Yeni Üyelik
53.
Bölüm

53.Bölüm: Bir Balo Günü

@happystrawberryy

7 Gün sonra

Bugün esas güne gelmiştik. Metatron'un ilk dans öğrenirken söylediği sözler hala yankılanıyordu içimde, 'istersen bilerek yap Roesia, vücudumda son damla kan kalsa bile onu senin için akıtmaktan gocunmam.'

O gün ona bir şey demeden dans salonundan ayrılmıştım. Ama bakışları gözümün önünden gitmiyordu.

Şimdi ise 10 günün ardından nihayet Kharoon ile yüzleşecektim. Kalbim korkuyla karışık garip bir özlemle çarpıyordu.

Balo sürecinde 5 gün boyunca ağırlayacaklardı herkesi.

Tüm hazırlıklarımızı yapmıştık. Jophiel, Kemikler Şehrinde 5 gün boyunca giyeceğim giysileri bizzat kendisi hazırlamıştı.

Yoğun bir tempoda neredeyse her gün dansa çalıştık ve arkasından hemen odama gidip uyudum. Çünkü bedenim çok fazla yorgun düşmüştü fakat bu yorgunluğu şifacı sayesinde atabilmiştim.

Şuan ise herkes ana meydanda toplanmıştı. Ben daha odamdaydım.

Balonun konsepti gotikti ama herkes mutlaka kendi kan rengine uygun renkler bulundurmalıymış üzerinde. Metatron ile ikimizin kan rengi kırmızıydı bu yüzden o koyu kırmızılı siyahlı bir takım seçmişti. Ben ise siyah olmasını istemediğim için sadece koyu kırmızı bir elbise istemiştim.

Hizmetliler son dokunuşu da yaptıkları zaman karşıma geçip beni izlemeye koyuldular.

Gösterişli korsemi iyice sıkmışlardı. Hareket alanım daralmış gibi hissediyordum.

*Roesia'nın Balo Korsesi

https://pin.it/GYRPITaQE

şimdi link attım ama görselleri bir yolunu bulup metin içerisine ekleyeceğim ✨

 

Ardından kapı çaldı. "Giriniz" dedim. Jophiel ve Metatron gelmişti.

"Vay canına öhöm iblisler bile sana tapacak derken şaka yapmıyordum kızım sen bir şahesersin benim bile kalbimi çarptırdın" dedi Jophiel.

"Ah yapma ama Jophiel o kadar da değil" deyip gülümsedim.

"Evet böyle işte orada da bu gülümsemeyi istiyorum senden masum ama öldürücü" diyerek göz kırptı.

Ona tekrar gülümserken Jophiel yanındaki Metatron'un gözlerinin önünde ellerini sallamaya başladı.

"Galiba Düşmüş Melek şuanda senin ölümcül güzelliğinle yüzleşiyor" deyip kıkırdamaya başladı.

Metatron "hıh ne?" Deyip başını Jophiel'e çevirdiğinde ikimizde gülüştük.

"Balonun en ihtişamlı kadınıyla olmak benim için onur verici olacak" diyerek Metatron elini uzattı.

Yavaşça onun elini tuttum ve buruk bir şekilde gülümsedim.

"Hadi geç kalmadan yola çıkalım" deyip Metatron dikkatlice beni kucağına aldı.

Biz direkt penceren çıkmıştık. Herkes Diyarın çıkış kısmına yerleşmişti. Bizi bekliyorlardı.

Metatron en öne geçip ilerledi arkamızdan diğer meleklerde hızla geldiler.

1 saate yakın gökyüzünde seyahat ettikten sonra nihayet Kemikler Şehrine gelmiştik.

Kalbim daha da hızlı atmaya başladı. Geldiğimiz gibi direkt Balo salonuna geçiş yapacaktık.

Şehrin üzerinden Balo Salonunun olacağı yer görülüyordu. Koyu tonlu, loş ışıklar gökyüzüne kadar uzanıyordu ve çatı kısmı tamamen şeffaftı. Sonunda salonun girişine geldiğimizde tüm melekler yavaşça yere alçaldı ve Metatron da beni yere indirdi.

Hava kararmıştı. Salondan büyük bir gürültü sesi geliyordu.

Metatron belimden tutup "hadi" dedi.

"Dur bir dakika Metatron galiba biraz sakinleşmeye ihtiyacım var" deyip kalbimi tuttum.

Bu Carmente ile Kharoon'u birlikte göreceğimin endişesi miydi? Yoksa onu özlemenin verdiği bir sancı mıydı? Belki de her ikisi de...

"Sen iyi misin gel biraz şu kenarda dinlenelim, herkes girsin biz en son gireriz" dedi ve elimden tutup beni bir taşın üzerine oturttu.

Kafamı sallamakla yetinip derince nefes aldım.

"Galiba tüm diyarlar gelmiş baksana hepsini temsil eden bayraklar orada biz en sona kalmışız" dediğinde işaret ettiği yere baktım.

Balo binasının yanına, gelen şehirleri temsil eden bayraklar diziliydi en sonda ise melekleri temsil eden beyaz bayrak duruyordu.

"Tanrılar şehri de gelmiş altın renkli bayrak duruyor daha yeni Kemikler Şehriyle savaş yapmamışlar mıydı?" Diye sordum.

"Büyük ihtimalle Carmente yüzünden o bir Tanrıça olduğu için barış antlaşması imzalamışlardır. Ölümün onları buraya davet etmesi de iki şehir arasındaki ilişkileri güçlendirmek amacı taşır" dedi.

"Tabi ya evleneceği kadının şehri sonuçta saçmaladım" deyip ayağa kalktım. Kendimi toparladım. Ne olursa olsun güçlü olmak zorundayım.

"Hazırım Metatron" dediğimde gözlerimin içine baktı kısa bir süre, sonra kolunu girmem için açtı bende elimi geçirdim.

Dışarıdaki sessiz esinti yavaşça omuzlarımdan geçti. Kapıdaki görevliler devasa kapıyı açtıkları an içerideki müzik ve uğultu bir anda kesildi.

"Meleklerin Ulusu Metatron ve ona eşlik eden İnsan Kız Roesia giriş yapıyor" dedi görevli yüksek sesle.

"Neler oluyor Metatron neden müzik durdu?" dedim sessizce Metatron'a.

O ise gülüyordu.

"Jophiel işini biliyor bana ayak uydur" dediğinde karşıya odaklandım ve onunla yürümeye başladım.

"Peki ya şuan herkesin bizi izlemesi normal mi?" Deyip endişeyle etrafa baktım.

Farklı görünümde bir sürü varlık vardı. Galiba dünyada gördüğümüz o elfler şuan gerçekten karşımdaydı ve bana bakıyorlardı. Ama bunlar biraz daha farklıydı. Gözlerinin içleri ışık gibi bir parıltıyla doluydu.

Metatron ise yavaşça kulağıma doğru fısıldadı,

"Ölümün aşkı olan bir insan kız Meleklerin En ulusu olan Düşmüş Melek Metatron ile Balo'ya giriş yaptı. Sence de bu ilgi çekici değil mi Roesia?"

"Galiba haklısın" deyip tekrar etrafı izlemeye koyuldum. Kharoon'u hala görememiştim.

İçerisi bir bina boyutunda değil resmen bir şehir boyutundaydı.

Yüksek büyük merdivenlerin üzerinde kırmızı halı serilmişti. İlk giriş kısmı loş kırmızılı ışıklarla aydınlatılmıştı ve merdiven kenarlarında kırmızı güller sıra sıra dizilmişti.

https://pin.it/6ycvcWyua

 

 

Hatta birçok yerde güller vardı. Masaların üzerlerinde bile görüyordum.

"Neden bu kadar çok gül var? Kharoon'un daha önceki düzenlediği balolarda hiç gül görmemiştim" diyerek Metatron etrafı süzüyordu.

Ona kısa süreli bakış atıp tekrar bende etrafa bakmaya koyuldum. Her şey öyle özenli hazırlanmıştı ki hayran olmamak elde değildi.

 

https://pin.it/7bhhrv4xl

 

Üst katlardaki izleme yerleri sarı tonlu bir ışıkla aydınlatılmış masalar ve sandalyeler vardı ve her birinin üzerinde kuru kafa motifleri, karga heykelleri ve bazılarının ise sandalyelerinin arka kısımlarını karga kanatlarını andıran bir görüntü vardı.

 

https://pin.it/5B1Hj8qCs

 

Bizim şuan indiğimiz zeminde ise sadece kenarda küçük masalar vardı. Geri kalan tüm alan dans için ayrılmıştı.

Ortada ise büyük siyah bir avize ve etrafında ahenkle uçuşan bir şeyler vardı.

 

https://pin.it/4VDPkczIA

 

"Bunlar peri mi yoksa yanlış mı görüyorum şuanda?" Dediğimde Metatron gülmeye başladı.

"Dünyadaki hayal dünyası sandığınız her bir nesnenin evrende bir karşılığı var Roesia. Daha şaşıracak çok şeyin olacak. Mesela Ölümün suratı gibi" dediğinde daha da keyifle güldü.

Tam karşıya bakacağım esnada son merdivenin basamağından ayağım kaydı ve Metatron hızla belimden tutup kaldırdı.

Kafamı kaldırdığım anda karşıda bizi ellerini sıkmış kaşlarını çatarak izleyen Kharoon'u gördüm.

O harika görünüyordu. Üzerinde simsiyah bir takım vardı ve geniş omuzlarına tam oturmuştu.

Metatron bir şeyler söylüyordu ama onu duymuyordum bile.

Anlık gözlerimiz birbirine kenetlenmişti.

Ayırmak ne mümkün...

 

.

.

.

 

Eveett üzülerek bölüm sonuuu🌟

Ama sonunda gördüler buluştular birbirlerini dimi☺️

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz??🧚🏻‍♀️

Diğer bölümde görüşmek üzere 🐥

Loading...
0%