@harmonyseries
|
Sabahın erken saatlerinde yüzüme vuran güneş ışığıyla uyanmaya çalışıyordum. Yataktayken bağırışmaları duydum ve hızla yataktan fırladım. Alvin her zamanki gibi şakalaşıyor ve Alpha'yı kızdırıyordu. Luna beni çağırdı ve bahçeye çıkardı. L: V, seninle açık ve anlaşılır konuştuğumuzu sanıyordum dostum. V: Bir sorun mu var, Luna? L: Bak V, evet, bir bakıma haklısın. O çok çekici olabilir, seninle samimiyeti sana hoş geliyor ve ondan hoşlanmana itiyor da olabilir. Ama bunlara kanıp ona güvenmek gibi bir hataya düşme, lütfen. V: Bunu nerden çıkardın şimdi? panikler L: V, onunla olan sohbetine hepimiz şahit oluyoruz. Lütfen, bu senin iyiliğin için. V: Peki, daha dikkatli davranacağım. L: Sevindim. Hadi içeri girelim, yoksa kahvaltı yerine birbirlerini yiyecekler. Ve içeri girdik. Herkes sofraya oturmuş, kahvaltıya başlamıştı. Ben de en başa oturdum ve tabağımda duran tilki şeklindeki pankek'e baktım. Bu çok sevimliydi. Daha önce birinden böyle bir jest almamıştım. Luna kafamı çok karıştırmıştı ve iştahım kesilmişti. Tabağımla oynuyordum. Bu durumu fark eden Merlin: M: Hey, yoksa tilkili pankekimi beğenmedin mi? üzülür V: N-ne, kim? Ah beğendim elbette ama iştahım yok. Al: Neden, V, bir sorun mu var? Af: Biri sana bir şey mi yaptı, yoksa? Merline bakar V: Sakin olun, biraz sadece kafam dolu ve yemek yiyebilecek kadar da iyi hissedemiyorum. M: Ama hey, kendini toparlamalısın. Eğitim günümüz ve kendini ne kadar toparlarsan, senin için o kadar kolay olur. L: O haklı, V, güç toplamalısın. V: Yeter, üzerime bu kadar gelmeyin! Masaya elini vurup evden çıkar. O sırada masadakiler birbirlerine bakarlar. L: Bunu hepimiz gördük, değil mi? Al: Maviye dönen ve elmas gibi parlayan, aynı zamanda alev gibi yanan gözlerini mi? Evet, hepimiz gördük. Af: Sen büyücü bozuntusu, ona ne yaptın! M: Boyunu aşan laflar etme, Alpha. Ona en son iyi geceler diledim ve sabah da benimle konuşmadı. Benim bir suçum yok. L: Üzerine gitme, Alpha. Ben sabah onunla biraz konuştum, sanırım fazla oldu her şey. Al: Bence de, ona bir anda her şeyi kabullenip alışmasını istedik. Aptalcaydı. M: Bu bencilce dostum. O bizim gibi çocukluğundan alışık değil. Onun için şu an dağda zıplayan tavşanı duymak bile doğaüstü bir olay. Af: Her şey çok ağır geldi. L: Gidip bir bakayım. M: Sen dur, ben hallederim. Af: H-hey- Alvin kolundan tutar. Al: Bana güven ve onları rahat bırak, dostum. Violet'ın yanına giden Merlin; M: Hey, iyi misin? V: Değilim, bunları ben istemedim. M: Hiçbirimiz istemedik, ama buradayız senin için. V: Ama güvenmek istiyorum, Merlin. M: Bana neden güvenmiyorsun ki? V: Çünkü sana yaklaştığımı gören herkes, senden uzak durmamı istiyor gibi hissediyorum. M: Haklısın, bu cazibeme dayanamamakla ilgili, ama onların ne dediğinin değil, benim sana verdiğim güvencenin önemi olmalı. V: Ama aranızda ne geçtiyse, seninle samimi olmamı istemiyorlar. M: Sana söz veriyorum, güvenini kıracak bir hatada bulunmayacağım. Onlara gelirsek, Alpha kız kardeşiyle bir şeyler yaşadığımı sanıyor. V: Bilemiyorum, Merlin, bu iyi bir fikir mi, emin değilim. M: Bu gibi detayları sonrasına bırak hadi benimle gel neler yapabildiğine bir bakalım V : Elbette Arka bahçeye doğru ilerlemiştik M :Hazır olduğunda söyle V: Güzel. Bugün ne öğreteceksin? M: İyi bir noktaya değindin. Bakalım telekinezi yeteneğin var mı, bunu test ederek başlayacağız. V: Süper, ben hazırım! Heyecanlı M: Takip et beni. Merlin'in benimle konuşması ve bana destek olması beni rahatlatmıştı. Bana iyi gelen bir yanı vardı ve ona güvenme konusunu bir kez daha düşünebilirdim. Luna ve Alpha, istemeseler de bu benim seçimimdi. Sadece Harley ile aralarında neler geçtiğini öğrenmek istiyordum.Onu takip ettim ve bir toprak alanın ortasına geldik. Kocaman bir toprak zeminde, yerleştirilmiş ahşap bir kapının önünde duruyorduk. Kapıya yaklaştıkça dijital bir ses duyduk. Dijital Ses: Şifreyi söyle M: Denemek ister misin, Violet? V: Ama hiçbir fikrim yok ki. M: Bu fikirlerle alakalı değil, içgüdüyle özdeş bir şey. V: İpucu verirsen çözebilirim sevimli bir bakışla M: En sevdiğin çiçek ne? V: Tabii ki taze orkide, ama neden bu olsun ki? M: Dene bakalım. V: Orkide. Dijital Ses: Aktive edildi Merlin V: Ama bu nasıl olabilir ki? M: Daha önce de evin kapısını açmıştın. Şifrelerim hep bir tilkinin çözebileceği içgüdüsel şifrelerdir. V: Ama orkide bunlardan biri miydi? M: Evet, dünyada açan ilk çiçek ve etrafına bakarsan görebilirsin V: Peki ya odandaki farklı çiçekler? Bir an duraksadı ve gülümseyerek devam etti. M: Bu da başka bir gün konuşacak konumuz olsun. Şimdi malzemeleri alıp seni çalıştıralım. Telaşla içeriye yönelmişti. Neydi ki bu kadar gergin olduğu? Bir çiçeğin hikayesi neden bu kadar korkmasına neden oluyorsa, altında ciddi bir durum olabilirdi. Mesafeli davranmayı tercih ettim. Ben düşüncelere dalmışken, o da bir kova toprak, bir poşet çıra ve bir su kabı almıştı. Anlaşılan ilginç bir ritüel olacaktı. Tekrar bahçeye çıktık. Tebeşirle bana bir daire çizdi ve ortasına geçmemi istedi. Geçtim ve aldığı malzemeleri etrafıma yerleştirdi. M: Evet, öğrenci hazır mısın? gülümser V: Sanırım evet. Tam olarak ne yapmam gerekiyor? heyecanlı bir şekilde M: En önemlisi, zihninde canlandırıp söylediklerimi hissetmen ve imgelemen gerekiyor. Her detayı düşünmen ve görsel olarak zihninde görmen önemli. V: Bunu yapabilir miyim, emin değilim Merlin. Yanıma gelir ve ellerimi tutar. M: Hey, sakın panikleme. Benim gibi bir haylaz çocuk bunu yapabildiyse, sende yapabilirsin. Ben sana güveniyorum, sende kendine güven. O mavi ve ışıl ışıl gözlerle bana bakarken, nasıl hayır diyebilirdim ki? V: Deneyeceğim. M: Gözlerim bu kadar etkiledi seni, demek güler. V: Hey, özel alan büyücü, sınırları aşmayalım. M: Büyücü demek, he. Peki, başlıyoruz. Gözlerini kapat. Gözlerimi kapattım. Bu aslında biraz güvene dayalıydı. Bana bir şey yapar mı, ihanet eder mi, güvenimi kırar mı korkusu ve gerginliği vardı üzerimde. Ama o bambu müziğiyle beni sakinleştirmiş ve telkinleriyle yumuşatmıştı. M: Şimdi V, önünde duran bir kase suyun önce rengini, sonra ne sıcaklıkta olduğunu ve nasıl hareket ettiğini kafanda sana anlattığım şekilde canlandırmanı istiyorum. V: Rengi yok, berrak bir su. Sıcaklığı ılık ve şu an dalgalanıyor. M: Çok güzel gidiyorsun , Devam et hareketlendir onu. Sonra bir şekle sokabilirsin. V: Kaseden ayrılıp havaya kalkışını ve şekil aldığını görebiliyorum, Merlin. M: Ben de görebiliyorum. Bakmak ister misin? Gözlerimi açtığımda Merlin'in gözleri suyun şeklinde karşımda duruyordu. Ardından o, arkamdan kulağıma yaklaşıp M: Sen ne kadar inkar etsen de, bilinçaltın gerçeği yansıtır. Gerçeğin mayasını gözle göremeyiz. gülümser V: Daha önce bu kadar parlak ve elmas gibi gözlere rastlamadım, o yüzden. M: En kısa zamanda aynaya bakmalısın, o zaman çünkü bu bize özel bir durum. Sen güçlendikçe, bu fiziksel olarak da sana yansır. V: İşte bu güzel haber. M: Sıra diğer elementlerde. İkiden fazlasına hükmedebilirsen, dönüşmesen de anlarız. V: Hadi devam edelim. heyecanlı Toprağı da büktükten sonra sıra ateşe gelmişti. Bir anda birilerinin nefes alış seslerini ve kalp ritimlerini tenimde hissetmeye başladım. Telaşla V: Merlin, burada yalnız değiliz. M: Hafızanı mı kaybettin Yoksa , Alvin, Luna ve Alpha da burada. V: Hayır, seni gerzek, bizden başkaları da var, onları hissedebiliyorum. M: Sen burada kal, ben hemen kontrol edeceğim. Merlin etrafa bakmaya gittiği sırada hemen Luna'ya, herkesi alıp bahçeye gelmesi için mesaj attım ve arkamdan bir ses yükseldi. Magnus: Violet, violet, violet. Demek seni yalnız bıraktı, bu kadar aptal. V: O bunu asla yapmaz. Ayrıca sen de ne sin böyle? Karşımda siyah yolunmuş kanatları bulunan ve aslan kuyruklu bir insan duruyordu. Luna'nın bahsettiği değişenler bunlar olmalıydı. Magnus: Doğru, kendimi tanıtmadım. Ben Magnus ve sen de Victor'un yeni oyuncağısın. Dediği anda arkasında duran ve koca bir kurt olan Alvin ona hızlıca pati vurup savurdu. Hemen yanında Alpha ve Luna da vardı. Ardından Al: Buraya hangi cesaretle gelirsiniz? Magnus: Siz aptallar, önümden çekilin ve kızı bana teslim edin, yoksa kardeşlerim ve ben burayı yakıp kül ederiz. Alvin kahkaha atarak Al: Bu ciddi mi ya? Kendini atom bombası falan mı sanıyor? Af: Belki de Victor, onların üzerlerinde denediği ilaçlarla beyinlerini yok etmiştir. sırıtır Magnus: Çok komiksin, Alpha. Sahi, kız kardeşin nasıl? Alpha sinirlendi ve Magnus'a Alvin'le beraber saldırırken Luna'ya "Violet'ı buradan götür" diye bağırdı. Luna beni sırtına aldı ve hızla bulutlara uçtu. O sırada Merlin; Veronica: Sende pis bir koku alıyor musun, kardeşim? Aiden: Bu korkunun kokusu, kardeşim. Leş bir tilkinin kokusu. Melin: Siz deney fareleri burada ecelinizi mi arıyorsunuz? Ben Victor'un bunu hallettiğini sanıyordum. Veronica: O kadar korkaksın ki, karşımıza bile çıkamıyorsun, Merlin. M: Belki de korkan sizsiniz? Aiden: Seni aşağılık büyücü. Merlin, Aiden'a bir ok fırlatır. M: Üzgünüm ama çok kötü birer replikasınız Veronica: Harley'i merak etmiyor musun, Merlin, ona olan aşkın bu kız yüzünden mi bitti, yoksa? Merlin onları kasırganın içine alır. Aiden: Onu kızdırdık sanırım. güler M: Siz o lanet çenenizi kapatın, hiçbir şey bildiğiniz yok. Veronica: Bildiğimizi biliyorsun, Merlin. Aiden etrafa siyah duman salar. M: Öhöhöh, bu kadar basitsiniz işte. Dönüşemeyen basit deney farelerisiniz. Veronica: Senden daha güçlüyüz diye kıskanıyorsun, büyücü. Aiden: Ne kadar yazık, kaybettiğin aşkı, aileni ve güçlerini başkalarıyla değişince tamamlandı mı, Merlin? güler Veronica, Merlin'e arkadan saldırır ve düşürür. Ardından Merlin'e eski anılarını zihninde izletir. M: Beni böyle mi yeneceksiniz? Veronica: Sana nasıl baktığını hatırlıyor musun? Aiden: Kızı bize verirsen seni ona götürürüz. Merlin tam yenilgiyi kabullenmişken, Violet'ın içindeki umudu ve aklından geçen "Onları postalayacaksın, Merlin. Sana güveniyorum" sözlerini duyunca kendini toparlar ve Veronica'yla Aiden'ı tek hamlede yakalayıp yakasından tutarak M: Siz en iyisi kendi masalınızı bulmaya devam edin, çünkü kabusunuz başlıyor. sinsi bakış Ve onları iki krallık öteye fırlatır. Alpha ve Alvin'in yanına gider. O sırada Alpha ve Alvin: Al: Bütün espirilerim ve gücüm tükendi, dostum. Sende ne var? Af: Hey, kendine gel. Onun kanatları bizimse dişlerimiz var. M: Bensiz yapmadığınızı biliyordum. (Heryere yıldırım atar) sırıtır Magnus: Onlara ne yaptın, seni lanet olası yaratık? Alvin Magnus'u yakalar ve kanatlarının üzerine patisiyle basar. Magnus: Çek şu pis patini üzerimden. M: O kadar merak ediyorsan, seni de onların yanına postalayabilirim. Al: Ayrıca patilerimi daha bu sabah yıkadım, senin o leş kanatlarına benzemez. Af: Şimdi o patronlarına aynen şunu iletiyorsun " Violet'ı alabilmek için bizi öldürmesi gerekecek" M: Ve o asla yalnız değil. Al: Biz hep burada olacağız. Alpha onu da aynı Merlin gibi fırlatır ve Luna'ya gelmesini söyler. V: Bunlarda neyin nesiydi? M: Victor ve kardeşi seni istiyor. L: Onlar dönüşenlerdi ve bizi rahat bırakmayacaklar. Al: Sen sakın korkma, V. Af: Biz hep seni korumak için burada olacağız. Merlin koşarak bana sarıldı ve kulağıma kısık sesle "Bana güvendiğin için teşekkür ederim" dedi. Ardından ben de sımsıkı sarılınca Alpha, Luna ve Alvin de bana sımsıkı sarıldılar. Merhaba, bölüm nasıldı, beğendin mi? Serinin Tam Hali ; Harmony : The Fox Dr.Quinlan'ın Kapanı I-II
|
0% |