@handemonet
|
1 Yıl Önce O gün güneş bile farklı doğmuştu benim için, aylardır emek emek uğraştığımız yıl sonu partimizin günü nihayet gelmişti. Okulun hem en popüler kızlarından biriydim hem de psikoloji bölümünün hocaları tarafından parmakla gösterilen o kişiydim. Özellikle Prof. Dr. Aksel Yücel hocamızın gözdesiydim bana hep “sen inanılmaz başarılı bir psikolog olacaksın” diyordu ve daha 2. Sınıf olmama rağmen onu asiste ediyordum. Aynı zamanda benimle yaşıt olan okulumuzda Hukuk okuyan kızı Ayliz’de en yakın arkadaşımdı. Bazen Aksel hoca bana fazladan iş kitlediğinde babasının yanına gelip izin alırdı. “Şu kızı artık rahat bırak baba bir nefes alsın okulda ders evde makale yazdırıyorsun” derdi fakat ben mutluydum hiç şikayetçi olmazdım bu durumdan. Aynı sınıfta olduğum ve sınıfın goygoycusu Çağla, o da en yakın arkadaşımdı ve hocaların bir kısmı onu pek sevmez diğer kısmı da tanımazdı çünkü sadece belli derslere girer geri kalanlarına “aman Profesör mü olacağız sanki” der sallardı. Ve tabiki bir de Çağla’nın abisi Çağlar.. O bizim iki sınıf üstümüzdü ve Müzik okuyordu. Okulun popüler bir erkeğiydi ve bence okulun en yakışıklısıydı da. Uzun boyu, sporcu fiziği, salaş tarzı kulağındaki küpesi, boynundaki notalardan oluşan minimal dövmeler onu bir bütün olarak herkesten ayırıyordu. Var olduğu her ortamda öylece dursa bile ben buradayım diye bağırırdı sanki öyle ya bende onun bu devasa aurasına tutulmuştum ve Çağla sayesinde işler hızlı yürümüştü. Çünkü ben günümün çoğu kısmını Çağla’nın abisiyle yaşadığı evde geçirirdim, okula ilk başladığımız zamanlarda yana döne ev arıyordum ve o dönem karşı dairelerinin boş olduğunu ev sahibiyle konuşabileceğini söyleyen Çağla benim orayı tutmam için adeta yalvarmıştı. Çağlar’la da bu şekilde samimiyetimiz ilerlemişti. Ve tüm bu parti sürecini de beraber halletmiştik. Fikir zaten Çağla’nındı onun inanılmaz bir çevresi vardı okulda bu fikir zaten bir tek ondan çıkardı. Partide Çağlar ve arkadaşları konserler verecekti, oyunlar oynayacaktık ve çılgınlar gibi eğlenecektik. Nihayetinde öyle olmadı güzel başlayan eğlence ilerleyen saatlerde bir faciaya dönüşecekti ve ben tüm bunları bilmeden büyük bir hevesle partinin her detayıyla uğraşıyordum.
MoonCafe Özel Bilgen Üniversitesi Topluluğu Yıl Sonu Partisine Hoşgeldiniz!
Kapıda ben ve Çağla gelen konuklarımızı karşılıyor hepsine Özel Bilgen Üniversitesi yazılı bileklikler takıyorduk. Beklediğimizden daha fazla insan geliyordu her bölümden, her sınıftan ve onlar geldikçe biz daha da heyecanlanıyorduk. Tüm konuklar yerine geçince bizde içeri yanlarına geçtik fakat Ayliz henüz gelmemişti.
PartyNight Linda Erdemli Aylizzz aşkım nerdesin hadi parti başlayacak! Çağla Duman Ayliz gelmezsen evine polis göndericem tatlım hahaha
Ayliz Yücel Kızlarrr!! Sakin geliyorum ama…
Linda Erdemli Ama?
Ayliz Yücel Şeyy.. Hani size bahsettiğim biri vardı ya motorcu tayfadan…
Çağla Duman Eee Ayliz adamı delirtme taksit taksit yazma şu mesajı
Ayliz Yücel Tamam tamam. İşte o ve onun bir arkadaşı var onunla birlikte geliyorum.
Linda E. Ayliz bu parti sadece okuldakilere özel dışarıdan biri alamayız!
Ayliz Y. Yaa parti sahibi sizsiniz kızım lütfen bana ayrıcalık yapın çocuğu ekemem şimdi
Çağla D. Bence okeyss. Tolere edilebilir hahaha yakışıklı mı arkadaşı??
Hızlıca Çağla’ya dönüp; Nasıl tolere edilebilir saçmalama dedim ve o da bana “ya kızım ne abarttın kim anlayacak bozuntuya verme” diyerek yanımdan kalkıp Alp’lerin yani abisinin arkadaşlarının yanına gitti. Bu sırada asık suratımı gören Çağlar yanıma gelip sarıldı ve saçlarımı geri atarak “Aaa kim sinirlendirdi benim prensesimi” “Sence?” “Çağla tabi ki” Aynen şeklinde kafamı salladım o da elimden tutup beni konser vereceği sahnenin önündeki masaya doğru getirdi. Sahnede Çağlar’ın ve arkadaşlarının konser icin hazırlıklarını izlerken bir elin omzuma dokunduğunu hissedip hızla arkama döndüm. Dokunan Ayliz’di ve yanında bahsettiği o iki erkek vardı. Hemen boynuma atladı, kulağıma eğilerek “teşekkür ederim aşkımmm hiç unutmıcam bu kıyağını” diyerek kıkırdadı. Sonrasında geri çekilip “Bu size bahsettiğim beyefendi Tibet bu da arkadaşı Bartu” diyerek beni onlarla tanıştırdı ancak bu çocuklarda beni iten bir şey vardı. Siyah deri ceketleri, yüzlerini neredeyse kapatmış olan koyu kirli sakalları.. Pek içten olmasa bile memnun oldum diyerek kafamı salladım. Durumu fark eden Çağlar bir anda yanıma geldi ve tüm erkeksiliğiyle kendini tanıttı. Beni kolumdan tutup masadan uzaklaştırdıktan sonra “bunlar kim Linda? Yoksa Ayliz dışarıdan birilerini mi getirdi?!” dedi sinirli ses tonuyla “ Aynen öyle. Çağla’ya sinirlendiğim kısımda buydu Ayliz’e onay vermesi” gözlerinden ateş çıkarcasına yanımdan uzaklaşıp Çağla’nın yanına doğru gitti. Evet bende sinirlenmiştim ancak bu kadar büyütülecek bir durumda yoktu nihayetinde sadece iki kişiydiler. Kafamı çevirip Çağlar ve Çağla’ya baktığımda mekanın dışına çıkmışlar ve ikisininde sinirli bir şekilde konuştuklarını gördüm. Her abi kardeş arasında olabilecek bir durum diye düşünerek Ayliz’lerin yanına geri gittim. Konser çoktan başlamıştı insanlar deliler gibi eğleniyordu ancak Çağla gözle görülür bir yerde yoktu kalabalığın içinde göz gezdirirken Ayliz beni tutup kendine çevirdi , kulağıma yaklaşıp “aşkımm Bartu gidecek ama Tibet’le beni eve bırakmak için başka bir arkadaşı gelecek sorun olur mu?” Her ne kadar bu durumdan hoşnut olmasam da “tamam sorun yok” diyerek gözlerimle Çağla’yı aramaya devam ettim. “Ayliz sen Çağla’yı gördün mü?” “Yoo hiç görmedim” Hızlıca masadan ayrılıp Alp’lerin masasına gittim “Çağla’yı gördünüz mü?” Alp dudağını büzüştürerek “Bilmem en son Çağlar’la tartışıyordu” dedi. Bir kaç kişiye daha sorup mekanın dışına baktım orada da yoktu. Tam onu aramak için telefonu elime aldım ki Çağla’dan gelen mesajları gördüm. Çağla D. Ben biraz hava alıp geliyorum Çağla D. Linda!! Acil beni ara! Çağla D. Linda! Şu lanet telefonuna bak kaç kez aradım! Çağla D. Linda bana yardım et! Çağla D. Linda!! Mekanın arka kısmındaki depodayım çabuk oraya gel!
Son mesajı gördükten hemen sonra Çağlar’a ve Ayliz’e haber vermek için mekanın içine geri girdim ikiside görünürde yoktu yanımdan hızlıca geçen Bartu’nun “İyi Eğlenceler Linda” sesiyle irkildim ve panik bir halde “Ayliz’i gördün mü?” “Sanırım içecek almaya gitmişti ben ayrılırken masada değildi” diyerek uzaklaştı. Kalbim yerinden çıkacaktı ya Çağla’nın başına bir şey geldiyse diye panikliyordun mekanın dışındaki merdivenlerden telaşla inerken önüme doğru hızlıca gelen siyah arabaya çarpıyordum ve arabanın ani fren yapmasıyla kılpayı kurtuldum. Panikle mekanın yan kısmındaki bahçe kapısı gibi olan bir yerden girerek arka tarafa doğru koşmaya başladım. Yüreğim resmen avucumda atıyordu bir yandan Çağla’yı telefonla arıyordum belki telefon sesini duyarım diye. Korkum yine de koşmama engel olamıyordu hızlıca demirden bozma kapıyı açıp karanlığa doğru Çağla diye seslenmeye başladım. Telefonun ışığıyla içeriyi aydınlatmaya çalışıyordum ki bu bile fayda etmiyordu içerden gelen çıtırtı sesini işittim bir an tam o sırada sırtımda hissettiğim bir güç beni içeriye o karanlığa doğru itmişti ve o demir kapıyı arkamdan kapatmıştı. Panikle yerden kalkıp kapıyı açmaya çalıştım ama karanlıktan kapının kolunu bile bulamıyordum. Elimden fırlayıp yere ters bir şekilde düşen ve küçük bir kısmı yeri aydınlatan telefonumu almak için yere doğru eğildim bu anda çokta uzakta sayılmacak şekilde patlama gibi bir ses duydum ve alevler çıkmaya başladı. Tüm gücümle demir kapıyı açmak için çabaladım ancak olmadı çünkü sadece dışarından açılabilen bir kapıydı. Çırpındım, mücadele ettim var gücümle kapıyı yumrukladım ama nafile alev seslerinden sonra duyduğum diğer sesler yukarıda bağırışıp kaçan insanların sesiydi. Bu olaya dair son hatırladığım ise gözümü açtığımda bir hastane odasında bacağım ve kolum sarılı bir şekilde uyandığımdı. |
0% |