@hansa_altug
|
Buradaki ilk hikayem güzel yorumlarınızı bekliyorum... İyi okumalar... Az önce öğle yemeği zili çalmıştı ve biz yemek yemek dışında her boku yapmıştık. Yani tuna dışında. Tuna az önce bir dürüm çiğköfte yemiş onunla doymayıp bir dürümde tavuk döner yemişti. Şimdi ise yediklerini eritmek için roman havası oynuyordu.
"Sütlü çilekli yavrum seni sürekli aklımı aldın sen misin o yürekli" şuan kendini aşırı kaptırmıştı. Bir anda tulumba çekmeye başladı. Biz ise zor tuttuğumuz kahkahalarımızı bu sefer tutamamıştık.
Tuna tulumba çekmeyi bırakmıştı ama bunu isteyerek yaptığını sanmıyordum çünkü barkın ona öldürücek gibi bakıyor. Ama Tuna'nın Barkın korkusu bir saniye sürdü,bittiğinde salsa yapmaya başladı. Tunanın kültür seviyesine gerçekten hastayım.
"Ya barkın aşko kendini müziğe bırak çok sertsin aşko böyle olmaz yeto artık" bunu duyan barkın daha fazla dayanamadı ve kahkaha patlattı.
O sırasa mineralli saf suyum "müziği duymayanlar dans edenleri deli sandılar" işte bu cümle tam tunayı anlatıyo tuna kapı gıcırtısına oynan biri,SAKASIZ. Cümle şuan cuk oturmuştu.
"Mineralli saf suyum ne güzel dedin öyle. Şuan cuk oturdu" su yüzünü ekşitti "Süheyla kaç defa diycem böyle seslenme diye yaa" dedi benim minnak bebeğim ama napabilirim su çok saf ve masum bi insan, ne derseniz inanıcak bir yapıya sahip o yüzden ona şaka yaparken otuz defa düşünüyoruz.
"Ama çok güzel bi lakap bence hem sanada yakışıyo sor çocuklara" dedim inandırmak için,iksininde vericeği cevabı biliyordum. İkiside aynı anda " bu lakap sana cuk uyuyo" dediler.
Şimdi bir kaos görüceksiniz. Ne kaosumu? İzleyin ve görün
"Cips kola kilit" bunu diyen tabiki tunaydı. "Ya yürü git çocuk musun? tuna biz bunu en son ortaokul 5te yapıyoduk" dedi barçın ama tuna susarmı? Hayır,yapıştırdı cevabı
"olum sen 5.sınıfta ağlak bişeydin kaldıramazdın cips kola kilidi gene aynı şey asıl sen büyüyememişsin" işte bunu demesiyle barkın gözünü sıkıca kapattı. Bu barkının bir nevi "kaçman için 5 saniyen var sakin olmaya çalışıyorum " demesi gibi bişeydi tuna bön bön barkına bakmaya başladı.
5... işin bitti 4... tuna kaçsana 3... bakamıycam 2... sonunda kaçmaya başladı zeki ve 1... Barkın koşmaya başladı. Su ile biz olacakları biliyorduk. Barkın yakın bir zamanda yakalıycak ve bir güzel dövücekti şuan tunaya acıdım, kuzum yaa.
Dediğim gibi Barkın tunayı yakalamıştı ve hazin son gerçekleşmişti. Onları ayıran ise öğle yemeğiydi. Yanlarına koşup kollarının altına girdik su ile,bu Barkın ve tunanın bizi koruma şekilleriydi ama ne koruma, korurken boğuyorlardı. Bu "Herkes öldürür sevdiğini" olayına dönmeye başlamıştı
Sınıfa giriş yapmıştık. Herkes bize bakmaya başladı sanki habeş maymunu oynuyo,dönsenize lan önünüze.
İçimi okumuş gibi herkes kendi işine döndü. Süper güçlerim var diyorum inanmıyosunuz canım. Neyse sıramıza oturup sevgili bizi birtürlü geçirmeyen fizikçimiz Esra hocayı beklemeye başladık.
Ani bir hareketle kapı açıldı Aa kim bu destursuz ayıptır hocam. Nöbetçi öğrenci gelmişti Allah ders boş kesin "Süheyla Demir, Tuna Ünal ,Su İpek, Barkın Yalçın müdür sizi çağırıyo" dedi.
Biz gene ne bok yemiştikte Fatih hoca bizi çağırmıştı. Sınıf gülmeye başlamıştı çakıcam hepsinin ağzına görücekler ne var lan gülücek ayıp. Tam sınıftan çıkarken son duyduğum "Ne yaptı yine bu Elde kalanlar" oldu evet naptık bizde bizi çağırıyorsunuz?
"Çakıcam ağızlarına şimdi ne elde kalanları oğlum ben böyle işin ta" demiştiki Barkın Tuna öksürünce sustu.
Evet lakabımız buydu 'Elde Kalanlar' iki sene okulda kaldığımız için bize böyle bir lakap bulmuşlardı. Sanki biz onlardan çok memnunmuşuz gibi.
Kem küm ede ede Fatih hocanın odasının önüne gelmiştik, nöbetçi kapıyı çalıp "gel" komutunu bekledi. Komut gelince kapıyı açıp "getirdim hocam"diyerek dışarı çıktı.
"Oo hoş geldiniz Elde kalanlar,Allahın nasip ederse ne zaman gitmeyi planlıyosunuz?" Dedi artık ezbere konuşuyordu adam, teşekkür etmesi gerekiyo aslında bizim sayemizde ezberi gelişti aaa canım hep hakaret hep hakaret.
"Hocalar ne zaman bizi geçirirlerse o zaman gitmeyi planlıyoruz hocam" dedi tuna. "Laubali laubali konuşabiliyosun ya tuna en çok senin gitmeni istiyorum" dedi Fatih hoca.
Tuna ise müdüre bende sizi diyip öpücük attı. Tuna asla akıllanmıycak bu bir gerçek bunu fatih hoca hala anlamamıştı.
"Neyse size son şans bu senede geçemezseniz sizi okuldan atıcam."dedi acımasız cani müdür. "Ama gene size bi iyilik yapıcam size koçluk yapsın diye okulun en iyi 4 öğrencisini koyucam bu şekilde sınıfta kalın okuldan atılırsınız" dedi,iyilikmi yapıyo kötülükmü yapıyo belli değil.
Kapı çaldı müdür bu anı bekler gibi direkt gir dedi içeri 4 öğrenci girdi bunlar fatih hocanın bahsettiği çocuklardı galiba.
"Hocam bizi çağırmışsınız" dedi grubun lideri gibi duran en öndeki çocuk. "Evet yavrum hoşgeldiniz size çok önemli bir görev vericem,bu görmüş olduğunuz öğrenciler elde kalanlar ve artık sizin sorumluluğunuzda" dedi,sanki biz bebekmişizde bizi dadımıza emanet ediyormuş gibi ,müdür müdür bizi bir avuç gençmi düzeltecek.
"Bak şimdi emir bunlar elde kalanlar bu sana öldürücek gibi bakan kişi barkın. Bu heran ağlıyacak gibi duran arkadaşta su ve hayatı tınlamayan şu mal arkadaşta tuna".
Emir denilen kişi hepimize tek tek baktı ,beğenemedinmi gülüm. "Ve emir grubun annesi her boku üstlenen suçsuz olsada suçları kendi üstüne çeken süheyda."
Yani müdürcüğüm neden öyle dedinki olmadı bu. Emir denen değişiğin gözlerini üzerime çekti,ve uzunca beni süzdü.
Hoop sapık ne baktın tamam güzel gacıyım ama seni burda lime lime ederler,ama neyse.
"Şimdi elde kalanlar bunlarda okul birincisi emir, emir sen süheydayla ilgilen okul ikincimiz nehir,nehir sen tunayla ilgilen en çok onun bu okuldan gitmesini istiyorum Bu ekin sen su ile ilgilen ve son olarak melis sende son olarak barkınla ilgilen"
ya biz kurbanlık koyunmuyuz hocam bizi mal satar gibi satıyosun ayıp. "Tamam hocam" dedi hepsi bir ağızdan. Bunlar kesin robot.
"Ve iki grubada süprizim var. Sınıflarınızı birleştirdim, bu adlarını verdiğim kişiler birlikte oturuyo." Dedi.
Nee bi dakika "HAYIIR..." bunu diyen tabiki bendim, ben suyla dedikodu yapmadan nasıl durucam "Öyle süheylacığım iste yada isteme" Bu hocanın bize garazi var vallahi bak
"Hepiniz 12-E sınıfındasınız şimdi çıkabilirsiniz" sıç sıvazla sonra çık de oldumu be ben şimdi bu muşmula suratlı ile aynı sıradamı oturucam, acaba dedikodu yapabiliyormudur?
~Salak salak konuşma süheyda çocuk okul birincisi~ bu beni hiç alakadar etmez. ~napim~
Hepimiz odadan çıkıp sınıfa gittik. Zekiler peşimizdeydi,bunlar neden buraya geliyorduki 12-E bu koridorda değildi.
Sınıfa girip çantamızı ve dolaplarımızı topladık. Sınıftan çıktığımızda zekilerin hala gitmediğini fark ettim yanımıza gelip elimizdeki bir kaç eşyayı aldılar.
Ayy seni nazik şey seni. Emir elimdeki kitapları alıp 12-E ye götürdü. 12-E ye girince eşyalarımız en ön sıraya koydular hepimiz orta ve cam sıraların ilk ikisine yerleştik, arkaya oturmayı şimdiden özlemiştim.
Zekilerdeki aynı su gibi masum olan en azından öyle gözüken yanımıza geldi neydi bu kızın adı heh nehir
"Merhaba elde kalanlar ben nehir eğer size böyle söylememi istemezseniz söylemem. Size nasıl seslenmemi istersiniz?" Ay bu kız ile çok iyi anlaşıcaz gibi geliyo
"bana sühey diyebilirsin" dedim dostane bir şekilde "kız sen dedikodu yapmayı biliyomusun seninle bir ömür aynı sırayı paylaşıcaz" dedi tuna ,nehir kıkırdadı
" yaparım ama sen anlamazsın" dedi. Tuna ise dururmu yok öyle adetleri direkt söze atladı "Ne kız filozofların bilim adamlarınınmı dedikodusunu yapıyosunda anlamıycam" buna hem biz hemde zekiler güldü. Barkın ve Emir dışında, bunlar niye birbirini yiycek gibi bakıyo lan
" yok bilim adamlarının değil watty karakterlerinin dedikodusunu yaparım ama onlarıda sen tanımazsın" dedi.
Bilmiyoki Tuna yıllardır hiç üşenmeden maça kızı 8'i okuyodu.
"Artık zümrüt yeşili Nazlı" dedi , Nehirden cevap gecikmedi "Artık 88 bora" dedi ve güldü " seninle iyi anlaşıcaz gibi tuna" dedi tekrardan. "Tanıştığımıza memnun oldum watty kızım" dedi tuna.
Ay bunlardan çok güzel olur benden söylemesi , ben bunları yaparım kardeş.
"Bende memnun oldum watty boy" dedi Nehir. "AA yeter çok romantik bi an yeto bu kadar bünyeme fazla aşko" muşmula surat bıraksa Melis konuşucaktı susturmuştu kızı.
Nehir utanmıştı melisin dediklerine "Ay bende tanıtıyım kendimi Melis ben bizimkiler bana melo der sizde diyebilirsiniz."
Bu sefer su atladı söze mübarek söze atlayan atlayana neyse... "Bende su bana minarelli saf su diyorlar ama siz demeyin çünki bizimkilerinde bana böyle seslenmesini sevmiyorum" dedi.
Ayıp ama canım o lakabı ben takmıştım neresi kötü. "Nedenki" dedi melis. "İşte süheyin işleri o koydu lakabımı"dedi. "Ne yapıyım çok safsın o yüzden sana uyan en güzel lakap bu" dedim şimdi güzel dedim.
"Bende ekin" dedi kumral saçlı çocuk "o grubun tuğkanı" dedi nehir, anlaşılan güzel bir sesi vardı. "Yok canım sadece söylemeyi seviyorum sesim o kadar güzel değil"dedi ,kesin bu çocuk aslan burcu benden demesi.
"Bende barkın"dedi benim yavru panterim ,"sende ağır abisin sanırım" dedi Nehir "Ya bu şey bartukıçım" dedi tekrardan nehir " Evet,evet demi" dedi bu sefer tuna. Ya ama bunlar çok tatlı oldukine.
"Bende emir" dedi muşmula surat , bu çocuk gülmek ne bilmiyormu acaba?
Biz biraz daha konuştuk kaynaştık ve zil çaldı ders inklapçı çatlak ümit ileydi. Bu hoca bana takık kelimesinin canlı versiyonuydu bu adam . "Günaydın çocuklar" dedi,sınıf bir ağızdan "Günaydın hocam" dediler.
"Vay süheyla hanım ne iyi ettinizde buraya teşrif ettiniz" dedi, ya batıyomuyum hocam size. "Ettim birşeyler geldim hocam , şansa bakınki en sevdiğim hocamın dersine geldim" ufak atta civcivler yesin süheyla
Hocanın benimle uğraşma dolu anları anları bitmişti. Tam zil çaldı hoca dışarı çıkacak bir ses keşke hiç duymasak dediğimiz bir ses , evet benim telefon sesim . Sıçtık hoca kesin alıcak.
Nasıl bulduğunuzu yorumlarda belirtirseniz çok mutlu olu ruz
Sizce bu grup anlaşabilicekmi?
Karakterleri nasıl tanımladınız bizede söyleyin dedikodu yapalım kdhskzndjws
|
0% |