Azat Deniz Erdemir'in anlatımıyla:

Acı içinde inleyerek uyandım. Bir yatakta yatıyordum. Ev? En son evdeydim, evimdeydim. Ne zaman buraya gelmiştim ve burası neresiydi? Etrafımı inceledim. Epey büyük bir odanın içindeydim. Karşımda bir kapı ve sağımda da bir balkon vardı. Yataktan kalkmaya çalışarak doğruldum. Çok pis dayak yemiş gibiydim. Kayra... O it getirmişti beni bu hale. Bir anda beni duvara ittirip boynuma bir iğne saplamıştı. Sonrasını hatırlamıyordum. Beni evine götürmek için geldiğini söylemişti evimdeyken. Odanın genişliğine bakacak olursam sanırım onun evindeki herhangi bir odadaydım galiba. Zorlanarak kalktım yataktan. Sersem sersem yürüyerek banyo olduğunu düşündüğüm kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp içeriye girdim. Evet burası bir banyoydu. Suyu açarak yüzüme su çarptım kendime gelebilmek için. Soğuk su keskin bir şekilde yüzüme çarptı. Yüzümü kurulamadan çıktım banyodan. O şerefsizi bulmam lazımdı. Bunun hesabını ona sormalıydım. Odanın kapısını açarak bağırdım: Kayra! Nerdesin lan orospu çocuğu! Buraya gel hemen lanet herif! Kayra! Üst kattaki merdivenden inen bedenini gördüm. Dua et beni ayağına çağırabilecek tek kişisin deniz katili. Yoksa benim evimde beni ayağıma çağıran başka birisi şuanda sonsuza kadar susmuş olurdu. Ne zırvalıyorsun sen be! Merdivenlere doğru sinirli bir şekilde acıma rağmen yürüdüm. Beni bu hale getirmenin hesabını vereceksin! Duydun mu beni! Sen kim oluyorsun da beni iğneliyorsun lan! Denek faren miyim ben senin? Hala merdivenden inerken bana bakıp baştan aşağıya beni süzdü. Aslında hiç fena bir denek faresi de olmazdın deniz katili. Vücut direncin inanılmaz. O iğneyi yemiş olmana rağmen şuan ayakta bana hesap sorabilmen inanılmaz. Numunelerimi senin üzerinde denemeyi gerçekten çok isterdim. Harika bir denek olurdun. Gülümseyerek merdivenin son basamağına, benim yanıma gelince duraksamadan yumruğumu yüzüne geçirdim. Ulan akıl hastası piç! Yüzümü buruşturdum. Vücudum boka batmış gibi acı içinde ve bunların hepsi senin yüzünden bok herif! Korumalar aceleyle gelip kollarımdan tutup beni zapt etmeye çalıştılar. Dirseklerimi yüzlerine geçirerek onları kendimden uzaklaştırdım ve Kayra'nın yüzüne bir yumruk daha geçirdim. Amacın ne lan piç! Ne istiyorsun benden! Yüzüne bir yumruk daha geçirmek üzereyken kahkaha atması ile durdum. Çok mu komik? Gülmeye devam ediyordu. Korumalar beni göstererek: Efendim ne yapalım? Bırakın. Bana döndü gülmesini durdurarak. Beni sonra dövsen olur mu Azat? Şuan gerçekten önemli şeyler konuşmamız gerekiyor. Seni o yüzden zorla buraya getirmem gerekti. Boynuma iğne saplayarak mı? Kabul ediyorum beni sinirlendirdiğin için biraz canını yakmış olabilirim ama şimdi gerçekten konuşmamız gerekiyor. Ne hakkında? Eliyle bir odanın kapısını göstererek: Şu odaya geçelim dedi. Sinirle kolunu tutarak Kayra'yı durdurdum. Ne hakkında konuşacaksın diye sordum. Kolundaki elimin bileğini tutarak çekmeye çalıştı. Bırakmadım. Beni istediğin gibi yönlendiremezsin. Sana bir soru sordum. Cevaplamak zorundasın. Yüzü hafif ciddileşerek bana baktı. Karakterlerimizin birbirine çok benzediğini söylemiş miydim sana daha önce Azat? Ne? İkimiz de baskın karakter rolünü oynuyoruz. Bu şekilde orta yolu bulamayız. Unutma benim sana; senin bana ihtiyacın var. Bir karşılık meselesi yani. O yüzden şu odaya geçip adamakıllı konuşalım lütfen. Yüzüne baktım. Dışarıya nefesimi vererek kolunu bıraktım. Dediği gibi ben ona; o bana lazımdı Asaf'ı bulmam için. Yanında gösterdiği odaya doğru yürüdüm. Odadaki koltuklardan birine oturdum. O da oturdu. Bizimle birlikte içeriye giren korumaya masa hazırlanınca haber ver dedi. Koruma başını sallayarak: Peki efendim dedikten sonra bizi Kayra'yla odada yalnız bırakarak çıktı. Ne masası? 1 gündür uyuyorsun Azat. Acıkmışsındır diye düşündüm. Ne! Dehşete düşmüş gibi gözlerimi kocaman açtım. Ne demek 1 gündür uyuyorum? Hızlıca ayağa kalktım. Ne verdin lan bana ruh hastası, mazoşist? Seni eve getirmem için bunu yapmak zorundaydım ve yanımda o an sadece o iğne vardı. Gülümsedi. Kendisi yeni göz bebeğim olur. Ne işler peşindesin sen? Şuan bunları konuşmak önemsiz olur Azat. Kabul ediyorum üzerinde güçlü bir ilaç kullandım. 1 gündür uyumanı normal karşılamak lazım. İlacı verdiğimiz denekler 3 gün sonra uyandılar. Kendilerine gelmeleri ise tam 5 günü aldı. O yüzen aslında evde bağırışlarını duyunca apar topar yanına geldim. Bu kadar çabuk kendine gelmeni inanır mısın bende beklemiyordum. Yanına gittim ve yakasına yapıştım. Ne kullandın üst- Ani bir baş dönmesiyle yerimde sendeledim ve tuttuğum yakasını bıraktım. Nefesini dışarı vererek ayağa kalktı Kayra. Beni kalktığı koltuğa oturtarak kendisi az önce kalktığım koltuğa geçti. Çok ani hareketler yapma Azat. Henüz tam kendinde değilsin. Artık gerçekten konuşmamız gerekiyor. Daha fazla bekleyemem. Kalbimi tuttum. Çarpıntı yapmaya başlamıştı. Acıyla gözlerimi kapattım ve sakinleşmeyi bekledim. Birkaç dakika sonra kalp atışlarım tekrar düzene girince gözlerimi açıp karşımda oturan adam baktım. Meraklı gözlerle beni izliyordu. Daha iyi misin. Sayende bok gibiyim! Anlıyorum ama kabul etmen gerekiyor Azat. Seni o evden başka türlü çıkaramazdım. Doğru düzgün düşünemiyordun. Aklını yitirmiş gibiydin ve polislerin eve gelmesi an meselesiydi ki evden az uzaklaştıktan sonra da tahmin ettiğim gibi polis arabalarını evine doğru giderken gördüm. Bana canlı ve özgür bir şekilde lazımsın deniz katili. Seni boşuna Alcatraz'dan çıkartmadım. Şimdi izninle konuşmaya başlamak istiyorum. Konuşması için ona onay vererek izin verdim. Öncelikle bu sabah yaptığın da neyin nesiydi? Tamam elbette tekrar cinayet işlemen gerektiğini söylemiştim sana ama bu şekilde toplu katliam yapmanı ben bile beklemiyordum. Neden böyle bir şey yaptın deniz katili? Soruna cevap veririm ama senden buna karşılık birini bulmanı istiyorum. Gözlerini kıstı. Kimi? Melek'in mezarını bulan kişiyi istersem benim için araştıracağını söylemiştin hatırlıyor musun? Kafasını salladı kabul ederek. Bana onu bulmanı istiyorum Kayra. Tabii onu senin için bulurum Azat. Anlaştığımıza göre soruma cevap verirsen sevinirim o zaman. Neden bu denli büyük bir katliam yaptın deniz katili? İntikam almam lazımdı bende intikamımı aldım. Senin için bir sakıncası mı var? Pek yok ama hangi sorun bu denli canını sıktı da gidip 32 genci öldürerek cesetlerini denize dizdin deniz katili? Söyleyip söylememe arasında kaldım bir an ama anlaşma yapmıştık ve ben anlaşmalarımı yerine getiren biriydim. Sen Melek'in mezarının bulunduğunu söyleyince sana inanmadım ve evinden ayrıldıktan sonra bunu kendi gözlerimle kontrol etmek istediğim için mezarına gittim. Mezarı boş görünce kendimi kaybettim ve bende önüme çıkan ilk insanları öldürdüm. Hepsini gerçekten öldürmek zorunda olduğunu mu söylüyorsun bana? Ben bir katilim. Sadece öldürürüm Kayra. Kimi öldürdüğüme bakmam. Karşıma ilk onlar çıktığı için onları öldürdüm hepsi bu. Ciddi bir öfke problemin var anlaşılan. Hep mi böyleydi senin için? Neyi ima ediyorsun? Çocukluğunda da mı öfkelendiğinde birilerine ya da çevreye zarar verirdin? Yani, evet ama neden soruyorsun? Ayrıca tekrar söylüyorum çünkü galiba dediklerimi anlamıyorsun. Ben bir katilim. Düzgün biri gibi davranmamı bekleyemezsin benden. Anlıyorum dercesine kafasını salladı. Garip. Neyse sadece neden bir katliam yaptığını merak etmiştim. Şimdi asıl konuşmamız gereken konuya geçiyorum izninle. Sana bir katilden bahsetmiştim hatırlıyor musun? Kahraman olarak anılan katilden mi bahsediyorsun? Aynen öyle. Eee ne olmuş o katile? Bir şey olduğu yok. Onu hatırladığına göre onu öldürmeni söylediğimi de hatırlıyorsun diye umuyorum. Malum seninle bir anlaşma yapmıştık onu öldürmen hakkında. Sabırsızca nefesimi vererek devam etmesini bekledim. İşleri hızlandırmak istiyorum deniz katili. Nasıl yani? Onun kimliği şuan hepimiz için bir muammadan ibaret. Kimse onun kimliğini bilmiyor. İşleri hızlandırmak adına onu deşifre edelim diyorum. Ne yapmayı düşünüyorsun? Kahramanın işlediği cinayetleri tek tek araştırdım deniz katili. Genellikle öldürdüğü kişiler bilinmeyen kişilerden oluşuyor. O yüzden bu zamana kadar pek tanınamadı Türkiye çapında. Tanınmasını sağlayan olay ise bundan birkaç gün önce öldürülen bir milletvekilinin cinayete kurban gitmesiydi. Adam öldükten sonra bütün haber kanalları aracılığıyla ölen milletvekilinin yaptığı kirli işler gün yüzüne çıktı. Senin bu sabahki skandal katliamından bir gün önce de haber kanalları Türkiye'nin tanınan kadınlarından Nazlı Başaran'ın kaybolduğu ile ilgili haberler ortaya çıktı. Aynı şekilde bu kadının da yaptığı gizli saklı pis işleri medyada cirit atmaya başladı. Kadının kaybolmadan önce en son İstanbul'un en ünlü restoranlarından birine gittiği ve sonrada yakınları tarafından bir daha haber alınamadığı açıklandı. Aynı şekilde kaybolan sevgilisinden de bir haber alınamıyor 2 gündür. Bu da akıllarda kahraman bir katilin var olduğu düşüncesini iyice destekler oldu. Önceden ufak bir kitleye hitap eden kahraman katilimiz 2 gündür adından baya bir söz ettirmiş durumda. Halk arasında senin aksine bayağı bir seveni de var. Ne demeye getiriyorsun yani diyerek sözünü kestim Kayra'nın. Neyse en başa dönüp konuyu toparlıyorum o zaman. Kahramanımızın cinayetlerini araştırdım deniz katili. Bu cinayetlerdeki şahısların işlediği suçlar tek bir karakola ihbar edilmiş. Sonra da şikayetler geriye çekilince olayların üstü bir şekilde kapanmış. Demem o ki sıradan bir kişi bu kişilerin olaylarından kesinlikle haberdar olamaz deniz katili. Bu olaylardan haberdar olan kişiler yalnızca ihbarların geldiği karakolda çalışan polislerdir. Kahramanın bir polis olduğunu mu düşünüyorsun? Aynen öyle. Buda onu bulmak için işimizi kolaylaştırıyor işte. Planın nedir? Suç kayıtlarının hepsi aynı karakolda bulunmakta. Buda bizim işimizi kolaylaştırır. Kahramanımızın özel ilgi alanı taciz ve tecavüz başlıkları. İşte sana bir soru. O karakola tecavüz vakası göndersek ne olur bir düşün bakalım? Bu şekilde mi onu bulmayı düşünüyorsun? Evet çünkü kahramanlar tüm mağdurları suçluların elinden kurtarır deniz katili. Şöyle düşün. Kahramanımızı bir demir ve diğer gereksiz insanları da bir tahta parçası olarak düşün. Karakola bir mıknatıs götürürsek ne olur? Mıknatıs demiri çeker değil mi? Teknik olarak öyle. İşte buda onu bulmamız için mükemmel bir fırsat. Karakola bir mıknatıs götüreceğiz ve onun mıknatısımıza çekilmesini bekleyeceğiz. Sende tam bu noktada devreye giriyorsun. Karakola gönderdiğimiz kişileri yakından takip ettireceğim ve kahramanımız adamı öldürmeye çalıştığında da seninle yüzleşecek. Böylece onu bulmuş olacağız gerçek anlamda. Peki ya senin düşündüğün gibi katil bir polis değilse? Bilgileri karakolun içinden alan başka biriyse? Sonuçta karakoldan ona haber uçuran biri de olabilir yanılıyor muyum? Haklısın ama denemeye değer riskli bir plan. Riskleri almayı kabul ediyorum. Sen benimle birlikte misin onu söyle. O terasta elini sıkarken sana şaka yapıyor gibi bir halim mi vardı? Kabul ediyorum dediysem kabul etmişimdir. Sadece ne yapmam gerektiğini söyle bana. Gülümsedi. Güzel, bunu duyduğuma sevindim deniz katili. Biraz önce de bahsetmiştim zaten. Adamlarım karakola gönderdiğimiz kişileri yakından takip edecekler. Karakola gönderdiklerim kişiler de zaten benim ayarladığım insanlar. Biz ne dersek o doğrultuda hareket edecekler kısacası. Kahramanımız bu olayı duyunca yakından ilgileneceğine eminim. Hatta muhtemelen sıradaki kurbanı da gönderdiğimiz adam olacaktır. Senden istediğim kahramanımız tam adamı öldürürken ondan önce davranıp kahramanı öldürmen. Böylece hem onu bulmuş olacağız hem de onu öldürmüş olacağız. Başımı sallayarak onay verdim. Eğer kurduğun bu planı uygulayabilirsek anlaşmamızda benim tarafıma düşeni yerine getirmiş olacağım. Sen sana düşen kısmı yapabilecek misin? Sana nasıl güvenebilirim? Asaf Arşın'ı araştırmaya başladım Azat. Umuyorum ki en yakın zamanda onu bulacağım. Buna hiç şüphen olmasın. Bu anlaşmadan ikimizin de karlı çıkacağına emin olabilirsin. Ona baktım. Gözlerinde herhangi bir yalandan duygu belirtisi yoktu. İçimden bir ses bu adamın yalan söylemediğini söylüyordu ama hala ona güvenmek istemeyen bir tarafımın da olduğunu belirtmeden geçemezdim. Onunla bir anlaşma yapmıştık umarım beni yanıltmazdı. Yanıltırsa onu buna pişman ederdim. Peki, kabul ediyorum. Sana yardım edeceğim. O zaman kahraman avı başlasın.

Evett, bir bölümü daha yazmayı yeni bitirdim ve size bir şey itiraf etmek istiyorum. Kayra' yı yazarken yazdığım karakterle aşk yaşamam şaka mıdır? ghggnhmkşdd Şuanda en sevdiğim karakter Kayra oluverdi bir anda. Neden böyle oldu bende anlayamadım. Neyse bunu itiraf etmek istedim .Öyle içimden geldi. Bir dahaki bölüm full Sahra'nın ağzından olacak. Uzun bir bölüm yazmaya çalışacağım. İşler iyice karmaşık bir hal almaya başladı. Bundan sonra nasıl ilerleyecek hep birlikte göreceğiz. Göreceğiz diyorum çünkü bende aslında yazarken öğreniyorum. frgdhfghgfadfsgd Bir dahaki bölüme dek hoşça kalın...

Son olarak alta Kayra Beyefendinin bir fotoğrafını daha koyayım bakalım.