@handelendin
|
Alex aradığı cevabı alamadı. " Amacını kimse bilmiyor, tek bilenler ise melekler ama onlar ise kraliçenin elindeki rehine yüzünden konuşmama yemini ettiler. Rehine hakkında bilgi yok şu an elimizde " demişti. Alex lanet etti bu işin içine. " Peki ne yapmayı bekliyoruz elimizde bir bilgi yok kraliçenin ne yapmayı çalıştığını bilmiyoruz melekler ise rehine yüzünden konuşmuyorlar. Bu işin içinde nasıl çıkacağız peki planınız nedir " dedi. Karşı çıkmadılar çünkü Alex'e katıldılar. Ellerinde bir bilgi ya da işe yarayan bir şey yoktu. Tüm kanunsuz ekibi planlarını Alexe anlattı. En son kendi ekibinin planını dinledi. Kendi fikrini söyleme izni almıştı. " Sizin planlarınız gayet uygun ama bir eksik var " demişti. Eksiği sormuştu hepsi. Alex " Eksik şu ki bilgisiz bir plan asla yürümez elimizde kullanacak kozumuz yok şimdilik koz arayışına devam edelim sonra içerden saldırı yaparız " dedi. Diğer kanunsuz ekibinden biri düşündü " Alex haklı olabilir kaleyi içerden saldırı yapacağız sırayla önce dışarı sonra içeri temizliği seni dinliyoruz " demişti. Alex gülümsedi. Fikrini ve düşüncesini dinledikleri için. " Öncelikle her gün olan bitenle karargahta raporları dinleyip ona göre ilerleme göstersek bir plan oluşur kafamızda " dedi Alex. Batı bölgesinde görevli olan kanunsuz ekibi Alexi olan biteni anlattı. Canon Alex'i verdiği beyanı söyledi. " Gölge halkı bizimle " dedi biri. Alex araya girdi " Onlardan biri oldum onların vatandaşı yardım isteğini geri çevirmez " dedi. Canon " Bugün talim yapın bildiklerinizi öğrendiklerinizi tekrar edin unutmayın " demişti. Ustanın sözünden çıkmadılar. Ormana doğru ilerleyen tüm kanunsuzlar ustaların sözünü çıkmadılar. Ormanın içinde vahşi hayvanları avlayarak hem akşama yemek hem eğitim yapacaklar. Canon ve diğer eski topraktan olan kanunsuzlar hemfikir olmuş " ekibinizle birlikte avlanıp akşama yemek ve talim yapmış olacaksınız karargaha ne kadar çok vahşi hayvan getiren bizden onay alacak " dedi. Alex sırıttı. Avantajı vardı. Hem kılıcındaki gücü merak etmişti. Hayvanların zihinlerin içine girilir mi onu çok merak ediyordu. Belki bu gücü lazım olacak zamanı mı saklasa. Bu gücün diğer yönü vardı imha etmek, o yönü denemeye karar vermişti. Eski toprak kanunsuz dan bir öğüt geldi onlara " Ekibinizle bir olun savaşta çok yararı dokunur bireysel yapmayın " söyledi. Alex " Peki cadının dostları bir şey yaparsa kasaba halkına ne olacak " dedi. Canon " Haklılık payın var o zaman şöyle yapalım sırayla eğitim sırayla nöbet tutacakları belirleyelim şimdilik gönüllü olanlar var mı ya da yapmak istemeyenler " dedi. Violetta " Ben nöbet tutalım güneye benim yapacak bir görevim yok " demişti. Bir savaş değildi eğitim avlanmaydı. Canon onay verdi. Violettanın arkasından diğer gitmek isteyenlerden bir kişiye nöbet sırası vermişti. Onlar bölgelerine nöbet tutmayı giderken kalanlar ise ormanın içinden ayrılıp bir plan çerçevesinde vahşi hayvanların yakalama üzerinde konuşuldu. Alex çömeldi. Eline kuru toprağı avucunu alıp kokladı. Avı fazla uzağa gitmediğini ekip arkadaşlarına söyledi. Doğruldu. İşaret vermişti ne yapılacağını söyledi. Üç arkadaş baş salladı. Yolları ayrıldı. Gölge lordu konuştu " Hangi tarafa gidiyoruz, gölgeler zamanı kontrol edebiliyor bildiğini farz ediyorum " Alex ilk defa duydu. Gölgeler zamanı kontrol edebildiğini. İşini yarar. Zaman kaybetmeden adımları hızlandı. Ağacın gölgesinden tırmanıp kuru ağaç dallarına dikkat ederek ağaçtan ağaca atladı. Telsizden ses gelince cevap verdi. Bir hayvan bulduklarını haberdar ettiler. Alex telsizi elinden alıp cevap verdi " Orada olacağım koordinat yollayın " dedi. Liana Alexe koordinatları söyledi. Alex oyalanmadan yaklaştı avına doğru. Göz göze geldiler işaret verdi. Karl hayvanı yaklaşması için küçük bir kaos ortamı yarattı. Hayvan tuzağa doğru koştuğu habersiz şekilde kanunsuzlara doğru koştukça koştu. Alex hayvanı görüş açısında gördü, sırıttı. Andreaya işaret vermişti. Telekinezi gücüyle hayvanı kafese sıkıştırdı. Liana geride durdu. Alex'in gücünü merak ettiği için ilk avı ona teslim etti. Gölge lorduna sormuştu. Gölge lordu hatırladığı kadarını Alexe anlatmış Alex lordu dinleyip talimatlarını uydu. Zaman dondu. Alex dışında hareket eden tek bir varlık bile yoktu. Alex koşarak avını parçalara ayrıldı ve zaman akmaya devam etti. Alex böyle olmayacağını kanaat getirmişti. Hayvanı gölge çemberin içine alarak ekibine yeni planı anlattı. " Ayrılmak ve onları tek bir alana toplamak daha mantıklı iletişimi bırakmadan yapalım hem kendinizi tutmak zorunda değilsiniz. Bir tuzak alanına doğru çekmeye ne dersiniz " dedi. Liana " Aslında mantıklı o zaman buradan başladık tuzağa buraya koyalım buraya çekelim " dedi. Karl " Kabul peki rakiplerin hayvanı çalmak var mı " dedi. Dik dik baktılar Karl'a. Karl şaka olduğunu söyledi. Farklı yönlere dağıldılar. Hepsi iz sürmeyi Canon tarafından öğrenmiş oldukları için onlar için kolaydı. Daha fazla alana dağılıp ortak bir bölgeye toplamak hem zaman kazandırır hemde o kadar fazla hayvan avlamalarını güçlerini sınır koymadan kullanma şansı tanıdı. Etrafına yaydığı karanlığın içinde gölge oldu. Bunu denemek istemişti. Gölge formda avını yakalamak. Hayvanları şaşırtma işi basitti Alex için. Domuzun ciyaklama sesi duydu. Yaklaştığını anlamıştı. Ayının kükreme sesi bir metreden duymuştu. Kurtların uluma sesleri… Her hayvanın konuşma sesleri Alexe doğru yolda olduğunu işaret etmişti. Telsizden Liananın sesini duydu. " Bu senin eserin mi karanlıkta avlanmak zor " demişti. Alex gülmüştü. Kılıcını kınından çekti ve avına doğru yaklaştı. Uzaktan bir patlama sesini duymuştu. Karl yapacağını yapmıştı. Kaosu serbest bıraktı. Hayvanların koşma seslerini duydu. Alex zaman kaybetmeden gölge lordunu söylediği yeteneği kullandı. Zamanı büktü. Boşlukta avlarını başlarını gövdeden ayrıldı. Elindeki başı yere attı. Bunları gölge çemberin içine aldı av hayvanlarını. Karanlığın içinde gölge olan Alex, avların seslerini, toynak seslerini hatta kurumuş yaprakların üstünden geçtiklerinde arkasından çatırdama seslerini duydu. Doğru yolda olduğunu anlamış ki koşarak avlarını yaklaşarak gövdelerini ikiye ayrıldı başlarını kopardı ve ne kadar kesti ise kılıcın ortasındaki boşluk doldu. Gölge kralın dediği şey bu olmalı diye düşündü. Ona doğru koşarak geleni fark etti. Ne olduğunu anlamadı. Belki bir hayvan diye hazırlandı Alex ona doğru gelen avına doğru koşana yaklaştı kılıcını çekti tam keseceği sırada göz göze gelmişti. Av değildi bir insandı. Kız Alex den korkarak uzaklaştı. Alex şaşırdı. Kılıcını kınına sokup tüm kanunsuzlara anons " Avlanmaya durdurun ormanın içinde korkmuş bir kız gördüm " geçti. Anonsu duyan avlanan kanunsuz ekiplere yeni bir görev verilmişti. Koşarak kaçan kızı yakalama görevi. Topladığı avları hepsi karargahın önüne koyup kızı aramadan Alexe neye benzediğini sormuştu. Alex tüm detaylarını arkadaşlara anlatmıştı. Üstünde ne olduğunu vücudunda yaralanma izleri, saçı ve boyu her şeyi her detayı anlattı. Kızı aramayı başladılar. Liana " Kılıcının ortasında bir şey parlıyor " dedi. " Gölge kralın dediği boşluğu doldurdum kullanmaya hazır bekliyor " dedi. Karl " Kullanmasan ne oluyor böyle parlıyor mu " diye sormuştu. Alex " Boşaltmaya biliyorum herhalde ya da depoya atmaya yani kesmeden birinin zihnini giymeye neyse fırsatım oldu. Kesin kaçan kız korkudan ya da yeminle susturulmuş olmalı onun üstünde kullanalım " Andrea " Sanırım kanatlı dostlardan nasıl bilgi alacağımızı biliyoruz Alex onların zihnine girer neden rehine aldıklarını anlatır bize " dedi. " Bunun için doldurmam gerek boşluğa " demişti Alex. Liana " Ne için kaçtığını biliyor musun nasıl göz göze geldin o kızla " dedi " Yanlış söyledin ne için değil nasıl göz göze geldiğim olacak. Avlanırken göz göze geldim tam kılıcım onun boynuna kesecektim ki durdum " dedi Alex. " Neyse hadi şu kızı bulalım yaptığın gölge boyutunda görüyor musun bizi ve hayvanları " demişti Liana. Alex başını sallamıştı. " Evet görüyorum sizden bir adım öndeyim yani neyse tekrar ayrılıp kızı arayalım " Alex bir lider gibi kimi nereye gideceğini söylemişti. Ekibi ayrıldı. Alex gölgelerden öğrendiği bir yön bulma yöntemiyle kızı aramaya koyuldu. Kızın gölge izini takip etmişti. Gölgelerin gücü adına dedi ve uzayan gölgenin izni takip etti. Gölge yoğunlaştı. Alex anlamıştı burada bir yerde saklandığını. Telsizden kızın orada olmadığını söylediklerinde Alex " İzi benim tarafımda geliyor " anonsa cevap verdi. Liana " Gölgeyi kullanmak mantıklı seni bekliyoruz " dedi Alex " Violettaya haber ver kız bizimle olacak iyileşme umudunda " dedi. Karl " Anlaşıldı lider " dedi. Alex gülümsedi. Telsizi geri kemerine taktı. Gölgeyle bir oldu. Yerin altında gölgeden gölgeye atladı…Bulana kadar gölgelere bakarak ilerledi. Kızın korkmuş soluk sesini işitti. Neyden kaçıyordu ya da korktuğu ne olabilir diye içinden geçirdi. Açığa çıkmadan konuştu. Kız korktu. Kesik kesik nefes sesleri Alex'in kulağına geldi. " Korkma benden, ben sana zarar vermem aksine sana iyilik yaparım " dedi Kız sesini yükseltti " Sen kimsin neden beni kovalıyorsun " dedi. Alex gölgenin içinden yükselip kızın gölgesini kılıcıyla sabitledi. Kaçmasını engelledi. Kız tekrar yükseldi Alexe " Neden o zaman gitmemi izin vermiyorsun " Alex " Neden kaçtığını söylemek ister misin kimden özellikle " Kız başını ' Hayır ' olarak salladı. Alex " Söylemezsen seni kimden koruyacağımızı bilmeden nasıl koruyalım " Kız inatla söylememeyi yemin etmiş gibiydi. Telsizden Canonun anonsu duydu " Kızı buldunuz mu kanunsuzlar " Kız o lakabı duyunca Alexe baktı. " Sen kanunsuzlardan biri misin acaba " Alex " Evet ve şimdi bana kimden kaçtığını söylemeni istiyorum " dedi. Kız yutkundu " Burada olmaz kanunsuz onun gözü kulağı var " Alex çoktan çaktı köfteyi. " Tamam ama senin görmemen lazım gizli çünkü " demişti Alex. Kız bir kanunsuza güvendi, Alex kızın gölgesini serbest bırakıp kızı uyuttu. Alex etrafına bakındı, kimse olmayınca Alex kızı gölgesinin içine aldı. Telsizden hayvanları ne yapılacağını soran kanunsuzların sorularını işitti. Telsizi eline alıp " Bir hayvan kendinizi ayırın diğer taraf kasap ve dükkanlara verin. Güney cephesinde buluşalım sağlıkçı işini yapsın " demişti. İtiraz eden olmadı. Alex'in dediğini yaptılar. Alex ekibiyle birlikte güney cepheye yol katletti. Binaların arasından ara sokağa girip atları bağlayıp etrafı bakınarak sığınağa daha ulaşmamıştı. Violetta kapıyı açtığında " Elinde bir kız varmış içeri geç " dedi Alex önden içeri geçip kızı gölgesinin içinden çıkarıp koltuğa yatırdı. " Uyuttun mu " dedi Violetta. " Sığınağa görmemesi gerektiği için merak etme kısa süreli " dedi Alex. Dediğinin arkasından kız gözlerini kırparak gözlerini açmıştı. Korkarak geri çekildiğinde sırtını duvara çarptı. Alex kızın canı yandığını anlamıştı. Onca yara bere içinde vücudu. Bunu ona kim yapmış olabilirdi. " Banyo hazır benim kıyafetlerimi giysin sonra tedaviyi başlayım " konuştu Violetta arkasından kapı çaldı. Liana kapıyı baktı. Tüm kanunsuzlar güney sığınakta toplandılar. Canon kızı sordu. Alex " Banyoda tedaviyi temiz vücuda yapmak istedi. Mikrop kapmadan yapacak herhalde " dedi. Diğer kanunsuzlardan biri elinde torbayı masaya bıraktı " Akşam ganimeti, kesip doğrandı hatta temizlendi. Temiz et yani " dedi. Alex " Kasabada durum nasıl et verilince ne oldu " Bir diğer kanunsuz " Gayet sevindiler. Devriye gezeceksin değil mi " dedi Alex başıyla onayladı. Banyodan çıkan kız ile Violettaya baktılar. Erkekler arkalarını döndü. Violetta hızlıca odasına götürüp kendi kıyafetlerinden bir takımı verip odadan çıktı. Violetta yanlarına gelip " Durumu içler açıcı değil her yeri yara bere iyileşmesi zor olacak yapalım bir şeyler ama anca acısı hafifletir " Alex " Bu acımasızlığı kim yapmış olabilir bilmiyorum " dedi gerçeği öğrenmek istemişti. Ya cadıdan kaçtıysa ya da bir yem olarak gönderildi mi kafasında o kadar düşüncesi var ki bir çıkar yolu bulamadı. Kız kapıdan çıktı. Temiz kıyafetle yanlarına ilerleyip koltuğa geçip oturmuştu. " Sana soru sormadan bana söyle yemin ettirdi mi seni bu hale getiren kişi " dedi. Eğer ettirdi ise ağzından her bir kelime ve harf onun için iyi değil kötü olacağını bildiği için sormuştu. Kız söyleyip söylememek arasında kalmıştı. Alex fark etti durumu. " Tamam bana adını söyler misin peki , ailen var mı onlar şu an nerede " Kız, adını söyleyip ailesine olduğunu anlattı. " Sakın korkma acıtmayacak bir yöntem sen sadece aklından geçir cevapları ben aklını okuyacağım " dedi Alex. Kız emin olamadı ama kabul etti. Alex bileğinde gölgenin işareti olan elini kılıcın kabzasını tuttu, diğer elini ise kızın başına koydu ve gözlerini yumdu. İçine akan kızılı hissetti. Bileğindeki işaret parladı. Tüm gözler Alex'in bilekten kola doğru uzanan işarette. Kılıçtan yükselen kızıl enerji bileğine doğru çıkarak yükseldi. Alex kızın zihnine girdi. İsmini seslendi kız cevapladı. " Sana bu zulmü yapanlar kimdi " diye sordu. Kız " Kendini cadı olarak seslenen biri, benim gibileri topluyor birşey yapmayı planlıyor " dedi. Alex sinirlerini hakim oldu. " Peki cadının sizlere toplanmasının amacı ne neye planlıyor " konuştu Alex. Kız " Kraliçenin emri olduğunu birini aradığını o biri bizlerden biri olabileceğini söyleyip durdu. Kraliçenin aradığı kişi bilmiyorum " dedi. Alex kraliçenin aradığı kişi kim olabilir düşündü. Kız yalvardı. Oraya gitmek istemediğini söylenip durdu. Alex " Merak etme seni göndermeye düşünmüyoruz. Cadının yanında birileri var mıydı koruması ya da astı gördün mü " demişti. Kız görmediğini söyledi. " Kızıl tükenmek üzere sende yorgunsundur vio seni tedavi etsin yemek ye ve uyu biraz " dedi Alex. Kızın omzundan çekti elini. Kızılla birlikte yoğun manası tükenmişti. Elini kılıçtan çekti ve nefes aldı. " Benim odamda tedavi et yemek hazır olana kadar odamda uyusun " dedi Alex. Violetta kızla birlikte Alex'in odasına kadar yürüttü. Violetta tedavi yaparken Alex ve diğerleri ise kızdan öğrendiklerini masada konuştular. " Tahminler yanlış, cadı kendi çıkarı için değilde kraliçe emriyle kızları topladığını öğrendik şimdi ne olacak. " Konuştu diğer ekipten kanunsuz. Kanunsuzlardan biri " Kraliçe acaba kayıp prensesi arıyor olabilir mi bizimle aynı durumda. Prensesi arama sebebi ne olabilir " dedi. Canon " Aynı şeyi düşünüyor olabiliriz ama farklı amaçlar için unutmayın bir meleklerden birini esir aldı. " Dedi. Katıldılar. Beyin fırtınası yaptılar. Fikirlerini ve düşünceler ortaya koydular. Alex " Şu melek konusu acaba kayıp prensesle bir alakası olabilir mi " dedi düşünme ortamı oluştu. Liana " Nöbette normal mı yoksa görev kıyafeti ile mi gideceğiz " sordu. Alex " Görevi çıktığımızı anlayıp bize yaklaşmazlar en iyisi normal giyinip dışarı çıkalım " Karl " Doğru yanaşmaz uzaklaşır bizim düşüncemizi değiştirler o yüzden normal şekilde sokakta dolaşır bakarız " dedi. Diğer ekipten " Doğu batı ve kuzeye gelecek misin " diye sordu. " Tek ben gelirim siz bana rehberlik edersiniz " dedi Alex. " Tamam söylersen o gün seni almaya geliriz " dedi farklı bir ekipten. Violetta kapıdan çıkmıştı. Alex Violettaya bakınca diğerleri baktı. " Uyudu mu " demişti Alex. Violetta başıyla onayladı. Alex biraz rahat nefes verdi. Canon ve diğerleri gizliden güney sığınağından çıkmış ara ıssız sokaklarda kendi sığınaklarını ilerlediler. Alex " Gece nöbeti ile sabah kasaba sohbeti yapalım bakalım durumları nasıl " demişti. Ekibi emri algıladı. Violetta " Ben etli pilav yapalım son kalmış pirinçle " dedi. Alex " Paramız var mı peki yoksa loncalara gidip görev yapalım " dedi. Andrea " Eskisi gibi olsa loncaya gidelim ama cadı tüm loncaları kapatıldı " demişti. Alex yasakları ve kapatma emirleri duydukça içinden küfürler geçti ama yuttu. Tırnaklarını avucunu geçirip yumruğunu masaya geçirdi. " Sinirlerini hakim olmalısın lider " demişti Karl. Alex " Bu adayı eski haline getirmeden bize uyku yok arkadaşlar " dedi. Liana,Karl, Andrea ve Violetta Alex'in sözüne katıldılar.
✴️ Alex " Peki diğer adalardan haber var mı " diye sormuştu. Karl " Oraya gidip görüşme yapalım da ırklar bizi kabul eder mi hepsi beyaz adanın son durumunu biliyor " dedi. Alex susma hakkını kullandı. Konuşacak bir konu olmadığı için sessizce önündeki yemeğini yiyip nöbet için kıyafetlerini hazırlandı. Liana kapıyı tıklattı. Alex kapıya bakış atıp önüne döndü. " ilgilenmeyecekler kendi adalarında mutlu ve mesut yaşadıkları için rahatlarını bozmaya niyetli olmayacaklarını biliyorsun " konuştu Liana. Alex biliyordu ama denemek zorunda hissetmişti. Cadı ve kraliçenin kazanmasını istemiyor . İçinden bir ses yakında geçmişi hakkında ve kim olduğu hakkında bir şeyler öğreneceğini söylüyor bunu inanmak istemişti. Bu yolculukta başına neler geleceğini bilmeden ilerlemeye devam etti. Odadan dışarı çıkıp çevreyi inceledi. Sessizce kızı izlemişti. Alex öksürdü. Violetta elinde su bardağıyla Alexe uzattı "Gıcık değil dikkatinizi çekmeye çalıştım ama sağ ol- kupayı eline aldı- Benimle bir kişi nöbete gelsin " dedi. " Neden bir kişi Alex " Karl konuştu. Alex " Kızı bakacak birileri olmalı ayrıca etrafı gezdirmek için hepiniz mi geleceksiniz çok dikkat çeker. Biz yeteri kadar dikkat çekeceğiz zaten yardım etmenize gerek yok " dedi. Andrea dahi bir fikirle elinde çubuklarla birlikte dört arkadaşa uzattı Violetta gönüllü olarak evde kalmaya seçti. Kızın şifası ondan sorulmuştu. Üçe düştü. Liana Andreanın elinden çubuk seçti arkasından Karl ile kendisi kalmıştı. Liana şansını küstü. Karl büyük olanı almış Alex ile birlikte güney bölgesinin ilk nöbeti Karl yapacaktı. " iyi üstüne sıradan kıyafetlerini giy o zaman " dedi Alex. Karl odasına geçti. Alex oyalanmadan odaya gidip seçtiği günlük kıyafetlerini kuşanıp odadan çıktı. Kılıcını pelerinin içini sakladı. Liana " Dikkatli olun " demişti. Kız konuştu " Alex, karada kara şövalye ekibi ve yaratıkları nöbet tuttuğunu duydum havada ise garip türe ait Gözcüler haberiniz olsun " demişti. Baş salladı Alex. Karl odadan çıktı " Bu bölge sakindir kasaba tarafı evlerin sokakların tarafına giderim atlarla. Atları tenha yere bağlayıp yürüyerek ilerleyelim " dedi. " İyi peki " deyip ilk kapıdan çıkan Alex oldu. Alex dışarıda karlı beklemişti. Karl atları almaya giderken durdurdu " Hiç gerek yok atlardan ormandan değilde kasabaya giden yolda ara sokaktan ilerleyelim biz burada gizlenmek yerine görünmeye çalışacağız " demişti. Karl geri döndü Alex'in yanına, Liana kapıda Alexe " Bol şans " demiş kapıyı kapatarak içeri yürüdü. Liana umdu. Bir şeyler bulurlarda ilerleme kaydetmeyi çok istiyordu. Alex ve Karl kasaba yolunu tuttular. Karl " Liana çok istemişti senle birlikte nöbet tutmayı " yürürken konuştu. Alex " Yerine ona verseydin bu arada gemi hazır mı " demişti. " Haber gelmedi gemicilerden " demişti Karl. Planın bir parçası gemiyle diğer kıta adaları gidip kayıp prensesi ile sürgüne yollanmış kralı bulmak için denize aşıp toz tutmuş her yere didik didik alt üst edecek. Etraf sessiz evlerin ışığı bile yapmadığı karanlık yolda yürüdü. Hiç bu kadar sessiz görmemişti. Kraliçe acaba sessizliği mi sevdiği için ya da cadı işte kasabayı susturmak için her şey yaptı, düşündü. Ne bir insanın canlının sesi bile yoktu akşamın bu saatinde eskiden burası ışıklı ve sesli olurdu şimdi ise o eski hali gitmiş ölü bir kasabayı gördü. Aradığı şeyleri hepsine yasak konan cadı veya kraliçeyi kin besledi. Alex kısık sesle " Andrea ile sabah gidip saklanmış bir loncayı bul en azından avlanıp para toplayalım " Karl baş salladı. Alex yakından gelen kapının sert vurulma sesini işitti. Yerinde durmuştu. " Sanırım bir şeyler oluyor " demişti Alex. Karl " Gidip baksak iyi olur Alex " dedi. Sesin geldiği yöne doğru koştular. Ağlamayla karışık yalvarma sesleri kulağına kadar gelmişti. Bu da onun kaşlarını çatmasını sebep olmuştu. Karanlığın içinden saklanmış ikisi kapının önünde kimliği belirsiz varlıkların masum birini rahatsız edilmesini izlemişti. Alex çatık kaşlarıyla Karla o varlığın masum birini ne için rahatsız ettiğini öğrenmek istenmişti. Karl " Cadının birçok kuralı var demiştim. Sanırım bu varlığı bir yerden kestiriyorum " Alex Karl'a baktı. Gölge lordu hissetti etrafından yayılan karanlık negatif enerjiyi. Alex ile iletişime geçti " O varlıktan yayılan karanlık enerji var " " Peki gölgesini görüyor musun " eğer gölgesini gördüyse gölge lordu alt etmenin yolu vardı. Alex bunu düşünmüştü. Karl sonunda o varlığın nereden gördüğünü hatırladı. " Alex sanırım bu varlığın başını hatırladım, …bunlar onun adamı " demişti. Böyle duramazdı en azından elinden geleni yapmalıyım düşüncesiyle kılıcı yere saplayarak gözlerini kapadı. Ağzından iki kelime çıkardı " Gölge takibi " Alex'in gölgesi ondan ayrıldı. Dengesini kaybetti. Başı döndü. Karl yardımına koşup tuttu. Sabit durmasını yardımcı oldu. Karl merakını bir kenara koymuştu. Tekrar dengesini ya da daha kötü şeyler olacağı için. Alex'in işi bitene kadar soruyu içinde tuttu. Gölge duvardan duvara atlayarak kapısı açık olan evin yakınında durdu. Alex az çok ne konuşulduğunu anlayabilmişti. " Kızın kaçtı. Cadı çok sinirli biri bedeli ödemeli değil mi " demişti. Kızın ailesinden biri yalvardı " Lütfen acıyın bizi elbet bir gün geri dönecek " Başsız süvari " O dönene kadar bizimle geliyorsun " " Hayır istemiyorum " diye inkar etti. Başsız süvari zorla o masumu götürmesini eli kolu bağlı olanları izledi. Bu onu daha çok sinirlendirmişti. " Gölge geri dön " dediği an gölge ait olduğu yere dönmüştü. Gözlerini açtığında derin soluk aldı. " Ne öğrendin " diye sordu Karl. " Kaçan kızın ailesinden biri. Cadı kızı alana kadar onu bırakmayacağını söyledi. Gölge gölgesini algıladın mı " diye konuştu. Gölge lordu " Onun gölgesi bile yok Alex " demişti. Alex ne beklemişti. Başsız süvarinin ne kalbi vardı ne bedeni ne de gölgesi bir toz buluttan oluşma zırh giymiş bir süvari. " Cadının yanında duran beş büyük lorddan bir lord bunu öğrendik " Gölge lordu sanki bir şeyler hatırlar gibi oldu. Alex " Bir şey mi hatırladın " Gölge lordu " Emin değilim gidip geliyor " dedi. Alex " Yakında ikimizde hatırlayacağız geçmişi ve kim olduğumuzu " dedi. Karl " Kızı geri vermeyi düşünüyor musun ne yapacağız " bu sorunun cevabını söylemeye tereddüt etti. Çünkü ne yapacağını bilmiyordu. " Saraya yakın olduğu için buraya başsız süvari ekibine bırakmış olduğunu biliyoruz " dedi Alex. Karl baş salladı. Alex sıkıntılı nefes verdi. " İlerlemeye devam edelim bakalım başka ne çıkacak karşımıza " dedi kılıcını yerden çekip kınına geri soktu. Ne yapacağını düşünmeye başladı. Kızı geri verecek miydi yoksa kendi isteğiyle mi gidecekti. Kız Alex' e güvenmişti. Şimdi Alex bu güveni boşa çıkarmak istemiyordu. Ona sırtına yaslanan bir masumu yüz üstü bırakmak hiç istemezdi. Kasabada sessizlik sakindi. Havada uçan yaratıkları gördü. Etrafı inceleyen o gözleri gördü. " Gözlerinin içi simsiyah " dedi Alex. Yoluna devam etti. Ne yapacağını bilmeden yürüdü. Kızı düşünüyor, düşündüğü bir işe yaramayınca lanet etti böyle işin içine kendine yüklendi. Karl Alexin elini tuttu “ Kendini suçlama ya da yüklenme senin bunda bir suçun yok” demişti ara sokağın içine yürüdüler, kahkaha sesini duydu arkalarında birinin sesiyle durmuş arkalarını döndüler “ Hey siz sokakta dolaşmak yasak” “ Biz burayı daha yeni geldik o yüzden bilmiyoruz bizi affedin” numaradan yalvardı Alex. Cadının adamı olan varlık “ İzin verilemez yeni gelseniz de bizimle cadının sarayına geliyorsunuz” demişti. “ Ya gitmezsek “ inat etti zoru seçerek pelerinin altında kılıcını gitti eli. Suratı asık yaptığı işi sevmeyen soytarı “ İkinizi zorla götürmek zorunda kalırız” Alex Soytarı ve başsız süvarinin ayak ucuna tükürdü. Karl şaşkın şaşkın Alexi izledi. “ Kızı götürün yanındaki arkadaşını da” Alex sırıttı, hazır pozisyonunu aldı, gölge lorduna ‘ gölge keşisi kullansam acaba kesme şansım ne kadar” demişti gölge lordu düşünüp bir şansı olabileceğini denemesi için teşvik etti. “ Denemekten zarar gelmez Karl senden küçük bir toz bulutu yapmanı istiyorum” dedi alex. Karl ne için istediğini çözmüş gibiydi. Bir kaçış ortamı yaratmaya hazır bekledi. Kılıcını yavaş yavaş pelerinin altından çıkardığında karanlığın içinden demir parlamıştı. Alex mırıldandı “Gölge” Gölgesiyle bir olmuş cadının adamların gölgelerini gölge keşisiyle bağlarını kesti. Süvarinin gölgesi olmadığını hatırladı onun yanındaki mutsuz soytarının gölgesiyle olan bağını kesip toz bulutun içinden geçerek kaçtılar. İki binanın ara sokağında mola verdiler. “ Bence bu kadar yeter ne dersin Karl” demişti Karl bu fikri katılmış nefesini düzeltti. Karl merak ettiği soruyu sormuştu “ Peki sığınağa nasıl gideceğiz fikrin var mı” demişti. Alex yarattığı durumu ve kargaşayı farkındaydı. “ Gölge olmayı ne dersin gölgemde saklan” teklif etti. Karl pek emin değildi bu durumda “ Bence yarın kargaşa ortamında yürüsek daha mantıklı olmaz mı” Kafası karışmıştı. Kızın hakkında ne karar vereceğini düşünürken bu kasabadan nasıl çıkacağını bulmak hiç kolay değildi. “ Bilmiyorum ama senin fikrini uyalım” demişti. Binanın duvarına sırtına yaslamış kafasını toparlamayı çalıştı. Kızı verip vermeyeceğini kararsız kalmıştı. Kız bu fikre ne derdi hiç bilmiyordu, ya kaçardı ya da teslim olacaktı ailesi için. Telsizi elini aldı ve takımın numarasını basılı tutarak durumunu açığa kavuşturdu “ Kasılı kaldık sabah sığınağa geleceğiz haberiniz olsun” anons etti. Parmağını çekip rahat nefes aldı. Gözlerini yumdu ve bu dünyayı nasıl eski haline getireceğini düşünmeye başladı. Kızın yerinde olsa n e yapardı neye karar verildi. |
0% |