Yeni Üyelik
27.
Bölüm

Chapter Two : To find Milan

@harmonyseries

Günümüz

Aiden'ın gözünden :

Savaşın ardından aylar geçmiş ve Victoria'nın bizi tehdit etmesi üzerine uzun uğraşlar sonucu Milan'ı bulmuştuk. Buzun içine çakılmış ve donmuş haldeydi Victoria'nın söylediğine göre Victor'un karısı kızını ondan kaçırmak ve saklamak zorunda kalmış. Victor önceden bu kadar kafayı sıyırmış değilmiş ve kızını çok seviyormuş ama Heiliant'ları öğrendikten ve keşfettikten sonra kendi kızından daha çok bizim ile ilgilenmeye başlamış. Üç yetim üzerinde deneyler yapınca ve bizi dönüştürdüğü şeyleri görünce karısı doğal olarak kızını ondan saklamış ve kendi de ortalıktan kaybolmuş Victoria kısa süre önce onu araştırmış ve ölmüş olduğunu bulmuş. Yani Milan'ın tek akrabası halası Victoria. Neyse ki Victoria yeğenine kavuşunca bizi postaladı ve yeğenine tüm gerçekliğiyle olanı biteni anlattı.

Bu sırada biz ne mi yaptık? Veronica ve Magnus ile Hector'u aramaya gitmiştik ama aradığımızı bulamadık. O çoktan köyü terk etmiş ve gözden kaybolmuş. Köydekilerin söylediklerine göre hepsi için bir kurtuluş olduğunu ve onu bulmaya gittiğini söylemiş. Bunu duyduğumuzda yaklaşan bir savaşın gürültüsü kulaklarımızda yankılanmıştı.

En kuzeyde bir ev dediğimiz ama aslında bir üst olan mekanımızı inşa ettik ve orada yaşamaya başladık. İlk aylar her şey güzeldi üç kardeş , üç yetim birbirimize tutunmuş kaybettiklerimi anıyor ve özgürlüğümüzle mutlu olmayı deniyorduk. Bir süre sonra kaynaklarımız tükenmeye ve güçlerimiz bizi etkilemeye başladı. Alçak Victor genlerimizle oynarken ortaya çıkan anomaliyi fark etmiş olacak ki bu yüzden acele ediyordu boynumuzda ki bombalar bizi öldürmek için değil anomaliyi yavaşlatması içindi. İşini halledene kadar bizi tutacak daha sonra ölüme terk edecekti belli ki. Victoria bunu fark edemedi ama biz onun yanından ayrıldıktan sonra Veronica'nın kan kusması , Magnus'un kemiklerinin erimeye başlaması ve benim vücudumda sarı lekeler çoğalması üzerine Veronica bir fikir önerdi ve bilge birine gitmemiz gerektiğini önermişti.

Dolayısıyla toparlanıp oradan ayrıldık ve bir yolculuğa çıktık. Bizi yetimhanedeyken sürekli ziyaret eden ve bizimle ilgilenen biri vardı adı Mariam'dı. Ormanın derinliklerinde köpekleriyle yaşayan bir kadın olduğunu söylemişti. Yetimhaneye gittik ve ziyaretçi defterinden adres bilgilerini aldık. Gerçekten de ormanın içinde tuhaf bir evin içinde yaşıyordu. Ki onunda bir Heiliant olduğunu anlamak çokta zamanımızı almadı o bir kurt kabilesinin en yaşlı ve bilge kişisiydi. Bizi ilk gördüğünde çok şaşırmış ve korkmuştu.

Mariam : Size ne oldu böyle , ah benim küçük meleklerim

Aiden : Sen birde karşı tarafı gör

Magnus : Karşı tarafta pek bir hoştu aslında o gözlüklü olan baya çekiciydi

Mariam : Siz haylaz çocuklar hiç büyümemiş gibisiniz

Veronica : Aslında hep bildiğin gibiyiz ama bize yardımın gerek

Aiden : Evet Mariam aslında senden başka kimsemiz yok o yüzden bu yaralara bir çaren var mı bilsek çok iyi olur

Mariam : Ah benim marur çocuklarım sizi bu hale hangi yaratık getirdi

Magnus : Aslında bizi evlat edinen o psikopatın maksadı evlat edinmek değilmiş

Veronica : Manyak herif önce bizi tuhaf çocuklarla dolu bir hastanede deney faresi yaptı sonra başka bir manyak geldi ve bizi ona sattı , o ve lanet kız kardeşi bizi bu hale getirip aptal bir küreyi bulmaya yolladılar

Aiden : Ama o küre Victor'u hak ettiği yere cehenneme yolladı yani umarım ordadır

Mariam : Rein Orka , *şaşırır korkar* yo hayır o değil dimi?

Magnus : Evet tam olarak o lanet küre

Mariam : Bana her şeyi baştan anlatın şöyle oturun yerleşin bu uzun bir gün olacak

8 Saat Sonra :

Mariam : Alpha onun bu işe nasıl karıştığını anlayamıyorum bu nasıl mümkün olabildi aklım almıyor

Veronica : Onu tanır mıydın ?

Mariam : O bu kabilenin en iyi sürü liderlerinden biriydi ve yıllar önce Harley'in mahkemesinde şahitlik yapmam için çağırılmıştım bu kararımın nelere yol açtığına bak zavallı Alpha kardeşini çok severdi

Aiden : Hiç te seviyor gibi değildi yaptıklarını gördükten sonra kabullenmiş gibiydi

Mariam : O çok çabaladı Merlin'den eğitim alması için çok çabaladı ama işe yaramamış belli ki o mağara bir çözüm değildi demiştim

Magnus : Nasıl yani sen bunca zamandır orada tutulduğunu biliyormuydun?

Mariam : Elbette ki biliyordum onlar kabilemin evlatları yani bu üzücü bir son olmuş ama onlar iyi çocuklardır tanışmanızı isterdim

Veronica : Sağol ben almıyım yeterince hırpalandık

Mariam : Ama mecbursunuz orijinal bir Heiliant kanı olmadan bu yaraların iyileştirilmesi mümkün değil bir ejder tanıdığınız yoksa tabi

Magnus : O gözlüklüyle hemen işi pişirmem gerekiyor anlaşılan , nereden başlıyoruz ? *güler*

Veronica : Hahaha kardeşim yoksa bu bir itiraf mıydı?

Aiden : İstediğini sevebilirsin yeter ki üzerimizde deney yapmasın dostum

Mariam : Genç Magnus'un aşka kapıları açıldı demek

Veronica : Sadece onun değil *Aiden'ın elini tutar*

Mariam : Benim güzel evlatlarım sizi böyle büyümüş ve mutlu görmek beni çok mutlu ediyor umarım son zamanlarımı da bu tabloyu görerek geçiririm

Veronica : Hey yaşlı kurt böyle konuşma biz yaşadığımız sürece hep yanında olacağız , değil mi çocuklar?

Aiden & Magnus : Kesinlikle

Mariam : Güzel ilk işiniz orijinalleri bulmak yani

Aiden : Sanırım aptalca bir fikrim var *gözünü kırpar*

Magnus : Merak etme kardeşim aynı aptal fikir bende de var *yüzünü ekşitir*

Veronica : Sanırım ikinizin aklında olan aptal fikirden daha salakça olan bir fikir bende var *güler*

Mariam : Bu kadar dramatize etmenize gerek yok yol arka tarafta ama kim önce portakallı pankek ister?

A&V&M : Tabi ki Ben!

Aiden : Hayır ben seni mikrop

Magnus : Hızlı düşün mankafa *yastık atar*

Veronica : İkinizde avucunuzu yalayın ezikler *bağcıklarını birbirine bağlar ve yere düşürür*

Aiden : Haha Roni çok iyi bir tuzaktı

Magnus : Bazen üç kişi olduğumuzu unutuyorum

Aiden : Ben de , ben de *güler*

Pankekleri yedikten ve aradan geçen zamanı telafi ettikten sonra yola koyulmuştuk. Şimdi ki rotamız Merlin'i bulup ondan yardım istemekti. Bize ne kadar inanır veya ne kadar umurunda olur bilemeyiz ama denemeye değerdi Mariam onlara güveniyorsa bizimde güvenmemizde bir sorun yoktu. Yani umarım olmazdı çünkü buda işe yaramazsa ne halt edeceğimizi bilmiyorduk. Bir yandan aklımız Hector'daydı o nerede ve ne planlıyor kimsenin bir fikri yoktu. Sahi acaba Violet bu olanlardan sonra onla iletişim kurmuş muydu ki ? Hiç belli olmaz Victoria'nın bile yeğeni Milan ile ne cehenneme kaybolduğunu bilmiyorduk onlar bile bir muammaydı bu karmaşanın içinde.

Aiden : Hey Magnus sence o gözlüklü de senden hoşlanmış mıdır ?

Magnus : Orada durup ona bakarken kalbim sanki yerinden fırlayacak gibiydi

Veronica : Bu kadar olaydan sonra acaba hala aynı ilgiyle bakabilecek misin?

Magnus : Bunu hiç düşünmedim düşündüğüm şey hep karşılaşma anımızdı bir daha bir araya gelebileceğimizi ummadım hala daha ummuyorum ama bir gün bundan eminim

Aiden : Küçük kardeşim büyüyor

Magnus : Kes şunu budala

Veronica : Küçük Magnus'umuz ilk aşkını buldu bu çok şirin

Magnus : İyi ki ağzınıza laf verdik

Aiden : Küçük olmanın entrikası bu dostum seninle uğraşmazsak kiminle uğraşacağız

Veronica : Sizi seviyorum çocuklar ne olursa olsun

Magnus : Aww Roni bu çok tatlıydı sana bir kod adı buldum

Veronica : Neymiş o?

Aiden : Ajan Roni? Kaptan Roni? Yüzbaşı Roni?

Magnus : Çok yaklaştın Aiden ama hayır o artık General Pankek

Aiden : Ah lanet! Tabi ki General Pankek

Veronica : Bayıldım Magnus , sende Ajan Pirzola olmalısın

Aiden : Oo herkese bir takma ad var ama yok mu çok acımasızsınız *surat asar*

V&M : *Birbirlerine bakarlar göz kırparlar ve Aiden'a arkadan yaklaşıp sarılarak* Yüzbaşı Salatalık!

Aiden : Çocuklar neden Salatalık *ağlamaklı ses tonu*

Veronica : Çünkü tam bir hıyarsın

Magnus : Oo Genral Pankek'ten inanılmaz iddialar

Aiden : İkinizi de kodese tıkıcam

V&M : Hahahaha

 

Loading...
0%