" İyi misin kraliçe buraya geldik de sen iyi misin cidden ? " bu soru iyi miyim bilmiyorum ama değilim. Düşünüyorum düşündükçe anlamıyorum. Bir dosya ve mektup vardı ama o mektubun içinde ne yazıyordu.
" İyiyim merak etme de bulmayı çalış! " dedim neyi bulacaksa bilmiyorum kafam karışık bir yerde bir şey olması gerekiyor ama nerede ?
Abuk subuk şeyler söylediğinde onaylamadığım ama parmak şıklattı " Buldum galiba. " dediğinde kulak kesildim " Neyi buldun çabuk söyle ! " dedim büyük bir kayanın üstüne oturduk " Ya da boş ver çok saçma, " dedi bu çocuk bazen iyi bazen de salak oluyordu. Boş verdim düşündüm en sonunda buldum ayağa kalkıp ona döndüm " Tabi ya neden aklıma gelmedi. "
" Ne gelmedi aklına ? "
" Şey gazete haberi yani gazeteden bir parça belki bir şey vardır. " dedim bana saçmalama deyip düşünmesini döndü. Neden saçmayalım ki ama nerede bulacaktım derken ( kafama dank etti ) ben saklıyordum onları köydeki tontişin evinde doğru ya zaten köye gidecektik bale haberi bakardım. Eskiden bakar ağlar ve pişmanlık duyardım baktıkça kendi kendime azarlardım akıl verirdim. ' keşke bende orada olsaydım - onları kurtarma şansım olurdu ' ama değildim geçmişi maziye çekeli çok oldu şimdi intikam almak için yol arıyordum. En azından kardeşim oradan sağ salim çıkarılmıştı bu beni sevindirse de asıl üzücü olan kiminle kaldığıdır bilmiyorum. Onun hakkında şeyleri şimdiye kadar ne yaptığını...
İyi olmayı deneyeceğim.
Eğer gazete parçası duruyorsa bir şey çıkabilirdi benim fikrim buydu.
Bir zaman bir kere ailem yaşarken yani babaannem beni istediğini için sürekli oraya bırakırlardı. Ama şimdiye bak ne bir ailem kaldı annem ve babam yok tek umduğum pelinim yaşıyor olmasıydı.
Sana ne diyecektim ki Berk bilmiyorum " ayağa kalktım * Berk'e dönüp " Ben eve gidiyorum " dememle arkamdan seslenip gelmesiydi. Aynı otobüs durağıyla bindik sonra ben evine o evine.
Evdeydim ve koltuğa geçip oturdum. Düşündüm dosyanın içindeki zarfı elime aldım. Sonra yanık olan mektubu Google den baksam iyi olur deyip ilk bir soğuk duş alıp solana geçtim. Masaya geçip mektupla ilgili bir bilgi aradım ama yoktu ne mektup ilgili ne de ne zaman yazıldığı ile ilgili bilmiyorum. Ama tek gazete parçasına bel bağladım onda da bir şey yoksa kardeşimi bulmak zor olacak. Derin bir nefes çekip ekranı indirip sehpaya koyup yaslandım ( neredesin sen neden seni bulacak bir iz bulamıyorum ) bu işten sıkıldım. Bahçeye çıktım sevdiğin ölüm sırları ilgili kitapla salıncağı oturup sallana sallana ölüm fikirlerini bakıyordum.
...
Kitaba dalmış kestirmişim sanırım - bir kapı zili uykumdan uyandırdı. Saati baktım sonra söylene söylene ' bu saatte kim olabilir ?' diye mırıldanıp kapıya yürüdüm ekranda onu görünce ilk ya sabır çekip " Neden geldin buraya? "
" Gelemez miyim almayacak mısın beni ?" dedi neden seni içeri sokayım ki " Almayacağım! " diye cevabı verdim. Gülümsedi ( neden gülüyon adam ya sen sevimsiz )
" İyi bende bu saatte herkesi uyandırma mı istemiyorsan açarsın o yoksa avazı ma çıkana kadar bağırırım seninle ilgili yalan söylentileri " şantaj yapıyorsun bana ama kimseyi rahatsız edip birde rezil olmak istemediğim için göz yumarak kapıları açtım.
Onu bekledim gelene kadar kapıda sonra izin vermeden içeri girdi " sana izin vermedim ben sen nasıl "
" İçecek bir şey var mı susadım sert bira iyi olur ." dedi saygısız kendi evi gibi kullanıyor üstelik beni uşak yerine koydun birde ( sabır Miray sakin seni deniyor ) sakin oldum.
" Var vermemi ister misin beyefendi." dedim ima ederek durumu anlamasını sağladım - güldü " Tamam anladım. " dedi gülerek içeri geçtim.
Dolaptan yarım kalmış içeceği ona getirdiğimde bileğinden tutup kendine yaklaştırdı beni. Dudak dudağa gelmeden bir daha olmayacak diye kendimi söz verdim - bir iki adım uzaklaştım ondan bir daha olmaz diye ayakta kaldım.
" İyi peki ee cuma günü boşsun ben değil ama öğlene ders aldım sabah bir yere gidelim mi ?" bana çıkma teklifi mi ediyon mal mısın sen evet malsın " İşim var boks gelmek istersen gel. " dedim resmen onun önüne attım teklifi kesin cevap " çok isterim senin nelerden hoşlandığını görmek isterim " olacaktı ne güzel ( çenem çıksın ) gülümsedim. Ama iyi olur ürkmesi ve peşime bırakması için.
" Şimdi çıkarsan uyuyacağım çok yoruldum ve uykum var." dedim elinde şişeyle kapıya gitti dışarıya ayak attı ve kapatıp derin nefes verdim. Aferin Miray böyle devam öpmedi seni kurtuldun ama o teklifte neydi. Birde neden ona bakınca içimde bir şey oldu aşık olamam ki ben ölüm kızı oyuncaklarla çıkmaz.
Merdivenlerden çıkıp kendimi odaya attım. Bu histen nefret etmeye başladım. Düşün bir aşık oldun başına ne geldiğini oyunların içinde ailenin nasıl kaybettiğini düşün ve unutma asla unutma ki aşık olma. Kendimi yatağa bıraktım zamana bıraktım. Olacağı olacaksa zamanla olsun.
🔥
Sabah yine aynı görüntüler gözüme geldi. Rüyalarımdan gitmeyen geçmişin kalıntıları. Bu gün okula falan gitmeyi düşünmüyorum çünkü cumaya ders almadım. Yatakta arkamı yaslanmış - boş boş karşıya odaklanmış öylece duruyordum. Sessiz ve sakin huzurlu bir ortamdı keşke ailem olsaydı odama giren biri uyandırıp üstüme atlayan bir kardeşim. İnan seni bulucağım ve ikimiz ayrı kaldığımız o günleri telafi edeceğimi söz veriyorum. Pelin şu an seni o kadar çok merak ediyorum ki delirecek gibi oluyorum kardeşim.
Sende mi beni merak ediyorsundur bundan eminim.
Kapı çaldı. Yataktan ➡️odadan ve merdivenden inerek kapıya kadar geldiğimde ekrandaki görüntüden kim olduğunu anladım. Telefonu açıp " niye geldin buraya ?"
" Okula birlikte gideriz diye düşündüm. "
" İyi düşündün de bir senle gitmem, iki okula gitmeyeceğim! "
" Hasta mısın kapıyı aç ilgileneyim ? "
" Değilim sadece dersim yok o kadar, "
" Dün demiştin bende habere unutuyorum kaçta gideceksin birlikte gidelim. "
" Olmaz tek gideceğim. " dedim peki dedi kapıdan uzaklaştı bende ekrandan uzaklaşıp. Bir daha uyayamam diye odama çıkıp üstüme uygun kıyafetler giyinip aşağı indim ilk çayı hallettim bir kaşık atıp suyu kaynatmaya koydum sonra küçük masaya koydum cam kenarına tabak ve çatalı mutfakta tabi.
Koyarken kapı zili çaldı - monitörden baktığımda gül uğramıştı arabayı da getirdiğini görüyorum - bekletmeden içeri aldım iç kapıyı da açarak kapıda bekledim.
Arabadan çıkıp kapıya yanıma geldiğinde " Günaydın kahvaltı mı hazırlıyorsun." dedi " Evet aç mısın bir şey yedin mi günaydın. " dedim başını hayır olarak salladı " ben arkamdan geliyorum birazdan kendini tabak ve çatal çıkar. " dedim kapıyı kapatarak mutfağa girdim.
Masaya geçmiş hatta geçmeden kahvaltılıkları bile koymuş (' iyi dostlar edindim hepsi de ailem oldu ' bu şarkı sözünde haklı payım var dostlarım ailem oldu benim ) bana yardım ettiğini söyledi çayı bile demlemiş sofra bile kurulmuş bende ek olarak " göz göz yapmamı ister misin " dedim başını salladı.
" Az önce yolda geçerken Demir'i gördüm buraya mı geldi ? " yumurtalı kılarken söyledi bana " Dün bir aptallık edip ona boksa davet ettim hem akıllıca geldi belki bırakır peşimi diye düşündüm biraz da sanki onu umutlandırdım sanırım valla ne onla birlikte olmak istiyorum ne de umutlandırmak."
" Neyse zaten senden korkmasını istiyoruz ?" dedi Gül çayları koyarken yumurtanın olmasını bekledik. Oturdum " Öyle de olabilir neyse onla yürümeyeceği mi söyledim beni beklerse beklesin. "
" İyi yaptın ." dedi - ayağa kalkıp ocağı kapatarak tabakları koydum ve tavayı çeşmenin altına bırakıp oturdum.
- RESİM EKLENECEK
" Miray demir isimli çocuk hakkında aklında ne dönüyor ?" hiçbir şey onunla ilgili bir şey yoktu hatta listede ismi geçmiyordu canım onla takılmak oynamak istediği için oynuyordum. Bir çocuğun canı ne zaman oyuncakla oynamak isterse bende onun gibiydim - çocuk gibi onunla oynuyordum.
" Düşünmedim bunca zaman kafamdan estiyse uğraştım hatta listede ismi bile yok aklımda tek bir isim var o da kardeşimin adı ondan başka bir şey düşünemiyorum." dedim " Pelin bulundu mu peki nerede ? " bende bilmiyorum " İnan bende senin kadar merak ettim ama tek bildiğim hayatta olduğu nerede ne yapıyor bilmiyorum." dedim.
" Anladım."
Kahvaltıyı birlikte toplayıp yerleştirdik. Ben çantayı gerekli şeyler koyup kapattım. Anahtarla telefonu alıp kapıdan çıktık.
Yokladım bir kendimi tamamım diye kapıyı arkamdan kilitleyip arabayı geçtim. Çantayı arkaya atıp öne yolcu koltuğuna oturdum. Büyük kapıyı yaklaştığında kumandayı basıp kapılar açıldı.
" Demir'i de alırım şimdi yolu da bilmiyor. " yumuşadı derken bir yerde haklı yolu bilmiyor ve davet edilen o bunu kabullenme semde " tamam alırım onu da. " dedim yolun kenarında orada duvarı çıkmış oturmuş bekliyordu. Kesin biliyordu onu da alacağımızı, dur şunla oyun oynayalım " gül almadan gidiyormuş gibi yap. "
" Neden ki? "
" Yap işte biliyor alacağımızı tabi yolu bilmeyen misafir gibi bekliyor belki almazsak. " dedim kafa salladı önünden geçtiğimizi gördü ( aynada bakıyordum ) ayaklandı bize doğru koştu " dur! " dedim frene bastı durdu.
Pencereyi açıp ona gülümsedim " hayırdır koşturdun "
" Beni almadan gidiyordunuz ve ben okula geç kalmak istemiyorum. "
" Okul öğren değil mi geç kalmazsın hem ben sana konum atarım. "
" Oynama şu çocukla atla! " dedi oynasam çünkü oyuncağım benim atladı arkaya.
" Öğlen beni bırakır mısın okula geç kalmak istemiyorum. "çantasını çantamın yanına koydu.
" Tabi bırakılım seni - kim arıyor ? " dedi " Berk " diye açıp kulağıma götürdüm.
" Geliyoruz." kısa cevap ve iletilmiş ki " tamam, " ve " bekliyorum, " kelimesi geçti. Kapatıp " Biraz hızlan bizi bekliyor. " dedim gaza bastı.
DEMİR'İN GÖZÜNDEN
Gül, kapının yanına park edince üçümüz aynı anda çıktık. Miray çantasını bekliyordu vermem için - istediğini yaptım çantasını alıp kapıdan içeri girerken bir erkeğin sesini duydum tanıdık gelen bir sesti doğrusu bir kaç gün onun sesini duyuyordum. Berk denilen çocuğun sesini.
" Sonunda gelme teşvikini buldun Miray hanım. " dalga geçer gibi söyledi Miray cevabı verdi " Kapa çeneni geldik işte Berk, giyinik geliyorum. " dedi ve soyunma odaları denilen bir kapıdan geçip kayboldu.
Gül beni sürükleye sürükleye bir yeri oturtup yanıma geçti.
Berk denilen çocuk gözleri bana dikmiş bakıyordu ( bu çocuktan negatif enerji aldım ( hiç iyi olmadı bu ) " Berki aldırma Miray için üzülüyor o kadar dahası hepimiz onun iyiliğini düşünüyoruz. "
Neden böyle bir düşünceye sahip oldunuz " Ona ne oldu ki bu kadar iyilik sever oldunuz bence gayet iyi gibi, "
Derin bir iç çekip verdi " dışa yansıtmaz o içindeki üzüntüyü. "
" Yansıtmaz dedin ama siz nasıl fark ettiniz ? "
" Saçma sorular sorma bence demir, uzun zaman onla birlikte olursan anlarsın onun içinde hislerini biz anladık üzüntü ve yalnızlığı, " soyunma odası yazan kapıyı döndü " ilk defa şahit olacaksın Miray'ın boks yaparken halini!"
" Merak ettim ne zaman başladı boksa bakış açısı."
" Bazen seviyorum bazen sevmiyorum seni biliyor musun sürekli merak peşindesin son cevabım lise hayatında başladı bu sevgi, " dedi bazen bende senin gibi hissettiğim oluyor o yüzden dediği gibi sadece izledim.
Antrenman yaparken takındığı ruh haline.
Eldiven takmıyordu sadece eline bez bağlamıştı o onun eline bir şey olursa içime şüphe düştü.
Berkin elindeki eldivenleri vururken ifadesi beni şaşırttı gerçi eğleniyor gibi gülüyor. Zevk alıyor aldıkça daha da vurdukça vuruyor. Normal bir insan olsa Miray'ın takındığı ifadeyi görüp kaçardı ama ben normalden farklı bir kişiliğim var korkmak yerine aşık oluyorum bu kıza. Benle konuşma tarzı sonra davranışı beni kendisini çekiyordu.
Öyle dalmıştım ki Gül'ün sorusuna " ne " demiştim " Dedim ki beğendin mi Miray'ın bu halini! " beğenmek ne kelime hayran oldum. En büyük hayranı oldum şu an " Sanırım evet peki içinde korku belirtisi ya da peşine bırakma gibi bir niyet var mı? " bu ne biçim bir soru demek bunun için beni buraya getirdiler Miray dan uzak durmamı istiyorlar.
Miray da istiyordu ama şimdi diyeceğim şey onları biraz hayal kırıklığı yaşatacaktı " korkmak aksine beğeniyorum. " dedim Gül ayaklandı " ne dedin sen ?"
O sıra Miray dondu ve Berk bir hamleyle yere düşürdü " Senle işimiz var, baş belası oldun kızın başına! "
Miray için endişelenip yanına koştum - yardım elimi itekledi " Git başımdan seni davet etmek hatayd.ı " bir şeyler mırıldandı ama duyamadım sonra Berke kötü kötü bakıp ayağa kalktığında Berk'e yumruk attı. Şaşırdım dostuna yumruk attığını ne yaptı da hak etti merak ediyordum. Sinirle dışarı çıktı Miray - yanına gidecek iken Berk denilen çocuk önüme kesti - yumruğun hesabı bana kesildi - şimdi ben ne yapmış olabilirim bilmiyorum ama ben ödedim " neden bana vurdun şimdi suçum neydi"
" Senin yüzünden ben yedim yumruğu sonra suçsuz numarası yapıyorsun kandırma bizi! " benim yüzümden mi neden sırf onu sevdiğim için mi " Berk bu fikir senden çıktı şimdi demiri suçlama " O da sinirli bir halde bir yere gitti. Ben anlamadım. " Şimdi ne oldu ? "
" Berk, Miraydan uzaklaşman için bu fikri o sundu dünden önceki güne ona kabul etti belki görür ve benden uzak durur diye şimdi sen görüp beğenince daha çok dayak yedi fikri yüzünden. "
" Çok saçma düşünce bu neden herkes yapabilir bu spor dalını. "
" Evet yapabilir ama bir şeyi cesaret edemezler birini öldürme konusunda senin beğendiğin ve bizim dostumuz olan Miray anlayacağın sana göre biri değil o bir katil! " dedi katil mi ama o tipe benzemiyordu katil olamazdı.
" Yalan söyleme katil olamaz o! " diye inkar ettim güldü " Diğerlerden daha kötü biri Miray, bedel ödetir bir cinsten geliyor şimdi tanık olmadın ama olacaksın yakında! " diye ima ede ede dışarı çıktı.
Katil mi bu kız beğendiğim kız katil mi cidden bilmiyorum. İnanmıyorum.
Berkin bakışları beni kesti ( kötü enerji ) ürperdim dışarı çıktı peşinden takılıp kapıda onların konuşmalarını kulak kesildim.
" Telafi et, Berk hatanı. "
" Etmek için güzel bir fikrim- " karşı çıktı " Bu da o işe yaramaz fikrin gibi olmasın! "
" Yok öyle değil bu sefer, " dedi ve ses kesildi konuşma duyamadım.
Miray'ın ses tonuna göre " Saçma fikirlerin bitmedi değil mi işe yaramaz Berk bu! "
" Katılıyorum daha da aşık olur. " dedi Berk " Bu sefer bana güvenin onu öyle bir sıkıştır ki titresin! "
" Of ya! bende plan falan yok senden dinliyorum akıl buluyorum. "
" Bence bana sorarsanız fikrimi ben siz gidince demiri bir şey çıtlattım katil olmadığını söyleyip inanmadı bence o da bizimle gelsin seni görsün ve şahit olup korksun! "
" Tamam katıldım size bu daha iyi plan ama benim fikrimi dene yoruldum zaten hem öfkeni çıkarırsın düşünsene okula gidiyor ve herkes onun mosmor suratını görüp gülüyor. "
Ne biçim dostları varmış anlamadım beni kendinden soğutmak için garip planlar kuruyorsun ama ben eminim sen kötü biri değilsin herkese böyle kötü davranıyorsun ama özünde iyi birisin inanıyorum.
Buraya gelen sesleri duyunca koşarak yerimde bekledim " e kraliçe sıradaki rakibi seçtin mi valla ben yoruldum." yorulmuş mu sırf ben geleyim diye söyledin uydurma " Berk yastıkları oyuncağa ver. " oyuncak mı beni oyuncak gibi bahsetti " Nasıl istersen - al oyuncak sıra sende."
" Benim bir ismim var Miray, oyuncak değilim."
" Ama benim gözümde oyuncaksın ismini söylesem ne mana söyle! " oyuncak mıyım gözünde yani onca zaman benle oynadım şimdi bile oynuyorsun sıkılmadan etmeden değerim yokmuş " Elime verdiklerin ne ? " güldüler " Nasıl bir erkeksin, kızları anlarım ,o tür tarzla ilgilenmezler ama erkekleri anlamıyorum onlar mı boks yastıkları denir saldırı için iyidir. "
" Boksla aram kötüdür. "
" Anladım zaten sorunca, " dedi ve ring denilen alanı çıktı ve öğlene kadar beni torba gibi kullandı - okula dalma dağınık gittim herkes bana bakıp durdu erkekler yanımdan geçerken " Kim seni dövdü çocuk! " diye dalga geçtiler.
Y. NOTU : Lütfen yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin dostlarım...