@handemonet
|
Etrafa saçılan kırık ayna parçalarını toplamak için yere eğildim, büyük bir parçasını elime alıp kendime baktım. Dağılmış saçlarım, ağlamaktan morarmış göz kapaklarım, kirpiğimde henüz damlamak üzere olan göz yaşım.. Bir enkaz gibiydim oysa böyle mi bakardı benim gözlerim? Artık hiç bir şey hissetmiyordum en acısı da buydu zaten ben kötü hissetmeyi bile özlemiştim. Koca 1 yıl boyunca evden sadece bahçeye kadar gidip geriye kalan tüm zamanlarımı küçük odamda geçirdim. Kitaplığımda okunmamış tek bir kitap, ezberlemediğim tek bir şarkı, izlemediğim tek bir film bile kalmadı. Odamı baştan dizayn ettim mesela tavanıma gece parlayan yıldızlar yapıştırıp, karşımdaki duvarı masmavi bir deniz boyadım. Ben yaşamayı çok seven biriydim ve 21 yıldır da bunun için çabalamıştım fakat o aynaya baktığımda gördüğüm kadından artık aşırı rahatsızdım. Kimse yaptığının cezasını çekmezken ben 1 yıl boyunca kendime ceza kestim. Okulu dondurdum, telefon numaramı değiştirdim, kendi adıma açılmış sosyal medya hesaplarımı kapatıp “bilinmeyenbikadın” olarak yeni bir hesap açıp, tanımadığım insanların yabancı olduğum hayatlarını izleyip durdum ve tabi bir de ardımda bıraktıklarıma..
Artık sonundaydım işte varolmanın içimde yarattığı bu tuhaf sancıya, kendime yaşattığım bu türlü acılara son vermek zorundaydım. Çünkü yaşamak her geçen gün daha çok anlam kaybediyor, umutlarım yeşermek yerine resmen soluyordu.
Mektubumu hazırladım ve elime aldığım aynanın kırık bir parçasıyla amacıma ulaşmak gözlerimi kapattım ancak telefonumdan seri olarak gelen bildirim sesi ve yerde duran aynanın bir parçasına yansıyan telefonumun ekranı yeterince konsantremi bozuyordu. “Off! Olmayacak böyle” diyerek merakıma yenik düştüm ve elimdeki ayna parçasını yere bırakarak telefonumu elime aldım. Bilinmeyen bir numaradan ısrarla atılmış mesajlar yüreğimi hoplattı çünkü bu telefon numaram sadece annem, babam ve kardeşimde vardı. Yerimden hızlıca kalkıp koltuğa oturdum titreyen ellerimle telefon şifremi bir kaç defa yanlış girdikten sonra açabildim ve derin bir nefes aldıktan sonra mesajları okumaya başladım.
+90 (567) 267 00 00 Yapma Linda!
+90 (567) 267 00 00 Ne yani gerçekleri öğrenmeden ve onlardan intikam almadan gidecek misin?
+90 (567) 267 00 00 Linda!!
+90 (567) 267 00 00 Lütfen yapmadım, kendime zarar vermedim de!
+90 (567) 267 00 00 Söz sana yardım edeceğim ama lütfen yapma kendini cezalandırma!
Korkudan buz kesmiştim ben mesajları okurken o hala yazmaya devam ediyordu.
Linda Erdemli Kimsin sen?!
+90 (567) 267 00 00 Benim kim olduğumun bir önemi yok! Her ne yapmaya çalışıyorsan bırak 1 saat sonra sana göndereceğim maile bak!
Linda Erdemli Numaramı nerden buldun ve ne yapacağımı nereden biliyorsun!
+90 (567) 267 00 00 Kim olduğumu açıklamayacağım (şimdilik) sadece sana yardımcı olmak isteyen biriyim. İki saat önce Chatstroy’e yazdığın son mesajı hatırla ve saat 00.30’u bekle.
Hızlıca mesajdan çıkıp bilgisayarımı açtım. 6 ay önce üye olduğum benim gibi kötü hadiseler yaşayıp yalnızlığı tercih eden insanların olduğu “Yalnızlık Senfonisi” adlı gruba dahil oldum. Her gün hepimiz birbirimize destek oluyorduk, hepimiz gerçek isimlerimizle değil takma isimlerimizle ve oluşturduğumuz avatarlarla oradaydık. Telefon numarası yok, flörtleşme yok, adres sormak ve paylaşmak yok, gerçek görüşmeler buluşmalar yok, yasak. Çünkü orada sadece şeffaf bir şekilde gerçek hikayelerimizi paylaşıp birbirimizden destek alıyorduk fakat ben hikayemi hiç paylaşmamıştım bile. Sadece yarım saat önce artık dayanmaya gücüm olmadığını ve gruptan ayrılacağımı belirten bir mesaj attım. Yani bu mesaj atan kişinin benim numarama, adıma vs. ulaşması oldukça zordu.
Linda Erdemli Beni Yalnızlar Senfonisinden bulman imkansız! Sen kimsin!
+90 (567) 267 00 00 Hiçbir şey imkansız değil Linda! Bunu sende anlayacaksın! Şimdi bilgisayarının başına geç ve beni bekle.
Korkudan mı heyecandan mı bilinmez ama kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Dizlerimin sanki bağı çözülmüştü bu kişi her kimse eminim benim hakkımda daha fazla şey biliyordu!
Saat 00.29’u gösteriyordu ve ben bilgisayarın başında gözümü bile kırpmadan sürekli mail sayfamı yeniliyordum ve bu işlemi saniyede bir yapıyordum ki tam 00.30’da mail, ekranıma düştü. Yüreğim az sonra yerinden çıkacaktı emindim buna.
bilinmeyenbiradam@nowmail.com Bence görmen gereken bir kaç fotoğraf var ne dersin? Hazır olduğunda linke tıkla.
http://nowtransfer_Lindaiçin//6photos
Derin bir nefes alıp linke tıkladım seri olarak alt alta 6 tane fotoğraf açıldı. Tüylerim diken diken olmuştu fotoğraflar geçen sene o olayın yaşandığı güne aitti. Birinde arkadaşlarımın masasında onlarla sohbet ediyorum, diğerinde yanımda sevgilim yani eski sevgilim Çağlar var, birinde o olayın yaşandığı yere doğru yürürken arkadan çekilmiş bir fotoğrafım sonra etraftan kaçışan kişilerin, o karanlık yerin ve köşede konuşan bir iki kişinin fotoğrafı daha. Fotoğraflara ne aradığımı bilmeksizin daha fazla yakınlaştırarak baktım. Çığlık atmamak için bir elimle ağzımı kapatmaya çalışıyordum ki mesaj geldi.
+90 (567) 267 00 00 Evet maili aldın ve fotoğrafları gördün şimdi sana yardım etmeme izin verecek misin?
Linda Erdemli Sen bu fotoğrafları nereden buldun? Ne yapmaya çalışıyorsun!
+90 (567) 267 00 00 Ben o gün neler yaşadığını biliyorum Linda! Sadece sana yardımcı olmak ve onlardan intikamını almanı istiyorum bence bu numarayı kaydet sana çok lazım olacak!
Linda Erdemli Adını söyle bana!
+90 (567) 267 00 00 Sen bana kısaca bilinmeyen adam de..
Linda Erdemli Peki bilinmeyen adam ne yapmamı istiyorsun?
+90 (567) 267 00 00 Şimdilik sadece uyumanı sabah zaten öğreneceksin. İyi geceler.
Linda Erdemli İyi geceler bilinmeyen adam.
Her ne kadar korkmuş olsam bile içimde bir kaç saat önce solmuş olan umutlarım bu adam sayesinde yeşermeye başladı. Belki 1 yıldır olduğu gibi yolun sonu karanlıktı ama daha ne kaybedebilirdim ki? Bu defa korkup kaçmak yerine üstüne gitmeye karar verdim.
|
0% |