Yeni Üyelik
57.
Bölüm

57.Bölüm: Büyülü Orman

@happystrawberryy

"Asıl ben onu dans bitene kadar kimseye vermeyeceğim" diyerek Metatron'a bakıyordu.

Metatron öfkeli bir şekilde kaşlarını çatmış Kharoon'a bakıyordu.

Kharoon ise bedenimi hızla kollarıyla sarıp kanatlarını açtı ve şeffaf tavana doğru yükseldi.

"Benim kanatlarım yok sen ne yapıyorsun? İndir beni hemen" dedim korkuyla.

"Şişşt benim kanatlarım ikimize de yeter" deyip benimle birlikte dönmeye başladı.

"Kharoon ne yapıyorsun?! Herkes bize bakıyor" dedim sinirli bir şekilde.

"Vanth'a ne oldu?" Deyip gülümsedi.

"Sence konumuz bu mu?" Dedim.

"Hiçkimse umurumda bile değil Roesia. Sadece dans ediyoruz herkes eş değiştirdi Luna'da Mars ile ediyor işte" dediğinde gözlerimi aşağıya indirdiğimde Luna'nın sinirli bir şekilde Mars'a söylenerek dans ettiğini gördüm ve bu görüntüye gülmeden edemedim.

"Ona neden Carmente demedin?" Dedim merakla.

"Yüzü hala tanıdığım Luna olduğu için bazen unutuyorum" dedi ve beni bir anda boşluğa doğru bıraktı.

"Kharoon ne-" sözümü tamamlayamadan siyah sihirli bir duman altımda gezinmeye başladı.

Kharoon'a anlamadan bakarken o gözlerimin içine bakarak etrafımda dönmeye başladı. Elleriyle ve ayaklarıyla uyumlu dans hareketleri yapıyordu ve ellerini her yukarı kaldırdığında bana beyaz simli sihirli bir enerji gönderiyordu o enerjide bedenimde dolaşıyordu.

Ardından o siyah dumanın üzerine kendisi de geldi ve elimi tutup öptü.

Gözlerimin içine bakıp "hazır mısın?" Dedi.

"Neye" der demez elimi sertçe çekip beni kendisine bastırdı ve bedenimi yukarı kaldırıp döndürdü ve yavaşça indirip elimden tutarak kendi etrafımda döndürdü. Ardından sertçe beni kendine çekti ve benimle birlikte üzerime doğru iyice eğildi.

Gözlerimin içine bakıyordu.

"Gülleri sevdin mi?" Deyip hafifçe gülümsedi.

"Ne? bana balodaki gülleri mi soruyorsun?" Dedim şaşırmış bir şekilde.

"Evet. İçinde solan her bir gülü tekrardan açtıracağım. Gerekirse oraya koca bir gül bahçesi yapacağım" dedi ve nefesini usulca bana verdi.

Sesimi çıkarmadan ona bakıyordum sadece. Demek Jophiel'e hıçkırarak söylediğim o sözleri duymuştu. Bu yüzden her yeri güllerle donatmıştı.

"Çok güzelsin" dediğinde siyah dumana değmeme ramak kalmıştı.

Ama o anda tüm balo salonunda kıyamet gibi bir alkış koptu.

Başımı hızla yana çevirip salondakilere baktım o anda Kharoon yanağıma tüy gibi bir öpücük bıraktı ve kalbim deli gibi çarpmaya başladı.

"S-sen ne yapıyorsun!" Dedim endişeyle.

"Kimse görmedi merak etme" deyip beni tamamen kucağına aldı ve yavaşça aşağıya dans alanına doğru indi.

"Son dans bitmiştir herkes istediği gibi gece yarısına kadar eğlenebilir dinlenmek isteyen kendilerine ayrılan saraylara geçebilirler" deyip bana göz kırptı ve Balodaki yerine geçti.

Dans alanının ortasında kalmıştım, hareketli müzik çalıyordu ve ben oynamadan öyle duruyordum.

Bir elim yanağımda, bir anda hıçkırık tutmuş etrafıma salak gibi bakınırken görüş alanıma Metatron girdi.

"O pisliği öldürmemek için kendimi zor tutuyorum" diyerek beni kolumdan çekerek kenara doğru götürdü.

"Ne? Sen Ölümü öldüremezsin ki" dedim.

"Öldüremem ama zarar verebilirim uzun yıllar uyumasını sağlayabilirim" diyerek güldü.

"Neden yapacaksın ki bunu?" Dedim.

"Bir de soruyor musun Roesia. Carmente ile birlikte ama gözü hala sende derdi ne bu adamın?" Dedi sitem edercesine.

"İnan bende bilmiyorum Metatron ve biraz bu ortamdan uzaklaşmak istiyorum, çok fazla ses var dışarı çıkacağım sen gelecek misin?" Dedim ve ona bakıp merdivenlere doğru yöneldim.

"Tamam Roesia sen çık bende hemen arkandan geliyorum. Önce Jophiel ile konuşmalıyım" dediğinde kafamı sallayarak merdivenleri çıkmaya başladım.

Balo çıkışına geldiğimde birisi kolumu tutup kendine çevirdi. Bu kişi Luna'ydı.

"Kharoon ile dansı bitirerek sakın onu geri kazandığını düşünme" diyerek gülümsüyordu.

Onun ismini biliyordu. Tabi ya unutuyorum o Carmente'ydi.

"Onu dans için ben kendime çekmedim. Beni Mars alacaktı ama anlamadığım bir şekilde kendimi onun kucağında buldum" deyip hafifçe gülümsedim.

Ellerini sıkıyordu.

"Kendini bir şey sanma insan parçası. Ben hem Ay Tanrıçası hem de Yaşam Tanrıçasıyım. Senin ise içindeki saf enerjiden başka hiçbir şeyin yok. Ha bir de Kharoon'umun acıyıp da sana üflediği ruhu var" diyerek bileklerime doğru baktı.

Kharoon'um demişti ona...

"O bana acımadı tamam mı? Ayrıca sen daha onunla evlenmedin bile ona nasıl Kharoon'um dersin!" Dedim dişlerimi sıkarak.

"Neden diyemeyecekmişim sonuçta 10 gündür onun sarayında onun yanında kalıyorum tıpkı eski günlerimizdeki gibi aşk ile sevgi ile onu sevip okşuyorum her gece" dediğinde elimdeki çantam hızla yere düştü.

Gözlerim duyduklarımla birlikte titriyordu. Ne yani onlar her geceyi birlikte mi geçiriyorlardı?

Doğru Kharoon, insan olduğum ve hiç gücüm olmadığı için benimle birlikte olmuyordu. Çünkü onun gücünü taşıyamazdım. Ama o hem Ay Tanrıçası hem de Yaşam Tanrıçasıydı...

Gözlerim dolarken yerdeki çantamı alıp hızla balo salonundan ayrıldım ve biraz daha uzağa doğru ilerledim.

Yan taraf ormanlıktı ve ormanın belirli bölgelerini ışıklandırıp oturma yerleri yapmışlardı. Oralara ise çoktan birileri yerleşmişti bile.

Ama ileriye doğru biraz daha sakindi. Ormanın içine doğru girdiğimde yürüme yolundaki çiçekler, sihirli bir mavi ışıkla aydınlatılmıştı. Bu yoldan biraz daha derinlere doğru koşarak gittim.

Her yer sessizdi sadece böcek sesleri vardı ve etrafa mis gibi bir koku yayılıyordu. Galiba burada durmaya ihtiyacım vardı.

 

*Büyülü Orman

https://pin.it/2FXT2eA6x

 

Kemikler Şehrinin her bir noktası bende inanılmaz bir etki bırakıyordu.

Yavaşça elimi yaprakların üzerinde gezdirdim. Gözyaşlarım damla damla yüzüme akmaya başladı. Aklıma istemsizce Luna'nın söyledikleri doldu.

Her şey daha da zorlaşıyordu. Kharoon benim için her şeyi yapmıştı cennetteki annemi bile beni iyileştirmek, o kötü ruh halimden kurtarmak için getirmişti. Ama şimdi neler oluyor? Bana bunu nasıl yapabilir?

Ben usulca giderken arkamdan yürüme sesleri geliyordu. Metatron gelmişti anlaşılan.

Kendimi iyice toparlayıp yüzümü sildim.

Arkamı dönmeden "Jophiel ile konuştun mu Metatron?" Dedim.

O da "hıhı" diye bir ses çıkardı.

"O İblis umarım sorun çıkarmamıştır ona"

Tekrardan "Hıhım" diye bir ses çıkarınca "sen" deyip arkamı döndüm ama arkamda kimse yoktu.

"Metatron" dediğimde tam ensemde birinin varlığını hissettim.

Kalbim korkuyla atarken ona dönmeden "kimsin?" Dedim.

Fakat arkamdaki kişi yavaşça ellerini belime doladı.

"Bırak beni" deyip kendimi hızla çekmeye çalıştım.

Ama o yüzümü kendine döndürdü.

Şimdi gözlerimin içine ışıl ışıl bakan, mavi gri gözler vardı.

"Korkuttum mu seni?" Deyip burnunu burnuma sürttü.

Kalbimin çarpıntısı ormanın derinliklerinden bile hissedilecek şekilde atmaya başladı.

Onun varlığı içimi deli gibi bir yangına sürüklüyordu.

"Neden yapıyorsun bunu bana?" dedim nefes nefese.

O da gözlerini kapattı ve derin bir şekilde nefes alıp geri açtı.

"Seni çok özledim Roesiam" dedi.

"Lütfen yapma bunu bana bırak gideyim" dedim son çare.

"Yapamıyorum senin kokun olmadan, teninin dokusunu hissetmeden, güzel yüzünü görmeden, o masum sesini duymadan yapamıyorum anlasana" dediğinde onun o eşsiz sesine kapılmadan edemiyordum.

"O zaman neden gitmeme izin verdin? Neden Carmente ile kaldın?!" Dedim sesimi yükselterek.

"Çünkü seni tamamen kaybetmekten korktum" dedi gözleri titreyerek.

"Nasıl Kharoon nasıl beni tamamen kaybetmekten korktun?" Dedim merakla.

"İzleniyoruz Roesia. Sana her şeyi daha detaylı açıklayacağım sadece bana güven olur mu?" Deyip ellerini yüzüme getirdi ve gözlerimin içine baktı.

"Nasıl izleniyoruz ben artık hiçbir şey anlayamıyorum Kharoon bana çok fazla geliyor tüm bu yaşananlar" dedim sitem edercesine.

"Her şeyin bir nedeni var güzelim. Sana verdiğim sözler ise hala geçerli" dediğinde bana daha da yakınlaşmıştı.

İkimizinde kalpleri güçlü bir şekilde birbirine çarpıyordu.

"Sende bana dayanamıyorsun" dediğinde beni kendine iyice bastırdı.

O esnada Metatron'un sesini duydum.

"Roesia neredesin?" Diyordu.

"Kharoon bırak beni Metatron geliyor" dediğimde gözlerimin içine bakıp gülümsedi ve "tıck" dedi.

"Yapma bırak beni yakalayacak bizi" dediğimde Metatron'un sesi daha yakından gelmeye başlamıştı.

"Roesia!"

Kharoon bir kolunu kaldırıp dişiyle bilekliğinden ağzına bir şey akıttı.

Sonra ne olduğunu anlamadan eliyle boynumu sertçe tutup dudaklarıma yapıştı ve ağzındaki sıvıyı dudaklarımın arasına akıttı.

 

.

.

.

 

 

Eveet bölüm sonuuuu✨

Ayyy Kharoon'un, Roesia'nın dudaklarına ne akıttığını siz çok iyi biliyorsunuz 😉

Offf çok tutkulular ama neler olacak??

Neler düşünüyorsunuz bölüm hakkında nasıldı?

Diğer bölümde görüşmek üzereee😻

Loading...
0%