@harmonyseries
|
Kendinizi bir masalın içine dalmış hayaller kurarken buldunuz mu hiç? Mitolojik bir yaratığa dönüştüğünüzü hayal ettiniz mi? Peki ya kurduğunuz hayallerin gerçeğe çok yakın oluşunu izlediniz mi? Güne bu soruları sorarak başlamıştım, çünkü gerçekle hayali ayırt edemeyeceğim bir kurgunun içindeydim. Luna beni uyandırmış ve hızlı bir kahvaltı yapmamı söylemişti. Elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya indim. O sırada Alpha ve Alvin çıkagelmişti zaten. Göz göze geldiğimizde kızgın bir bakış attım ikisine ve yönümü değiştirip salona geçtim. İkisi de ellerini ovuşturuyor ve gerginlikle karşımda oturuyorlardı. Bir konuşma başlatmak için çabalasalar da ağızlarından tek kelime bile çıkmadığını görünce bu sefer ben bir soru yönelttim. V: Peki, siz iki dallama benden bunu gizlerken ne kadar zorlandınız? Açıklamak ister misiniz? Af: Aslında her şeyi en baştan açıklayabilirim, bana izin ver V. Al: Tamam, hadi o zaman, yaşadığımız şeyleri anlatma sırası sende. Güler Af: Kurt olman gereken yerde maymunluk yapıyorsun, büyü biraz. L: Ben bilmesi gereken her şeyi ona anlattım zaten. V: Evet, o yüzden bana açıklama yapmanız gereken konu neden gizlediğiniz. Al: Gerçekten her şeyi mi, Luna? L: Yani teorik olan her şeyi. Af, V ve Al: Luna!!!! Bağırırlar L: Daha fazla etkilenip korkmasını istemedim. Neden kızıyorsunuz? Al: İyi bir düşünce ama bunun onu daha da tehlikeye sokacağını düşünemedin mi? Af: O haklı, en ufak bir hata Victor'un bize yaklaşmasını kolaylaştırır. V: Yani? Al: Yani Violet, her şeyi apaçık bir şekilde bilmen önemli, sır yok. L: O haklı. V: Bilmem gereken başka ne var? Af: Zamanla eksiklerini sen sordukça kapatırız, şimdi çok geç olmadan yola çıkalım. L: Biz hazırız, siz? Al: E-ee, şey, tuvalet molası mı? Af: Yolumuz ormanlık. L: O bir hayvan mı, Alpha? V: Değil mi, onu tavuk sanıyordum. Al: Ne tavuğu oluyor bu şimdi? sinirlenir L: Sakin ol, champ, bunu sana baş başa kaldığımızda anlatırım. (Alvin'le cilveleşir) Al: Ben tamamım, hadi gidelim. Af & V: İğrençsiniz. Bu güzel sohbetin ardından yola koyulmaya geçtik. Etrafıma bakındım, Luna arabayı almamıştı. Çocuklarda bir araç göremedim. Sahi, onlar araçsız nasıl gelmişti? Zaten dayanamadım ve sordum. V: Tam olarak neyle gideceğiz, beni aydınlatabilir misiniz? L: Uçmak ister misin? Af: Hayır, bence offroad yapmak ister. V: Gerçekten yapabilir miyiz? heyecanla sorar ve güler Al: Tabii, istersen özel jetimizle bile gidebiliriz, Violet. L: Alvin, uğraşma onunla. gülümser V: Hadi ama çocuklar, ciddi olun. Al: Hakuna matata, ne güzel bir şey bu. Af: Sen hiç büyümeyecek misin? Al: Asla, moruk. L: Şaka bir yana, V dönüşemez, onu ben alayım, sizi takip ederiz havada bizi yakalayamazlar. Af: Haklısın, mantıklı bir fikir. Dedikten sonra birbirlerine baktılar ve sonra bir anda önümde iki köpek ve bir hala tavuk olarak durdular. Demek gülünecek bir şey yapmıştım. Gryffin şeklinde durmaları ise oldukça tuhaftı ve alışmaya çalışıyordum. Sonuçta her gün mitolojik yaratıklarla karşılaşmıyoruz. Tabii, bunlardan birinin ben olduğunu bilmek ayrı bir şeydi. V: Olamaz, gördüklerime inanamıyorum, çocuklar. L: Ne oldu, V? Yoksa sorun kanatlarımda mı? endişeli bir şekilde sorar V: Evet, şapşal, hala tavuksun. Al: Tavuk bu tavuk muydu? kahkaha atar L: Haha, çok komik Fino. Al: Hey, bu kırıcıydı. Masum bir bakışla kıkırdar. Af: Kesin didişmeyi bırakın. Hadi Luna, Violet'ı alalım ve yola çıkalım, bu çok uzun bir yolculuk olacak. Luna beni sırtına aldı ve yola çıktık. Onca yıldır bu bölgede yaşadım, ama bu ormanları hiç görmedim, bu ağaç türlerine hiç rastlamadım. Hatta bazen öyle yerlerden geçiyoruz ki, Luna sanki bir tur rehberi gibi davranarak mağaraları tanıtıyor ve daha önce keşfetmediğim yerleri gösteriyor. Kendimi hazırlamam gerektiğini ve zihin egzersizi yapmam gerektiğini söylemişti. Bu, önce belirli bir nesneyi tekrarlayarak zihnimi boşaltmakla başlıyordu. Sırt üstü yattım, gözlerimi kapadım ve rüzgarın, ağaç dallarının birbirine çarpması, yaprakların düşmesi gibi seslerin kulağıma dolduğunu hissettim. Bir süre sonra, o kadar kendime kaptırdım ki, bu seslerin yerini yerde koşan tavşanın ayak sesleri, kanat çırpan kuşun kanat sesleri ve Luna'nın kalp atış sesi dahil olmak üzere diğer sesler aldı. Duyarlılık seviyem her geçen gün biraz daha katlanarak artıyor gibi hissettim. Yakında güçlerimi kazanacağım, ya da daha doğru bir ifadeyle bu güçleri keşfedeceğim. İçimde garip bir heyecan var aslında. Kafamda fazla düşünmekten ağrı hissettiğim bir an oldu, ama bir anda ağrının kaybolması beni rahatlattı. Sanki o ağrının varlığını unutmuşum gibi hissettim, ve bu düşünceyle ağrı bir anda yok oluverdi. Luna, gittikçe alçalıyor ve ormanlık bir dere kenarına yaklaşıyordu. Havada kararmış ve soğuk bastırmıştı. Yere indik ve Alvin ile Alpha, çoktan ateş yakıp çadır kurmuştu. Bu durumdan anladığım kadarıyla henüz varış noktamıza ulaşmamıştık, ya da takip ediliyorduk. Af: Neden bu kadar geç kaldınız? L: Derken? Siz ne zaman geldiniz ki? Al: Yaklaşık yarım saat kadar önce. L: Geriden geliyorduk. V: Bir şey mi oldu? Neden burada durduk? Al: Ateş dansı yaparak ölmüş ruhları canlandırmamız gerekiyor, V. L: Uğraşma onunla, Alvin zaten kafası karışık. V: Peki, bu bilgiye sen nereden sahipsin? L: Herkes birbirinin düşüncelerini duyabiliyor zaten. Af: Sanırım söylememiz gereken en temel bilgiyi söylemedik. Al: Dunkoff. V: Şaka mı, Alvin'in şakalarından biri? Al: Hey, bu sefer benim bir parmağım yok, ama keşke olsaydı. Nasıl kaçırdım bunu! Güler V: Haha, çok komiksin. L: Alvin'cim, hadi, saat geç oldu, yatalım biz. Al: Oo, Ayın Kızı, çok güzel bir teklif. Her zaman bulunmaz bu! Güler L: Hadi, Romeo. (Yakasından tutup çadıra sokar) A: Evet, V, alışabildin mi? V: Düşüncelerimi duyabiliyorsan, neden soruyorsun? A: Her zaman duyamıyoruz. Bu senin iletişim kurup kurmamana bağlı. V: Bana anlat. A: Neyi anlatmamı istiyorsun? V: Her şeyi bilmek istiyorum, bu evreni, kendimi, nelerin olduğunu ve nasıl bir şeyin içinde olduğumu. A: Haklısın, ama bu kadar hızlı gitmeye gerek yok, basit bir şeyle başlamaya ne dersin? V: Tabii ki, önden buyur. A: Bilmen gereken en temel bilgi Ryu halkından kimseyle konuşamazsın, onlarla arkadaş, eş, dost olamazsın. V: Peki neden? A: Onlar Heiliantların yasakladığı ruhlar, onlardan kimseye yarar dokunmaz, biri hariç. O da hayatımı kurtardığı için ona güveniyorum, onun da bir kızı var. V: Kim o peki? A: Adı Raya, ama bu konuyu daha sonra konuşalım, olur mu? V: Tamam. Şey, acaba meraklı ve çekingen bir şekilde sorar A: Ne oldu? V: Merlin kim? Bana anlatabilir misin? Sonuçta onun yanına gidiyoruz ve hakkında hiçbir şey bilmiyorum. A: Haklısın, şöyle açıklayayım. O da senin gibi bir tilki, bir sihirbaz. Çok da güvenmeni istemiyorum. Herhangi bir yakınlık bağı kurmanı da istemiyorum, özel bir sebepten dolayı seni ona yakın tutmakta gelmiyor içimden. Ama şu an tek seçeneğimiz olmasından dolayı mecbur onun yanına gitmemiz gerekiyor V: O kötü biri mi? Bana zarar verir mi? A: Ben var olduğum sürece, aynı kız kardeşimi koruduğum gibi seni de korurum. O yüzden asla korkma, sana zarar veremez. V : Teşekkür ederim A : Bir şey değil hadi uyuyalım artık çok geç oldu şu aşk kuşlarını da ayıralım bir gece beraber uyumadan da yapabilirler V : Kesinlikle katılıyorum sana halledeceğim şimdi Ateşi söndürüp Luna'yı kaldırdım ve çadıra yatırdım Alpha da Alvin'in yanına kıvrıldı her ne kadar onla çok didişse de hepimizi kardeş sevgisiyle sevip sayıyordu hepimiz bunu biliyorduk. O kadar yorgundum ki şu birkaç günde yaşadıklarım beni bile aşan şeylerdi nitekim bunun üzerine birde başıma Merlin çıkmıştı ona güvenmek yada onla tanışmak konusunda kesinlikle bir önyargım vardı bunu da ancak yarın onla yüz yüze geldiğimde öğrenecektim.. Merhaba, bölüm nasıldı, beğendin mi? Serinin Tam Hali ; Harmony : The Fox Dr.Quinlan'ın Kapanı I-II
|
0% |