Yeni Üyelik
32.
Bölüm

✴️26✴️

@handelendin

 

 

Nora öylece hareketsiz kalmıştı. Bunun olmasını istemiyordu, bu onun için kötü bir rüya gibiydi.

 

" Alex bunu sizi bıraktı ona göre davranacak." demişti Karl. Andrea korkarak çekinerek Nora'nın yanına gidip elini tutmuştu şokun altından kalkması için sıkıca tutmuştu. Mike engelleyecekti ama eli kolu bağlıydı ve engelleseydi bile bir şey yapamayacak pozisyonda olduğu için yerinde durdu.

 

" Karl değil mi evladım senin ismin sahtekarın bileklerini bana tut!" demişti gölge kral. Karl kralın dediği gibi bilekleri bağlanmış gibi iki bileğini uzattı kralın önüne.

 

" Yıllarca kızımın yanındaydın bende bile bile onu çukura atıyordum, sözü çiğnedin Mike isimli bozukluk," dedi kral ve gölge işaretli olan bileğinden işareti silmişti.

 

" Bundan böyle bizimle ve gölgeyle bağlantın yok, Alex istediğini yapabilir sana" demişti kralın Mike son sözleri bu olmuştu.

 

Nora şoktan yeni yeni çıkmış elinde sıcaklığı fark ettiğinde Andrea ona destek olmuştu. Sanki birbirine bulmuş gibiydiler.

 

" Gölge Kralı kızını o çocuğun elinden al'" demişti Mike. Ama Gölge Kralı, bir yabancıdan emir almayacaktı.

 

Nora Mike'nin kimliğini sorgulamıştı ne hakla bunu söyler diye sinirlenmişti. Bir hakkı vardı ama o da sonuna kadar kötü kullandığı için gitmişti.

 

Nora Andrea'dan müsaade istemişti. Andrea izin verip elini yavaşça ondan çekip Mike'nin karşısında dikilmiş okkalı bir tokat geçirdi, Karl olanları izleyip vuramadığı o yumruğu Nora'nın tokadıyla içi rahatladı.

 

" Bu bana karışmaman için bir uyarı!" dedi bir kez daha tokat attı burnu kanamıştı Mike'nın " Bu da bana karışacak hakkın bile kalmadı zaten karışamazsın" demişti Nora, eli acımıştı Violetta ilk tedaviyi yapmıştı Nora'ya.

 

Nora, babasına bakış atmıştı " Görevde başarısız olmadım bunu sebep olan biri yüzündendi ve bunu telafi edeceğim onlarla birlikte bu savaşı kazanacağım"

 

" Ama Nora tehlikenin içini tekrar atıyorum seni!" Gölge Kralı, daha ne kadar kızının acı içinde kalmasını bekleyecekti, bilmiyordu. Nora, babasına kaç kez anlatsa da durumu, kral kızını düşündüğü için korkuyordu. Nora, korkusunu ve endişesini anlıyordu ama prenseslik görevi deyip durumu açıkladı.

 

" Baba bir prenses halkı ve dostları için ayağa kalkar bunu kralda kraliçede yapar." diye yüreklenmişti Nora, babası bunu annesi kraliçe görse gurur duyacağını düşünerek " Peki istediğini yapmakta özgürsün ama dikkatli ol!" diye uyarı yaptı.

 

Nora gülümsedi.

 

" Gölge kralım en tehlikesiz olan görev Andrea'nın onunla birlikte batıya gidip o karga yaratığın sonunu getirecek" demişti.

 

Nora bunun için direk kılık değiştirmişti ani olmuştu, herkes şaşırmıştı, tanınmamak için bunu yapmak zorunda hissetti.

 

" Tamam onunla giderim." dedi Nora istekli bir şekilde kralda boş kalmamak istemiyordu ama umuyordu gölgesizler ormandan çekilmiş olurlar diye.

 

" Bana kim ne yapacakları açıklayın bende diğerleriyle yaparım boş duramam" demişti o da ormanına zarar veren böceklerden kurtulmak istiyordu.

 

Liana ortaya geldi ve konuştu " Sizi en güvenli cadı bile yerini bulup giremediği karargaha götürelim kalkanı sayesinde sadece tanınan kişilerle gidilirse açılacak kapı orada kralın sadık dostlarından ikisi var belki orada bir iş verirler size," demişti.

 

" Kralı bulmak kaybolmuş kralı bulmak bize düşer eski krallık dostlarıyız ejderdoğan ve gölgeler barış içinde birlik kurdukları zamanı hatırlıyorum."

 

" Ejder doğan mı dediniz kralın soyu o mu ?" demişti Karl. Gölge kralı pot mu kırdım diye düşünürken çocukların bilmediği bir geçmiş vardı, Uzunca anlatmak istemişti ama kısacası ne olduğunu anlattı.

 

" Ejder doğanlar ejder soyundan dönüşümlü bir türdür, hem insan hem ejder olabiliyor gölgelere benzerler ama tek bir şeye dönüşebilirler."

 

" Yani bir nevi melez diyebiliriz anne ya da baba insan biri ejder ama hangisi olduğunu bilmiyoruz neyse," dedi Violetta.

 

Kral başını Violetta'nın tahmini doğru bildiğini söyleyerek onaylamıştı ama bu konuyu kapattılar.

 

" Andrea batı ormanına Nora ile hazırlanıp biraz sonra çıkacaklar Violetta siz gelene kadar zehri hazırlayıp verdi Liana ise kuzeye tek gidecek ama sizi bırakacak biri lazım."

 

" Ben bırakırım Karargaha yerini biliyorum kuvvetli biri lazım bu bozukluğu tutmak için,"

 

" Siz gidin çocuklar ben buradayım soyumun bozukluğunu bir kez daha bakarım."

 

" Diğer bozukluk mu vardı baktığın," dediğinde tek bir ağızla.

 

Gölge lordu Amelius başını maalesef diye sallayarak adını anmak istemediği için susmuştu, onlarda fazla uzatmadı onu da sonra sıra gelecekti.

 

" Tamam gölge lordu nasıl isterse ? " dedi Karl. Kralda kızı gibi kendini değiştirip kamuflaj etmişti.

 

Nora " Senle bir macera yarım kalmış bir destanı tamamlama "

 

" Aynen öyle, " dedi Andrea utanarak, ilk defa bu kadar yakın olmuştu. Nora ile bu görevi çıkmak için fazla güven yükledi. Nora bunu fark etmiş elini sıkıca tuttu.

 

Kral kızıyla utanan çocuk Andrea ile iletişimin uyumu yakın olduğu için gözleriyle gördü iyi anlaştıklarını. Kabullendi kızının isteğini.

 

Karl kralla birlikte karargaha giden orman yolunda ilerlemişti ilk atlarını almak için ahıra uğradı.

 

Violetta, Andrea ile prenses Nora'nın eşyalarını hazırladı. Panzehri nereye koyduğunu açıklamıştı çantanın iksir şişesi olduğu yere göstermişti. Oraya gideceği için yolda yemeklik gıdaları çantaya koyup giysi gibi ihtiyaçları depoladı.

 

Liana kuzeyin havasına göre kalın şeyler ve her an tehlikenin içine gireceği için tüm ıvır zıvırları toplamıştı.

 

Andrea telsizi alıp batıya haber uçurdu " Batıdaki ... ve Stefan bir misafirle orada olacağız bir iki gün içerisinde bu işi orada bitiriyoruz plan hızlandı. "

 

Telsizi söylerken Liana ile Nora'ya bakış attı.

 

Stefan konuştu telsizi eline alarak " Ben hazırım usta karganın sonu geliyor. " dedi.

 

" Aynen şu mutantlarla ilgili bir şey buldun mu ? "

 

" Hayır arada sırada beni çağırıyorlar beni rahat bıraktığı sıra odaya gizliden giriyorum ama hala onlardan korkuyorum eğer kargalar gibi gözü varsa o düşmanın tahminlerinde doğru çıktım zayıflığı bulmayı çalışıyoruz hala " demişti Stefan.

 

Andrea keşke gözdeki gibi bir durum olması için dua etti.

 

Karl, kralın kurumuş dallı ormanın içinden geçirdiğinde ormanını özlediğini fark etmişti. İçindeki korkuyu huzursuzluğu tahmin bile edebiliyordu. Atın nallarına bastığı kuru yaprak ve dal ormanın içinde yankı yaptı. Hiçbir hayat belirtisi yoktu.

 

Gölge lordu merak etmişti nasıl cadı karargahı bu ıssız yerde bulamadığını " Cadı sizi göremedi neden,"

 

Karl bu soruyu gülerek cevap verdi " Gönderdiği gölgesiz vatandaş buranın korunaklı olduğu söylememiş olduğu için Liana dediği gibi korunuyor buradaki görüntü karargahın olduğu boyutta aynı değil ." dedi. İki tabela vardı biri sağa doğru giden patika diğeri karargaha gösteren tabelaydı hafif bir sola döndü ve kapalı yolda ilerletti kaosu.

 

" kralın iki dostu Alvin ve şu casus olandan bahsettiniz değil mi ? "

 

Karl evet olarak başını salladı. Kuru ağaç dallarının altından eğilerek geçip sonunda çıkış olmayan yolda durmadan geçince bir boyutun içinden geçtiğini kavramıştı gölge kralı.

 

Bundan sonra atsız yoldu, atları serbest bırakıp yeşil çimenlerin arasında taş yolda karargaha doğru ilerledi.

 

Gölge kralı yaşayan ormanı şahit olmuştu. Kuşların hayvanların sesleri ormana canlılık kattığını.

 

Kapıya kadar geldiğinde kapıyı tıklattı Karl şifreyi istediler.

 

" Kaosun kanunsuzu," şifre özel güçleri olan kanunsuz ekibinin neye hükmettiğini göre verilmişti.

 

Kapıyı açan çırak kanunsuz, Karl'ın yanındaki adamı tanıyamadı ama korumada sapasağlam geçtiği için iyi bir insan olduğunu düşünerek Canon'u çağırdı.

 

Kanunsuz Canon " Ne oldu çırak! " dediğinde kapıda duran öğrencisini ve yanındaki adamı görüp durdu.

 

Karl " Size bir iyi bir kötü haberim var usta girebilir miyiz. "

 

Canon kenara çekildi. Tabi diyerek büyük toplantı odasına doğru eşlik etti.

 

Orada tüm kanunsuz ekibi kralın son nerede göründüğü konuşurken içeri dalmıştı. Birden Karl' a döndü gözler sonra kaldığı yerden devam ettiler.

 

" Seni dinliyoruz. " demişti Canon.

 

Karl " İyi haber mavi gölgeyi yakaladı Alex, şu an lordla birlikte sığınakta, " demişti.

 

Sonunda casusu bulmuşlar diye birbirine konuşan ustalar içleri rahatlamıştı. Ama Alex gelip söylemesi gerekmez mi diye düşünürken bir usta Alex'in neden gelip gelmediğini sordu.

 

" Kötü haber buydu Alex gölgelerin serbest bırakılmasına karşı kendini feda etti usta. "

 

" Gölgeleri ne ala buldu cadı " diye sormuştu.

 

Gölge kralı kamuflaj yeteneğini geri çekerek kanunsuzlara gölge kralı olduğunu göstermişti " Güvendiğim adama kızıma emanet ettiğimi sanmıştım onu eğittik hatta ailesi olduğumuzu sandım ama o gölgelere ihanet etti! "

 

" Kim o casus Gölge Kralı! "

 

Gölge kralı öfkeli sinirli gözlerle elini yumruk yapmıştı avuç içini tırnaklarını batırdı öfkesi yüzünden " Mavi gölge Alex ve Nora'nın çocukluk arkadaşı olan Mike olduğu çıktı."

 

Birbiriyle konuşmaya başladılar. İnanamadılar.

 

Karl lafa atladı izin isteyerek " Bunu sonra konuşuruz usta ve ustalarım Alex zaman kazanıyor planı hızlandırıyoruz prenses Nora Andrea ile karganın gözünü yok etmek için zehirle batıya gidiyor Liana ise kuzeye araştırıp orada duracak gölge kralı size katılmak istiyor kralı bulmak için eski dostunu "

 

Alvin masadan ayrılıp gölge kralın karşısına geçip " Bir anlaşma yaptınız barış anlaşması devam ediyor mu ? "

 

Gölge Kralı tabi ki deyip gülümsedi.

 

Alvin elini tutup sıktı. Teşekkür eder niyetiyle.

 

Canon, Gölge Kralının yerini gösterdi. Artık Karl'ın gitme vakti gelmişti. Karl izin isteyip sığınaya kadar yol aldı.

 

Canon izni vermişti ve Gölge Kralına planı tekrar anlattı.

 

" Evinde olmalı ya da korsanların yanı başında, " demişti gölge kralı.

 

" Ya ejder dağına gidip bakacağız ya da o civarı bölgede korsan avını mı ? "

 

" Kral bana nereye gideceğini söyledi ama yer değiştirme olasılığı var ilk bir dağa göz atalım!"

 

" Geçitten mi geçeceğiz o dağı ulaşmak için ama dağın kapısı nereye açılıyor bilmiyoruz ? "

 

Gölge kralı biliyordu ve haritayı parmağını koyup konuştu " Ama oraya gidemez bile nedeni kardeşi orada kraliçeyi ihbar eder." dedi.

 

" O zaman tek bir çare kaldı denizleri açılmak ejder korsanlarını bulmak bunu nasıl yapacağız gemi yok elimizde "

 

Canon öksürdü gemi yok lafına herkes kulak kesildi. Alvin bile biliyordu gemilerini olduğunu " Güney'in kanunsuzları yolculuk yapmak için bir gemi yaptılar biliyorsunuz? " demişti.

 

" Doğru söyledin o gemide gideriz yerini biliyor musun nerede saklandığını ? "

 

Canon öksürdü " Çok bilindik ama gidilmez bir yerde büyülü limanda. "

 

Kralın ikinci adamı konuştu " Kralı buluruz biz prensesin tacını bulalım " dedi sonra lafını düzeltti " Şimdi hatırladım tacın yerini kral biliyor giderken kızının tacını alıp kaçtı etrafta taç diye bir şey yok. " dedi.

 

Gülmeye başladılar casus olan adam.

 

Karl sığınağa sağ salim gelmişti cadı veya gölgesizleri görünmeden o sıra Liana , Nora ve Andrea kapıdan çıkarken yakalandı.

 

" Başlıyor demek " dedi başlarını salladılar. Karl casusu göz kulak olacaktı Violetta ile birlikte.

 

Liana Nora ve Andrea atlarını almak için pelerini başlarına kapatıp ahıra doğru kalabalığın içini dalıp kayboldular. Ahıra kadar insanların içinden gözden kaybolup açıklığa doğru çıkıp ahıra doğru ilerlediler.

 

" Batıda dikkatli olmamız gereken bir kuş var kargalar o düşmanın gözü olur yaktığım sıra damlayla çoğaltı. " dedi Andrea. Nora başını salladı.

 

Andrea devam etti " Yorucu bir gün olacak at üstünde bir iki mola vereceğiz ondan sonra batı sığınağa varmış oluruz ?"

 

Nora heyecanlıydı ilk defa gizemli macerayı atılacaktı ve sevdiği arkadaşıyla birlikte.

 

Nora ata binmiş Andrea ile batıya yönelirken Liana hiç gitmediği ve orada kanunsuzlar bulunmadığı cücelerin dağlarını ve bilmediği başka bir düşmanla karşı karşıya kalacaktı.

 

 

 

Alex hiç beklemediği bir yerde hapisti, bileklerine gücü hapseden zincirler takılmış betonda oturmuştu. Yeteneği denemek isterken zorlandı kesilip duran büyü gücünü yeteneği için küfür etmeyecekti çünkü buraya hapsolma amacı arkadaşlarına zaman kazandırmaktı ki bunu en iyi şekilde yapacaktı.

 

Gözünde bazı sahtekar biri olduğu için her şeyi mahvetti arkasından düzeltme işini Alexi bırakmıştı. Kolu gölgeye dönüştü zırhı Gölge lordu Amelius olunca dönüşebiliyordu ve kılıcı şimdi her ikisi de olmayınca tek kolla sarayın çatı katında küçük pencerede dışarıyı izliyordu.

 

İçeriye soytarı elinde yemekle içeri girmişti.

 

Alex'e doğru yürüdü ve önüne koyup geri gitmeden " gölgemi geri getir " demişti.

 

Alex sırıttı kıkırdayarak ' o kadar kör etmiş seni cadı ' diye içten söylemişti.

 

Soytarı Alex'in dediğini anlamamış gibiydi tekrar sordu Alex susmayı tercih etti.

 

Soytarı bu sessiz ortamı bozmadan kapıdan çıkıp gitmişti. Eli boş çıktı.

 

Alex cadının elinden düşmanın elinden her şeyi zehir olacağını düşüncesiyle aç kalmayı tercih etti bir süre.

 

Alex kendi kendine söylendi ' O kadar kör olmuş ya da kaçtığını inanmış gibi gölgesi peşine bırakmadığını görmüyor herhalde zamanı gelince bunu söyleyeceğim ona inanmamakta özgür ' demişti gülerek. Dışarıda durum nasıl olduğunu bir ilerleme kat ettiler mi diye merak etti.

 

Planı ilerletmek zorunda kaldılar Mike yüzünden tüm plan alt üst oldu şimdi ise düşmanının ininde esir tutulduğunu yanıyor.

 

Gücünü de tam kullanamıyor bilgi öğrenmek istemişti zindanda olmak ama cadı onu herkesten uzak bir çatı katına çıkarttı.

 

Burada gökyüzünü görüyordu. Yıldızları fark etti aklına o şarkı gelmişti. Alvinin sözünü hatırladı. Kraliçenin şarkıları büyülü oluşu acaba kayıp prenses ben olabilir miyim diye düşüncesi bir an gelip gitti.

 

" Hatıralarım anılarım burada bir çocuğun sesini duyar gibi oluyor ama ben o kıza yabancı gözüyle bakıyorum gerçekte ben kimim bilmiyorum. "

 

Alex ayağa kalktı ayak ve el bileklerine bağlı zincirlerin sesleri odaya yankı yaparak yürüdü küçük yuvarlak çatı penceresine. Dışarıya seyretti. Dili alışmıştı yıldızların şarkısını kendiliğinden söylüyor ve bu şarkıyı sevmişti. Çok tanıdık gelmesini geçti. Birkaç günün akşamı yıldızları seyrederek bu şarkı, melodiyi hafızasını yer almıştı.

 

Hala kendi hakkında bilgisi yoktu. Vizyon yaşamadığı başkasının yaşadığı anıları görmesi tesadüf olamazdı. Camı dokundu ve kendisinin kim olduğunu bilmek istiyordu. Kayıp bir kız mı ? Kayıp prenses mi ? Yoksa bir yabancı mı ? Kafasına takılan onca bilinmezin içinde en çok merak ettiği bir şey vardı.

 

" Kayıp prenses ben olabilir miyim ama ya değilsem daha kendim ilgili bir şey bilmiyorum emin bile değilim. Gölge lordunum kim olduğunu bulduk peki neden benim içinde, halefi ben olamam değil mi ? " kafası karışmıştı. Kafası o kadar karışmıştı ki kimliğini ailesinin kim olduğunu ya da ne olduğu gerçeği hatırlamıyor.

 

O küçük kız ve kraliçeyi rüyalarında görüyor. Sürekli şarkı söylerken rüyaları sarayın içinde koşturan abisiyle oyun oynadığını. Ellerini kafasını koydu ve bağırmak istemişti gücü yettiği kadar bu gördüklerinden ne anlaması gerektiğini bilmiyor, gördükçe kafası daha da karıştı.

 

Loading...
0%