Yeni Üyelik
60.
Bölüm

60.Bölüm: Aşkın Planı

@happystrawberryy

Kalbim korku ve heyecanla karışık çarpıyordu. O anda Kharoon elimi tuttu ve kaldırıp dudaklarına değdirdi.

"Şeffaflık hala duruyor" deyip gülümsedim.

"Senin için belki de" diyerek kafasını hafif yana yatırdı.

Bu hareketiyle başımı eğip ayaklarıma bakmaya başladım.

Elini yavaşça çeneme değdirdi.

"Ne gördüğümü bilmek istiyor musun?" Dediğinde başımı kaldırıp ona baktım.

"E-evet" dedim.

"Bu bedenin sende böyle heyecan uyandıracağını bilseydim daha önce sana böyle görünürdüm" diyerek kemiksi ifadesi gülme şeklini aldı.

Elimi kalbime götürüp kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Ama o devam etti, "heyecan, aşk, korku ve"

"Ve" derken dudaklarım titredi.

Kharoon yavaşça kulağıma doğru eğildi.

"Şehvet" dediği an beni bir anda hıçkırık tuttu.

O da gülmeye başladı.

"Ben ben gidiyorum çok uykum geldi" dedim.

Konuyu değiştirmek istiyordum. Çünkü iyice utanmıştım ve şuan adım kadar eminim ki yüzüm domatese döndü.

"Hımmm demek uykun geldi. Ama neden göremiyorum bunu acaba tıck" deyip yavaşça yere oturdu.

"Ne ee şey ben insanım bir kere duygu değişimlerim sık olur, hem bak nasıl da esniyorum haauff" yaparak esneme taklidi yaptığımda daha da keyifle gülmeye başladı.

"Gel yanıma otur güzelim bundan sonrasında yapman gerekenler olacak. Zor bir süreç ikimizi bekliyor ama birlikte aşacağımızı umuyorum" diyerek otların üzerine oturduğu yerin yanını eliyle gösterdi.

Bende yanına oturup ayaklarımı uzatıp ona döndüm.

"Ne yapacağımızı merak ediyorum ama önce sormak istediğim bir şey var" dedim.

"Evet söyle" diyerek bana dikkatli bir şekilde baktı.

"Dedin ki eğer gitmene izin vermeseydim seni gerçekten kaybedebilirdim bu ne demek oluyor?" Dedim.

"Hımm senin burada kalman demek senden vazgeçmediğimin ve seni bırakmadığımın göstergesidir. Bu da büyük bir şüphe uyandıracaktı. Yeminlerin yasal bağlayıcılığı vardı. Özellikle de benim için. Seninle olmaya devam etmem o yemini çiğnemektir. Bu yüzden sen yemin engelleyicisi olarak damgalanıp tamamen hiç varolmamışcasına yok edilebilirdin." Dediğinde dizlerini kendisine çekip kollarını bacaklarına bağladı.

"Yani aslında beni yaşatmayı amaçlayıp yemin meselesi için zaman kazandırdın kendine" dedim.

"Aynen öyle ve sonunda sonsuzluk denizinde düşünürken bunu da buldum" deyip bana baktı.

"Nasıl buldun peki ne kırdıracak bu yemini?" Dedim merakla.

"Karşı taraf. Benim elim kolum bağlı ama Carmente o eğer beni istemezse yani bana beni hiçbir şekilde istemediğini söylediği an yemin kırılacak. Benim yeminim her ne kadar güçlü bir şekilde gerçekleştiyse de karşıdaki kişinin özgürlüğünü, isteğini kısıtlayacak ciddi bir durum olduğunda o bunu kırdırabilir" dedi ve ellerini geriye doğru çekip toprağa koydu.

"Yani sen düşünüyorsun ki bu bedenindeyken Carmente seni istemediğini söyleyecek. Ama Luna senin bu bedenini bilip gücüne ve konumuna hayranlık duyuyordu ve o içinde hem Carmente'yi hem de Luna'yı taşıyor yani seni istemediğini söylemeyebilir" deyip ona baktım.

"Bakalım onları göreceğiz. Planlarımız olacak Roesia adım adım seninle haberleşmeliyiz. Ama kimse görmemeli. Ben zihnime sınır büyüsü yaptım benden başka kimse erişemez seninkine de şimdi yapmalıyım. Kimse erişmemeli" dediğinde ellerini başımın üzerine koydu.

"Kontera palsa temun rohşan fikerasa"

Garip kelimeleri söylediğinde zihnimin içi gıdıklanıyor gibi oldu.

"Şimdi oldu işte. Benim güzelim artık rahat olabilir ama çevreye biraz daha rol yapmalısın" deyip elini elimin üzerine koydu.

"Şimdi ne olacak? Nasıl bir rol yapmamı bekliyorsun benden?" Dedim.

"Baloya gelenlerin içlerinde ajanlık yapanlar var. Kemikler Şehrinin dış katmanına bir enerji alanı oluşturdum. Tabiki bunun için yasak olan bir şeyi yapmak zorunda kaldım. Sonsuzluk vadisinin enerjisinden kullandım. Çünkü o enerji şehre giren herkesin içindeki gerçek özü ve büyüyü gösteriyor. Toplam 14 kişi de Ölümün Kalbindeki o karanlık enerji var bunların kim olduklarını biliyorum. Fakat 5 kişi bu 5 kişi kimliklerini gizliyor sadece enerjileri çıktı ama kim oldukları belirsiz çünkü herkes giriş yaptıktan sonra en son alana yansıdı" dedi.

"Yani şuanda Ölümün Kalbine girip orada karanlık enerji bırakanlar ve bizi ayırmaya çalışanlar da burada Kemikler Şehrinde" dedim endişeli bir şekilde.

"Aynen öyle Roesia. Bir de buz küpleri var"

"Evet onları sana Metatron vermemiş miydi? O zaman bu büyüyü Metatron mu yaptı ki sence?" Dedim.

Kharoon yüzünü hayır anlamında salladı.

"Metatron değil o bile bana verirken bu büyünün farkında olmamıştır. Melekler çok büyük kötü enerjileri hissetmeyebilirler Roesia. Onların yaratılışlarına terstir çünkü" dedi.

"Ama Metatron senin görevlilerini öldürdü kötülük yapabiliyorlar o zaman" dedim.

"Metatron diğer meleklerden daha farklı bir güce sahip. Ayrıca aşk gözünü kör etti bu yüzden Melekler Diyarından kovulmuştu ve Ulu Melek görevinden azledilmişti. Ama güçlerini kaybetmedi. Benden intikam almak için görevlilerimi öldürdüğünü söylüyor ama bir şeyleri farketmiş o ve bunu yaparak bana iyilik etmiş oldu" deyip eliyle hafifçe kafasını kaşıdı.

"Ne?! Nasıl iyilik etmiş olabilir ki Kharoon?" Deyip kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Ölümün Kalbindeki görevlilerimin içinde o karanlık enerji vardı. Onlar bir şeylerin kontrolü altındaymış Roesia. Bu karanlık her neyse tüm evrenin sonunu getirebilirdi. Benim ve halkım savaştayken şehire şiddetli bir şey zuhur etmiş. Ama bunu öğreneceğiz. Önce 4 gün içinde bu 19 kişiyi bularak başlayacağız" dedi ve yavaşça ayağa kalktı.

"Peki ben şimdi ne yapmalıyım Kharoon?" Deyip bende ayağa kalktım.

"Huh öncelikle o Metatron şerefsiziyle çok yakın olmanı istemiyorum" dedi ciddi bir ifadeyle.

"Ne?! Sende o zaman Carmente ile olma banane" deyip kollarımı bağladım.

"Hımm demek beni kıskandın ama sen az kalsın o Balonun içinden geçeceğimin de farkında mıydın?" Dediğinde yüzünü bana yaklaştırmış derince soluk alıp veriyordu.

Ve inanılmaz korkutucu görünüyordu.

"Gerçekten mi?" Dedim endişeli bir şekilde.

"Yüzünü yaklaştırdığında o dudakları sana değdiği an kellesi başından ayrılacaktı hazırda bekliyordum. Hiç düşünmeden alarmları devreye sokup herkesi balo salonunda kilit altına alıp o 14 kişiyi ortaya çekip o 5 kişi gelene kadar her birisini tek tek öldürecektim"

"Ama o zaman yeminini kırdırmamış olacaktın" dedim.

Bana bakıp gülmeye başladı.

"Sen hiç Ölümden korkmadın değil mi?"

"Ha-hayır" dedim.

"Anlıyorum. Böyle bir şeyi yapmaya gerek kalmadığı için mutluyum" deyip kafasını geriye doğru attı.

"Galiba şuan korktum" dediğimde yüzünü bana çevirdi ve keyifle güldü.

"Ne gülüyorsun" deyip göğsüne vurdum.

"Hoşuma gitti" dedi.

"Ne hoşuna gitti?"

"Beni kıskanman çok tatlı. Luna'yı dansa kaldırdığımda tüm hislerini görebiliyordum" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ben üzülürken sen zevk mi alıyordun yani çok fenasın Vanth" deyip ellerimi göğsümde bağladım.

"Ben sadece seni oradan nasıl kaçıracağımın planını düşünerek zevk alıyordum güzelim" dedi.

"Hıhı anladım" diyerek başımı çevirdim.

"Şuanda bana trip mi atıyorsun yoksa yanlış mı anlıyorum" Deyip güldü.

"Yooo ne alakası var" dedim.

Biraz daha güldükten sonra yüzüne daha ciddi bir ifade takındı.

"Roesia her şey kaldığı yerden devam edecek. Ama her fırsatta seninle görüşmeye geleceğim. Ben bir hamle yapmadan sakın bir hamle yapma. Kimseye bir şey söyleme. Ama Metatron'dan bir şeyler öğrenmeye çalış ona çok yakın olmadan. Ayrıca diğer diyarlar ve şehirlerdeki varlıklarla tanışıp görüşmeni istiyorum. Senin saf enerjin sayesinde sana kendilerini yakın hissedeceklerdir onların dostane duygularını ön plana çıkarabilirsin. Eğer bu 5 kişiden birisini bile yakalayabilirsek onu yoğun bir sorgudan geçirterek kalan 4 kişiyi de öğrenebilirim" dediğinde ellerini omuzlarıma koymuş karanlık gözlerini gözlerime sabitlemişti.

"Tamamdır Kharoon. Daha dikkatli olup diğer varlıklarla iletişime geçeceğim. Bir de sence Jophiel'den bir şeyler öğrenebilir miyim?" Dedim merakla.

"Roesia önceliğini yakın çevrene ver zaten. Jophiel bu evrende tanınmış bir melektir. Herkese mutlaka bir yardımı dokunmuştur ki sana karşı da çok koruyucu yaklaşıyor. Onunla birlikte daha çok kişi tanıyabilirsin. Sadece onlarla sohbet edip dikkatlerini dağıtman yeterli ben her an seni izliyor olacağım" dedi.

"Peki ya yarışlarda ne olacak? Sonuçta yan yana olamayız oralarda" dedim.

"Hımm ben ev sahipliği yaptığım için yarışlara katılmak zorundayım. Sende melekler diyarından katıldın bu yüzden ayrı yerlerde olacağız. Metatron'un yanından ayrılma onun gücü seni koruyacaktır. Ama dediğim gibi Roesia o pisliğe güvenmiyorum çok yakın olma" dedi ve hafifçe geri çekildi.

"Tamam Kharoon aynı şey senin içinde geçerli biliyorsun değil mi?" Dedim ona yan bir bakış atarak.

"Merak etme sen, ben senin teninden başka ten tanımam. Şimdi saraylara dönmeliyiz" dedi ve kıyafetlerini eline alıp ormana doğru dönüp bir iki adım attı.

Ama ben hala adım atmamıştım.

Başını çevirip bana doğru baktı.

"Gelmiyor musun?" Dediğinde dilimle dudaklarımı ıslattım ve titreyen elimi kaldırıp yavaşça dudaklarıma dokundum.

Beni izlerken vücudunu tamamen bana döndürdü ve yavaşça beni zifiri karanlık gözleriyle süzmeye başladı kalbim deli gibi çarpıyordu.

Elindeki kıyafetleri hızla yere fırlatıp "siktir" dedi ve bana doğru ilerleyip hızla beni tutup kucağına aldı. Bende bacaklarımı beline doladım ve ellerimi boynuna attım.

Dudaklarımız ise birbirine yapışmıştı...

 

.

.

.

 

Eheheheh helloşko bölüm sonuuuu 🤓

Sorryyy sorryyyy☺️☺️☺️

Eveettt bakalım neler düşünüyorsunuz acayip merak ediyorum 😻

Tahmin ettiğiniz şeyler oluyor mu? Yoksa şaşırıyor musunuz? Fikirleriniz çok çok değerli yazmaktan çekinmeyin özgürsünüz🫶🏻

Eee o zaman diğer bölümde görüşmek üzere 😽

Loading...
0%