadığını sorgular gibi. Alex omuz silkti ve korkmuş rolüne sokulup olan bitenleri öyle izledi. ' Yarın çok eğlenceli olacak çünkü bu rol oyunu yarın son bulacak bende sıkıldım sizde hem kralın zamanı bile yok yarın sonunuz benim elimde olacak. ' demişti gizli gizli gülümseyerek. Aylin'in yanına kayıp " Aylin suya çıkalım mı sizi yarın buradan çıkaracağım haberiniz olsun. " Aylin " Nasıl olacak peki bu iş, " dedi. " Senin yardımıyla tabi ben bu numara oyununda sıkıldım ve yarın bu işi bitireceğim. " " Numara oyununu derken ne demek istedin Elena ? " Alex gülümsedi " Herşeyin gerçeğini öğreneceksin o yüzden bugün benimle bir arkadaşımla bulaşacaksın. "
" Buradan kurtulacaksam her şeye yaparım tamam o işi bana bırak odun toplamayı gideriz. " dedi Alex gülümseyerek başını salladı. Bu olayın üstünde herkes tedirgin bir halde biz odun toplamaya odun toplama bahanesiyle kamp dışına çıkıp ormanın içine yol aldık. Aylin durumun neye gittiğini anlam veremeden ormana Alex'i takip ederek Karl ile buluşmuştu. " Bu Aylin yarın son hamleye yapmamızı yardım edecek. " " Çok kısa oldu o kadar mı sıkıldın o zaman bir iki gün içinde sizleri çıkaralım kamp alanından o zamana kadar dayanacak mısın Alex ?" " Alex mi senin gerçek ismin, " diye sormuştu Alex başıyla evet olarak salladı. " Benden ne yapmamı istedin peki ?" dedi Aylin. " Senin işin basit ben olay yaratırken sen diğerlerini çıkart, bu iki gün içinde bitmiş olsun sıkıldım." " Yaparım ne yapmayı planlıyorsun peki ?" dedi. " Tek tek adamların sonunu getireceğim ilk hedef kapı bekçileri olacak ve bunu ben akşam herkesin uyuduğu anda yapacağım sabah onun kaosu ile curcuna olacak o sırada sen çalışanları çıkarmayı odaklan. " dedi. Aylin onaylar gibi başını sallayıp karşı çıkanları ne yapacaklarını sordu. " Kendi sonları gelecek. " dedi tek bir sözle durumu açıkladı. Planı açıklığa kavuştuğunu görüp elleri boş olmasın diye dalları gerçekten toplayıp kamp alanına girdiler. Yere bırakıp diğer işleri hallettiler. Yemektir bulaşık çamaşır içecek dağıtımı silahlarına kadar her şeyle ilgilenip çadırların içlerini düzenleyerek akşama getirdiler. Akşam onlar başka bir şey istemişti. Aylin Alex'in yanına yaklaştı " Bence bunları bir eğlence düzenleyelim ben oradan gizli gizli kaçırayım. " " Aylin ya da kapı bekçileri yeteneğimi kullanarak hipnoz edebilirim kaçış için görmezler. " dedi Alex. Aylin hiç fark etmez dedi ve koca kazanın içine sebzeleri doğrayıp az su ile yağla karıştırdı. Kaynar ateşin üstünde sebzeleri ve pirinç ile haşlayıp son yemekleri hazırlar gibi karıştırdı kazanı. " Aklıma daha iyi bir fikir geldi bunu dök içine uyku ilacı tüm adamlar uyur herkese dağıt fark etmezler bile. " Tüm konuşanları duyan Aykut ses çıkarmadan yanlarından uzaklaştı. Gölge, Alex'e biri onları dinlediğini ve kim olduğunu gösterdiğinde çaktırmadan gittiğini izlemişti. Alex çok temkinli davranacaktı bu iki gün içinde. Alex adamların çadırlarına kadar girip kılıç bilenlerin silahları temizleyen adamların masalarına içecek ve atıştırmalıklar koyup Aykut isimli adamın çadırına girdiğinde masaya bıraktığı sırada " Elena oradaki kızla ne konuştunuz ?" Alex dondu bir sonra sakinleşti direk ağzını açıp bahane söylerse şüpheleneceğini iyi bildiği için sıradan bir cümle çıkardı ağzından " Neyden bahsediyorsun anlamadım. " Ona döndü. Gözlerinde ne talaş vardı ne de korku direk karşısında hiçbir şey yokmuş gibi baktı ona. " Mutfağın önünde geçerken kulak misafiri oldum bir şey hakkında konuşuyorsunuz!" Alex " Eğer duyduğun şey mutfak içinde ise yemekte ne yapsak diye sohbet etmiş oluruz ya da eksik bir malzeme koyup koymadığım hakkında, " Aykut öyle olmasını umarak peki dedi üzerine gitmek istemiyordu. Alex farkındaydı ama onu son bırakmak istemezdi o yüzden herkes ile birlikte o da onlarla birlikte gidecekti. Yarın sabah tümüyle birlikte sonları olacaktı. Alex " Aykut sana önceden sormuştum soruyu hatırlıyor musun? " " Kanunsuz ile ilgili olan mı ihanet ile mi? " " Her ikisi de tabi şimdi farz et bir kanunsuz ekibin lideri size bulduğunda ne yapacağı hakkında ne düşüncen var ? "Alex bunun cevabını merak etmişti. Çünkü onların sonu bu olacaktı. Yıkım ve Kurtuluş. Aykut bu soruyu saçma bir soru olarak gördüğü için kahkaha attı " Daha öncede dedim bizi bulması imkansız." " Öyle mi diyorsun belki içinizden biridir o lider ne dersin? " " Aramızdan birinden mi şüphe ediyorsun? " " Olabilir, bunu düşün kim bekçileri kesip suçu bana attığını ya da Aylin'i ilacı verip bana vermesi ya da gölgeleri kesilen adamlar, "
Aykut Alex'e yanaştı elini yanağına götürüp tuttu başparmağı ile yanağını okşadı. Alex iğrenmeye devam etti şu an o parmağı kesmeyi ne kadar çok istese de sabretti. " Merak etme sana zarar gelmeyeceğini hatta bu iş bitiminde seni ailenden bizzat isteyip benim yapacağımı yani evlilik doğru yolla, " Alex yine kendini zor tuttu dilini kesmemek için. Zorla olsa gülümsedi dilini ısırdı. " Ben artık gitsem iyi olur efendim. " deyip ayağa doğrulup çadırın kapısından çıkıp sıktığı yumruğu ağaç gövdesine geçirdi eli acıdı eklemleri çizik çizik izlerin kanla boyadı. Umursamadı bir bez parçasıyla mutfakta Aylin'i görmesiyle planı bir güne indirdiğini söyledi. Gece bekçileri bitirmesi için erken davranacaktı. Bu gece bekçiler ölecek yarın sabah herkesin uykusu gelip kaçış olacak. Hem kral da sıkılmış olmalı hem Alex bu işi fazla uzatmaya gerek yoktu hemde hiç. Bekçilerin ölümü gölgeyle olacak. " Aylin bu işi çabuk halledelim ben sıkıldım artık bunlardan," " Merak etme bir kaçı evleri olmadığı için ölmeye seçtiler bazıları özgürlüğü. Onları da bırakamayız ki." " Kaderlerini kendilerini seçtiler neyse şu ilaç öğlen mi etkili, " " Öğlen olduğunda uykuları gelecek o sıra kaçıyoruz." dedi Aylin. Gülümsemiş diğer ıvır zıvır işleri yapmıştı. Ateşi söndürdü odunları kesmelerini yardım etti. Bir şeyler yapıyormuş gibi gözüküp konuşanları dinledi. Biri " Eğer o adamı ona vermezsek bizi yakacak. " " Aynen katılıyorum arama ekibi o adamı daha fazla uzaklaşmadan engel olabilir." dedi yakınına gelmişti gölgeye bölünüp dinlemeye çalıştı biri onun sahte ismini seslenince onlardan uzaklaşıp kamp alanına meyve toplamak için çıkmış elinde sepette boş olarak girdiğinde meyve bulamadığını söyledi. Ona seslenen Aykuttu. " Sana savunmayı öğreteceğim ki biz yokken kendini koru," Alex bu çabayı hiç gerek olmadığını söylemeyi çalışacaktı ki yaptığı oyunu hatırlayıp devam ettirdi. İşlerin yokluğu onlara boş zaman kazandırdı eğitimi için ok kullanarak hayvan avlanmayı bile öğretiminde bile bile hayvanları kaçırdı " tüy ya kaçırdım istemeyerek. " demişti. Aslında isteyerek yaptı. Eğitimi ağaca yöneldi hedefi ortaya tutturmak bir kaç kez denemeden sonra başardığı için istemeyerek olsa bile Aykutu sarılmıştı. Yaptığı davranışı fark edip çekilirken Aykut daha fazla dayanamadı kendini zor tutması Alex sarıldığında serbest kalmıştı. Saçları kulak arkasını çekip gülümsedi Alex ne yaptığı hakkında fikirler üreterek kafa yordu. Dudakları yanaştığı sırada Alex anlamış bir adım geriye gidip ellerinden sıyrılıp " Affedersin Aykut ama ani sevinç ile sarıldım işte şimdi gitsem iyi olur acil bir işim var. " deyip oradan uzaklaştı en iyi fırsatta ağaçların arasından geçip Karl'ı kamp alanında gördü. " Sana ne oldu Alex ?" demişti. " Yarın kampı topla bitiyor bu iş atları hazırla! " " Sonunda yapabileceğim bir güç gösterisi. " " Aynen öyle ben akşam bekçileri halledip öğlen esirleri çıkarıp serbest bırakıp o adamı esir alıp bana dokunan elini her parmağını kesmek istiyorum, boş yalanlarını duyduğum her sözünü bizi küçümsediği için dilini koparmak isteğimi nasıl zorlandım bilemezsin. Bu arada adam nerede ? " Çadıra yönelip adamın uyuduğunu gösterdi rahat rahat uyudu. " Neyse ben fazla göze batmadan son kez kampa gidelim. " dedi Alex ve Karlın yanından uzaklaşıp geçici kamp alanına varıp Aylin ile Alex göz ile anlaştı.
Ortalıkta sessizlik çöktüğü sırada Alex hazırladığı iyi geceler yemeğini ilk bekçileri dağıtıp sonra ateş önünde toplananları uzatıp boş kase koymuştu diğerleriyle birlikte. Tabi gitmek istemeyenlerin arasından bir esir Alex' in planını hizmet ettiği adama doğru gidip " Sakın çorbayı içmeyin efendim Elena sizi uyutmak istiyor. " Adam bile anlamamıştı tabi ki ne demek istediğini ısrarla sormuştu " Elena esirleri serbest bırakmak için sizi uyutmak istiyor böylece siz uyurken kaçacaklar benim kaçacak yerim olmadığı için burada iyiyim, " dedi. " Aferin söylediğin için yarın cezasını vereceğim. " dedi adam. Alex çadırdan çıkan esiri gördü. Arkasından çıkan adamın bakışlarıyla karşılaştı. Ne dedi de kötücül bakışları ona yöneltti. " İyi geceler. " deyip ağaca dayanmış gökyüzündeki yıldızları seyretti. Herkesin yatmasını beklemişti gölgeye fısıldadı. Gölge belirdi " İçimde kötü bir his var eğer ben yakalanırsam sen Aylin ile gitmek isteyen diğer esirleri sağ salim çıkar sonra geri gel haber ver eğlenceli bir oyun oynayalım. " Gölge gülümseyip kayboldu. Sevdiği bıçağını çıkarıp işaretli kolunu sıyrılıp o elinde tuttu işaret kolunda büyümüştü gölge kurtları serbest bırakıp gölgelerini tutmaları emretti. Tek tek gölgeye dönüşerek bekçileri kesip biçti. Kaçış için uygun bir vakit eli kana bulandı zaten işi bu değil miydi. Eski haline bölünerek ağaca yaslanıp uyudu.
Sabah bir curcuna vardı kamp alanında bekçileri kim öldürdü dertlerini düşen adamları izlemişti Alex gülümseyerek seyretti. Dün çadırdan çıkan adam liderin yanına gidip Alex'in planını fısıldadı lidere. Lider Alex'e dik dik baktı " Senden şüphelenmem yerli yerinde Elena " Alex şaşırdı " Ne demek istediniz anlamadım efendim. " " Sen gelince o adam yok oldu sen gelince kamptaki adamlarım tek tek ölüyor bunun sorumlusu sensin, " Alex rol gereğinde ellerini hayır olarak sallayıp masumluğunu kanıtlama çabasına girdi. Aykut Alex'in böyle yapmayacağını savundu " O böyle bir şey yapamaz ki bu arkadaş yalan söylüyor. " Adam " Kanıt var benim esirim olan adam, bana her şeyi anlattı hatta dün yediğiniz yemeğin içindeki ilacı bile, " Alex " Ben bir şey yapmadım Efendi Aykut yalan söylüyor " " Gel ve bize anlat planı ne olduğunu, " O adamın tuttuğu esir öne çıktı ve Aylin ile Alex'in konuşmalarını hatta kaçış isteyip istemediği hakkında konuşmalarını anlattı. Lider sinirli gözlerini Alex'e baktı sonra Aykut'a bakıp " Esirini hiç iyi eğitmediğini anlıyorum bundan sonra sana ... bakacak olan adam o, ne yapmak istersen yap" " Aykut gibi iyi bakmayacağım seni, " demişti adamlarına Alex'i tutmalarını ve zincirleri olan çadırı götürmelerini emretti. Alex'e hiç nazik davranmayacağı tipinden belli oluyordu. Aykut hayal kırıklığı yaşamıştı Alex tarafından daha ne kadar yaşayacağı bilmeden arkasını dönmüş gitmişti. Onun ne güvenini istedi ne de sevgisini sadece işini yaptı. Zincirli çadırına götürüp iki elini zincire bağlamış yukarıya doğru çekti. " Ajan mısın nesin bilmiyorum ama her şeyi anlatmadan buradan çıkamazsın bedeli ödeyeceksin. " Alex yüzüne tükürüp sırıttı " Kiminle oynadığını bilmeyen sizsiniz ? " Adam " sonunda rengini gösteriyorsun demek Elena. " Alex bir şey olmamış gibi davranıp gülümsemeye devam etti " Benim sevdiğim renk ile boyanacaksınız hepiniz!" dedi
Adam Alex'e doğru yanaştı bıçağı yüzüne gösterdi " Bize yaptıklarına karşı nereden başlasam gözünü mü alsam yoksa bize söylediğin yalanların için dilini mi ?" Tam ağzını açıp konuşacaktı ki Alex içeriye Aylin girip liderin çağırdığını söylemişti. Adam hevesi yıkılmış gibi dışarı çıkıp esir çadırının girişine iki adamı koydu. Aylin " Plan yerinde mi peki seni burada bırakıp kaçmak ? " Alex gülümsedi" Ben ateşin kızıyım, ben gölgeyim, kaçmayı bilirim plan yerinde duruyor tek o adam kalacak. " Aylin istemeyerek ve kabullenmedi ama gitmek zorunda kalmıştı.
Aylin çaktırmadan bir şey almayı çıkmış gibi görünüp Elenanın dostunu yanına gitti. Karl hazırlıksız yakalandı " Aylin ne işin var bu arada Alex nerede ?" " Alex yakalandı ama planı devam ettirmeni istiyor. " Karl Alex'in yakalandığı duyduğu an şoka girdi " Onu orada bırakamayız! " Aylin sakin olmasını söylemişti " Ben Alex'i tanımıyorum ama sen tanıyorsun, bana dediği şeyi sana söylüyorum ' Plan devam ediyor ben ateşim kızıyım ' demişti bana o yüzden Alex'i güveniyorum şu an bekçiler etkisiz ve biri hariç diğerleri derin uykuda olacak öğlen vaktinde, " Karl başını salladı Alvin' e bir görev vermişti gelen esirleri sahiplenme işini Karl ile birlikte kamp alanın önünde durdu. Aylin kampa giriş yaptığında o adamı gözükmeden topladığı esir arkadaşlarını birlikte kamp alanından tarif ettiği çadırın yönünü gösterip orada olmalarını rica etti.
Bir gözü uyanık kalan adamları bakıp esir arkadaşları çıkarmaya çalıştı. Adam gidenleri fark edip Alex'in yanına gitti. Elleri zinciri bağlı olan ve uyuyan Alexi görüp pis pis güldü. " Planların suya düşecek olması ne kadar üzücü olur senin için " Kafasını kaldırıp sırıttı Alex " Bana bir şey olmadan çıkacağım pislik!" demişti. " Seni o kadar rahat bırakmayacağım ki hatta seni buradan uzağa götüreceğim kimse seni bulmayacak seni satıp kaybettiğim paramı geri alacağım ya da benim kölem olacaksın! " dedi Alex başına ne gelirse gelsin dik duracaktı. Gölgeye fısıldadı, masum masum gülümsedi ' beni unutsun kralın adamını, bensiz götürsün ' Ortak neden kendini zarar verdirmek istiyorsun? ' sadece merak diyelim gölge bana yaptığı kadar onu öldüreceğim bilmek isterim. ' dedi Alex. Gölge ortağın acı çekmesini rıza gelmişti ortağı isteği dışında çıkamaz. Alex " Kaçma gibi hevesim yoktu sana vereceğim acıyı düşüyorum sahtekar adam! " Adam Alex'in yüzüne tokat attı. Çok komik geldi Alex kahkaha atarak karşılık verdi " çok komiksin ama beni eğlendirmeni izleyeceğim. " dedi berbat durumda olan Alex bir şey olmamış berbat durumda olmadığını sanıyor ve gülüyordu. " Bu karmaşa biter bitmez senin cezanı vereceğim! " Alex sırıttı " Acıya karşı acı, adam " diyerek kahkaha attı adamın arkasından.
|
0% |