Yeni Üyelik
1.
Bölüm

ACININ EN BÜYÜĞÜ

@hatice.kubra

 

 

 

"Akın, hemen askeriyeye gelmen gerekiyor." dedi Melis. " Tamam hemen geliyorum. Birkaç dakikaya oradayım." dedikten sonra hızlıca yatak odama girdim. Gardırobumun kapağını açıp üstüme siyah bir kazak, altıma ise siyah bir pantolon giydim. Üstümü giydikten sonra kendimi şöyle bir kontrol ettim. Kombimin gayet güzel ve sadeydi. Odadan çıktım ve yanıma almam gereken şeyleri alıp çıktım.

 

 

 

Karargahtan içeri girip toplanma odamıza doğru hızlı bir şekilde yürümeye başladım. Birkaç saniye sonra odanın içeriye girmiştim. Tüm Mavi Kurt timi toplanmış beni bekliyordu. Semih " Hoş geldiniz Akın Bey. Buyurun , oturun." dedi. Semih, timin komutanıydı. Her zaman çok ciddi ve dakikti. Askerlik yapmadığımız zamanlarda ise gayet iyi ve sakin bir insandı. Albay Alparslan " Evet arkadaşlar yeni bir göreviniz var. Bu göreviniz diğerlerinden daha önemli. Bu görevde hiçbir hata yapmamanız gerekiyor. Eğer aranızdan biri minicik bir hata yaparsa görev suya düşer. Semih size görevle ilgili bilgileri verecek. Hepinize güvenim sonsuz. Sizi tekrardan burada zafer kazanmış bir şekilde görmek istiyorum. " dedi. Tüm tim saygı duruşuna geçip" Emredersiniz, albayım." dedik.

 

 

 

Semih' in bize verdiği görevleri iyice ezberlemiştik. Artık görev zamanıydı. Ben, nişanlım Nida, Berat ve Eymen ile birlikte kılık değiştirerek aralarına girecektik. Planlarını öğrendikten sonra onları karargaha götürecektik. Onların buluşacağı adamları çoktan yakalamıştık ve onların yerine geçmiştik. Yolda giderken Nida bana sıkıca sarıldı. " İyi misin? Bir şeyin mi var?" diye sorduğumda bana "İçimde kötü bir his var." dedi. Kollarımı sıkıca dolayıp onu kendime çektim " Biz birlikteyken ikimize de bir şey olmaz." dedim.

 

 

 

Sonunda görev yerine gelmiştik. Adamlar bizi güzel bir şekilde karşıladılar. " Benvenuto, benvenuto." diyerek bizi içeri davet ettiler. Girdiğimiz oda gayet geniş ve ihtişamlıydı. Odanın sonunda ise yukarı çıkan birkaç merdiven ve merdivenin sonunda bir taht vardı. Tahtın üzerinde bir adam oturuyordu. Tahtından kalkıp yanımıza geldi. " Benvenuto, È un onore conoscerti ( Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum.)" dedim. "Anche per me( Ben de)" dedi.

 

 

 

Aradan birkaç saat geçmişti. Nida ayaklanıp lavabonun yerini sordu. Lavaboya gidiyormuş gibi yapıp etrafı gezecekti. Adamlardan biri yolu tarif etti. Nida teşekkür edip dışarı çıktı. Adamlar yemek getirmişti. Başları olan Adam bizi sofraya buyur etti. Sofraya istemeyerek de olsa oturduk. Biraz havadan sudan konuştuktan sonra tam yemeği yemek için uzanmıştık ki dışarıda birkaç el silah sesi duyuldu. Bunun üzerine hızlı bir şekilde ayağa kalktım. " Ben Nida' ya bakacağım. Siz adamı tutun." dedim ve dışarı çıktım.

 

 

Her yerden silah sesleri geliyordu. Biraz sonra çoğu teröristler yerde ölü mir şekilde yatıyordu. Etrafta Nida'yı arıyordum ama yoktu. Biraz daha ilerlediğimde dışarı bir adamın çıktığını gördüm. Kucağında bir kişi vardı. Ama ben Nida' yı aramakla meşguldüm. Onların çıktığı tarafa yürüyüp içeri girdim. İçeriye girmekle yerde kanlar içinde yatan Nida'yı görmem bir oldu. Hızlıca yanına gelip kanın nereden geldiğine baktım. Biri karnından niri dizinden olmak üzere iki yerinden vurulmuştu. Yavaş bir şekilde kucağıma alıp dışarıya çıktım. " Arabayı çalkştırın ne olur arabayı çalıştırın." Diye bağırdım.

Loading...
0%