Yeni Üyelik
42.
Bölüm

42.Bölüm: Metatron

@happystrawberryy

"Benimle tanışmak ister misin Roesia"

Duyduğum ürkütücü sesle bağırmak istedim ama ağzım kapalı olduğu için sesim çıkmamıştı.

"Seni yavaşça bırakacağım tekrar bağırmaya kalkışırsan ağzını yeniden kapatmak zorunda kalacağım" dediğinde beni bırakmasını bekledim.

Elini yavaşça ağzımdan çekip beni serbest bıraktığında kendimi hızla ondan uzaklaştırdım ve arkamı döndüm.

Karşımda hemen hemen Kharoon'un boyutlarında siyah saçlarına eşlik eden belirgin kaşlara sahip birisi vardı. Kan kırmızısı kanatları arkadaki Carmente yazısıyla uyumlu görünüyordu.

 

*Meleklerin En Ulusu (Düşmüş Melek) METATRON

https://pin.it/1rlObEyuX

(Bu linkte resmi var ama oluyor mu? Bakar mısınız? 🥹)

 

Bu Metatron olmalıydı.

"Sen" deyip bekledim.

"Evet ben ben ben benim Metatron" deyip etrafında döndü bir tur.

"Neden? Neden yaptın bunu? Buradaki masum kemik insanları neden öldürdün?!" Dedim sertçe.

Bana baktı ve başını yana eğdi.

"Ölüm bunu hakediyor çünkü" dedi ciddileşen yüz ifadesiyle.

"Ne?! O bunu asla haketmez anladın mı?" Dedim.

"Onu nasıl körü körüne savunuyorsun ki. Sen dünyada sadece 21 yıllık bir yaşam sürdün. O ise başlangıç ve son. Yüzyıllardır varlığını sürdürüyor. Daha tanımadığın bir varlığa nasıl bu kadar bağlanabilirsin ki?" Deyip alayla beni izledi.

"Asıl tanımadığım kişi sensin. Ben onu tanıyorum. O beni birçok kez kurtardı. Hiçkimse yokken yanımda o vardı benim" diyerek kendimi işaret ettim.

"Hımm peki onun her sözünün doğru olduğunu düşünüyor musun?" Dedikten sonra beni süzmeye başladı.

"Evet onun her sözü doğrudur. Bir şeyi söylemiyorsa da geçerli sebebi vardır" dedim.

Metatron gözlerimin içerisine odaklanmış bir şekilde bakıyordu.

"Sen gerçekten büyülenmişsin ondan" dedi.

"Evet başka soru?" Deyip gözlerimi devirdim.

"Peki ya sana Carmente'den bahsetsem?" Dedi ve kısık gözlerle bana baktı.

"Carmente seni ilgilendiriyor beni değil. Buraya gelip Carmente yazarak görevlileri öldürmeye hakkın yok senin anladın mı? Ayrıca bir katilin anlatacaklarına inanacağımı sanıyorsan çok beklersin" deyip kollarımı birbirine bağladım.

Sözlerim onu kızdırmış olmalıydı kaşlarını çatmış ellerini yumruk yapmış sıkıyordu.

Bir anda bana doğru gelmeye başlayınca geri geri gitmeye başladım.

"Beni çok kızdırıyorsun insan" dedikten sonra kollarımı sertçe sıkmaya başladı.

"Bırak beni hemen" dedim.

"O zaman sana göstereyim" dedi ve beni bırakıp eliyle bir şeyler yapmaya başladı.

"Bana hiçbir şey gösterme git buradan!" Diye bu sefer bağırmıştım. Ama o değişik sözler söyleyip cebinden bir nesne çıkardı.

Bu bildiğimiz kare bir camdı. Camı alıp elinin üzerine koydu ve elinden yoğun kırmızıyla karışık renkler çıkmaya başladı.

Şimdi o camın üzerinde görüntüler oluşmaya başlamıştı.

"İzle ve kendin gör sonra beni dinleyip dinlemek istemeyeceğine karar verirsin" dedi.

Ona baktıktan sonra gözlerimi tekrardan görüntülere çevirdim.

Ama orada gördüğüm kişi çok tanıdıktı. Bu Kharoon'du. Onun şuanki sureti vardı yüzünde ve bir yere gidiyordu.

"Ama Ölümün sureti yeni oluşmadı mı? Burada var." Deyip anlamazcasına sordum.

"Bu gördüğün görüntüler uzun yıllar öncesine ait Roesia. O zamanlarda Ölümün sureti vardı" dedi.

Görüntülere tekrardan odaklanıp baktım.

Çok güzel bir kadın vardı. Ormandaydı elinde altın kuş tutuyordu. Beyaz ahenkle sallanan elbisesi ve ışıltısı sanki ormandaki tek ışık gibiydi.

Kharoon onu görünce kalbini tuttu ve birkaç saniye izledi ardından kadının yanına doğru ilerledi.

O kadın Carmente olmalıydı. Su gibi duru bir güzelliğe sahipti.

Görüntüler Mars'ın bana anlattığı şekilde ilerlemeye devam ediyordu.

Altın kuş ölünce Carmente bayıldı ve Kharoon onu kucağına alıp Kemikler Şehrine getirdi.

Onu sımsıkı sarıp sarmalamıştı. Kalbim artık dayanamaz bir halde teklemeye başladı.

"Yalan bu bu görüntüler gerçek değil inanmıyorum kapat şunu" diye haykırdım Metatron'a.

"Elimde görmüş olduğun gerçeklik aynasıdır, kendisi şeffaf çünkü gerçekliği tüm çıplaklığıyla gösterir. Bunu cennetten çalmıştım. Bana inanmayacağını tahmin ettiğim için yanımda getirdim" diyerek özgüvenli bir şekilde yüzüme bakıyordu.

Görüntüler devam ediyordu. Kharoon, Carmente'nin yüzünü okşuyordu. Onun kokusunu içine çekiyordu. Carmente'de ürkekçe ona sarılıyordu.

Artık dayanacak gücüm kalmamıştı.

Gözyaşlarım acı içinde gözlerimden aşağıya atladılar.

"Yapma" dediğimde dizlerim tutmadı ve yere çöktüm bir anda.

Metatron da karşımda eğildi.

Tüm vücudum acı ve hüsranla uyuşmuş gibiydi. Aklımda bir sürü cevapsız soru vardı.

"Neden neden? Bu hikaye doğruysa herkesin hafızasını kaybedip unutmuş olması gerekmez miydi? Savaş Tanrısı bunu nereden biliyordu?" Dedim gözlerim yaşlı bir şekilde ona bakarak.

"Büyük Tanrı herkesin hafızasını sildiğinde benimki de silinmişti. Ama içimde koca bir boşluk vardı Roesia. Hiçbir şey beni tatmin etmiyordu. Adeta deliye dönmüştüm. Her yeri gezdim. Sonra bu gerçeklik aynasını gördüm ve her şeyi hatırladım. Bu olanları ise bir hikayeymiş gibi anlattırdım" dedi onun da gözleri doluyordu.

Kaşlarımı çattım.

"Sen neden anlattırdın ki? Görüntülerde seni göremedim hem sen neden koca bir boşluk içerisine düştün?" Diye sordum merakla.

"Carmente benim yaşam kaynağımdı Roesia. Benimle hep ilgilenmişti hep yardımıma koşmuştu. Ama ormandayken onu Ölüm alıp kendi şehrine kaçırdı ve onu kendisine aşık etti. Ama Carmente hep benimdi. O benim geçmişimdi, geleceğimdi. O benim herşeyimdi. Anladın mı? Ölüm yüzünden o kayboldu, gitti. Herkesin dilinde olursa bir nebze de olsun Ölümün de acı çekeceğini düşündüm" dedi derin bir nefes alarak.

"Peki ya o şimdi nerede?"

"Şimdi onu hissettim Roesia o bu evrende bir yerlerde. Ama bilmiyorum hangi bedende nasıl bir hayat içerisinde bilmiyorum. Fakat onu bulacağım" dedi.

"Peki o zaman benden ne istiyorsun? Kharoon'dan ne istiyorsun?" Dedim.

"İsmini biliyorsun" deyip gülümsedi ve devam etti.

"Carmente ortaya çıktığında Ölüm her şeyi hatırlayacak, yeminini hatırlayacak. O zamanda onu almak için her şeyi yapacak. Peki ya söylesene Roesia o zaman sana ne olacak?" Dedi ve yüzüme doğru baktı.

Kalbim gördüğü görüntüler karşısında hala hızını kesmeden atarken şimdi bir de bunu düşünmek içimi paramparça yapmıştı.

Tam cevap vereceğim esnada Metatron "Ölüm geliyor gitmeliyim. Yine geleceğim" deyip hızla gözden kayboldu.

Yere çökmüş ağlıyordum.

"Roesia, sen daha gitmedin mi?"

 

 

.

.

.

 

Eveet bölüm sonuna geldikk🐥

Şeyyy lütfen kızmayın bana olur mu 🥹

Bu gizemin çözülmesi gerekiyor ♥️

Eveet bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz?

Seviyorum sizi diğer bölümde görüşmek üzereeee☺️

Loading...
0%