Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Zeki ama Güzel

@handelendin

Alarm beni rahatsız ediyordu ama kalkmam lazım çok işim vardı. Meleği güzelleştirme işini yapacak kişi bendim. Uykulu halimle yataktan kalkıp lavaboda işlerimi halletmeden bir duş alacaktım - şükürler olsun hastalığım sona ermişti çok çabuk bitmişti az sürüyordu dört gün falan işte.

 

Küvetin içine su doldurup çeşmeyi kapattım - kendime kıyafet almadığım için odama koşup geri geldim- üstümü soyup küvetin içine girdim - dibe battım bir süre dipte kendimi gelmeyi ( öldürme çabasında değilim) çalışıp ellerimi küvetin iki kenarında tutarak havaya kaldırdığım derin bir soluk alıp arkamı yaslandım - su benim yükümle aşağı taşmıştı - ayağa kalktım acelem vardı - havluyu uzanıp sarıldım - bir ayakla küvetin içinden dışarıya çıkıp deliğe açıp üstümü giyindim.

 

Odama gitmeden saçlarımı kuruturum dedim saç kurutma makinesi yüzünden hiçbir şey duyamaz iken meleğin uyanmış olduğunu fark edip makineyi kapatıp " seni kim uyandırdı neye uyandın Melek" dedim " kapıyı açtım biri seni soruyordu bir de beni sordu kim olduğumu adı demir denen bir çocuktu" demirin bu saatte evimde olmasını beklemiyordum gerçi " Erkek arkadaşım oluyor kendisi neyse aşağı in işimi bitirip geliyorum." dedim başını sallayıp kapıyı kapattı - işimi devam ettim - saçımı düzleştirmem bitince aşağı indim - demirle göz göze geldik ayağa kalkıp bir daha sordu " Geçen gün kendimi benzettiğim yardım ettiğim kız kendisi demir tanıştırayım adı gibi temiz kalbe sahip bir kız olur Melek bu erkek arkadaşım Demir." dedim el tokalaşıp bitirdiler.

 

Gündelik tarzımla giyinmiştim umursamadım ne giyeceğimi rastgele seçip giyindim ama güzel kombin olmuşlar.

 

" Sana da günaydın." diyerek mutfağa yürüdüm " İkiniz orada oturun!" dedim sonrası kahvaltıda ne yapacağımı düşünüp bir şeyler hazırladım - masaya koyduğumda masada toplandılar Melek " eline sağlık Miray." dedi afiyet olsun dedim kendisini Demirde sonu kraliçe ekleyip deyince melek " Kraliçe derken neyi kastetti bu adam yoksa sen saraylarda ki kraliçe misin?" güldüm yanlarına otururken " Öyle değil lakabım kraliçe ben sizin gibi sıradan bir insanım." dediğimde hı sesiyle önüne döndü Demire susmasını söyledim ağzını kilitledi. Sabır çekerek güldüm.

 

" Ben toplarım kraliçem sen git Meleği hazırla!" sanki melek bizim kızımızdı öyle söyledi bir baba edasıyla neyse meleği odama çıkarıp aynalı şifon yerinin karşısında oturtup ilk önce gitmesi gerekenleri yok etmemiz gerekiyordu - yüzünü yıkayıp gelmesini söyledim - geldi oturdu küçük dokunuşları aldım acısı olabilir ama güzellik için dayanmalısın. Sonra kıyafetlerini giydirdim otur kalk oldu ama sabret çok güzel bir kız olacaksın Melek.

 

Bir ressam gibi boyalarımı çıkarıp melek ise tablom - resmimi onun üstüne çiziyordum Hafif ve sıradan bir kızı benzettim ama güzel bir kız yarattım - kendisini aynaya götürdüğümde gözlerinin açmasını söyledim - yavaş yavaş açtı - gözlerindeki ifadeyi anladım beğenip şaşırmış gibi duruyordu " Miray sen harikasın!" dedi evet biraz öyleyim değil mi daha fazla beni övmeni istiyorum Melek öyleyim ama birazda vahşi bir kızdım. Odamdan çantamla çıkıp aşağı indirdiğimde demiri aradım hiçbir yerde değildi telefonun sesi çantamda geliyordu - çantamın içinden telefonu kapıp arayanı bakmamla açtım.

 

" Miray bizi berkin evinden alır mısın?" dedi Gül

 

" Tamam alırım da ben seni dün evine bırak- " köyde tutacağımız binayı hesaplamak için beni evimden aldı oldu mu ?" lafımı kesip bunu söyledi " tamam alırım" deyip telefonu kapattım.

 

Ayakkabımı giyinip anahtarları alırken demiri seslendim - kapıdan çıkacaktık ki ses geldi " Beni de bekleyin!" diye demirin sesi geldi yakından kapıda onu bekledik anahtarı ona verip kapıyı kilitlemesini bekledim. Arabayı geçtiğimizde önde kim oturacak diye düşündüm ve çözüm yolu buldum Meleği zor yarattım o yüzden demir arkaya meleği öne oturttum.

 

Berkin evine doğru sürdüm - evin önünde durduğumda kapıda bekliyordu ki meleği görünce arkaya geçti anlayışlı arkadaşım son halini görünce " Baya emek var bozamam." deyip arkaya demirin yanına geçti " Bende oturamadım şansına!"

 

" Sen ayrısın onun yanında ben otururdum hep bu günlük sadece," dedi yarış yapıyorlardı kim benim yanıma oturacaksın.

 

Kulağıma yanaşıp para miktarını söyleyip arkasını yasladı - iyi hesap iyi para.

 

...

 

Okulun önünde onları indirip arabayı park edip ben çıktım kapıdan. Okulun içerisine girdiğimizde " okul bu yeni bir melek doğdu dünyaya" diye bağırdım bana baktılar sonra meleği bakıp hayran bakışlarını onun üstünde çekemedi bile.

 

Gül " Şahane bir ressamsın sen!" dedi övün beni çok övgüye ihtiyacım var.

 

Dersler geçip durdu sonra teneffüste melek bizim sınıfımıza girip " Her şey için sağ ol Miray." dedi herkesin gözü bizim üstümüzdeydi biri sonunda sordu " Bunu sana o mı yaptı çok güzel olmuşsun Miray'ın iyilik yapacağını bilmiyorduk." bilmeyin işte benden uzak durun.

 

Merak edilen her şeyi anlattı olduğu gibi bana bakıp durdular sonra biri " Senden korkulmayacak gibi oldun." dedi güldüm " öyle sanma masumları acıtmam suçlular ise bilemem."

 

" Sözümü geri alıyorum Miray dan korkun!" herkes güldü.

 

Ders zili yine bir bölüm dersi daha tutturdum daha eve gidip hazırlanmalıyım bu gece İzmir' e gidiyorduk - dersi odaklanamıyordum çünkü köye gidip Meliha sultanımın şaşırmış yüzünü ve sarılmasını iple çekiyordum herhalde yarın sabah orada olurduk güzel bir kahvaltıyla iyice karnımızı doyururduk değil mi teneffüste kim kime gideceğiz diye kararlaştırdık " bende gelsem senle Miray " dedi Merve onu burada ihtiyacımız vardı ama murat tek halledelim deyince tamam dedim kıyamadım Merveyi topu topuna 5 kişiydik arabam sığar mı bilmiyorum hem gece yolcusuyduk değil mi ? uyumamız gerekiyordu " O zaman eve gidince alarmlarınızı kurun çünkü biz gece yolcusuyuz ." dedim başlarını salladılar.

 

Sonunda çıkış zilini çaldığında burada kalanlarla vedalaştık ve herkesi evine bıraktım demir benle geldi ona gidip hazırlanmasını söyledim çoktan hazırdım diye ekledi cümlemin sonuna iyi peki dedim.

 

                                                                             🔥

 

 

Gece yolcusuyduk eve girdiğimizde yatağa koştum alarmın saatini ayarladım. Uyandırması için. Demire git hazırlan dedim hazırım deyip yanıma kıvrıldı.

 

Şoför uykusunu iyi almalı ki yolda uyumalı diye yatağa yattım. Çantamı hazırlayarak küçük bir çantayla takılarımı ve çamaşırlarımı koydum. Orada kıyafetim vardı ama ne olur ne olmaz diye koydum sonra uzanıp uyudum. Yatakta beni sarmaladı rahat bir uyku çekmemi istedi. Rahat bir uyku çektim ona dönüp kollarımı ona doladım. Uyumuyordu sanırım " uyanık mısın kraliçe ?" diye sordu hı dedim güldü " Seni seviyorum kraliçe. "

 

" Demir zıbar biliyorum sürekli söyledin bunu!" güldü güldüm.

 

Alnımdan ıslaklık hissettim ve onun sıcak nefesiyle daha da yanaştım ona.

 

12.00 Alarm

 

Alarmın sesini duyar duymaz demir telefon diye söylendim. " Alarm çalıyor kalk gece olmuş /." dedi ne çabuk gece oldu. İstemeyerek olsa da ayağa kalktım- yüzümü yıkayıp odama gittiğimde kendisi uyuyordu. Sarstım " Demir eğer benimle gelmek istiyorsan hazırlan! " dedim esneyerek halla uykum vardı. Köye geldiğimde bir uyku çekmeliydim.

 

Mutfağa gidip kahveleri doldurdum sepete sonra sıcak suyu termosa koydum. Gece için her şey hazırdı arada yolda durup uyusam iyi olur diye düşündüm.

 

Hala uykum vardı sanki annesi erken uyandırdığı için mızmızlanan bir çocuk gibiydim. Keşke annem yanımda olsaydı o uyandırsaydı beni.

 

" Benim arabamla gidelim olur mu geniş alan olur ."

 

" Nasıl alacağız peki ?" diye sordum dahiyi bana şey dedi" evimin önüne park et arabanı sonra benim arabamla devam et bende çantamı alırken anahtarı almış olurum. " dedi peki dedim dahi sevgilime.

 

Evden benim arabamla çıktık onun evinin önüne park edip çantamı alıp çıktım. Arabanın anahtarını ona vermemi istedi evine bırakacakmış verdim. Çantasını almaya gitti beklerken gül aradı beni " neredesiniz bekliyoruz kaç saattir " uyumadı mı bu gül " Uykun mu kaçtı Gül Demir'i bekliyorum çıkması için...evet onun arabasını almamı söyledi geniş alan dedi bende kabul ettim...tamam birazdan geliriz kimler gelecek ...seni çıkar biliyorum ben nereye sen oraya Berk Merve ile başka kim...tamam kapatıyorum evden çıktı...bay. " sonunda çıkabildi. Arabanın anahtarını bana attı ne diye attığını bilmiyorum ama sürmemi istedi elimdeki sepetle küçük el valizimi elimden kapıp bagajı açmamı bekledi açtım koydu kapattı.

 

Sürücü koltuğuna geçip oturdum yolcu koltuğuna geçti itirazımı çıkaramadım.

 

Onun evin önünden ayrılıp Gül'ün evinin önünde durdum kapıyı açarken gördü - arkaya geçerken " neden şimdi o önde"

 

Kollarını bağlamış yaslandı " Onun arabası sözüm geçmez. " dedim küsmeden geçti sende bunun gibi olsan demir efendi.

 

Diğerlerini alırken esneyerek oturdular " neden gece sabah çıksak olmaz mıydı ?" dedi Berk güldüm " gece daha iyi sabah orada oluruz zamanımız olur ." dedim " ara vereceğim konaklama yerlerinde " ekledim iyi dediler yola döndüm.

 

Esnedim Demir. " Gül Miray arkaya sıcak su ile kahve koydu bir bardak alabilir miyiz? " dedi arkaya eğildiğini gördüm sonra elinde kahveyi koyarken suyu koydu. Termos bardağın içine koyduğunu görüp bana uzattı elimi aldım bir yudum alıp tutacağı koydum yola devam ettim. Gücüm yettiği kadarı süre bildim ama daha şehir dışına bile çıkamamıştım bir iki saat sürer belki dört ve beş bilemem hiç uzun yol denemedim.

 

Konaklama yerinde durdum. Paydos yaptım artık ben biraz gözlerimi yumsam " Benden sonra kim sürecek? " dedim kimsede istek yoktu. Of deyip koltuğa yatırıp gözlerimi yumdum şu an bir dakika uyusam diye düşündüm kahve bile tutmadı. Gözlerimi kapattım arkamı yaslandım bir elim dışarıda kalmıştı birinin elini hissettim tuttuğunu yana döndüm Demir bana gülümseyip " Sen uyu ben sürerim. " dedi yanaştı yanağıma küçük bir öpücük bırakıp kenara çekildi bana dik dik baktı gülüşü güzel olan adam seni böyle böyle izlemek beni mutlu ediyordu bölününce oflayıp geri yaslandım.

 

" Aşk kuşları siz birlikte arkada olun Berk ile ben önde oluruz. " dedi güle ofladım peki deyip biraz kestirdim. Bir saat uyusak yeterli olurdu.

 

Tekrar yola koyulduğumuzda ben ve demir arkaya geçip koltukta birlikte uyuduk. Onun omzunda uyumuştum başını başımın üstüne koymuştu gül sürüyordu.

 

Bu böyle devam etti değiş tokuşla sabahın bilmem ne saatinde İzmire geldiğimizde tabelada gördük şimdi bir iki saatlik yolu öyle kullandık sonra da köyün içindeydik şimdi ise tontişimin evine bulmaya geldi.

 

Saat : 08.05

 

Yer : İzmir'de bir köy

 

Evin önünde durduk ilk inen ben oldum esneyerek kapıya yürüyüp bu saatte uyanmış namaz kılıyordur kesinlikle diye kapıyı tıklattım. Demir yanımda belirdi Berk ile Merve de öyle gül herhalde arabayı uygun yere park edecek diye düşündüm. Kapıyı hayrola diyerek açtı beni görünce şaşırdı " geleceğini söyledin ben daha geç geleceğini bekliyordum Miray'ım. " dedi sarıldım ona koskocaman Gül araya girdi " Benim sevimli sultanım! " babaannem ve Gül çok iyi anlaşırlar benim yanımda o ikisi vardı bana destek oldular sonra çevrem çevrem büyüdükçe büyüdü.

 

" Meliha sultanım tanıyorsun Berk ile Merveyi." dedim muratla birlikte bakacaklardı okulu ama gelmek isteyince karışamadım işte.

 

" Aç mısınız kahvaltı hazırlamamı ister misiniz size? " düşünceli büyük annem hiçbir şey yemeden geldik tek kahveyle duruyoruz " Açız düşünceli büyük annem "

 

" İçeri girin! " diye kenara çekildi içeri girdik sonra büyük annem demiri tanımadı bize sorunca " Torunun sevgilisi Meliha teyze." dedi Berk, Gül susturdu. Büyük annem bana baktı " Merak etme tontişim aynı hata yapacak göz var mı bende." dedim iyi dedi. Ama ona güvenmediği açıktı.

 

" Sultanım ben dört ve beş gün kalabilirim belki işim uzarsa daha fazla hesapları olan bazı insanlardan hesap soracağım ?" dedim peki kızım dedi " Odam aynı mı sultanım? "

 

" Beni ne sanıyorsun bir gün gelirsin diye aynı tutuyorum. " dedi sevindim yanaklardan öptüm. Odama koşarak gittim ama duraksadım - derin bir nefes alıp ışığı yaktım verdim bir adımla geçmişten kurtulamadım kendimi kötü hissediyordum hatırladıkça sonra çekmecenin yanına yürüdüm anahtarını aradım. Bulup çekmeceyi açıp içinden defteri aldım. Öylece bakıp durdum dokundum içim acıdı. İçeri geri gittim yanlarına bana elindeki ne diye sordular cevap vermedim benim yerime sultanım yanıtladı " çocuklarım Mirayım bu defteri ailesini kaybedince yazmayı başladı. Ailesini acı çektiren herkesi defteri alıyor. " ağladığını görüp sandalyeyi oturttum. Kısa bir süre geçmeden telefonla gelen Demiri görüp uzattığında aldım.

 

" Alo Bora ne istemiştin? "

 

" Şu kraliçeyi ne zaman beni görecek? " kraliçeye bu kadar mı hayransın ama o seni sevmiyor bora bey neyse ona saatini ve mekana söyleyip kapattım.

 

Sıra geldi oda seçimi değil mi o yüzden bu günlük burada kalsınlar iki erkek salonda yatsınlar ama kalıcı süre " berk fabrika demir ve gül benimle " o anda Merve nereye diye düşündüm.

 

" Bence Miray'ım üç kız aynı odaya iki erkek fabrikada olsa. " büyük annemi üzmeden kabul ettim. Kahvaltımızı güzelce yaptık sonra ilk işimiz hesabını vermeyen birisine ilk şanslı ismi söylüyorum " Çınar Bakıcı oğlu !" bir gözüm ondaydı demirin yüzü beyazlamıştı ne olduğunu sorduğumda bir şey yok dedi tamam dedim hatta bana ilk planı anlatan o oldu. " bence şöyle yapalım onun hem şirketini hem evine küçük bir ziyaret yapalım ne dersin ? " dedi güzel bir öneriydi ama düşünmeliydim nasıl bir ziyaret yapsak planı nasıl yapacağım diye düşündüm.

 

Kahvaltı sofrasını toplamamıştı toplayan büyük annemi yardım ederken bana şaşırtıcı bir şey söyledi " Yavrum, Mirayım ben sanırım yanındaki genç adamı bir yerde gördüm ?" nasıl görebilir nerede gördün Meliha sultan bilmiyorum ama sordum " Nerede gördün Meliha sultanım! " diye sordum " benzettim herhalde, " dedi kaldırınca yatakları düzenledik dört yer yatağa çıkardı iki solona ikisi benim odama işte.

 

Daha akşama kadar çok zamanımız vardı. Uyumak istemiştim ama uyuyarak geldiğimizde uykum falan yoktu. Demir " ben bu köye merak ediyorum beni gezdirir misin ? " diye sordu istedi rica etti gül " sizin hiç zamanınız olmadı biz burada hem fabrika hemde çınar beyin evi ve şirketini ararken siz dolaşın gezin " iyi kalpli melek gibisin tamam dedim Meliha sultandan izni kapıp arabayla mı yürüyerek mi diye sordum bana fark etmez dedi " şehre kadar gidelim mi orada tanıdık bir kahvecim var. " yürüyorduk arabayı onlara bıraktık fabrika bulurlarsa gitmeleri için. Şehir ve köy araları bir yada iki kilometre yol vardı hem temiz hava iyi olur diye düşündüm.

 

Sohbet ede ede köye tanıta tanıta şehre adım atmıştık hemen buranın bir iki yürüme mesafesi uzaklıkta bir kahvecim vardı. Murat ağabeyin dükkanında güzel içecekler bulunur artık içim dışım kahve olduğu için bir soğuk içecek iyi gider diye düşündüm.

 

Loading...
0%