Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm: Kemikler Şehri: İlk Gece

@happystrawberryy

"Sana yeni bir oda ayarlattım Roesia bugün odanda dinlen yarın sabahtan şehirde seni bir yere götüreceğim sonrasında yardımcılarım sana şehri tanıtacaklar" dedi Ölüm.

"Tamam Ölüm olur bugün dinlensem iyi olacak evet" deyip onun yanından ayrılıp hizmetçi kızı takip ettim.

Bana Ölümün kaldığı odanın karşısında bir oda ayarlamışlardı. Bu odada kocamandı ama Ölümünki kadar değildi.

Hizmetçi kız bana çay dolduruyordu.

"Bakar mısın adını öğrenebilir miyim?" Dedim ona.

O da çay doldurmayı bırakıp hemen başını eğdi.

"Emma ismim hanımım" Dedi kız titrek sesiyle.

"Tamamdır Emma çay için teşekkür ediyorum çıkabilirsin" deyip gülümsedim o da hemen odadan ayrıldı.

Şuan biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı. Kendimi hızla yatağa attım.

.

.

.

Ara sokakların arasından hızla kendimi atıp koşmaya başladım. Deli gibi koşuyordum her yutkunuşumda boğazımda acı bir yırtılma hissediliyordu.

Kesilen kollarımdan akan kanlar parmaklarımın arasını ıslatıyordu. Ama ben tüm bunlara rağmen koşuyordum.

Arkamdaki 3 kişi peşimi bırakmıyordu.

"Gel buraya kaçamazsın bizden! Parçalayacağız seni bizden kaçarsan seni şişeye oturturuz cam kırıkları içine işler hayin kaltak!!!"

Arkamdan küfürler yağdırıyorlardı. Yırtılan terliğim yüzünden ayaklarım çıplak, yara bere içindeydi.

Koştum koştum koştum...

En sonunda çıkmaz bir sokağa girdim.

Sıkışmıştım. Ellerimi dizlerime koydum. Derince nefesler alarak bağırdım yardım istedim.

"Yardım edin!! Lütfen sesimi duyun bana yardım edinn nolur!!"

Ama kimse gelmedi. Balkona çıkıp görenler geri içeri girip perde arkasından izledi sadece.

3 kişi hızla üzerime doğru koştu kıyafetlerimi parçalayıp çıkarmaya başladılar.

"Bırakın benii yalvarırım bırakın canım yanıyor hayıııııırrrrr"

.

.

.

Çığlık çığlığa uyandım ah yine kabus görmüştüm. Ama bu seferki gerçekten yaşadığım bir olaydı ama ben sonunda kaçabilmiştim. Fakat kabuslarım beni kurtarmıyordu.

Ellerim titriyordu. Gözlerimden yaşlar istemsizce akıyordu.

Yatağa bakıyordum ifadesizce o anda önüme bir el uzandı elinde su vardı.

Başımı çevirip bu elin sahibine baktım. Bu Ölümdü ama başını yere çevirmiş bana bakmadan su uzatıyordu.

"Sen neden bana bakmıyorsun?" Dedim bu hali beni meraklandırıyordu.

"Benden korktuğunu söylemiştin. Şuanda iyi değilsin hadi suyunu iç" dedi o güçlü sesini en düşük en hafif bir tınıda ayarlamıştı sanki.

Sırf ben korktuğumu söylediğim için bana bakmıyordu.

"Bana bakabilirsin Ölüm bu şehirde kalacaksam galiba sana alışmalıyım" deyip uzattığı suyu alıp içtim.

O da yüzünü usulca bana döndü. Yatağımın yanındaki sandalyeye oturdu.

"Sana bunları yaşatan şerefsizleri gördün değil mi?" Dedi.

"E-evet ama bunun bir önemi yok neredeyse her gün görüyorum bunu zaten" dedim ama kalbim çok şiddetli çarpıyordu. Hissettiğim korkuyu içimden atamıyordum bir türlü, sanki o anı tekrardan yaşamış gibiydim.

Ölüm ben bunları deyince sandalyeden kalkıp gitmeye koyuldu.

Ama onun elini tuttum. Tutunca hızla bana döndü ardından onu tutan elime baktı şaşırmıştı. Bu hali komiğime gitmişti ona bakıp dudaklarımı büzdüm.

"Galiba hala korkuyorum Ölüm yanımda kalır mısın?" Dedim.

O varken sanki hiçbir şey bana zarar veremezmiş gibi hissediyordum. O çok güçlüydü.

Kafasını onaylar şekilde sallayıp geri sandalyeye oturdu.

"Sandalyede sabaha kadar durabilecek misin?"

"Bunları düşünme sen Roesia hadi uyu dinlen yarın seni bir yere götüreceğim" dedi.

"Peki Ölüm olur" deyip gözlerimi geri kapattım.

.

.

.

.

.

 

Eveet bölümün sonuna geldikk☺️

Neler hissediyorsunuz😻

Roesia ilk kez adım atıyor Ölüme 🥹

Olaylar nasıl gelişecek acaba ben bile merak içerisindeyim☺️

Hiç bilinmeyen bir evrende dünyadaki Ölümlerden sorumlu güçlü acımasız olan Ölüm. Roesia'nın kalbini kazanabilecek miii??

Oylamayı ve bolca yorum yapmayı unutmayalım birlikte yorumlarda eğlenelimm sizleri kocamann öpüyorumm😻❤️❤️❤️

Loading...
0%