Roesia'nın Gözünden

(Hafif düzeyde smut!)

Dudaklarıma konan öpücükle iyice sarhoş oluyordum.

Kollarını belime dolamış beni öpüyordu. O öptükçe onu istiyordum.

Dayanamadan bende öpücüklerine karşılık vermeye başladım ve ellerimi boynuna doladım.

Birbirimize kenetlenmiş tutkuyla öpüşüyorduk. Kanatlarıyla beni sımsıkı sarmalamıştı. Tüyleri çıplak belimi okşuyordu.

Dudaklarının tadı öyle enfesti ki zihnimi bozguna uğratıyordu.

Alt bölgem onun vücuduyla birleşikti ve durmak bilmeyen bir zonklama sarmıştı içimi.

Teninin dokusu tenimle buluşmuştu. Yanaklarım yanıyordu, içim kaynıyordu, heyecandan titriyordum...

Vücudumu kendisine bastırıyor kendimi oynattıkça da her yanım alev alıyordu.

Ellerimi boynunda gezdirdikten sonra yüzünü avuçlayıp üst dudağını emmeye başladım o da alt dudağımı emiyordu.

Kendimi geri çekmek istedim. Hafifçe gözlerimi araladım. Ama o beni öpmeye devam ediyordu ve gözleri yarı açık bir şekilde beni izliyordu.

Gözlerimi açtığımı görünce beni bir kez daha güçlü bir şekilde öptü sonra çekti kendisini.

İkimizde nefes nefeseydik.

"Durmalıyız" dedi soluk soluğa kalmış bir şekilde.

"Durmayalım" dedim. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.

Bunu dediğimi duyunca gülümsedi. O gülümsemesi öyle hoştu ki...

Boynuma küçük öpücükler kondurup beni derin bir şekilde kokladı "durmazsak sana zarar verebilirim" deyip burnunu burnuma değdirdi ve dudaklarının arasından hırıltılı bir ses çıkardı.

"Sen bana zarar vermezsin ki" deyip ona baktım.

"Sandığından çok daha güçlüyüm" dedikten sonra o da derin bir şekilde gözlerimin içerisine baktı.

Hızlı hızlı nefes alıp verirken "Öğrenmek istiyorum" dedim.

Ardından benimle birlikte kumlu tarafa doğru ilerleyip yere oturdu.

Onun büyük, kaslı vücudu arasında kayboluyordum.

Bacaklarını yere uzatmıştı ben de onların üzerinde oturuyordum. O da kendini biraz geriye çekmişti.

Ellerimi yavaşça vücudunun üzerinde gezdirmeye başladım. Sert dokular, dokunduğumda kendini titreterek oynatıyordu.

Kısa bir an Kharoon'un gözlerine baktım. Beni heyecanlı bir şekilde izliyordu.

Ona hafifçe gülümsedim.

O anda ellerini bacaklarıma getirip beni hızla kendine çekti. Alt bölgem özel bölgesine konumlanmıştı.

Daha ne olduğunu anlayamadan saçımın arasında ellerini hissettim.

Bir anda saçlarımdan tutup başımı geriye doğru yatırdı ve kulağıma "devam etmemi istiyor musun?" Diye fısıldadı.

Ardından gözlerime bakıp cevap vermemi bekledi.

Kalbim delicesine çarparken "e-evet" diyebildim güçlükle.

O da "güzel" deyip başını boynuma indirdi. Adım adım boynumdan aşağıya doğru öpücükler bırakarak inmeye başladı.

"Ahh Vanth" kendimi tutamadan dudaklarımın arasından küçük inlemeler kaçıyordu.

O ise inleyen dudaklarıma baş parmağını getirip okşuyordu. Bu hareketi beni daha da titretiyordu.

Göğsümün ortasına geldiğinde tenimin kokusunu içine çekip içten bir sıcak nefes verdi.

Farkında olmadan onu tırnaklıyordum. Ama o bunu önemsemeden devam ediyordu.

Göğsümde nefes alıp verirken başını bana çevirip gülümsedi.

Ona anlamsız bakışlarla bakarken "sıkı tutun" dedi.

Kumun üzerinden güçlü bir toz bulutu kalktığını görünce gökyüzüne doğru çıktığımızı gördüm.

Kalbim korkuyla teklerken "Kharoon ne yapıyorsun?" Dedim.

Bana bakıp "Vanth'a ne oldu?" Deyip gülümsedi. Sanırım samimi olduğumuz anlarda ona Vanth demem hoşuna gidiyordu..

Gökyüzünün renkli ışıkları arasında yerimizi almıştık. Bu sefer pembe bir bulutun üzerindeydik. Beni kucağından indirmemiş sıkı sıkı tutuyordu.

"O gün iksirin etkisindeydin beni gerçekten istemediğini düşünmüştüm" deyip buluta doğru baktı.

"İksirin etkisi geçtiğinde de ben Ölümü arzulamıştım" deyip ufak bir şekilde dudaklarımı ısırdım.

Gözlerini benden dudaklarıma kaydırdı ve beni bir anda öpmeye başladı.

Vücudum tekrar alevlenirken belimdeki elleri gevşedi ve beni tüyün içerisine bıraktı.

Şimdi koca kanatlarının içerisindeydim.

"Çok güzelsin Roesia, hem de çok" dedikten sonra bacaklarımı omuzlarına koydu.

Gözlerimin içerisine bakarken adım adım bacaklarımı öpmeye başladı.

Hala utanıyordum bu yüzden elimle özel bölgemi kapatıp onu izledim heyecanla.

Yavaşça üzerime doğru eğildi ve koyduğum elimi öptü. Ardından göbeğimin üzerine çıktı ve ıslak bir öpücük bırakıp yukarı doğru çıkmaya başladı.

Dudaklarımı sulu bir şekilde somurup çekiştirdi ve gözlerime bakıp "bu kadar yeter mi?" Dedi.

"Ahhh Vanth ben galiba daha fazlasını istiyorum" dedim ve gözlerimi kapatıp derin derin nefesler almaya başladım.

O da "Şişşt sakin" deyip parmağını dudaklarıma koydu.

"Yüzüme bak" dediğinde gözlerimi açtım.

"Evlendiğimizde birlikte her anı dolu dolu yaşayacağız" dedi ve başını boynuma gömdü.

Kendimi tutamadan "ya şuan içimde olmanı istersem? Ne olur ki?" Dedim.

Bana doğru yükselip yüzüme nefesini verdi "o zaman gücümü taşıyamadan ikiye bölünürsün güzelim ama ritüellerde sana büyük güçler aktarılacak o zaman asıl hissiyatı yaşayacaksın" deyip göğsümün üzerinden kalbimi tutkulu bir şekilde öptü.

Ardından beni kanatlarının üzerinden geri kucağına aldı. Alnını alnıma dayadı. Gözlerini kapattı. Ben de gözlerimi kapattım. İkimizde derin bir soluk aldık.

Sonra yüzüme doğru fısıltıyla konuştu.

"Ve Ölüm bir İnsana aşık oldu hem de hiç tereddüt etmeden..."

"Ne zavallı bir İnsan"

"Ne acınası bir Ölüm"

.

.

.

Eveet bölüm sonuna geldik🐥

Ayy ayy neler oluyor neler 🥹🔥

Bölümde en sevdiğiniz kısım neresi oldu? ✨

Diğer bölümde görüşmek üzereee ❤️