Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13-Sapık Owen +18

@happystrawberryy

Hafif düzeyde cinsellik vardır!

"Alexandra şey, benimle evlenir misin?"

"WTF?"

"Ne! Ne dedin Alexandra anlamadım. Bak ben yaptığım her şey için çok üzgün ve pişmanım aslında daha önce konuşmayı istemiştim. Sen nefes almıyordun sana kırbaç vururken anlamadığım bir şekilde kendimden geçmiştim senin öldüğünü zannettim" dedi gözleri dolarak.

Soğukkanlı bir şekilde ona bakıyordum bu saçmalıklarına inanacak değildim ama benim abimken nasıl benimle evlenmeyi düşünebiliyordu onu anlamamıştım.

"Bak Owen öncelikle zırvalamayı kes. Bana üzüldüğün felan da yok senin. Beni kırbaçlarken aldığın zevki gördüm. Buna inanmamı bekleme. Ayrıca ne evlenmesinden bahsediyorsun sen benim abimsin" dedim.

"Alexandra seni inandıramayacağımı biliyorum ama hislerimde çok samimiyim. Bu ülkede iş ve çıkar sebepleriyle kardeş evliliği yapılabiliyor. Eğer biz evlenirsek ben Kont olurum bu sayede ailemiz de refaha erer" dedi.

Ona inanamazcasına baktım "sence ben dışarıdan bakınca çok mu saf görünüyorum, neden seninle evleneyim ki ailem beni çoktan evlatlıktan reddetti onları düşünecek durumda değilim ben kendimi düşünüyorum ayrıca şuanda evlilik gibi bir planım yok benim" dedim.

Owen başını eğdi. Dilinin ucundan çıkartmaya çalıştığı bir şeyler var gibiydi ama anlayamıyordum. En sonunda başını kaldırıp konuşmaya karar verdi bu sırada oturduğu yerden bana iyice yaklaştırdı vücudunu.

"Alexandra seninle açık konuşacağım ben senin o harika vücudunu çıplak olarak gördüğümden beri unutamıyorum, herkes o Azize'yi düşünürken ben her gece rüyalarımda seni görüyorum sen öyle seksisin ki kendimi uyandığımda sana ıslanmış bir şekilde buluyorum" dedi.

Ona baktım sonra elimi ağzıma götürüp öğğkk yaptım ve yataktan hızla kalkıp ona döndüm.

"Siz bana diyorsunuz ama asıl o iğrenç yaratık olan sensin şimdi hemen bu odadan siktir git yoksa senin o bana değdirdiğin penisini kesip sana bir güzel yediririm sonra bu ülkenin hadımı olarak hayatına devam edersin!" Dedim.

Artık son raddeye gelmiştim Alexandra olmadığımı anlamasınlar diye kibarlıktan bir tarafımı yırtıyordum ama bu kadarı yeter.

Bana şaşırmış ve korkmuş bir şekilde bakmaya başladı ve sözlerimin karşısında hızla geri çekildi.

"B-ben özür dilerim Alexandra sadece gerçek duygularımı söylemek istemiştim sana ama yanlış yaptım" dedi.

"Bana tek kelime daha etme ve derhal bu odayı terk et!" Dedim hiddetle.

Owen bana bakarken gözleri titredi bir an sonra odadan çıktı direkt.

Piçe bak bana sulanıyor. Şu kapıyı da kilitleyeyim de içeri felan girmesin. Bunları sabah erkenden postalayayım en iyisi yoksa hepsini bir odada kırbaca yatıracağım bu gidişle.

Sabah şafak daha yeni sökerken kalktım, giyinip hızla aşağıya indim. Evin kahyası da daha yeni kalkmıştı beni görünce şaşırdı.

Ona diğer hizmetçileri de uyandırıp ailemin eşyalarını hemen hazırlamalarını, kalkar kalkmaz gitmeleri gerektiğini ve önemli bir misafirin geleceğini söylettirdim.

Böyle bir şey yoktu ama elimden her an bir kaza çıkabilirdi. Elimde olmayan sebeplerle kellelerini kontlukta sallandırabilirdim.

"Alexandra neler oluyor sabahın köründe neden bizi uyandırttın?" Diye soran kişi pek sevgili olmayan annemdi.

"Bugün kontluğa çok önemli bir misafir teşrif edecek kahyaya söylettirmiştim bu yüzden hemen gitmeniz gerekiyor, her şeyiniz hazır merak etmeyin" dedim.

Bunların yüzsüzlüğü beni öldürecekti.

Şimdi dışarıda giden arabanın arkasından bakıyordum. Nihayet onları göndermiştim. Şimdi gidip biraz uyuyayım. Dün sapık Owen odaya girmeye çalışır diye diken üstünde uyumuştum.

Odaya giderken kahya merakla sordu,

"Kontes Alexandra, bugün hangi önemli misafirimiz geliyor öğrenebilir miyim acaba? Ona göre hazırlıklara başlamak istiyorum" dedi.

Ah kahya ona baktım ve güldüm "kimse gelmeyecek Alvin hadi sen de git biraz daha uyu bu arada kızlara da söyle öğlene kadar beni rahatsız etmesinler" dedim.

.

.

.

Oh be mis gibi uyumuşum ha odaya güneş ışıkları giriyordu. Ne güzel bir görüntüydü bu. Yatağımın yanındaki ipi çektim ve içeri Nomi girdi.

"Günaydın Leydim kahvaltınızı hazır edelim mi?" Dedi.

"Olur Nomi ama siz yemediyseniz birlikte yiyelim Jayla'ya da söyle" dedim.

O da onaylayıp odadan çıktı. Üstüme güzel bir şeyler giymeyi istemiştim ama çok fazla kıyafetim yoktu hatta neredeyse hiç yoktu. Ayrıca kılıç kullanırken giymek için de takıma ihtiyacım vardı.

Kahvaltıda kızlarla otururken diğer hizmetçiler şaşırmış görünüyordu.

Onlara "Nomi ve Jayla benim özel hizmetçilerim bu zamana kadar onları bir arkadaş gibi benimsedim bundan sonrasında ise onlara zorluk çıkarmayacağınızı umut ediyorum" dedim gülümseyerek.

Bu açıklamayı yapmazsam kıskançlık durumu oluşabilirdi. Küçük bir tehdit önlem almak için gayet yeterli olur.

"Şimdi kızlar bugün alışverişe çıkmamız gerekiyor. Birkaç kıyafet, büyü kitapları ve kılıca ihtiyacım var. Eşyaların hepsini siz taşıyamazsınız bu yüzden kahyayı da alalım yanımıza" dedim.

"Leydim tabiki olur ama bir sorun var" dedi Jayla.

"Nasıl bir sorun var Jayla?" dedim.

"Şöyleki büyü kitaplarını siz kontes olsanız bile alamıyorsunuz. Büyü kitaplarını alabilmeniz için büyü yapabildiğinizi göstermeniz gerekir ki bu da kayıtlara geçer, çünkü her soylu büyü yapamıyor krallıkta büyü yapabilen soylulara ayrıcalık veriyor" dedi.

Hımm hepsini kafamda tarttım ama ben nasıl büyü yapacağım şimdi lan.

"Peki ben nasıl büyü yapabileceğim kitap olmadan bunu nasıl öğrenebilirim anlamıyorum ki nasıl bir mantık bu?" Dedim.

Bu sefer konuşan Nomi'ydi "Leydim bizler büyü yapamıyoruz keşke size yardımcı olabilseydik" dedi.

"Tamam kızlar endişe etmeyin alışverişe çıktığımızda bana sadece büyü kitaplarının satıldığı yeri gösterin yeterli" dedim.

Başlarını sallayıp beni onayladılar.

Şimdi at arabasına biniyorduk yanımıza da birkaç şövalye almıştık. İlk önce kıyafetlerin satıldığı bir mağazaya girdik.

Burası Bohem Krallığının en gözde, en nadide kıyafetlerin satıldığı bir yermiş.

Alexandra'nın bedeni öyle güzel ki bu bedeni kapatmak yazık olabilir. Eh Darci'yken yaralar yüzünden kapatmak zorunda kalıyordum.

Mağazanın en cüretkar kıyafetlerine bakıyordum. Mağaza sahibi benim baktıklarıma ithafen konuşmaya başladı.

"Leydim galiba daha açık kıyafetlerden hoşlanıyorsunuz" dedi gülümseyerek.

"Evet bunlar harika görünüyor" dedim kıyafetlere bakarak.

"Sizin yaşıtınızdaki kızlar daha çok utangaç olurlar cesaretinize hayran kaldım doğrusu" dedi.

Kafamı kıyafetlerden kaldırıp ona baktım. Gözlerine bakınca bir an şaşırmış gibi geriye adımladı.

"Teşekkür ediyorum madam buradaki 10 parçayı almayı istiyorum ve bir de güzel bir pantolon takımınız varsa ona göz atmak isterim" dedim.

"Ah tabiki leydim bu arada siz Kontes Alexandra olmalısınız değil mi başınız sağolsun" dedi.

"Evet teşekkürler sanırım gözlerim her yerde beni ele veriyor" dedim gülümseyerek.

Kadın da gülümsedi sonra bana pantolon takımlardan birkaç tane getirdi. Ben onları incelerken,

"Buradaki kadınlar çılgınca balo kıyafetleri alırken bir leydinin pantolon takımlarına bakması beni şaşırttı doğrusu"

Sesinden anladığım kadarıyla bu kişi mezarlıkta beni ziyaret etmek isteyen Dük Javed Kane'di.

Onun gözleri yeşil ve sarının birleşimine benziyordu. Siyah saçlara sahipti ve ne kadar kılıç kullanırken sert olsa da yüzü ona tatlı bir ifade katıyordu.

*Dük Javed Kane

(görsel ekleyeceğim♥️)

 

 

Görsel temsilidir. En uygun şekilde gördüklerimi ekliyorum hafızada daha iyi canlanması için.

Hayal gücünüz iyiyse ondan devam ediniz ♥️

.

.

.

"Aaa şey açıkçası şuanda bir kontluğu idare ediyorum bunun için biraz kılıç kullanmayı öğrenmenin benim için yararlı olacağını düşündüm bu yüzden bu takımlara ihtiyacım var" dedim.

Ah niye ona açıklama yapıyorum ki Darci direkt gözlerini devirirdi. Ama iyi ilişkiler kurmak önemliydi bu krallığın uyumamasını önlemem gerek daha.

Bu sözlerime karşın Dük Javed bana içten bir şekilde gülümsedi.

"Gerçekten mantıklı hareket ediyorsunuz Kontes Alexandra, bu arada bir eğitmene ihtiyacınız var mı? Yoksa size bu konuda seve seve yardımcı olabilirim" dedi.

"Hımm neden olmasın" dedim ben de gülümseyip içten bir bakış atarak.

.

.

.

.

 

Bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayızz. 🙈

Dük Javed hakkında ne düşünüyorsunuz??

Peki yaa Owen pisliğine ne demeli??

Oylamayı ve bolca yorum yapmayı unutmayalım hepinizi çokça öpüyorummm😽

Loading...
0%