Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9.Bölüm: Cehennemin İlk Katı

@happystrawberryy

Gözlerimi yavaşça açtığımda kendimi ölümün yatağında buldum.

İçeride hizmetliler vardı.

Uyandığımı görünce hızla odadan çıktılar.

Ahh gördüğüm şeyler tekrar aklıma doluyordu bu da midemin bulanmasına sebep oluyordu şuanda.

Büyük bir kazanda kadın erkek karışık bedenlerin ateşle kavrulduğunu gördüm ve öyle iğrenç bir koku geliyordu ki ah galiba yine kusacağım.

Lavaboda hızla yüzüme bir su çarptım. Sonra bileklerime baktım kestiğim yerde küçük tatlı kemiksi bir görünüm vardı. Ölüm beni yaşatmak için ruhundan üflemişti.

Kendime iyice geldiğimde cehennemin ilk katında gördüğüm görüntüler tüm korkunçluğuyla zihnime tekrar doldu.

Bazı kadınların dilleri kesiliyor kanlar akıyor çığlık atıyorlar. O çığlıklar öyle güçlüydü ki resmen kulaklarımı tırmaladı.

İnsanların vücutları yanıp kül oluyor bedenleri tekrar yenileniyor tekrar vücutları, derileri, etleri yanıyordu. O iğrenç pişmiş et kokusu burnumdan bir türlü gitmiyor sürekli midemi bulandırıyordu.

Ben düşünürken içeri Ölüm girdi.

"Şimdi tekrardan intihar etmek istiyor musun Roesia?" Diye sordu tüm ciddiyetiyle.

"Neden neden peki herkes mutluyken ben neden dünyada mutsuzdum. Sen anlamazsın tabi duyguların yok her şeyin kemikleşmiş. Ben ben insanım bana şiddet uyguladılar! Tacize uğradım. Neden kendi canımı almama izin verilmiyor!" Tek nefeste isyan edercesine ölüme haykırdım.

Bu sözleri söylerken biraz sesim yüksek çıkmıştı. Ölüm kaşlarını çatmış sinirli bir şekilde bana bakıyordu.

"Ne sen ne diyorsun Roesia! Sana bunu yapanlardan tek tek intikamını alacağım isim ver bana ve hiç kuşkun olmasın onları cehennemin en dibine göndereceğim!" Dedi şiddetli bir sesle.

Bunu gerçekten yapabilecek miydi bilemiyordum.

"İsim versem ne yapacaksın ki? Ben hala travmalarını yaşıyorum bunların hala bir insanın bana dokunmasından iğreniyorum ben hala ben hala kab... ah her neyse"

"İsimlerini vermesen de olur ben bulurum onları. Ayrıca sen istemediğin müddetçe kimse sana dokunamayacak" dedi ve bunu söylerken öyle kısık ve tatlı bir şekilde söylemişti ki bir an için beni gerçekten anladığını hissettim.

Bir şey söylemeden ona baktım sadece.

Şuan hissettiğim tek şey vardı. O da tüm insani duygularımla birlikte it gibi cehenneme gitmekten korktuğumdu.

Tanrı nasıl bu kadar şefkatli olurken bir o kadar gaddar, acımasız olabiliyordu.

Duyduklarımı sindirip tekrar yüzümü yıkadım hızla.

"Tamam intihar etmeyeceğim ölüm fakat seninle de evlenmek istemiyorum sana aşık değilim ben sadece senden korkuyorum" dedim ona bakıp.

"Sana mühlet vereceğim Roesia"

"Ne yani burada kalacağım ve evlenmeyeceğiz öyle mi?" Dedim merakla.

"Evet burada kalacaksın yardımcılarım sana Kemikler şehrini tanımanda yardımcı olacaklar. Ayrıca beni de daha yakından tanıman için izin vereceğim sana"

"Peki ya burada kalmayı istemezsem?"

İyice sınırları zorluyordum şuanda bana bir tane çarpmazsa iyi. Adam beni o lanet cehennemden kurtardı resmen.

"Bu süre zarfında kalacaksın. Eğer düşüncen aynı olursa hafızanı silip seni dünyaya tekrardan yollarım"

Dedi sertçe. Beni dünyaya gönderme fikri onu kızdırmış olmalıydı çünkü ellerini yumruk yapmış sıkıyordu.

Fakat hafızam silinirse cehennemi de unuturum. O zaman da tekrar intihar edersem salak gibi ay hayır hayır bu asla olmayacak oraya dönmeyeceğim.

"Tamam ölüm senin şehrinde kalıyorum"

 

.

.

.

.

 

Eveet bölümün sonuna geldik☺️

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alayım.

Kemikler şehri serüvenimiz başlıyor 💃🏻

Oylamayı ve bolca yorum yapmayı unutmayalım⭐️

Hepiniz çok seviliyorsunuz. O güzel canlarınızın kıymetini bilin değerli insanlar ♥️

Loading...
0%