Yeni Üyelik
29.
Bölüm

Episode : We're in this together !

@harmonyseries

Hector'un Gözünden :

O geceden sonra artık farklı düşünmeye ve farklı hissetmeye başlamıştım. O manyağın bana yaptığı şeyi düzeltmeye çalışıyordum ama kabilede ki kimse buna mantıklı ve soyut bir çare bulamıştı. Bir sürü şifalı olduğuna inanılan bitki , ilaç ve yiyeceği karıştırmış aylarca deneme yapmıştık.

Kabilede ki bir çok hastalığa çare bulunmuştu bu sırada ama benim için işler çok geçti ve bu saçmalığı düzeltmesi için biyo-kimya bilen birine ihtiyacım vardı

Kabilede ki bir çok hastalığa çare bulunmuştu bu sırada ama benim için işler çok geçti ve bu saçmalığı düzeltmesi için biyo-kimya bilen birine ihtiyacım vardı. Bir süre araştırma yaptım ama bu alanda tam anlamıyla gelişen yada Heiliant'lardan haberdar olup bu konuda yoğunlaşan kimse yoktu en kötü seçeneği kafamdan atmak istiyordum o iki manyağın nasıl olup da bizlerden haberdar olup bu deneyi yaptıkları tam bir muamma. Araştırma yaptığımda internette bize dair hiç bir kelime haber yok hatta ilginçtir ki sadece efsanelerin destanları ve mitler yer alıyor. Ne kocaman kurtlar gören var , ne ormanın derinliklerinde Gryffin gören nede volkanların içinde yaşayan ejderhalar tek bir bilgi bile yazmıyordu.

İşin ilginç tarafı da burada başlıyor zaten bu kadar kıt bilgi ile bu ikisi nasıl oldu da beni buldular kabileyi buldular . Biraz eski anıtlara ve dikili heykellerimize göz gezdirince Riotta dedenin o destansı kurtarış hikayesine rastladım meğer bazı mitlerde geçiyormuş. Hatta bazı var olan kabileler bu hikayeyi dilden dile aktarmış. Ama bir çift insanın buna rastlaması tuhaf , insanlar arasında insan gibi yaşayan Heiliant'lar da var elbet ki. Onlar bu dünyadan kendini soyutlayan ve kendilerinden vazgeçenler çok büyük bir kısım değil ama Rein Orka'nın varlığından haberdar olanlar bu yolu seçiyor. Şuan ki yeni nesile baktığımda çocukluğumda ki o masumluk yok hepsi güç delisi ve evet onlar sadece çocuk birde ergen tipler var , ergenliği bitmiş yetişkinliğe adım atan bir kesim daha var çok karmaşık bir yapı bu.

Bu kadar bilgi fazlalığı kafamda sancılar başlatmaya yetmişti ve çok geç olmadan Victoria'yı bulmam ve bu aptal şeyi düzeltmem gerekiyordu. Elimden kollarıma uzanan kararma vücudumu ele geçirmeye çalışıyor gibiydi.

 Elimden kollarıma uzanan kararma vücudumu ele geçirmeye çalışıyor gibiydi

Aynaya baktığımda gördüğüm şeyden artık korkmaya başlıyordum. Yanıma birkaç eşya aldım ve kabiledekilere bu lanetten kurtulmak ve kabileyi bu durumdan kurtaracak bir özüm bulmaya gittiğimi ve bir süre ayrılacağımı içeren bir not bıraktım. Gittiğimi fark etmelerinden önce çok bir zamanım yoktu fark ettikleri zaman oradan gitmiş olmalıydım yoksa beni durdurur ve gitmemem için zorlarlardı. Nereye gittiğime henüz karar vermemişken karların arasında soğuktan donar şekilde zar zor adım atıyordum. Yarım saat kadar sadece kardan çıkmak için adım attım ve sonunda Dağın eteklerine inmeyi başarmıştım burası tersine şelalesi olan bir dağdı kimse en tepesinde insanların yaşayacağını ummaz oraya çıkmaya cesaret edemezdi.

Lakin bazı insanlar bunu denemiş ve tepedeki tilkilere akşam ziyafeti olmuştu. Evet işin ilginç tarafı bazı tilkiler çoğu olmasa da zaman içinde açlıkla mücadele ettikleri için insan yemek zorunda kalmış ve kendisinden sonraki nesile bunu empoze etmişlerdir. Neyse ki onlardan değildim dedem bizim için çok uğraştı ve ileride insan yiyelim diye olmadığından kesinlikle eminim. Onun hakkında kabileden duyduklarım dışında hatırladığım çok az şey vardı.

Gece çökünce kurtların ulumalarını duymaya başlamadan çadırımı kuruyor ateşimi yakıyordum. Sıradan bir ateş değildi tabi ki yakıldığında etrafa bir koku yayan gizleyen inciydi bunlar. İnsanları bu konuda anlamıyorum onlar hep istiridye incilerine inanılmaz önemli bir şeymiş gibi davranıyor. Asıl değerli olan inciler istiridyenin değil Perliculus balığının midesinde büyütüp kustuğu inciler.

Perliculus , bu balık türünün erkekleri çok saldırgandır dişi yuvada inci üretip yumurtlarken onları korurlar ve çiftleşme döneminde dişileriyle birlikte olur yavru yumurtalarını sekiz ay bakmak üzere dişiden alır ve yeni yuvalama alanına giderler

Perliculus , bu balık türünün erkekleri çok saldırgandır dişi yuvada inci üretip yumurtlarken onları korurlar ve çiftleşme döneminde dişileriyle birlikte olur yavru yumurtalarını sekiz ay bakmak üzere dişiden alır ve yeni yuvalama alanına giderler. Dişileri ise yavrulamadan önce eşinin dikkatini çekmek için midesinde eşsiz özelliklere sahip olan inciler büyütür ve yuvanın etrafına dizer böylece onu fark eden eş onu koruma altına alır. Bu balık oluşturduğu her bir inci tanesinde farklı bir büyü gizler , Turuncular genelde çekicilik aurası yayar , maviler sağlık ve güç , yeşiller yüksek potansiyel zeka , kırmızılar geçici süreliğine görünmezlik ve siyahlar farklı büyülerde kullanıldığında zamanda sapma yapılabilecek kadar güçlüdür.

Onlardan bir tane tutmuştum ama çok yaşamamıştı tek başlarına yakalanıp bakılamayacak kadar nadir canlılardı üzüntüden yalnızlıktan stresten ölebiliyorlardı. Deneyip öğrenmek kötü olmuştu ona bir isim bile vermiştim Natalie..

Sabah olduğunda ve ağaçlardan yüzüme düşen sıcak çiğ damlaları beni uyandırmıştı. Kahvaltı yaptıktan ve toparlandıktan sonra yola koyuldum. Onları şehirde bulabileceğimi düşündüm ama haklarında hiç bir kelime dahi bilmiyordum Milan ve Victoria bunlar onları bulmama yetecek bilgiler değillerdi. Neyse ki Magnus evlat edinildikleri yetimhaneyi söylemişti. Oradan bilgileri aldıktan sonra elimde bir adres ve soyadı vardı. Victor Benjamin ve Victoria Shelly , Victoria daha önce evlenmişti ama onların yanında olduğum sürece ne eşini nede evliliğine dair bir şey görmüştüm.

Biraz yol aldıktan sonra sakin bir bahçeli mahallenin iki katlı bir evinin kapısında buldum kendimi. Dışarıda bakılınca gayet normal insan evinden farksızdı ki zaten insanların yaşadığı bir semtte yaşıyorlardı anlaşılan. Kapıyı tıklattım ve kapıyı açan kumral saçlı yeşil gözlü kısa boylu o kıza bir süre baka kaldım çok güzeldi. Daha sonra sakince sordum

Hector : Milan Benjamin?

Milan : Evet siz kimsiniz?

Hector : Harika buraya uzun bir yoldan halanız için geldim

Milan : Victoria halam için mi?

Hector : Evet o burada mı?

Milan : Ah çok üzgünüm bir öğrencisi falan mısınız lütfen içeri buyurun

Tedirgin olmuştum kızın suratı düşmüş ve yüzünü hüzün kaplamıştı. Sakin adımlarla içeri girdim ve koltuğa oturdum oda karşımda ki koltuğa oturdu ve konuşmaya başladı

Milan : Halam öleli iki hafta oldu polen zehirlenmesinden dolayı

Hector : Ne polen zehirlenmesi mi , yo hayır bu nasıl olur hayır ah lanet olsun tek şansımda elimden kayıp gitti

Milan : Siz kimdiniz tam olarak?

Hector : Ben Hector'um halanın bir süre tutsak ettiği ve seni bulmaya çalışırken harcadıkları insanlardan biriyim *şapkasını çıkarır*

Milan : Ah sende onlardansın demek bu işleri değiştirir halamı neden arıyorsun?

Hector : Bu yedikleri haltı düzeltmeleri için halime bir bak ucubeye benziyorum

Milan : Bence kulakların gayet hoş ama bunun asıl sorumlularından hesap sormak istemez misin?

Hector : Hesap soracağım bir kaç isim var ama önce şu lanet olası şeyden kurtulmam gerekiyor kollarıma bak kararmalar başladı ne anlama geldiğini bile bilmiyorum

Milan : Ah durum gerçekten ciddi neyse ki ben bir uzmanım ama bu nokta da sana bir teklif sunmam gerekiyor

Hector : Gerçekten babanın kızısın ne istiyorsun?

Milan : Ah evet babamın tek kızıyım ve ondan çok şey öğrendim oda kendi ipimi sağlam bağlamadan asla başkasının saç teline karışmayacağımdı

Hector : Yani? sadede gel

Milan : Babamı öldürenlerden intikam almak istiyorum bana yardım et bende bu şeyden seni kurtarayım

Hector : Bu çok hileli bir kumar

Milan : Asıl suçlulardan bahsediyorum ablan ve Merlin'den

Hector : Evet onlarla iyi bir hukukumuz yok beni bir başıma bıraktılar ve o an baban beni neredeyse öldürecekti ve sözde ablam beni umursamadı bile

Milan : Güzel demek ki artık ortağız

Hector : Öyle miyiz? *sırıtır*

Milan : *kollarına bakarak* Bu işte birlikte olmamız sana da bir şeyler kazandırır ban da

 

Loading...
0%