Yeni Üyelik
2.
Bölüm

|Başlangıç|

@handelendin

Telefondan gelen gıcık alarm sesi yüzünden zorunlu kalkmış tüm işlerimi yapmış ve gardırobun karşısında ne giyeceğimi seçmekle uğraştım. Özenmeden sıradan giydiğim şeyleri alıp giydim, çantamla odamdan çıkıp merdivenden inip mutfağa geçtim. Dolaptan atıştırıp kapıya yürüdüm, iç kapıdan ayakkabımı giyerken gülü aradım, haber ya da durum var mı diye?


İlk çaldırış da açtı telefonu.


" Alo Gül , yeni bir şey var mı" cevabı hayır oldu anladım.


(...) 


Okulun kapısından geçtiğim an benden kaçıyor gibi kenarları yapıştırdılar, güldüm içimden. Gül ile sınıfa girip, bize ait olan sıraya geçip oturduk, sohbetler bitmiyordu ki hocanın kapıdan ders başladı demesiyle sınıf sustu, hoca dersi başlattı.


Dersin ortasında kapı tıklatıldı, hocanın sesiyle kapıya baktık " girin" kapının arkasından çıkıp sınıfa ayak attığında yeni oyuncağımı gördüm, onla nasıl oynasam diye aklımda planlar geçirdim.


Leyla hocaya " hocam acaba kampa gider miyiz bir gün" diye kibarca sordum kibarca reddetti ' ne kampı Miray, sınavlar yaklaşıyor' demesiyle kalbimi kırdınız hocam.


Teneffüsün ziliyle ben Leyla hocanın yanına gidip – benim yalvarma yöntemimle Leyla hoca zorda olsa kabul etti, gül yanıma gelip " ne dedin hocaya" diye sordu kollarımı iki yana açıp " bilmem" diye konuştum.


Anons yapıldı müdürden " hafta sonu kamp yapmaya karar verdik bunun sorumluluğu Miray öğrencimiz de" neden ben anlamadım ki sorumlusu ben oluyorum bilmiyorum.


Doğru hocadan özel istek istedim ve o da kabul etti. En iyisi yeni çocuğu ben kendi takımımı çekmektir, sınıfın içine girdiğimde herkes bana teşekkür edip durdu ,onlar için yapmadım kendim için sıkılmıştım biraz eğlenmek istedim. Herkesin takımını ben kurdum, yeni çocuğu kendi takımıma aldım.


Onun mutluluğu kısa sürecek ' ölmek üzeresin yakışıklı' diye içimden konuştum, yanına yürüdüm, yanında durup ona ölümcül bakışı atıp gülümseyerek işimi baktım. Benden korkmuyor gibi bir his doğdu içime, herkes korkarken o benden bir gram korku yoktu içinde.


Kantine geçmiş otururken hafta sonu için planlar yapmaya başladım, o çocuğu nasıl oynayalım diye haince planlar kurdum kafamdan " Miray, sakın oynarken aşık olma" dedi ben mi kime o çocuğa mı saçmalama Gül öyle bir şey olacağını inanmam.


(...)


Dersin çıkışında okuldan çıktık.


" hey kızım, bana bu kadar aşık mısın" dedi Gül ile okulun kapısından çıkarken durduk, ben yanlış mı duydum az önce bana kendisine aşık olduğumu sandı zavallı kurbanım.


" kendini bu kadar güvenme aptal , sana bir gram aşık değilim yükselme hemen" dedim yürümeye devam ettim onu öyle hayal kırıklığa uğratmıştım sanırım galiba öyle bir şey oldu.


(...)


Evin kapısından geçtiğimde içeriye seslendim " ben geldim anne, baba ve Pelin" onları özledim yalnız olmak beni üzüyordu.


Aile mezarına gidip onları görmek istiyordum ama intikam daha ağır basıyordu kalpten öte beynim ailemin katillerine ödetmek istiyordu hepsini teker teker hesaplarını verecektim.

                              

                               🔥


Uyku tutmadı, rüyalarım o yangınla birlikte yanarken uyuyamazdım. Yataktan doğrulup odamdan battaniyeyi alarak balkona çıktım. Temiz ve soğuk hava belki biraz olsun kestire bilirsem,uyuyabilirsem biraz rahatlarım.


Gözümü kapattığım anda tekrar ve tekrar kabus görüyorum- artık uyumak bile istemiyordum. Balkondan çıkıp odamdan çıkarak merdivenlerin basamaklarından inerek mutfağa gidip dolapta yiyecek bir şey bakındım. Bu gün alışveriş gitsem yiyecek bir şeyler almalıyım evde bir şey yoktu.


Odama tekrar yürüdüm,okulda giydikleri mi çıkardım, rahat şeyler giydim. Odamdan çıkıp merdivenlerden indim dışarı çıkmadan yanıma para aldım.

Kulaklığı takıp dış kapıdan çıkıp küçük market bulursam en azından bir kaç gün idare edelim diye hazır yiyecekleri, biraz da sebze ve meyvelerle içecek şeyleri alırım diye açık ışıklı bir market bulup içeriye girdim.

Sepet takıp koluma, hazır yiyeceklerden çorba ve makarna ve sulu yemekler aldım, sebzeler ve meyvelerin yanına yürüdüm, bir kilo alacaklarımdan alıp dolaplara gidip meyve suyu alıp biraz abur cubur aldım akşam film izlerim diye düşündüm.


Kasaya gittim, kafamı kaldırıp karşıya baktığımda o ve arkadaşlarını gördüm oyuncağım eğleniyor gibiydi. Gülümsedim " sıradaki " kasiyerin sesiyle hepsini kasadan geçirip poşetleri koyup kredi kartıyla hepsini ödeyip " iyi akşamlar "


Kapıdan çıktığımda onlar hala konuşuyorlardır. Umursamaz bir şekilde eve kadar yürüdüm " hey, yardım etmemi ister misin " onun sesini duymazlıktan gelip yürüdüm.

Önüme gelip engelledi " duymuyor musun kötü kız " evet seni duymuyorum üzgünüm ya da duymak istemiyorum " hadi ama sınıf arkadaşım kamp yoldaşım " seni arkadaş olarak görmüyorum desem ne dersin kurbanım.


Evin önüne kadar benimle geldi. Cebimden anahtarı çıkarıp kapıdan geçip poşetlerle birlikte geçtim, kapıyı kapatarak ona gülümseyip, bir elimi boşaltıp ona el salladım, iç kapıya kadar yürüdüm kapıyı açıp içeri soktum elimdeki poşetleri. Ayakkabılarımı çıkarıp kenara atıp mutfağa yürüdüm. Poşetleri boşaltıp ısıtıcıya su koydum, kaynayınca makarna tenceresinin içine döktüm makarnayı koydum tencerenin içine.

Dolaptan salçayı tezgahın üstüne bıraktım. Fazla yaptım biraz yarında yerim diye belki diye karıştırdım.

(...)


Salçalı makarnam hazırdı, tabağın içine döktüm, yanına yoğurtla tepsiyi koydum ve solonun ışığını yakıp koltuğa yayılıp oturdum, televizyonu açıp keyfimi baktım. Acıkmışım ki makarnanın mideme gitmesiyle " oh be dünyalara değer bu tat "


Ben yemek yapmayı babaannemden öğrendim annemin yerini tutamazdı ama bir ailem olmuştu onla kaldığım günlerde.

Televizyonda izleyecek bir şey olmadığı için kapattım, tepsiyle mutfağa gidip bulaşıkları yıkayıp kaldırdım sonra makarnayla birlikte çıkardıklarımı dolaba yerleştirip makineyi koyulacaklar sudan geçirip dizdim elimle yıkayacakları yıkadım. Tepsiyi su ve bezle yıkayıp duvara yasladım. Ocağın altına baktım kapatmıştım, ışıkları söndürüp odama çıktım.

Değiştirmeden yatağa böyle girdim.


                              🔥


Bir yangın benim rüyalarımı çaldı. Bir bir hepsini kül etti. Ailem öldü kardeşim kayıp o gün orada hiç bir çocuk bulunamadığını söylediler polis memurları acaba yaşıyor mudur pelin im kendi ayaklarının üstüne durdu mu bilmiyorum ama.

Ben o yaşananlardan sonra büyük annemin evine bıraktılar.

Büyük annem bana " öcünü alacak mısın onları polise ihbar edecek misin kızım " diye söylemişti evet büyük anne onların en kötü acısını yaşatacaktım.


Ağlamıştım hemde çok acı çekmiştim. İçimde bir şey uyandı. Saf kötülük, her insanda saklanan öfke, öfkem açığa çıktı.

Bir insan bir kız değişti, ben değiştim. İnsanlar beni yaktığı gibi bende yakacaktım onları. Ben onlar gibi masum insanları kılını bile dokunmam, hak edenleri öyle bir oynarım.

Diyorsunuz oyuncak dediğin çocuğu ne yapıyorsun diye? Haklılar acıtmadan biraz eğlenecektim o kadar.

Hiçbir şeyi düşünmeden uyudum, bir boşluk gibiydi rüyalarım bir yangın çıkıp yayılana kadar güzel boşluktu huzurluydu.


                          🔥


Dolaba yaslanmış gülü bekledim. Tuvalete girip çıkacağım dediği için beklerken telefona bakındım.


Kaç saat geçti bilmiyorum ama hala gelmedi arayacaktım ki biri konuştu " ben demir senin ismin ne " ne zaten ismini dün öğrendim ama benim kinimi merak sardın şimdi " sana ne ismimden " dedim.

Gül " Miray geldim gidebiliriz " dedi nefesimi bıraktım sonunda geldi " orada kaldığını sandım kız ya gelmedin bir türlü "

" Üzgünüm acil işlerim vardı "

" Hadi gidelim " dedim kolunu tutup sınıfa doğru yürüdük birlikte.


" O çocuk kimdi oyuncak olan "

" İsmi demirmiş kendisi söyledi umarım da demir erimez benim ellerimden hani ateş eritir ya ben alev o demir "

" Anladım" dedi Gül.


Hoca ders anlatırken uyuyacak gibi hissediyorum. Gece uyuyamadım doğru düzgün bir de sıkıcı ders ismini bile getiremediğim dersti. Halk ile ilişkiler bölümünde okumam bunları görmek zorunda kalıyorum.

Kurtarıcı teneffüs ziliydi uykumu açmıştı.

Sınıf boşaldı biz arkadan çıkıp dolapların yanına gittik " kahve alıp geliyorum sana iyi gelir " dedi başımı salladım tekrar yalnızdım.

Merve'ye mesaj attım " hey Merve kaç kere yalnız kalacaksın bilmiyorum ama gel yanıma "


Geri bildirim gelmedi çok sinirlerim bozuldu of ya.

" Senle konuşmak istiyorum isimsiz kız " devam etti " yani Miray " benle ne konuşacaktı ki bilmiyorum.

" Ne diyeceksen çabuk de "

" Senle bir anlaşma yapalım ne dersin herkes senden korkuyor değil mi ? Peki şunu ne dersin eğer bana aşık olursan kötü kız yerine iyi kız gelsin olmazsa uzak kalacağım senden "

Anlaşma çok saçmaydı yani sana aşık olacağımı sanıyorsun bunu sen bile inanıyor musun aslında sen bana tutuluyorsun ama kendini inanamadığın için bana diyorsun. Demir arkadaş , ben sende ne bulacaktım bilmiyorum ama tam ağzımı açacaktım ki.

Gülle Merveyi gördüm yan yana geliyorlardı " karşılaştım kantinde alıp getirdim " sonunda çıkabildin yerinden. Kahvemi uzattı bir yudum alınca iyi geldi " senle ne konuştu bu adam "

" Adam hala yanımızda " konuştu Merve " onla bir anlaşma yapmamı istedi aşık olursam kötü yönümü yok edecek eğer olmazsam oyuncağım benden uzak kalacak " oyuncağım sözünü kısık sesle söyledim.

" E ne diyorsun kötü kız " bana seslendiği hitap ettiği şekli beğendim ama böyle olmaz canım.

Kahveyi Merve'ye verdim, demir beyi yakasından tutup kaldırdım yukarıya " dostum sen beni hiç bilmiyorsun o yüzden şimdiden defol git " dedim indirdim. Nefes nefese kaldı, bana bakıp koştu. Kahvemi geri aldığımda Merve " çok yüklendin Demire " dedi

" Hiçte bile "

Kahveden bir yudum aldım ve enerjim geri yüklendi.

" Hey sana diyorum kızım, sevgilime göz koyma " bir kızın uyarı sesi başka bir kızı uyardı " bakarsam ne olur cadıloz ne yaparsın " vay iyi kapak koydu iyi yürek yemişin aferin sana.


Parmak mı fazla ciddiye alma bir erkek için kendinizi yormayın kızlar. Uykum açılmış iken kendimi bu şeyler için harcamam " hey bir erkek için yanaşıp tutuşan laf sokan ile uyaran kızlar benim kafamı fazla ütüleme den işinizi sonra sessizce yapsanız arkadaşça " diye seslendim ikisi bana baktı. Gözleri titredi ve çekildiler bunlarda benden korkuyorlar. Eğer bir daha onları görürsem birini korurken diğerini üzelim o yüzden ben olmadığım bir gün güzelce yapsalar.


Teneffüs bitti ve sınıfa girdik. Derin bir of çekip sıraya oturdum. Uykum açıldı ama derse göre değişecek ve uykum geri dönecek olmasından korkuyorum.

Hocanın girmesiyle ders ile ilgili notlar almaya koyuldum. Bu okuldan mezun olunca gidecektim ve bu son senem olunca mecbur sınavlardan kalmamam gerekecek.


Zil sesi yine beni kurtardın sevindim ama - masaya baş koyup - uyudum uykum hala vardı. Gece hiç güzel uyumadım sürekli aynı kabus benim rüyalarımı yakıp kül edince uyku bana haram oluyordu " bana anca bol kahve iyi gelir çıkışta kahvecide otururuz bol bol içer kendimi gelirim ama uykumu bölmeyin- ders başlayınca dürtün o kadar " dedim " tamam sen biraz uyu uyandırırız biz seni " dediler gülümsedim.


Telefonu masa altında açtım ve kapandı. Şarjın bitmesinden daha kötü bir şey yok derken o çocuğun sesini duydum dedim ki kendime ' varmış şarj dan daha kötü peşime takılan oyuncağım ' neden ama tamam kafamı bile takmayacağım bunu anladım.

Derin nefesler alıp verdim bolca hemde sonra biraz kestirdim.


Zil sesini duydum ama kalkamadım dalmışım ki hiç alamadığım uykumu telafi ediyordum " Miray hoca geldi " sesleri duyuyorum ama kalkmak bile istemiyorum kalkamıyorum doğrusu bu olur bence de en doğrusu bu olurdu " kalkmıyor mu Gül " Merve'nin sesini duyar oldum " dün ne oldu da uyuyamadın "


Hocanın uyarı sesinden sonra- gözlerim açıldı uykum kesildi. Esnedim başımı kaldırırken, kollarımı açıp " iyi geldi uyku kendimi iyi hissediyorum " söyledim bana gülümserken ikisi " Miray uyandı isen başlayalım derse "

" Özür dilerim hocam, dün hiç iyi uyuyamadım " dedim peki deyip dersi başladı.


Dürttü not alırken hocanın ağzından ne çıkacağını sonra kağıdı gösterdi ' ne gördün dün rüyanda ' geçmişimi gördüm diyemem ben bana cevabı şu olurdu unut ı geçmişi geleceğine bak yazardı. Ben cevapsız bırakmaya karar verdim. Dersi odaklandım.

(...)


Son dersle bizde bitmiştik sonunda diye şükrettim. Beynim hazır açılmış iken gidip birazda açalım diye bir kaffe de oturup sohbet ederiz diye kurdum aklımdan planı.

Tam kapıdan çıkacaktık ki yine o ikisi birbirine saldırırken gördüm bu sefer saç maç dalmışlar - of manalı derin iç çektim - " ben size gidip başka yerde yapın konuşun demedin mi sabrımı zorladınız "


İkisini ayıran bir yumruğumla geriye uçtular yolun ortasında durmak ne insanda akıl diye bir şey vermiş Allah ve siz onu alırken neredeydiniz " ama uzattınız konu ne söyleyin kızlar "

" Erkek konusu sanırım Miray " evet teneffüste tartışılan konu anladım " bence ikinizin bir suçu olabilir bir erkeğe fazla güven vermek "


" Sen nereden bileceksin ki bu seni aşar Miray " dedi o kız öyle mi neyse sizi kendimden bahsederek vaktimi harcayamam ama " benim sorunum değil teneffüste okul dışı yapın demiştim ders çıkışı değil tabi benim olmadığım yerlerde yapın yapacağınızı canlar " dedim biri bana saldırmayı kalktı tuttum bileğini ve gülümsedim " size bir abla tavsiyesi ikinizde suç aramak yerine gidin o şerefsiz çocuktan suç arayın bir erkek için beni de yormayın " dedim elini bırakıp ortalarından geçip gittim.


Gül yanıma geldi " senden bir bilgi öğrenmeni istiyorum şu kavganın konusu olan şerefsiz kim ve neyin nesi olduğunu " dedim " anlaşıldı yapılmış bir ama orada kötü kız abla oldu gibi geliyor " abla kelimesi kardeşim yanımda olsaydı bir abla olurdum.

" Kahve için nereye gidelim buralarda kurabiyeli kahvesi iyi olan bir kaffe biliyorum oraya gidelim ne dersiniz " Merve marifetini konuşturdu " tamam göster kaptan yolu " önden lider gibi yürüdü konuştu " Berki bir ara senden haber bekliyordu " dedi Merve yani tüm gün boyunca onla mı ilgilisin " sen aradın mı yoksa "

" Gelmediğim zamanlar yanınızda olabilir"

" Tüm saat boyunca ne konuştun uzun uzun " dedim " tüm değil kısa kesildi sonra diğer işlerimi hallettim ama yanınıza gelmeyi unuttum " bunda bir iş var öyle seziyorum ikisi ne planlıyor bilmiyorum ama kesin bir yerden sızacaktır.


Kaffenin kapısında durduk " burası buraya sürekli müşterisiyim ben hem sana iyi gelir kızım kahvesi bir bardak tam kendini getiren enerjisinde "


Tanıtma önden ileri der gibi yolu gösterdim ilk o kapıdan geçti sonra biz arkasından geçtiğimizde Merve'ye " oo Merve hanım yolun sonunda buraya düştü seni özledik be " tanıyorlar kızı, Merve " gelin favori yerimde oturalım " yolu gösterdi ve bir üst kata çıktık. Alt katın neyi var ki anlamıyorum güzel bir yer çıkma

zahmeti yok ama onun peşinden çıktık.


( Dipnot : Değiştirilmiş bölüm ve eklenen bir çok şey var umarım beğenirsiniz keyifli okumalar )


Loading...
0%