Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Ölüm Yakinliği

@handelendin


Hala akşamdan kalmayım. Uykuluyum gözlerimi açtığımda sinirimi içerek attım ve şu an cezasını çekiyorum. Bir sert kahveyle kendimi gelirim diye ayağa kalkmakla hata yaptım baş zonkluyor bir şekilde - benim Melisle işim vardı ikizi olan Muratla da işim olacaktı ikisiyle de işim vardı. Masanın üstüne bıraktığım telefona doğru adım adım yürüyüp - duvardan destek alarak yaslanıp melisi aradım.

Kim açarsa açsın iki seçeneğim vardı Melis açmazsa Murat açacaktı diye ( başımı tutarak aradım) bekledim açan biri olur diye- açtı " Alo Miray" Murat'ın sesiydi biliyordum - nefesimi dışarı bırakıp " evet benim."

" Melisin işi vardı onu aradıys-,"

" Aslında ikinizle bir işim var bir hesap görüşmesi."

" Yani diyorsun kraliçe saklandığı yerden çıkmaya karar verdiğini." söyledi ( gülümseyerek başımı salladım) " Evet aynen öyle size bir görev benim gözüm ve kulağım olacaksınız ben bir hafta köyde olacağım işim çıktı." dedim " Komut anlaşıldı o işi bize bırak okuldan izin almaya düşün son sınıfız o yüzden" dedi " alırım neyse başım çatlayacak gibi ağrıyor kapatmalıyım."

" Tamam görüşürüz." deyip kapattı bu çocukların bu huylarını seviyorum beni zor duruma sokmuyorlar kendileri kapatıyorlar beklemeden.

Aşağı zorlana zorlana inip - mutfaktan geçip bir kupa ve sade bir kahve hazırlayıp masaya geçerek yavaş yavaş içip kendimi uyandırmayı kendimi gelmeye başladım - kahve iyi geldi sonra bir güzel yıkanıp çıkıp kahvaltı yapıp evde olacakları düşünüp çözüm bulmalıyım.

Dün gülün fikrini beğendim berkten ziyade gülün aklı cin gibi zehir gibi çalışıyordu bazen saptırabiliyor ama akıllı kız ve o benimle ilk arkadaş olandı - dosttan ziyade ikinci kardeşim gibidir. Destekler ve yanımda olur her zaman.

Kupayı musluğun altına koyup içini suyla doldurup yukarı çıktım.
Banyonun kapısını açarak içeri soyunarak girip sepete attım ve kabinin içine girip - baştan aşağı su döküldü ( gerçek anlamda ) kendimi biraz ayılmış hissettim. Duşta fazla kalmamayı çünkü fazla kalmayı sevmiyordum. Zamanımı boşa harcıyordu - işlerimi yapıp banyodan çıktım - havluya sarılıp çıktım içerİden - evde tek olmak beni yoruyor cidden of ya...

Odama girip üstüme çamaşır ile gündelikleri mi giyinip yatağın üstüne yayıldım - telefonu elime aldığımda gezindim medyada sonra bıkarak yatağa attım telefonu - odadan çıkıp aşağı indim. Koltuğa oturup televizyon açtım böyle boş boş oturmak bana göre değildi - aşağı inip ışıkları açtım odanın- asılı salgıları alıp elimi salıp torbanın karşısını geçtim - derin nefes aldım - verip bir sert geçirdim bir daha sinirlerim ve sıkıntılarımı geçirmeyi çalıştım. Tekmeyi unutmadım bir daha bir daha sinirlerim tavanda dün olanları düşündükçe sinir oldum.
Ne dediğini hatırlıyorum benden daha da hoşlanmış ayrılmayacak mış ama inanmıyor katil olacağımı iyi inanma o zaman ne yapalım dört gün boyunca diyelim cuma günü ders yoktu hafta sonum vardı pazartesi gününü öğlene aldım zaten sorun yoktu işlerimi halledelim gözüm ve kulağım olacaklardı benim o ikizler.
Bu işte bittiğine göre - durdum soluklandım biraz oturağı oturup düşündüm demir için sorun olabilirdi dersi vardı zaten uzak bir yer değildi ama izin alması lazımdı benimle birlikte gelmesi için.

İki kat yukarı çıkıp odama girip telefonda son durum güncellemesi yaptım gruba "Rapor gereksiz bize dört gün bir hafta orada ne yapacağız cuma gün ders yok hafta sonu eklendi ve pazartesi benim öğlene dersim var dün gün orada olalım yeter. " dedim görüldü işareti ile inmeden banyodan havlu alıp telimi silerek aşağı inip koltukta oturdum.

Televizyonda bir şey yoktu ve sıkılıyordum. Uğraşacak bir şey yoktu bende dosyayı elime alıp inceledim dedektifin getirdiği bilgileri hepsini ama ipucu yoktu. Dört gün boyunca hem gazate haberi hem köydeki işi hem ninemi görmüş olurum.

Onu da özledim. Ninemi arasam iyi olur haberi olsun, telefonu alır almaz numarasını tıklayacaktım ki aramayı durdurdum aramadım. Sürpriz yapıp sevindir İsem mi tontişi mi - ya kalpten giderse bence de numarasını tuşlayıp açmasını bekledim.
Sabrettim sonunda açtı ninemin sesini duydum ve " Efendim Miray'ım." dedi ninemin sesini duydum mutlu oldum " ninem haberin olsun bir gün çıkıp gelebiliriz grupla köye diye aradım ne yapıyorsun? "
" Oturuyorum yalnız başıma. "
" Dört günlüğüne yalnız olmayacaksın ninem , ben mi ne yapıyorum sıkılıyorum evde yalnızım senin gibi nine onları özlüyorum - nine pelin yaşıyor olduğunu öğrendim dedektiften , sevindi isen mutluyum nine , işin varsa fazla meşgul etmeyim seni öptüm."
" Bende seni Miray. " dedi kapattık.

Ninemi kalpten gitmesini istemiyorum birde onsuz kalmayım.
Benim sert göründüğümü bakmayın aslında benimde yumuşak tarafım var.
Aile olunca bir kez kaybettim bir daha kaybedemem tek onlar kaldı.

Sıkılıyorum ne yapsam bilemedim. Bir hafta sonu ne yapabilirim ki bilemiyorum.
Birilerini mi öldürsem nasıl olur bilemedim ne yapmalıyım ne yapsam çok sıkıcı arkadaş canım sıkılıyor aslında demiri arayıp onla mı oynasam.

Kulüpe mi gitsem diye düşündüm. Evde böyle boş boş durmak beni sıkıyor. Ne yapsam spor yürüyüşe mi çıksam hava güzel bahar gelmiş gibiydi. Bence de parkta oturur - bir yerde böyle evde kala kalacaksam benim için hiç iyi olmayacak yoksa evde ölürdüm.
Odama çıkıp üstüme gündelik ve sporları mı giyinip aşağı indim. Bel çantanın içine telefon, kulaklık ve en son anahtar koyacaktım.
Hazırdım spor ayakkabılarımı giydim. Ne garip hava güneşli olsa da rüzgarlı olabilir ama ben yazlık şeyler giymiştim.
Şort ve kısa kol ( anlatmayacağım işte ) bunları giymiş yürüyüşe çıkıyordum.
Kapıyı açtığım an güneşi yedim bahar gelmişti tam yürüyüşlü havaydı.

Dış kapıya kadar yürüdüm. Kapıdan geçip anahtarı çantanın içine bırakıp kulaklık takıp şarkı açarak yavaş yavaş yürüdüm caddeden sokaktan geçerek. Yürüyüş yolunda parka doğru koşmaya başladım. Temiz hava ve ciğerlerime iyi geldi. Parka doğru koştum sonra durakladım bankta oturup soluklandım sudan bir yudum alıp kapattım.

Koşmayı devam ettim. Ta ki onu görene kadar demir koşu yapıyor. Beni görmeden koşuya devam etsem iyi olur diye yanından geçip gittim jet hızıyla rüzgarı mı tanıdı sanırım " Miray " diye mırıldandı sonra o mırıldanma seslenmeyi dönüştü. Duymuyorum derken yanlış bir adımla ayağım incindi ve yere kapaklandım.

" Miray Miray! iyi misin geliyorum. "

Yanı başımda bitti. Kalkmayı denedikçe ağrı yüzünden düşüp durdum - " Bekle geldim. " dedi ve yüksekte olduğumu fark ettim hafif hissediyorum. Gerçekten öyleydi beni havaya kaldırdı sonra banka oturturdu sonra " bekle burada eczane bulup geliyorum " dedi anlamadım neden benim için bunları yapmak istiyor ona o kadar zorluk çıkardım ama benden uzaklaşmadı- onu köyde ne bekliyor haberi yok ki böyle ilgili - nefes bıraktım " geldim ayağını göster." Ne çabuk buldu salgı bezini anlamıyordum ama ayağımı uzatmadım ama kendisi buldu bileğime.

- RESİM

Neden bana öyle bakıyordu ben neden ona acımış gibi bakıyordum. Bileğime sararken bakışları gözlerimde bende ona bunu neden yapıyordu katilini seviyordu anlamıyordum neden bana aşık olmuştu ki onu bile anlamadım.

" Bir şey soracağım neden bana aşık oldun sana kötü davranışlarımdan sonra," sordum gülümsedi " Bende bilmiyorum düşündüğümde senin etkin olabilir böyle güzelsin çekici ve iyi kalpli birisin." dedi güldüm " İyi biri sana yaptıklarımdan sonra hala melek gibi mi görünüyorum."

" Evet hep gözümde özünde iyi biri olarak göründün dışın kötü olabilir ama içinde acı çekmiş iyi kalpli bir kız var. " beni nasıl bilmek istiyor beni neden iyi biri yapmak istiyor - masallarda iyiler kazanır yazılırdı ama bu masal değildi hep iyi taraf kazanmadı kaybettim annemi ve temiz geçmişimi kaybettim.

" Ben neysem oyum!" dedim ayağımı ondan çekip ayakkabımı giyindim sonra ise devam etmek isteğim suya düştü ağrıyla birlikte sendeledim - beni tutup yardım etti tekrar bankta oturmuş onu bakıyordum " Yardım edeyim evine kadar, " dedi neden bana bu kadar ilgi duyuyorsun anlamıyorum ama bence başta iken bu sevdadan vazgeç ben sana göre değilim.

Yanıma geçip oturdu bana bakıyordu " Ne düşündüğünü az çok anlıyorum bizi düşünüyorsun ve olmayacak bir ilişkiyi, " aklımı okudu medyum musun ?
" Ama sana şunu söyleyebilirim denemeden vazgeçmek istemem hem kim bilir belki oluruz bir gün. "
Derin derin nefes alıp " ben biliyorum çünkü bir salak yüzünden ailemi ve kendimi kaybettim bir daha istemiyorum aynı şeyi,"
Neden sana açılıyorum bilmiyorum - telefonum çaldı elime alıp arayanı baktım sonra açtım " Alo Gül ne oldu ? Merve ile ilgili sorun mu var ağlayan oy muydu, tamam ver ona konuşayım." bekledim Merve'nin sesini duymak için sürekli mız mız gibi ağladı en sonunda " Miray yardım et bana!" ağlak sesiyle konuştu.
" Kağan mı geldi nereden duydun bu haberi, inanma boşuna kendini üzme eğer geldiyse göreceği de olur zaten Perşembe akşama kadar vaktimiz var zaten canım sıkılıyordu oyuncak çıktı o işe bana bırak , ağlama sen hem ne diyeceğim akşam arkadaşlarla kulübe mi gitsek kafan dağılmış olur. " dedim ağlaması kesildi rahatladım " Peki kapat, Gül'e ver başka bir haber var mı diye soracağım ? " dedim telefon verme sesleriyle Gül'ün " evet Miray " deyişiyle " Bu olaydan başka bir haber var mı Gül ?" bekledim bekledim "Yok bu kadardı sen şu an neredesin ? "
" Ben mi yürüyüşte idim bankta oturmuş dinleniyorum. "
" İyi yaptın kanki neyse Merve den duydum akşam planını orada görüşürüz. "
" Bay " deyip kapattım demirin salak bakışlarına döndüm " ne "
" Benden bahsetmedin hiç! " dedi güleyim bale ayağa kalktım biraz iyiyim sanırım - yürümeyi denedim ama hep düşmeyi yakındım koluma girip yardımcı oldu.
" Seni anlamıyorum nasıl bir oyuncaksın ,sen bilmiyorum " gülümsedi " Hani eskise bile değeri olan oyuncağım senin," duyduğum komik ve saçma cevaptı " Saçma cevabın için teşekkürler ama tam tersi olur dediğinin. " dedim gücendi sanırım kısa süreli hemen düzele verdi " Doğru söyledin saçma ama mantıklı yani ne yaparsan yap seni bırakıp gitmem!" ne duygulu bir katil olduğumu kendi isteğimle insanları öldürdüğümü görsen böyle der miydin. Bilmiyorum ama bırakmayacağını gösterdin bana sürük gibi yakam dasın.
" Bir şey soracağım bu ayakla mı gideceksin oraya ? "
" Oturup içeceğim dans etmeyeceğim."
" Bende geleyim yardım ederim. "
" Olmaz bakıcı istemiyorum." sürekli geleyim geleyim diye beni sinir etti en sonda evin önünde pes edip " iyi gel, "
Anahtarı çantadan alıp kapıyı açacaktım ki çok erken davrandı benim yerime o açıp yürüttü yukarı çıktığımızda ise ana kapıyı açıp solana kadar yürütüp koltuğa oturttu " Ecza dolabın nerede ? " diye sordu tarif ettim.

Gidip geldi ve ayağımı uzatmamı bekledi krem sürüp saygıyla bağlayıp ayağım altına yastık koyup yanıma çömeldi " şu oyuncak meselesi o çocukla ne yapacaksın "
" Oynayacağım başka ne yapabilirim canımı sıktı işini bitireceğim. " neden sana açıkladığımı anlamış değilim.
" Onun gibi bende mi biteceğim ? " dedi canını önemsiyor ya da meraktan mı bilmem ama cevaplamadım.
" Kaç gün kalmayı düşünüyorsan köyde? "
" Dedim ya dört beş gün pazartesi günü geri dönüyoruz. " dedim peki diye başını salladı iyi bare anladıysa " Evin ne kadar sessiz senden başka yaşayan yok gibi. " dedi evet yok vardı ama eskiden neşeyle doluydu sonra yangın her şeyi bozana dek. Ben kurtardın bu evi anılarla dolu binayı. Onları özlüyorum annemi ve babamı.

Gözlerim açıldı birden öpünce çok aniden oldu. Çekilmedi devam etti.
İleri gidecekti çok ileri onu ittim - çekilmesini sağladım ama durmuyordu. Biri beni bu durumdan kurtulsa iyi olurdu.
" Fazla ileri gitme hatta hiç yapma! "
" Peki sadece seni istiyorum bana - " olmaz şimdi evine git! " dedim lafını böldüm gitmesini istiyordum hemde bir an önce " Peki bir teşekkür etseydin yardım ettiğim için. "
" Benden bir şey bekleme git evine! " dedim kapıya kadar gidip arkasına dönüp bana bakıp kapıdan çıkıp gitti.
Bacaklarıma kendime çekip kapandım. Az önce ne oldu öyle bilmiyorum eğer yapmasaydım çok geç olacaktı.
Akşam için hazırlanmam lazımdı bir de o gelecek benle - ne diye izin verdim ben bilmiyorum. Uyusam belki ( koltuğa uzandım gözlerimi kapatıp kestirdim ) derin nefesler alıp verdim uykuda.

                                                                                    🔥

Kendimi iki erkeğin arasında buldum. En son koltukta yatıyordum şimdi ise kulüpte Berk ile demirin arasında sıkışıp kalmıştım. 😌 Bu durum beni gerdi gerçekten bir içki istedim garsondan " derhal " deyip gitti.
Merve karşıma geçip " kağana ne yapacaksın kraliçe " içkili kafayla sordu " Gözünü korkuttacağım biraz o kadar, " derken içkimi getirdi bardağı bir dikişte bitirdim " şişeyi de getir! " gitti.

" Fazla içme. " elimden aldı ne diye elimden alıyorsun babam mısın annen misin nesin sen onun elinden alırken bir yakınlaşma gibi bir şey oldu. Onla dip dibeydik bir nefeslik mesafe nefeslerimiz birbirine girdi " ver şunu " dedim onu öpmek isteğimi engelledim. Ama öpmek istiyordum. Hemde istemeyeceğim kadar çok içmemeliydim fazla abarttım iki şişe oldu ve başım dönüyor çılgınca.

" O fazla içti evine götür! "

" Götürürüm, Gül. "

Başım dönüyor yere yayılacak gibi hissediyorum. Beni kolumdan tutan birine sırıttım sarhoş kafayla kendimde değildim bunun bilincinde ona yanaşıp öpecektim o da bunu çok istekliydi.
Arabayı o kullandı beni evime kadar götürüp içeri girdik. Hıçkırık ile bir şeyler mırıldandım o beni duymazlıktan geliyordu en son bir söz söyledim koltuğa yatırırken beni- bana baktı gözleri açıldı önemli bir şeyi ağzımdan kaçırmışım gibi baktı bana.

Yanımda durdu " Ben sana kahve yapayım nerede kahve malzemeleri. " ayağa kalktı gidecekti durdurdum kendime çekip üstüme düştü.
Bana baktı bende ona " Kendinde değilsin Miray, yapma izin veremediğin şeyi yaptırma bana! " vermediğim şey mi veriyorum sana ayık iken ne yapacağımı bilmiyorum. Yakasından tutup dudaklarıma götürdüm ve öptüm onu. Demir baya istekliysin sanırım.

Gülerek sırıttım. Suratına dokundum dudağına dokundum. " Sen istedin! " derken bile gözüme güzel göründü. Kafam iyi değildi biliyorum uyanınca hatırlamayacaktım biliyorum

RESİM

Göğsüne dokundum. Bunu yapamayacaktım - durdu gözleri açılmıştı ne yaptığım hakkında fikri yoktu sanırım. Fikrimi değiştiğini fark etmişti bana yaklaşmadan onu kendimden uzaklaştırıp fazla ileri gitmeden durdurdum. Bilincim gelmedi ama aklım dur yapma uyarısı verdi bilincin kapalıysa aklım her zaman açıktı.

Doğrulup " Lütfen git evimden." dedim alnımı tuttum ne oldu bana neden ona bu kadar çok istiyorum bilmiyorum. Kapıdan çıkarken arkasından gülümseyerek çıktı. Kendi kendime ben bir duş alsam iyi olur deyip ayağa kalkmamla ağrı girdi. Duvarları tutuna tutuna yukarı çıkabildim - çamaşırlarım'la kabine girip üstüme soğuk su yağdırdım ve biraz değil çok iyi geldi.
Bu perşembe akşamı anneanneme yolculuk edecektim. Orada aradığım şeyi bulacaktım bir ipucu.
Kabinden çıkıp üstümdekileri çamaşır makinesini atmadan cebinden çıkarıp öyle attım. Islak ve kuru gündelik kıyafetimi- çamaşırları ayrıldım beyaz ve renkli olarak makineyi atıp ayarını kurup içine detarjanını koyup başlata basıp çalıştırdım sonra da havluyu sarılıp odama yürüdüm.
Temizleri giyerek pijamalarımla birlikte saçlarımı halledip aşağı indim bir acı kahve bilincimi açar diye kahve koydum bardağa içeri solana gidip koltukta oturup televizyonda bir şey var mı diye bakındım.
Ama bir şey yoktu. Kapattım kahvenin yarısı beni açınca yarısını dökmek zorunda kaldım - makineyi koyup odama yatmaya gittim.
Kısa programda yıkadığım çamaşırlar bitince uykumdan uyanıp onları çırpa çırpa asıp kapıyı kapatarak yatağa geri gittim.
Biraz uyku iyi gelebilir tabi kabus görmeden nasıl yatabilirim ki bilmem.

Loading...
0%