Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Episode : The Mage

@harmonyseries

Sabah ilk gün ışıklarıyla uyandık. Yemyeşil doğa ve çiğ damlalarının güzelliği beni büyülemişti. Hızlı bir kahvaltıdan sonra yola koyulduk. Yaklaşık iki saat kadar yol aldıktan sonra çok sık ağaçları olan bir kara ormana girdik. Korkunç bir yer gibi görünüyordu. Kim burada yaşamak isterdi ki? Alvin ve Luna etrafta bir şeyler arar gibi bakıyorlardı.

V: Tam olarak ne aradığımızı söyler misiniz?

Al: Eee, bir kapı?

L: Aradığımız şey tam olarak bu. Nereye sakladığını bulduğumuzda girebiliriz.

V: He, bir de saklı bir kapıyı arıyoruz.

Af: Bu şey neye benziyor?

Al & L: Tilki kafası! Bağırırlar.

Af: Tabii ya, ne bekliyordum ki? Sitem eder.

V: Eğer bir tilki kafası olsaydı, onu şu dakika görmemiz gerekmez miydi?

L: İşte sorun da bu, V. Girişi gizli bir kapıyı arıyoruz, kolunda bir tilki kafası.

V: Sanırım buldum, buraya gelin.

Al: Evet, bu o. Bas ona, V.

Ağaca oyulmuş tilki kafasına bastım ve önümüzde ormanlık gibi duran bariyer ortadan ikiye ayrıldı

Ağaca oyulmuş tilki kafasına bastım ve önümüzde ormanlık gibi duran bariyer ortadan ikiye ayrıldı. Bu bir enerji kalkanı gibi görünüyordu ve arkamızdan birleşip kapanması bunun enerjiden oluştuğunu destekliyordu. İçeri girdik ve önümüzde çok güzel ve büyük bir ağaca yapılmış bir ev duruyordu.

Gerçekten de muhteşem bir yapıya bakıyordum

Gerçekten de muhteşem bir yapıya bakıyordum. İlerleyip kapıya tırmandık, Alvin kapıyı çaldı ve bir adım geri çekildi.

Dijital Ses: "Tavşan deliği nerededir?"

Al: "Ormanda?"

Dijital Ses: "Parola yanlış. Deneme Hakkı iki."

L: "Bir de ben deniyim. Oyukta?"

Dijital Ses: "Parola yanlış. Deneme Hakkı bir."

Af: "Bu kadar aptal bir sistemi niye koyarsın ki?"

V: "Son hakkımız, aptalca bir şey söylemeden bekleyin."

Al: "Denemek ister misin, zeka küpü?"

V: "Haha, çekil şuradan ve izle." (Aklından geçen ilk fikri söyler.) "Alice Harikalar Diyarında?"

Dijital Ses: "Sistem doğrulandı, kapı açılıyor. Yüce Merlin."

V: "Bence de zeka küpüyüm, Alvin."

Al: "Oh, şimdi başlıyoruz yine."

Af: "Seni megaloman manyak, bir de kendine iltifat eden kapı yapmış."

Al: "Bu fikri benden önce bulması üzdü."

L: "Evimize asla böyle bir saçmalık yaptırmıyoruz."

Al: "Kesinlikle yaptırıyoruz."

İçeri girdiğimizde, önümüzde büyük bir salon ve yanında yukarı kütüphane benzeri devasa bir kitaplık bulunan basamaklar karşıladı. Ayrıca önümüzde bir korkuluk ve altında şöminesi olan bir yer vardı. Her şey muhteşemdi ve tam hayallerde olabilecek bir yere benziyordu. Basamaklardan uzun boylu, açık kumrala çalan sarı saçlı, mavi gözlü biri iniyordu; bu, sanırım Merlin'di.

M: "Bu dediğini duydum, kurt bozuntusu."

Af: "Laflarına dikkat et, büyücü çocuk."

M: "Olamaz, çok korktum. Ne yapacaksın, beni de mi bir mahzene mühürleyeceksin?"

Af: "O lanet çeneni hemen kapa." (Alpha yumruk atar.)

Alpha'nın tam yumruk atacağı sırada Merlin bir anda toza bürünüp arkamızda belirdi.

M: "Daha iyi dövüşebildiğini sanıyordum."

Af: "Yeter ama!" (sinirlenir.)

Al: "Hey, buraya bunun için gelmedik. Kesin kavgayı artık."

L: "O haklı, Violet için buradayız. Kendinize gelin."

V: "Demek Merlin, sensin?"

M: "Sende iki manyağın kafasını taktığı o kızsın."

Al: "Ağır ol, Merlin."

M: "Şakalaşıyordum, dostum."

Al: "Sorun değil, ortak. Ama güzel bir güvece hayır demem. Yiyecek neyin var?"

M: "Kemiğe ne dersin?" (güler)

Al: "Haha, bunlar benim espirilerim."

M: "Hadi şöyle geçin, size güzel bir masa kuralım."

Neden güvenmemem gerektiğini anlatsalardı, ona karşı bu kadar sempati beslemezdim. Aksine, tehlikeli birine benzemiyor, tam tersine komik, zeki ve aşırı samimi görünüyordu.

Yakışıklı bir tipi vardı. Masada her türlü lezzet vardı, neredeyse bir ziyafet sofrası gibiydi. Herkes yerine oturdu ve yemeğe başladı. Açıkçası, yemek oldukça lezzetliydi ve buna hızlıca alışabilirdim.

Al: "Hey, kurt bozuntusu, tuzu uzatır mısın?" (sırıtarak)

Af: "Çok fazla kaşınıyorsun, Alvin. Yoksa tavuk mu demeliyim?" (Masadaki herkes güler)

Al: "Haha, Alpha, ne kadar komik. Tam da senden beklenen bir performans."

M: "Neden öyle diyorsun, Alvin? Bence moruk, zamanına göre iyi iş çıkarıyor."

Af: "Sen sus, büyücü çocuk."

V: "Büyücü mü?" (sırıtarak)

L: "Evet, daha önceki kaybolma gösterisinden anlamalıydın."

V: "Ben onu hologram sanmıştım."

Birden arkamdan ışınlandı ve çeneme elini koyarak başımı yukarı çevirdi.

M: "Bir hologram bunu yapabilir mi?"

V: "Y-yapamaz."

Merlin tekrar yerine ışınlandı.

M: "Güzel, demek ki hologramla gerçeği ayırt edebiliyorsun. Peki, içinizden hangi dahi şifremi çözdü?"

L: "Aslında Alvin ve ben bazı mantıklı denemeler yaptık, ama denklemi çözen Violet'tı."

M: "Senmişsin, demek."

V: Neden bu kadar şaşırdın ki?

M: O algoritmayı tilkilerin açabileceği şekilde tasarlarken özellikle dikkat ettim yani içgüdün aklına gelen ilk şeyi söylemene sebep oldu buda bir tilkisin demektir.

Al: Dostum, kodları bana vermelisin.

V: Nasıl yani, bir program beni nasıl bilebilir ki?

M: Bizim de kendimize ait teknolojimiz var.

Af: Ve bu teknolojiyi Victor gibi adamlar kullanınca ortaya garip işler çıkıyor.

M: Şaka bir yana, o çok haklı. Ama istersen bir ara sırrımı gösterebilirim.

V: Tabii ki, memnuniyet duyarım.

M: Öyleyse sizi odalarınıza çıkaralım. Yorgunsunuzdur, dinlenmek istersiniz. Özellikle sen, Violet. Yarın eğitim günün, o yüzden güzel bir uyku çekmek yardımcı olacaktır.

Af: Ağır ol, büyücü çocuk. Ondan uzak duracaksın ve ona yaklaşmayacaksın.

M: Hey, tamam, sakin ol yaşlı kurt. Ona zarar vermek gibi bir niyetim yok.

L: Alvin'le kalacağım bu gece, sayenizde dün gece ayrı uyuduk.

Al: Doğru, hep ayırıyorlar bizi. (Luna'ya sarılır)

Af: Keyfimizden ayırdık sanki. Gidin yatın, yarın yorucu olacak.

L&Al: Size iyi geceler. Lütfen kimse kimseyi ısırmasın.

M: Şakalaşıyor sadece, değil mi yaşlı kurt?

Af: Kesinlikle. yatıyorum ben.

M: Evet, bir tek sen kaldın. Takip et beni.

V: Nereye gidiyoruz?

M: Sana bu katta bir oda vermek istemiyorum. Hemen yanımdaki odada kalabilirsin.

V: Bana karşı bu ilgin neden?

M: Victor, senin peşindeyken sadece seni korumaya çalışıyorum.

V: Peki, bakalım.

Beni kendi yatak odasına bitişik olan odaya yerleştirdi ve devam etti:

M: Bir şey lazım olursa duvarı tıklat ya da düşüncelerimi oku. İletişim için her zaman zihnimi boş tutarım ve seni duyarım.

V: Teşekkür ederim her şey için.

M: Hadi, yat. Yarın sıkı bir eğitim günü olacak.

V: İyi geceler, Merlin.

M: İyi geceler, V.

Gerçekten beni korumak için yanımda durduğunu hissediyordum. Bu bana özel mi bilmiyorum, ama bana yalan söylüyor ya da oyun oynuyor gibi gelmiyordu. Aksine dediğim gibi, o kadar komik ve samimiydi ki içimde ona karşı bir çekim olduğunu masada yaptığı hareketlerden anlamıştım. Benim ilgilendiğim kadar, o da benimle ilgileniyordu, ama hemen güvenmek gibi bir planım yoktu. Ne kadar güvenebileceğimi yarın test edebilirdim zaten. Gözlerimi kapadım ve bastıran yorgunlukla uykuya daldım.

Merhaba, bölüm nasıldı, beğendin mi?
- Luna, Alvin veya Alpha'dan daha fazlasını görmek ister misiniz ?
- Oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın, fikirleriniz benim için çok değerlidir ❤ 🥰
- Sence Alvin'in şakaları komik mi?
- Alpha ve Merlin diyaloglarını sever misiniz?
- Kötü karakterlerimizin nasıl olduğunu düşünüyorsun? Onları seviyor musun?

Serinin Tam Hali ;

Harmony : The Fox
Harmony : The Wolf
Harmony : The Griffin
Harmony : The Anka
Harmony : The Legend Of Ryu

Dr.Quinlan'ın Kapanı I-II

 

Loading...
0%