"Ölümü ne kadar seviyorsam artık her yerde kendime çekiyorum onu" deyip gülümsedim.

"Ah yapma bunu Roesia" deyip Kharoon hızla kalbini tuttu.

"Ne yapmayayım" deyip gülümsedim.

"Böyle devam edersen seninle hemen yarın evlenirim" deyip o zifiri karanlık gözleriyle baktı bana.

Ondan korkuyordum ve kaçmanın bir yolunu aradığım için iyi geçinmeye çalışıyordum. Bakışı içimi yakıyordu ama kesinlikle onunla evlenmeyecektim. Ona böyle hisler besleyemezdim.

"Bana süre vermiştin ve ben istemeden hiçbir şey yapmayacaksın" dedim.

Bana baktı bir süre sonra cevap vermeden bakışlarını yerde secde eden adama çevirdi.

"Kalk ayağa Arthur" dedi.

Adam da hemen ayağa kalkıp başını eğdi.

"Senin cezan 5 gün boyunca cehennem ateşinde yanmak!" Dedi sertçe.

Bunu duyunca bir anda aklıma cehennemdeki görüntüler geldi ve tekrar midem bulanmaya başladı.

"Hayır Kharoon yapamazsın bunu! O sadece iksiri orada unutmuş. Lütfen ona böyle acılı bir ceza verme" deyip kolunu tuttum sımsıkı.

Benim bu hareketimle birlikte Kharoon şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Ama Roesia ben 3 yıl önce bu olayı bana ileten yardımcılarıma söyleyip yasaklatmıştım bu iksiri. Eğer onu affedersem herkes bundan cesaret alıp tekrar üretmeye başlayabilirler" dedi.

Ölüm şuan bana açıklama yapıyordu. Bana kes sesini diyip susturacağını düşünmüştüm ama o olayı anlayabilmem için detaylı bir şekilde açıklıyordu.

Ben de düşündüm iyice.

"Tamam o zaman ona ceza ver ama cehennemde değil kemikler şehrinde olsun" deyip gözlerinin içine en masum halimle bakmaya çalıştım.

O da biraz düşündü. Sonra kafasını salladı.

"Arthur saraydaki nezarethanede 15 gün kalacaksın, muhafızlar tutuklayın!" Deyip onun kollarına girdiler ve götürdüler.

Arthur giderken bana seslendi.

"Leydim minnettarım size iyiki geldiniz!"

Ben de ona bakıp gülümsedim.

"Leydim almayı düşündüğünüz iksir var ise ben size yardımcı olabilirim?" Dedi tezgahtaki kadın.

Boynunun yarısı kemikli yarısı et ve deriden oluşuyordu. Ölümün dediği gibi buradakiler yarı insan yarı ölüydü.

"Evet almayı istiyorum. Buradaki diğer renklerdeki sıvılar tam olarak ne işe yarıyor. Hepsini söylersen eğer çok iyi olur" dedim.

"Tabiki Leydim mavi ve beyaz sıvıyı abim Arthur açıklamıştı. Pembe iksir kişiyi aşık etmede işe yarar. Bu şehirde kadınlar arasında çok popülerdir. Ama tüm iksirlerin etkisi sadece 2 saattir. Mor iksir kişiyi rahatlatıp halüsinasyon görmesini sağlar. Bir nevi sizin dünyadaki uyuşturucu etkisi gösterir diyebilirim. Ama hiçbir zararı yoktur. Kırmızı iksir şehveti simgeler kullanan kişinin arzuları had safhada olur. Çocuk istemiyorsanız önermem" deyip kadın elini yüzüne götürüp gülmeye başladı.

"Peki ya yeşil ve turuncu iksirler" dedim çünkü bir tek onlar kalmıştı.

"Yeşil kılık değiştirmek için kullanılır. Zihninden geçirdiğin kişinin kılığında olabilirsin ama belli başlı şeyler değişmeyebilir. Turuncu iksir kıyafet değişimi içindir 2 saat boyunca rüya gibi bir kıyafete sahip olabilirsiniz" deyip gülümsedi.

Ben ise iyice heyecan yapmaya başlamıştım. Çünkü bu inanılmaz bir şeydi.

"Tamam tamam hepsini her renkten birer tane almak istiyorum" dedim heyecanla.

Kadın hepsini paketleyip bana uzattı.

"Ne kadar?" Dedim.

"Bunlar benim size hediyemdir Leydim abimi cehennemden kurtardınız" deyip elini göğsüne götürdü.

"Ben çok teşekkür ediyorum gerçekten çok naziksin" deyip gülümsedim.

Khaaron ise elini arkasına koymuş yola bakıyordu. O sırada bir kız koşarak yanımıza yaklaştı.

"Efendim geldim. Şehrin geri kalan yerlerini hanımefendiye ben gösteririm. Siz dünyaya gidebilirsiniz" deyip başını eğdi.

.

.

.

.

.

.

Eveet bölüm sonuuu😻

İksirler hakkında ne düşünüyorsunuzzz🍓

Oylar ve yorumlar aksın aşklarımmm ♥️

Bakalımmm neler olacakkk olaylar akıyorrr 💃🏻