Yeni Üyelik
18.
Bölüm

Kuralsız

@handelendin

Murat ağabeyinin dükkanının önünde durduk rahat bir iç çekip verdim. " Neden burada durduk içeri girelim!" dedi durdurdum " ilk önce nefes alıp ver soluklan sonra gireriz." dedim peki deyip benimle birlikte soluklandı.

 

Arkamızdan ses geldi " Miray abla gelmişsin." ben bu ufaklığın sesini tanıdım arkamı döndüğümde murat ağabeyin oğlu bize doğru gelirken gördüm " evet ufaklık bir kaç gün buralara işim düştü geldim misafirimi yola gösteriyordum gezdiriyordum." dedim sevindi yanımdaki oğlanı baktı sonra bana bakıp gülümseyerek içeri girdi.

 

" Şimdi girelim." dedim benle birlikte kapıdan adım atar atmaz çan çaldı, buranın güzelliği beni daha da büyülüyordu " hoş geldiniz ?" her müşteriyi böyle karşılardı her zaman.

 

Bize döndüğünde gözleri büyüdü ellerindekileri kenara koyup adımı haykırarak koşar adımla geldi kollarımı açtım " Murat ağabeyi hoş bulduk. " dedim sımsıkı kucakladı beni öpüp durdu sonra demir masa aradı o sıra murat ağabey benim sevdiğim yeri kimseye vermediğini söyledi özel müşterisi olarak yerimizi aldık ben sıcakta bile çay isterim iyi gelir yorgunluğu alır " iki çay murat ağabey " dedim hay hay deyip mutfağa gitti.

 

" Burası çok güzel bir yermiş. " dedi Fül gülümsedim " öyledir burası, "

 

" Bir şey söyleyeceğim doğum günün ne zaman ?" dedi pek önemsemem çünkü doğuran annemi kaybettiğimden beri unuttum onla birlikte kutlamayı isterdim ailemle.

 

" Neyse sürekli işitiyorum şu kuralsız kelimesi neden sana diyorlar." diye sordu meraktan sorduğunu sanıyorum.

 

" Bak Demir bana kuralsız demelerini iki sebebi var ; ilki kuralları çok az uyarım diğeri ise dünyadaki tüm ölümlerden ben sorumluyum katilleri benim ! dedim başını salladı çaylar gelmişti.

 

Gülümsemeyle karşılık verdim gidince konuşmayı başladım " senin neden benimle gelmeni izin verdim aşık olabilirim ama güvenemem hemen , sana görevler vereceğim. "

 

" Nasıl görevleri merak ettim ? " çayından bir yudum alıp geri koydu vereceğim görevleri düşündüm nasıl bir görev vereceğim düşündüm çayımı içerek yoldan geçen arabaları ve insanları izledim manzaranın tadını çıkarıyorduk birlikte bir çay daha istedik.

 

Akşama kadar burada öylece oturduk. Köyü özlemiştim biraz sohbet ettik neden buradaki herkes beni sevdiğini sorunca " burayı sık sık uğrarım tabi o zaman olduğunda burada kalmıştım okuyup istanbul da okulu kazanıp aile evine taşınana kadar buradaydım." dedim köye doğru yürürken duraklama mı sağladı " seni çok seviyorum." bunu sürekli duydum onun ağzında " bende ne bekliyorsun ?" diye sordum " bir kez söylemeni!"

 

Derin nefes alıp verdim ona döndüm " Bende seni seviyorum

" dedim gülümsedi bana elimden tuttu birlikte yürüdük köye.

 

Bizimkiler kesin bir şey bulmuşlardır diye düşündüm- kapı ziline çaldım açan onlardı " eğlendiniz mi ?"

 

" çok" dedim içeri girdim ayakkabılarımı çıkarıp terlikleri giyerek masaya geçtik ve fabrikaları gösterdi her birini elleyerek seçtik sonra bir tanesini seçip paramıza göre seçmiştik " tamam fabrika işi tamamsa ben artık uyusam çok yorgunum." dedim odama girdim. Yatağa uzanıp yana döndüm ve onun güler yüzünü gördüm doğrulacaktım yatırdı " yorgunsun biraz uyu Miray'ım." dedi dudağımdan buse kondurup çekildi. Odadan çıktı gözlerimi kapattım.

 

Selma bilgi işletmeciydi ona mesaj attım çınarın evi, şirketi ve çocuğunu bulması için sabah görür diye gözlerimi yumdum gönderdikten sonra.

 

Akşam yemeğine kalktım sonra geri zıpaldım.

 

                                                                    🔥                  

 

Gözlerimi araladım. Güzel bir uyku çektim dün alamadım uykumu şimdi aldım. Telefonun sesini kısmıştı ışığı yanıp sönüyordu elime aldığımda Selma mesajımı görmüş okeylemişti tamam birinci aşama tamamlandığına göre okulda durum nasıl sonra planla ilgili konuşmak istiyordum.

 

Yataktan doğrulduğum da Merve ile gül yoktu içeriye uykulu geçerken Berk yoktu demir uyuyordu Meliha sultanım kalkmış kahvaltı hazırlamıştı " bende seni uyandıracaktım. " dedi yanına gidip tombiş yanaklarına ıslak bir öpücük kondurup sıktım " günaydın sultanım. " dedim gülümsedi. Demir'i uyandırmak için yanına gidip çömelip dürttüm " Demir kahvaltı hazır! " bir dakika diyordu senin dakikanı başlarım şimdi işimiz var çok! " görevini buldum kalkmazsan söylemem " dedim ayağa kalkıp yürüyecektim ki elimi tuttu " tamam kalkıyorum. " dedi pes etmiş haliyle gülümsedi bana. Odama gittim valizden tableti mi almıştım görüntülü konuşacaktık milletle.

 

Gündelikleri mi giyinip çıktım yüzümü yıkamaya gittiğimde tuvalet doluydu " demir ya da sultanım kimsen çık hadi! " dedim kapıyı yumrukladım. Kilit sesi sonra kendimi kaybedip üstüne düştüm.

 

Gülme sesiyle kafamı kaldırdım demir - sen bunu hak ettin deyip elimi su doldurup üstüne fırlattım mızmızlanıp yaptığımı takip etti. Kahkaha atıp işimize döndük.

 

Kahvaltı sofrasında oturmuş kahvaltı yapıyoruz demirin sorusuna döndüm " peki senin güven testin için ne yapmam lazım? "

 

Lokmamı bitirip konuştum " senden birini öldürmeni isteyemem şimdi o yüzden dövme yaptıracaksın ismimi yazdıracaksın bir yerine nereni istersen. " dedim çayını içti sonra oldu bil dedi bu işi peki dedim tabletten arandığımı anladım. Boş bir yere yerleştirip çoklu görüntüyü açtım.

 

Ekranda selma ile murat ve üçü bir aradaydı. Dün mesajda selmaya iş verdim çınar ile ilgili bilgi toplamasını söylemiştim. Sanırım bulmuştu şipşak onun sesi başladı konuşmayı ilk o başladı " mesajını aldım kraliçe hemen bulmam imkansız derken buldum çok açık birisi gerçekten"

 

" Ne buldun söylesene ?" dedi görüntüdeki berk " tamam nerede çalıştığı belli nerede yaşıyor hangi işte meşgul."

 

" Neymiş söyle," derken dün okul nasıl sorusunu yönelttim murat cevapladı " gayet güzel senin yokluğunu değerlendiriyorlar." fazla alışmasınlar " notları sende alırım Murat!" dedim başını salladı konumuza geri döndük " plan bulmamız gerek Demir dün fikir sundu ama emin değilim dedi ki onun evine küçük ziyaret ederim o yüzden nerede yaşadığını bilmemiz gerek."

 

" İlki neden böyle salak insanlar hep İstanbul'a tercih ettikleri kafamda soru işareti bırakıyor, ikincisi bir çocuğu olduğu ve boşanmış olduğunu bir yada bir buçuk ay olmuş."

 

" Daha yeni yani neden boşandıkları hakkında bilgi yok mu ?" diye sordum " aslında o konuya girersek işi ile ilgili sorun çıkmıştır" dedi ne işle olabilir düşündüm baya bir çok şey düşündüm nasıl bir yerde çalışıyor karısı ne duymuş olabilir - Selma nın yüzü düştü yüzünden anladım " deme sakın Selma o işle uğraştığını" dedim " dedim bile"

 

Ağzımdan " şerefsiz" sözcüğü çıktı sesli mi söyledim bunu başını salladı berk ne olduğunu bilmek ister gibi baktı " kadın pazarı" dedim ağızları açıldı benim tepkim gibi karşıladılar.

 

Murat sanki bize bir şey söyleyecekmiş gibi göründü " Berk Merve'yi dışarı çıkar sanırım bir şey olacak." dedim başını salladı " Merve seni 5 dakika sonra alırız seni" dedim peki dedi berkle birlikte dışarı çıktı " ağzındaki baklayı çıkar murat" yutkundu " Merve nin erkek arkadaşı burada Merve'yi sorup durdu ben oyalamadım fazla Merve duymasın" dedi başımı salladı " ben oyalarım ama ona vereceğim görevle ne yapacağız." dedim düşündüler " onu biz değil kendisini sorun kraliçem!" dedi demir Selma şaşırdı " kraliçem mi dedi sana ne oluyor?"

 

" İaşırma çıkıyorlar ikisi bence de bu sefer bende katılıyorum." dedi gül güldük " Haklı bence, Gül çağır! Berkle Merve'yi ona soracağım."

 

" Peki ama çabuk sor açız." dedi Meliha sultanım hemen hazırlamayı gitti geldiklerinde Merveye " Merve sana bir sorum olacak sana vereceğim görevi fabrikada anlatacağım." dedim başını salladı " Sen beni beladan kurtardın ve dostumsun ne olursa olsun senin intikamın benim intikamım!" dedi peki dedi sonlandırdı selmaya asistanım oldu ondan küçük bir istek söyledim " onla görüntülü sohbet ayarla yüz yüze görüşmek amacıyla eve gelince ölüm saatini belirleyiz olmaz mı ?" dedim başını salladı görüntü sonlandı kapattım.

 

Sepetle gelen sultanımın elinden aldım en büyük sorun ulaşım derken korna sesiyle dışarı çıktık " servis geldi" gülerek arabaya yürüdük ilk o bindi sonra ben - fabrika yolunda hiç trafik yoktu sanırsam kolay geldik kolay ulaştık kapının önünde - kapıyı çaldığımda açan oldu ama içeri almadı itekleyerek içeri girip masaya bırakıp oturdum " oturun plan hakkında ve merve vereceğim görev tehlikeli olacak ve siz ikiniz evini gidip izin vermezse zorla ya da izin alıp polisle gidin özel eşyalarını alın bazılarını sahte deyip evini haciz getirin" anlaşıldı dediler merveyi sordum hazırım dedi. " şimdi görüşeceğimiz adam kadın tüccarı ve senden bilgi toplamanı istiyorum onun yanında bir kaç gün durmanı zamanı gelince ayrılmanı istiyorum zamanı geldiğini anlaşmayı bitirdiğim an olacak?"

 

Yutkundu gözü pek bir şekilde " yapacağım!" dedi ona sarıldım o da bana sarıldı " sen bizim için önemlisin" dedi ağlayacaktım ağlamamı söyledi - telefonumdan ses gelince açıp baktım telefonu bulmuştu bu adam her şeyi açık açık gösteriyordu herkesi.

 

" Hazır olun görüntülü arayacağım ilk buluşma görüntülü !"dedim peki diye başını salladılar yanımda tek demir ile Merve olsun diye söyledim ikisi kenara çekildi.

 

Özel numarasını aradım herhalde kendisi gözükünce gülümsedim " Selma hanım söylemişti sizinle konuşacağımı böyle sanmazdım gerçi"

 

" Bence de öyle şehir dışındayım bir kaç o yüzden şimdilik böyle konuşalım" dedim " ne hakkında"

 

" Size birkaç gün için arkadaşımı vermek istiyorum tabi geri döndüğümüzde konuşarak o yüzden aradım."

 

" Birkaç gün çok az değil mi kraliçe fazla verseydin." bu adam benle alay mı ediyor öyle umuyorum derin nefes alıp bıraktım " Benim için önemli birisi sizinle iş yapmak için denetleme amacıyla gönderiyorum."

 

" Bu bile yeter o gün görüşürüz ve yanındaki erkek kim ?" dedi " bundan sana ne!" dedim " pek fazla güvenme yakınındakileri," bunu Demir'e bakarak söyledi sinirimi bozuyordu son sözüm " bir gün seninde havan gidecek." dedim görüntü sonlandı.

 

Bu adam beni sinir ediyordu boynuma sardı ellerini " hadi gidelim Miray!" dedi beni ayağa kaldırdı fabrikanın kapısından çıkıp bizimkilerden vedalaştık ki gül demiri çağırdı ne konuştuklarını inanın bilmiyorum bir gün okulda böyle oldu şimdide şimdi çözemiyorum ne konuştuklarını.

 

Aynı yol üzerinde arabayı sultanımın gecekondusuna sürürken debriyaja tuttuğum elimin üstünde ağırlık hissettim " arabayı durdur" dedi inecek miydi bilmiyorum ama durdurdum frene basıp ona döndüm ne var diye bana hayran hayran bakıyordu " yalnızız değil mi?" her zaman yalnız değil miydik onca zaman.

 

Bana yaklaştı yaklaştı çok yakınımda duruyordu dudakları arayı kapattı ve öpüşmeyi başladık - yeniden onun leziz dudak tadını alıyordum- koltuktan kalkıp benim dizlerimi oturdu genellikle kızlar yapmaz mı diye düşünmeden edemedim devir değişti sanırsam eli yanağıma değdi soğukluğu hissettim öpmeye sürdürdü içindeki alevi hissediyordum* korna sesini duyar duymaz birbirimizden ayrıldık ve devam ettim.

 

Gecekondunun önünde durdum - arabadan ilk o indi ben park edip çıktım - beni bekliyordu yanına gelince belime sardı kolunu öyle içeri girdik sultanımın sesini duyar duymaz onla ayrıldım ki o sıra telefon çaldı arayan berk hayırdır diye açtım.

 

" Ne oldu Berk daha önce yanındaydım beni mi özlediniz?"

 

" Ne komik şaka mıydı bu neyse daha önemli bir konumuz var şu Merve nin sevgilisi köyde olduğunu duydum."

 

" Köyde mi neden şehirde değil miydi ?" diye sordum " evet İstanbul daydı şimdi ise yürüyüşe çıkmıştım onu rastladım beni görmedi ama Merveyi görürse iş biter!" ona vereceğimiz görevden dolayı hemde! " ne yapacağız bilmiyorum yarın sabah bu konu hakkında detaylı konuşuruz Merve den habersiz olacak." dedim anlaşıldı dedi çağrı sonlanınca içten bir lanet çektim şimdi işimiz daha zorlu olacak sıkıntılı iç çekip bıraktım içeri girdiğimde ninemle demir bir konu hakkında konuşuyorlardı bu adamla alıp veremedikleri ne bilmiyorum ama umurum da bile değildi içeri odama geçip uzandım ne yapacaktım Merve öğrenirse nasıl tepki verecekti bilmiyorum derin bir of bırakarak yana kıvrıldım.

 

Demirin gözünde

 

Arabada korna sesiyle şimdi ise Meliha sultanı görünce beni itti ne yapacaktım bundan sonra bilmiyordum ama Meliha hanım beni yanına çağırınca birde gül doğum günü hakkında konuşunca mirayla ilgili dinledim.

 

" Bak Demir, prensesimi bir de sen üzersen karışmam haberin olsun!" dedi beni ne sanıyordu bilmiyorum ama ona üzecek bir tip değilim ben " merak etme Meliha hanım ona üzmem." dedim omzuma dokundu " eğer böyle diyorsan ona bir hediye al doğum günü yarın onun için ne yapacaksın" herkes biliyordu doğum gününü önemsiyordu ama kendisi hariç neden diye sordum ailesi ölünce önemsemez olduğunu söyledi Meliha hanım onun için özel bir hediyem vardı doğum gününde yaptıracaktım öğlen civarında çekip gecesi özel bir gün yapacaktım.

 

Odasına yürüdüm sonra kapısı çalınca ses gelmedi açtım kapısını uyuyordu - yanına uzandım omzunda tutup öptüm kulağına " özel bir isteğin var mı dövme hakkında!" dedi bana döndü gülümsedi yanağıma eline götürüp dokundurdu sonra okşadı gülümsüyordu " bende gelebilir miyim" dedi alnından öptüm olmaz dedim neden diye mızmızlandı " sürpriz dedim ya sana özel bir şey olacaktı ama iki yerimde olacak biri senin ismin biri ne olsun." dedim bilmiyorum dedi dudağından buse kondurdum- birden düşünmeyi başladı dövmeyle ilgili mi düşünüyordu yoksa dostu hakkında çözüm bulmayı mı bilemedim derin nefes bıraktı omzundan öptüm bana baktı " akşama çok var bir şeyler yapalım mı ne dersin?" dedim omuz büktü ne yapabiliriz bilmiyorum burada sıkılmak haricinde bende bilmiyorum zaman çabuk geçmiyor sinema izlenecek bir yer var mıydı diye düşündüm sonra " kalk hadi yürüyüşe çıkıyoruz burada deniz falan yok muydu denize gidelim biraz rahatlarsın." dedim ayağa fırladı " sahiden mi?" diye sordu başımı salladım sahiden dedim üstüne ne giysem diye valizinde aradı kıyafetlerinden birkaç parça en sonunda beni çıldırtmak için bulduklarını bak şort ile fırfırlı bluz sen böyle şeyleri giyersen ben seni yanımda bile olsa götürmem haberin olsun kızım.

 

 

 

 

Loading...
0%