@happystrawberryy
|
"AŞIĞIM SANA KADIN!!!" Dediğinde içimde biriken mutluluk, sevinçle gülmeme sebep oluyordu. Belimi geriye yatırıp kollarımı açtım. Kan yüzüme zuhur ederken bağırdım. "BENDE SANA AŞIĞIM ADAM!!!" Bunu dediğimde Kharoon'un erkeksi keyifle gülme sesi kulaklarıma dolduğunda kendimi öne doğru getirip yavaşça bacaklarımı onun beline dolamaya başladım. O da belimden tutup bana doğru iyice sarıldı. Ellerimi boynuna koyup saçlarımı sağıma doğru attırdım ve onun yüzüne doğru eğildim. Kafasını yukarı kaldırmış gözlerimin içine tatlı bir şekilde bakıyordu. Dudaklarımı onun dudaklarına değdirdiğimde kanın tadını almıştım. Ama bu beni onu öpmekten vazgeçirtemezdi. Onu tekrar öpmeye başladığım an zar zor yanan son ışık da sönmüş her yer zifiri karanlıkta kalmıştı. Kendimi geriye çektim. Kalbim deli gibi çarpıyordu. "Vanth karanlıkta kaldık ne yapacağız?" "Biz hep karanlıktaydık Gün Işığım sorun olmayacak" "Nasıl yani? Anlamadım" "Bak bana Roesia seni ne olursa olsun bırakmayacağım elimden gelen her şeyi yapacağım tamam mı?" "Kharoon neler oluyor?" "Savaşta her şey değişebilir. Eğer orada yakalanırsam sakın bir atak yapma beni bırak. Ben Jophiel ile acil durum planı oluşturdum zaten" dediğinde kaşlarımı çatmıştım. "Ne?! Kharoon ne diyorsun sen! Yapma bunu bana. Benden önce sen beni bırakmazsın ki hem sen koskoca Ölümün Efendisisin sana bir şey olmaz ki" dediğimde Kharoon burnunu çekti. "Bu savaşta seni yaşatmak için varımı yoğumu ortaya koyacağım. Ama her şeye hazırlıklı olmalıyız güzelim tamam mı?" "Her şey derken ne kastediyorsun? Hem bende öyle yapacağım her şeyi yapacağım baksana ben artık aydınlığa hükmedebiliyorum" derken ormanın içindeki ışık böceklerine odaklanıp onları çevremize sardırdım. Kan yağmuru yavaşlamış durma noktasına gelmişti. Yüzlerimiz kanla kaplıyken gözyaşlarım ısrarla yüzümdeki kanı temizlemeye çalışıyordu. "Evet biliyorum Gün Işığım sana güvenim tam benim. Sen harika bir kadına dönüştün" diyerek gururla gözlerimin içerisine baktı. "Biz birlikte olursak her şeyi başarabiliriz değil mi sevgilim?" Diyerek gülümseyip yanağına öpücük kondurdum. "Haklısın güzelim biz birlikteyken her şeyi başarırız. O yüzden bir daha böyle gözyaşı dökme" diyerek bir elini belimden çekip yüzümdeki ıslaklığı eliyle sildi. "Sanki bana söylemediğin bir şeyler var gibi hissediyorum Vanth" Dediğimde bacaklarımı daha sıkı bir şekilde beline sardım. "Sen içini ferah tut ve bana güven olur mu? Sabah toplanacağız istersen biraz uyu" dediğinde başımı hayır anlamında sağa sola salladım. "İksir istiyorum uyumak istemiyorum. Ben seninle vakit geçirmek istiyorum" dediğimde belimi kendine doğru bastırarak bana sımsıkı sarıldı ve kanatlarını açıp hızla yükseldi. Gökyüzünde yol aldıktan sonra Kharoon'un odasının penceresinden içeriye girdik. Kharoon raftaki iksiri bana verdiğinde direkt kafamı diktim. "Bay Henrick'in verdiği ilaçları da iç Roesia. Karanlık enerjinin bir kısmını dışarı atmış olsan da hala içinde var ve etkisini sürdürüyor" diyerek elime verdiği iksirleri de içince kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Zihnim yenilenmiş gibiydi. "Teşekkür ederim Kharoon şuan gerçekten çok daha iyi hissediyorum" deyip gülümsedim. "Rica ederim güzelim. Sen istersen önce duşa gir ben bekliyorum burada seni. Bir şeye ihtiyacın olursa seslenirsin" diyerek elime uzun siyah saten bir gecelik ve sabahlık verdi. "Şey aslında ben" diyerek onun gözlerine bakıp yavaşça elini tuttum. Bu hareketimle vücudu kasılmış derin derin nefes almaya başlamıştı. "Aslında sen?" Diyerek beni tekrar ettiğinde bana doğru bir adım attı. "Senden bir an bile ayrı kalmak istemiyorum" diyerek başımı yavaşça aşağıya doğru eğdim. Kalbim söylediğim şeyle yerinden çıkacak gibi atarken Kharoon bana doğru eğilerek yüzünü kulağıma getirdi. "Şuan hissettiklerini görebiliyorum" dediğinde artık heyecandan vücudum titremeye başlamıştı. Yavaşça başımı onun yüzüne doğru döndürdüğümde dudaklarım onun yanağına değince kendimi geri doğru çekip fısıltıyla konuştum. "Ne görüyorsun?" Gözlerini kapatıp geri açtığında uzun kirpikleri ve verdiği nefes daha fazla erimeme sebep oluyordu. "Aşkını görüyorum" dediğinde bacaklarını kırıp bedenimi kucakladı. Ardından banyonun kapısını açıp bacağıyla geri kapattı. Sonra beni narince köşede duran sandalyenin üzerine koydu ve küvete su doldurmaya başladı. Suyun sıcaklığını ayarlayınca yanıma doğru gelip yere oturdu ve ellerini bacaklarımın üzerine koydu. Başını yukarı kaldırıp gözlerimin içine baktı. "Kendini bana mı bırakmak istersin yoksa sen mi çıkarmak istersin?" Dediğinde kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Onun karşısında kendimi soyabilir miydim? Ah bunu yaparken kesinlikle ellerim titreyecek ve rezil olacağım. "Galiba bugün tamamen kendimi sana bırakmak istiyorum" dediğimde memnun bir şekilde gülümsedi. Elini omzuma getirip elbisemin iplerini yana kaydırdı ve aşağıya doğru çekerek tamamen bedenimden çıkardı. Göğüslerim açıkta kalınca elimle onları kapatıp yavaşça ayağa kalktım. Kharoon hala yerde oturuyordu. Ellerini beyaz tangamın iplerine koyduğunda bayılmamak için kendimi zor tutuyordum. Gözlerini gözlerimden ayırmadan yavaşça aşağıya doğru sıyırmaya başladığında elimi ağzıma getirip ısırmaya başladım. Tamamen çıkardığında ayaklarımı kaldırıp utançla bacaklarımı sıkı sıkı kapattım. Kharoon ise elini tenimden çekmeden yavaşça ayağa kalkıp beni tekrar kucağına aldı ve dikkatli bir şekilde küvetin içine koydu. Küvetteki sıcak suyu yavaşça yüzüme dökerek yüzümdeki kanı temizlemeye başladı. Kalbimin çarpıntıları arasında zar zor "s-sen gelmeyecek misin?" Dedim. "Geleceğim önce gözlerindeki kanı temizlemek istedim eğer içine girerse acıtabilir" dedikten sonra eli siyah takımına gitti. Ceketini çıkartıp, gömleğinin düğmelerini bir bir açmaya başladı. Gömleğini de çıkarıp yere attığında karın kasları ve büyük vücudu ortaya çıkmıştı. Gözlerini benden bir an olsun ayırmıyordu. Damarlı büyük elleri kemerine gittiğinde onu sertçe çıkartıp attı ve pantolonunun düğmesini açmaya başladı. Bu hareketi garip bir şekilde yutkunmama sebep oldu. Kharoon bir anda "beni soyunurken izlemek hoşuna mı gitti?" Diye sorduğunda kendimi iflah olmaz ahlaksız bir sapık gibi hissetmiştim. Bakışlarımı bir anda küvetteki suya indirdim "ah şey ben özür dilerim" dediğimde Kharoon bana doğru gelip çenemi tuttu ve yukarıya kaldırdı. "Ben beni izlemeni istiyorum" dediğinde kalbim durma noktasına gelmiş bir anda hıçkırmıştım. Yanımda pantolonunu da çıkardığında üzerinde bir tek iç çamaşırı kalmıştı. Başı ve eli kıpkırmızı kandı geri kalan vücuduna ise bir şey olmamıştı ve çok komik görünüyordu. Ben biraz kıkırdayınca "seni ne güldürdü böyle?" diyerek kırmızı suratıyla imalı bir şekilde bakarken daha da çok güldüm. "Sadece çok komik görünüyorsun" dediğimde kafası karışmış bir şekilde "ne?" Diyip aynaya doğru baktığında o da kendisine gülmeye başladı. "Çok fenasın Roesia" dediğinde ayağının birisini küvetin içerisine koymuştu. Tamamen içerisine girip oturduğunda kaşlarımı hafifçe çatıp "neden üzerini tamamen çıkarmadın ki?" Dedim. Bu sorumla birlikte kafasını geriye atıp gülmeye başladı. Gülerken boynundaki adem elması belirgin bir şekilde çıkıyordu. "Roesia sen gerçekten ama gerçekten fenasın suyun içerisinde çıkarmak istedim oldu mu ?" Diyerek gülümsediğinde elini suyun içerisine girdirip siyah boxerı çıkardığında küvetin dışarısına koymuştu. Yüzüm artık utançtan başka bir renge geçiş yapmıştı. Offf benim hakkımda ne düşünüyor kim bilir? Niye bu kadar utanmazca şeyler söyledim ki ya? "Böyle olman çok hoşuma gidiyor lütfen pişmanlık duyma bundan ötürü" diyerek elini suyun içinden uzatıp elimi tuttu. Ona bakıp gülümsediğimde o da gülümseyerek diğer eliyle saçımı kulağımın arkasına koydu. "Hadi şu kanları üzerimizden atalım" diyerek beni suyla iyice temizlemeye başladı. Saçlarıma su dökerek tüm kanı arındırmıştı. "Güzelim dönebilir misin?" Diyerek beni ters çevirip bacaklarının arasına aldı. Belimi köpükleyerek yıkadıktan sonra tekrar döndürüp göğüslerimin üzerini köpüklemeye başladı. Göğüs kafesim öyle hızlı inip kalkıyordu ki Kharoon'un göğsümün üzerine koyduğu elleri bile hızla yukarı kalkıyordu. "Seni sadece yıkayacağım endişelenme" deyip yüzüme gülümsediğinde istemsizce hıçkırdım. "Ş-şey ben endişelenmedim ki" dediğimde hafifçe kendini geri çekip kaşlarını çattı. "Dur bir dakika sen neden bu kadar heyecanlısın? Tamam bana karşı hep bir heyecanın olurdu ama bu başka bir şey. Sen ne düşünüyorsun neden bu kadar heyecan içindesin?" Diye sorup garip bir şekilde baktığında hafifçe dudaklarımı ısırdım. "Ben Kharoon biliyorsun" dediğimde alnı iyice kırıştı. "Roesia gerçekten anlamıyorum neyi biliyorum?" Dedi ve elini suya doğru vurdu. "Şey ben artık güçlüyüm Kharoon biliyorsun ki ben artık Aydınlığın Hükümdarıyım içimde yoğun bir enerji var" dediğimde hala bana aynı bakıyordu. "Evet güzelim bunu biliyorum senin efsanevi bir gücün var ama bunun heyecanlanman ile alakasını çözemedim" diyerek hafifçe gülümsedi. Elimi yavaşça kalbime götürüp derin bir soluk aldım. "Ben artık insan bedeni gibi aciz değilim Kharoon ben güçlüyüm her gücü taşıyabilecek güç var içimde" dediğim an mavi gri gözlerin içindeki gözbebekleri bir anda büyüdü ve göğüs kafesi hızla inip kalkmaya başladı. Sonra birden boğazında gıcık varmış gibi temizlemeye başladı ve gözlerini benden kaçırdı. Ardından üzerime temiz su dökmeye devam etti. Bir yandan da kendi yüzünü ve bedenini hızlıca yıkamaya başladı. "Neden bir şey demiyorsun?" Diye sorduğumda omuzlarını yıkayan elleri bir anda durdu ve bana baktı. "Yapma yanarız" dedi bir anda. "Yanmayalım mı?" Dediğimde eliyle son kez temizlenmiş yüzünü sildi. Bana doğru yaklaşarak elini yüzüme getirip okşamaya başladı. Yavaşça gözlerimi kapatıp ellerini derinlerimde hissettim. Gözlerimi araladığımda Kharoon yüzünü daha da yaklaştırmış burnunu bana değdiriyordu. "Yanalım o zaman" dedikten sonra tutkuyla sulu dudaklarımı öpmeye başladı.
. . .
Eveet bölüm sonuna geldik❤️ Çok tutkulu ve derin bir bölüm geliyor hazır olun🤭 Ah aşk ah... Savaş kapıda ama aşk için hiçbir şeyin önemi yoktur. Çünkü o aşktır beklemez, söz dinlemez, aniden gelir... Diğer bölümde görüşmek üzere, dilerim ki mükemmel bir aşk yaşarsınız ✨🫶🏻❤️🔥 |
0% |