Alexandra'nın Gözünden

Merdivenlerden koşarak çıkıp, hızla odama geldim. Yatağa oturdum. Alnım kırışmaya başladı.

Neden?

Elim istemsizce kalbime gitti. Neden bu kadar acıyor ki şuanda. O Azize Lenora'nın bir hain olduğunu biliyordum.

Belki de onun saraya yaklaşmasını istemediğim için kalbim bu kadar sıkışıyordu.

Glenn ile birlikte bugün güzel bir atış gerçekleştirmiştik. Ona tüm teknikleri göstermiştim.

Saraya gelirken Glenn ile yerde parçalanmış sandviç parçaları gördük. O da bunun muhafızlardan birinin düşürmüş olabileceğini söyledi.

Sabah buraya aç karnına geldiğimi bir tek Eldon'a söylemiştim. O getirmiş olabilir mi diye düşünmüştüm ama bunun olma olasılığının yüzde 1 bile olmayacağı aklıma gelince bu düşünceyi kafamdan silmiştim.

Fakat şuanda bana merdivende yapmamı söylediği şeyler çok ağır geliyordu. Resmen benden yanındaki kadını güldürmem için şaklabanlık yapmamı istemişti.

Lanet olsun sana Eldon!

Lanet olsun bana bunları hissettirdiğin için!

Neden benim üzerime bu kadar geliyordu ki. Bana kurduğu her cümle kalbime bir bıçak gibi saplanmıştı. Darci'yken birçok kez bıçaklanmıştım ama bu kadar canım yanmamıştı.

Neden canım yanıyor ki? Onun Azize Lenora'ya deli gibi aşık olduğunu zaten biliyordum.

Tabiki onun için her şeyi yapacaktı.

Onun mutluluğu için o gelir gelmez herkesten sakındığı, en sevdiği ejderhalarını ona gösterecek hatta beni kullanarak gösteri yaptırtacaktı.

Bir dakika şuan benim gözlerim mi doluyordu?

Dizlerimin üzerindeki elimi yavaşça kaldırdım. Gözlerime dokunduğumda parmaklarım ıslandı.

Olamaz ne için gözlerim yaşarıyordu o dağ ayısı için mi?

Bana zarar vermekten başka bir şey yapmadı ki o.

Bileklerimi morarttı. Her bulduğu yerde bana üstünlük kurmak için vücudumu sıkıştırdı. Kılıç dükkanında tekme attı. Bana dul bile dedi.

Bana böyle kötü şeyler yapan insanı normalde yaşatmayacak olan ben neden onun için gözyaşı döküyorum ki?

O dağ ayısı kesin bana bir şey yaptı zaten bu evrene geldim geleli olaylardan başımı kurtaramadım.

Bir de beni sıkıştırıp yanağımı öpmüştü. Neden yapmıştı ki bunu? Mana çıkartmak için herkeste bu yolu mu deniyor? Pek sanmıyorum.

O zaman kesin bana bir şey yaptı. Belki de büyü yaptı o yüzden manam çıktı. Eminim ki bana bir şeyler yaptı ama ben bunu öğreneceğim.

Bu görevi özellikle verdi çünkü yapamayacağımı düşünüyor. Bu sayede beni erkenden eve postalayacak.

Hayır buna asla izin vermeyeceğim.

Hızla banyoya girip güzel bir duş aldım ve üstüme bir pantolon takım giydim.

Önce ejderha yuvasına gittim. Abderus'la gösteri için bir şeyler ayarladım. Sonra saray bahçesine gittim.

Eldon kendine ayrı özenmişti.

Saçları rüzgarda ahenkle sallanıyordu. Bir elini cebine atmış dimdik bir duruş sergiliyordu. Diğer eli ise kırmızı güllerdeydi.

Onları nazikçe okşuyordu. O bu kadar narin dokunabiliyorsa benim bileklerime neden böyle dokunmuyor? Ah saçmaladım.

Usulca onun yanına gittim. Başını çevirmeden konuştu.

"Nihayet geldin Alexandra" dedi.

"Evet geldim" dedim

"Azize Lenora'dan hoşlanmıyor musun?" dedi düz bir sesle.

"Bunu da nereden çıkardın?" Dedim.

Ben ona Azize Lenora hakkında olumsuz hiçbir şey söylememiştim. Hatta hiçkimseye söylememiştim.

Biz konuşurken bir atlı araba saray kapısına doğru yanaştı. Eldon'da onu farkedince hemen yürümeye başladı ben de onu takip ettim.

Sevdiği kadın için sarayın bahçesinde bekliyordu. Onun için ekstra hazırlanmış.

"Hoşgeldiniz Azize Lenora saray tapınağı sizin gelişinizle birlikte canlılığını daha da arttıracak" dedi Eldon.

"Ah çok teşekkür ediyorum Prens Drake beni karşıladığınız için size çok müteşekkirim" dedi Azize'de ona kıkırdayarak.

Bu samimiyetsiz ortama gözlerimi devirmeden edemedim.

"Alexandra, Azize Lenora'nın ceketini taşır mısın lütfen?" Dedi Eldon.

"Ben buraya sizinle ejderhaların yanına gitmek için geldim ceket taşımaya değil" dedim sert bir şekilde.

Eldon kulağıma doğru eğildi.

"Ne konuşmuştuk Alexandra, Azize Lenora'nın mutlu olmasını istiyorum. Umarım bir sorun çıkartmazsın" dedi Eldon.

Beni sırf bu bahaneyle görevden alıkoyabilirdi. Bu yüzden ses çıkarmadan Azize'nin ceketini alıp tuttum.

"Teşekkür ederim Kontes Alexandra, korkunç yanınızın aksine iyi yanınızın da olduğunu görüyorum" dedi Azize Lenora.

"Siz yine de bu halime çok alışmayın Azize Lenora" deyip gülümsedim.

Eldon'da hemen başını bana çevirdi. Ben de ne bakıyorsun bakışı yaptım ona.

Sonra birlikte ejderha yuvasına doğru yürüdük.

Geldiğimizde Glenn ve Efendi Dean'da oradaydı. Onlar da bizi selamladılar. Ardından Eldon hemen konuya girdi.

"Kontes Alexandra, Azize Lenora için bir gösteri hazırlayacağınızı iletmiştiniz dilerseniz onu gerçekleştirebilirsiniz" deyip gülümseyerek bana baktı Eldon.

Ona öldürücü bir bakış gönderdim. Sonra Abderus'un yanına gittim.

"Efendi Dean ve Glenn rica etsem Abderus'un zincirlerini çıkartabilir misiniz?" Dedim.

"Tabiki Kontes Alexandra hemen hallediyoruz" deyip Abderus'un zincirlerini çözdüler.

"Abderus ejderha yuvasının dışına doğru çıkalım dışarıda daha iyi olur" dedim.

Ejderha yuvasının dışına çıktığımızda diğerleri de bizi takip ettiler. Yönümü onlara döndüm ve konuştum.

"Şimdi sizlere Abderus ile birlikte hazırladığımız gösteriyi yapacağız" deyip gülümsedim.

"Merakla bekliyoruz sizi Kontes Alexandra" dedi Eldon.

Azize Lenora "eveet inanılmaz merak ediyorumm çok heyecanlıı" diyerek ellerini birleştirdi.

Abderus'a elimle işaret gönderdim.

O da ilk önce yere ateş püskürttü ben de ateşin üzerinden atladım.

Sonra ateşi yukarıya doğru püskürttü ben de altından hızla kaydım.

Şimdi Abderus'un ateş püskürtmelerinden hızlı hızlı kaçarken bir yandan tepedeki kuşlardan avlanmaya başladım.

Abderus bu sefer yerden biraz daha yukarıya doğru güçlü bir şekilde püskürttü ben de o esnada hızla yerden yükselttim kendimi.

Biraz manamı da kullandım ve havada 2-3 kere ters takla atarken bıçakla gözüme kestirdiğim gökyüzündeki kara tavuğu vurdum. Vurduktan sonra hızla kuşları almak için koştum.

Bu kısa sürede 8 kuş vurmuştum. Onları kucağıma aldım ve Abderus'un ağzına attım bir bir.

O da afiyetle yedi ben de ardından onların önünde eğilip "Alexandra gururla gösterisini sunmuştur efenim" deyip güldüm.

Herkes bana şok olmuş bir şekilde bakıyordu.

İlk alkışlayan Glenn oldu arkasına Efendi Dean sevinçle alkışlamaya başladı ama Eldon ve Azize Lenora bakmaya devam ediyordu.

İlk konuşan da yine Glenn oldu "Kontes Alexandra sen gerçekten hayatımda görüp görebileceğim en yetenekli kadınsın. Ben güçlü bir saray şövalyesi olarak asla bu kadar kısa sürede bu kuşları vuramam" derken gözleri parlıyordu.

"Kesinlikle Şövalye Glenn'e katılıyorum Kontes Alexandra o nasıl havada takla atışıydı ve takla atarken o hızlı anda nasıl bir kara tavuğu vurabilirsiniz gerçekten size hayran olmamak elde değil" dedi Efendi Dean.

"Ah gerçekten çok teşekkür ediyorum. İltifatlarınız beni ziyadesiyle mutlu etti" deyip gülümsedim.

Fakat bu mutlu anı bölen bir kişi olmuştu.

"Kontes Alexandra bizi güldürecek bir gösteri yapacağınızı düşünmüştüm ama bunun yerine siz Azize'nin midesini bulandırmaktan başka bir şey yapmadınız!" Dedi sertçe Eldon.

.

.

.

.

Eveet bir bölümün daha sonuna geldik ❤️

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alayımm🤌🏻

Off bundan sonra ne olacak sizcee?

Puanlamayı ve yorumlarınızı yapmayı unutmayın 🥰