Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3-Nerede kalmıştık? +18

@happystrawberryy

UYARII‼️

ÇOK FAZLA RAHATSIZ EDİCİ İÇERİK VARDIR. ⚠️

Midesi kaldırmayanlar, 18 yaşından küçük olanların okumamasını tavsiye ediyorum❗️

(3. ve 4. Bölümlerde işkence sahneleri yer almaktadır. Eğer rahatsız olacaksanız direkt 5. Bölümden devam edebilirsiniz ❤️)

 

"Nerede kalmıştık Connell?"

.

.

.

"Ahh Darci bana bu yaptığının bedelini ödeyeceksin seni rahat bırakmayacaklar anlamıyor musun?"

"Connell bu benim için bir problem seçeneği bile değil biliyorsun" dedim.

Sonra yüzüne doğru eğildim "önüme çıkan herkesi öldürecek kadar gözü kara olduğumu bu zamana kadar anlamanı beklerdim" dedim.

Ve onun daha bir şey söylemesine fırsat vermeden yüzüne bir yumruk geçirdim. Bu yumrukla birlikte sandalyeyle yere yuvarlandı. Ağzından kanlar akmaya başladı.

"Lanet olsun sana Darci! Sana hiçbir şey yapmadım neden bana işkence ediyorsun" dedi bağırarak.

"Çocukları alıp onlarla deney yapan bir adam bana da saldırmış demektir,

Çocuklara, kadınlara işkence eden adam bana da işkence etmiş demektir,

Kendi adamlarına çocukların, kadınların cesetlerine tecavüz ettiren bir adam benim de hayatıma tecavüz etmiştir Connell" söylediklerimle birlikte gözleri büyüyen Connell şaşırmış bir şekilde,

"S-sen b-bu bunları nasıl biliyorsun?" Dedi.

"Ahaha sence bunları nasıl bildiğimin bir önemi var mı seni pislik, ha bir de o köpeklerine tecavüz ettirdiğin masum bedenlerin intikamını adamlarıma özel olarak aldırıyorum" dedikten sonra sandalyeden tutup onu kaldırdım.

Bana küfürler etmeye devam ediyordu "adamlarımı bırak seni şeytan kadın" dedi.

"Kendi adamlarıma emir verdim Connell önce köpeklerine aynı şekilde tecavüz ettirecekler sonra birbirlerine cinsel organlarını yedirecekler onlar iğrenç bir ölümü hakediyorlar" dedim midem bulanmış gibi yaparak.

Connell bana saçma sapan küfürlerini ve tehditlerini savurmaya devam ediyordu ama artık onun daha fazla konuşmasını istemiyordum.

Hızla eğilip Connell'ın kendi idrarıyla ıslattığımız bezi alıp onun ağzına sokuşturdum. İster istemez öğürmeye başladı.

Sonra biraz daha zevke gelmek için müzik açtım. (Miguel Angeles-Protectıon Charm, slow&hard version)

Ceza odasındaki kapaklı rafları açtım.

İlk olarak tuz kutusunu aldım, demir tellerin geçtiği yaraların üstüne bir bir sürdüm. Connell karşımda inlemeye çalışıyor gözlerinden yaşlar akıyordu.

Ama gördüğüm yaraların daha az olduğunu gördüm. O şerefsiz çocuklara işkence ederken videolar çekiyordu bu bir nevi onun fantezisiydi. O videoları izlerken aklım donmuştu. Onları korumak için içim içimi kemiriyordu. Şimdi aynı şeyin fazlasını ona yapacaktım.

Yaşattığını yaşamadan ölmeyecekti...

Rafların arasından iki büyük çivi aldım. Çivinin birisini bir omzuna sabitledim. Çekiçle çakmaya başladım. Hızla çivinin üzerine vurdum. Omzunun yırtılışını derinin ve etin delinişiyle birlikte kanlar kendini salmaya başladı.

Connell acıyla bezin içinde inliyordu. Bayılmaması gerekiyordu arada bir onu kontrol edip yüzüne su çarpıyordum. Her anı ona canlı canlı kendi gözleriyle görerek yaşatacaktım.

Daha da hızlanmaya başladım çiviyi sertçe çakmaya başladım çivi Connell'ın omzunu tamamen delip sandalyeye ulaşmıştı sonunda. Aynı şeyi bu sefer diğer omzuna yaptım. Onu tamamen sandalyeye çivilemiştim.

Onun sesini duymak, gerçekten acı çektiğini duymak için ağzındaki bezi çıkardım. Aşama aşama onun çocuklara, kadınlara yaptığını ona yapıyordum ama kendi yöntemlerimi kullanarak.

Çünkü o piç bu dünyanın hükümdarı gibi görüyordu kendini ve onların çığlıklarını duyarak kahkahalar atıyordu.

Bunu hatırlamamla birlikte onun ölümünün nasıl olacağına zihnimde kararlaştırmıştım bile.

Connell bana lanetler saydırıyordu. Onu umursamadan raflardan parmak ayırıcı aletini aldım.

Elleri sandalyenin her iki yanında sabitlenmişti. Parmak ayırıcıyı yanlardan sabitledim.

"Darci s-sen ne yapıyorsun, bu da ne seni sikik kaltak?" Dedi gözleri korkuyla.

Ona gülümsedim. Ve sol elinin üstündeki parmak ayırıcıyı yavaş yavaş indirmeye başladım. Bunu hızlı yapsam şok etkisiyle acıyı fazla hissetmeyebilirdi.

Yavaş yavaş indirirken parmaklarların önce derisi sonra eti sonra da biraz daha sert bastım çünkü kemiğe gelmiştik. Kemikleri basıp çekerek yontuyordum adeta.

"Darciii ahh yeterr dayanamıyorum siktir siktir lanet olsun" diye bir yandan ağlayıp bir yandan deli gibi bağıran bir Connell vardı karşımda.

Onunla oyun oynuyordum.

"Biliyor musun Connell?" Dedim bir yandan parmaklarını tamamen kendi bedeninden ayırmıştım bile şimdi kanlar fışkırıyordu. Kan kaybından ölmesini istemiyordum çünkü ölümünün nasıl olacağını planlamıştım aklımdan.

Adamlarıma seslendim. Onlara kan akışını durdurmalarını emrettim. Onlar işlerini yaparken Connell ile konuşmaya devam ettim.

"Cedric kimdi ya senin öz sevdiğin yeğenin felan mıydı?" Dedim göz kırparak.

Bunu söylememle şaşırmıştı çünkü ona güveniyor olmalıydı. "Seni kaltak ne yaptın yeğenime?" Dedi.

"Açıkçası ben bir şey yapmadım Connell seni çoktan unutmuş gibiydi zaten, sadece silahlarımı alıp benimle alay etmek istiyordu" dedim ona bakarak.

Connell bir yandan eline bakıyordu parmakları kopmuştu. Her yanı titriyordu. Alnından terler akıyordu. Sonra hızlı hızlı nefes alıp bana cevap verdi, "yalan söyleme Darci yeğenim bana sadıktır aynı zamanda onu yenemezsin sen" dedi.

Böyle olacağını biliyordum ona telefonumdan Cedric'in yere yığılmış resmini gösterdim. "İnanabiliyor musun Connell sadece 2 hamlede onu ölüme gönderdim, açıkçası o kadar iddialı konuşuyordu ki beni zorlar diye düşünmüştüm ama blöfmüş hepsi" dedim.

"Sen çok acımasız iğrenç birisin yeğenimi nasıl öldürürsün sürtük!" dedi ayaklarıma tükürerek.

"Sen önce kendin için endişelen Connell" deyip bakışlarımı ayaklarıma indirdim.

Ayakkabılarımda Connell'ın iğrenç kanlı tükürükleri vardı.

Adamlarıma geri çekilmelerini emrettim. Sol ayağımı yüzüne doğru kaldırdım. "Yala!" Dedim.

"Asla yalamam kaltak!" Dedi.

Güldüm. Kaldırdığım sol ayağımdaki botun içinden bıçağı aldım. Hızla ağzının kenarını kulağına kadar kestim. Yüzünden kanlar akıyordu. Anlık hareketimle gözleri dondu acı bir çığlık kopardı.

Tekrar "yala!" Dedim.

Bu sefer Connell titreyerek tükürdüğünü yalamaya başladı. Kanlı tükürüğü yalarken öğürmeye başladı.

"Eğer kusarsan vücudunun her yerini keserim" dedim.

Söylediğimle birlikte hızla sol ayağımdaki tükürüğünü yalayıp yuttu. Sonra diğer ayağımı kaldırdım onu da hiç ses etmeden yaladı.

Adamlarıma döndüm. "Platformu ayarlayın manuel testere getirin" dedim. Adamlarım şaşırmıştı bu zamana kadar birçok işkence yapıp adam öldürmüştüm ama ilk defa bu yöntemi kullanacaktım. Bu ortaçağ işkence yöntemlerinden birisiydi ve benim gerçekten favorimdi.

Karşımda gözleriyle birlikte tüm vücudu titreyen adam korkuyla sordu "n-ne ne yapa-caksın bana Darci?" Dedi.

Dudaklarım zevkle kıvrıldı. "Heyecan yapma Connell çok seveceksin sana özel bir şey bu ilk defa kullanacağım" dedim.

Kendime hakim olmayı istiyordum ama aklımda dönen görüntüler beni çileden çıkartıyordu. Connell o çocukların minik bedenlerini tek tek vücutlarından ayırıp bazı sevdiği veya talep edilen özel yerleri koleksiyon yapıyordu. Özellikle kadınların göğüslerinden büyük bir koleksiyon yapmıştı.

Ekibin diğer üyeleri bu caninin yerini tespit etmişti. Ve polislere bildirilmişti polisler bu caniyi arıyordu. Büyük ihtimalle sonsuz bir hapise tıkılacaktı. Ama hapishanede rahatça yaşayıp orada beslenmesini istemiyordum.

Adamlarım Connell'ın parmaklarındaki kanamayı durdurmuşlardı sıkıca bağlıydı. Yüzünün yarısı kanla kaplıydı. Vücudu titriyordu sonraki hamlemi bekliyor gibiydi.

"Ne oldu Connell o çocuklara ve kadınlara işkence ederken pek bir eğleniyordun şimdi kendi başına gelince neden bu kadar korkuyor ve titriyorsun?" Dedim eğilerek.

Yüzüme baktı ne diyeceğini hesaplıyordu "onlar benim koleksiyonumun parçalarıydı her biri değersiz bir hayat yaşıyordu benim koleksiyonuma ait olarak sergilenip hayatlarının en değerli anlarını yaşadılar" dedi.

Bu şerefsiz kestiği parçaları sergiliyordu ve özel alıcıları vardı birçoğu zengin ve belli örgütlerin üyesiydi saplantılı takıntıları olanlar milyonlar ödüyordu.

O adamları da saptamıştık. Şuanda benim gibi ekibin üyeleri de onlara kendi yöntemleriyle işkence edip öldürüyorlardı. Böyle mahlukatların yaşamasını istemiyorduk. Aslında bir nevi devletin de istediği şey buydu. Devletin belli bir hukuk sistemi vardı. Ama böyle mahlukatlar gizli olarak ortadan kaldırılmalıydı. Bu görevi de biz üstlenmiştik.

Connell'ın iğrenç mantığı karşısında üstteki raftan tuz ruhunu alıp yüzündeki yaraya döktüm.

"Aaaaaaaa hayırrr ahhh siktirrr çok acıyorr yanıyor yanıyor yardım ediin kurtarın beni" diye bağıra çağıra kelimelerini söyleyip başını bir o yana bir bu yana atıyordu.

Sonra kapı tıklama sesi duydum adamlarım içeri geldi "platformu hazır ettik efendim istediğiniz başka bir şey var mı?" dediler.

"Tamamdır başlıyoruz o zaman" dedim el çırpıp şeytani bir sırıtış yaparak...

 

 

.

.

.

.

 

Evettt bölümü nasıl buldunuzzz?

Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyinn 🤌🏻

Connell gerçekten pislik bir insan nasıl zengin olduğunu da görmüş olduk..

Bu bölümde tamamen işkenceler yer alıyordu. İşkenceler hakkında düşünceleriniz neler😶

Loading...
0%