Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Çapkın

@haticebariss

Neslihan'ın evden çıkmasıyla kapıyı kilitleyip arabaya yöneldim. Ben şoför koltuğuna geçtim Neslihan'da yanımdaki koltuğa. Arabayı sürmeye başladım

"Nereye gidiyoruz?"

"Okula"

Neslihan üzerindeki gecelikleri hafifçe süzdükten sonra yola baktı.

Şehir merkezine geldiğimizde arabayı bir mağazanın önünde durdurdum. Arabadan indim. Neslihan hala arabadaydı. Yanına gidip kapısını açtım

"Benimle gel"

Arabadan inip kapıyı kapattı. Mağazaya girdik. Yanından geçtiğimiz insanlar tuhaf bakıyorlardı Neslihan'a. İçeri girip birkaç kıyafet aldım elime. Elimdeki siyah elbiseyi ve siyah ayakkabıları Neslihan'a uzattım.

"Üzerini değiştirde bu insanların bakışlarından kurtulalım sende daha fazla gerilme"

Tamam anlamında başını sallayıp kabine gitti. Bende birkaç parça kıyafet daha aldım. Elimdeki kıyafetleri çalışan kıza verip.

"Küçük hanımın giydikleri üzerinde kalacak"

"Peki efendim"

Tamamını ödedikten sonra Neslihan geldi yanıma. Çok yakışmıştı elbisesi. Mağazadan çıkmamla Neslihan'da benimle ilerledi.

"Şey üstümdekiler"

"Kalacak"

"Ama ben bunları ödeyemem"

"Ünlü olacakmışsın ya o zaman ödersin"

Arabaya bindim. Neslihan da benimle beraber bindi arabaya. Kafeye doğru ilerlerken elime telefonu alıp Berk'i aradım.

"Bana gelirken Etiler'deki dairenin anahtarını getir"

"Tamam amca"

Telefonu kapatıp arabayı durdurdum. Neslihan'la beraber indik arabadan.

"Önce bir şeyler yiyelim çünkü ben gerçekten çok açım"

Boğazda bir kafeye girip oturduk. Yanımıza garson geldiğinde Neslihan'a baktım

"Krep sever misin? Çok güzel yaparlar burada"

"Severim"

Garsona baktım. "Kahvaltılık bir şeyler alabilir miyiz. Birde krep ve bir ılık süt, birde çay"

"Hemen getiriyorum efendim"


......................................


BERK'TEN

Belime sardığım havluyla duştan çıktım. Elimdeki havluyla saçlarımı kurutuyordum. Telefonu elime aldım. 7 cevapsız çağrı 2 mesaj yazıyordu. 2 kere Selim, 5 kere Ceyda aramıştı. Mesaj kutuma girdim. Mesajlar Selim'dendi. Mesajı açtım

"Dün clupten çıkarken fotoğraflarımızı çekmişler kızlarla. Ceyda beni aradı delirmiş gibiydi. Arkadaşlarımız dedim biraz sakinleştirdim sana geliyor şu an" yazıyordu.

"Off" diyip attım telefonu yatağın üzerine. Kapım açıldı ceyda içeri girdi. Gözündeki güneş gözlüğünü çıkardı. Uzun düz kızıl saçları, dolgun vücudunu saran, derin göğüs dekolteli, yeşil mini elbisesiyle her zamanki gibi çok güzel görünüyordu. Yanıma yaklaştı.

"Neydi o fotoğraflar?"

"Selim'in arkadaşları işte"

"Bir daha banada haber ver. Böyle magazin haberlerinden öğrenmek istemiyorum"

Yanıma gelip beni öpmeye başladı.

"Dur babam falan gelir şimdi"

"Babanlar az önce çıktı" kapıya yaklaştı gidip kapıyı kilitleyip yanıma geldi.

"Artık kimse gelemez" diyip üzerindeki elbiseyi sıyırıp attı. Çapkınca gülümsedim. Yanıma gelip kucağıma atladı. Bacakları belimi sarıyordu. Yatağa doğru ilerledim. Onu yatağa bıraktım. Bende onun üzerindeydim. Öpüyordum.


..................................


YAVUZ'DAN

Neslihan'la kafeden çıkıp arabaya geçtik. Okula doğru sürdüm arabayı. Okulun önüne geldiğimizde durdum. Okul binasına doğru ilerledik. Sınıfa yaklaştığımda sınıfın kapısını gösterip

"Geç bakalım"

Sınıfa girdiğimde birkaç öğrenci vardı içeride. Neslihan'da gidip öndeki sıralardan birine oturdu. Bende öğretmen masanın üstüne oturdum.

"Evet arkadaşlar" dememle bir öğrenci kapıyı çalıp içeri girdi

"Afedersiniz"

"Geç bakalım"

Öğrencinin yerine oturmasıyla

"Genel yüzler tanıdık aramızda 3-4 yabancı var galiba. Sizleri tanıyalım"

"Zerrin"

Elimle diğer öğrenciyi işaret ettim

"Siz?"

"Atakan"

"İrem"

Neslihana baktım. "Bu da Neslihan" dememle Neslihan gülümsedi.

"Elinize kağıt kaleminizi alın. Bugün sizden hayallerinizi, hedeflerinizi yazmanızı isteyeceğim."

Masamdan kağıt kalem alıp Neslihan'a verdim.

"Seninde"

Biraz zaman geçtikten sonra sınıftakilere baktım.

"Kağıdını teslim eden çıkabilir?"

Sınıftakiler tek tek yazılarını teslim edip çıktılar sınıftan. İçeride sadece ben ve Neslihan kalmıştık. O da elindeki yazıyı teslim etti.

Neslihan'a baktım "demek şarkı söylemek, ünlü olmak istiyorsun. Görelim bakalım sesini."

"Ne söyleyeceğim?"

"Ne istersen?"

"Ne söylesen, ne beklesen

Yaradan'dan ya da kaderinden

Ele geçmez istediğin

Uğruna savaş vermediysen

Sevilmeden de sevmeyi

Neyi özlediğini bilmeyi

Acı da olsa yine gerçeği

Görüp de söylemeyi bilmediysen

Sanki seni boğar gibi

Sanki yeniden doğar gibi

Sanki zaman zaman ölür gibi

Acısını, çilesini çekmediysen

Hani büklüm büklüm boynunda

Hani paramparça ruhunda

Hani soran gözlerle kapında

Bekleyen dargın anıların gibi"


Neslihan'ın büyülü sesini dinledim. Gerçekten çok güçlü, yalın bir sesi vardı. Yıllar önce Ziya Hoca'nın durmadan plağında çalan şarkılardan biriydi bu. Beni eskilere götürüyordu. Neslihan'ın durmasıyla kapıdan gelen alkış seslerinin sahibine baktım.

Berk ve Selim kapının önündeydi. Berk içeri girip elindeki anahtarları bana verdi.

"Anahtarları getirmiştim"

"Teşekkür ederim"

Berk Neslihan'a bakıyordu.

"Yeni öğrencim Neslihan" dememle Berk elini uzattı

"Berk...memnun oldum"

"Bende"

Selimde geldi elini uzattı "Selim"

Neslihan Selim'in elini sıkıp, başını sallamıştı sadece. Neslihan elini çektikten sonra Selim cümlesine devam etti.

"Neyse siz devam edin biz kaçalım. Size kolay gelsin."

Başımla onaylayıp gülümsememle ikiside odadan çıkıp kapıyı kapattılar. Neslihan'a baktım

"Ufak eksiklerin var ama gerçekten güzel bir sesin var fakat şimdi çıkmamız lazım."

Neslihan'la beraber binadan çıkıp arabaya bindik. Etilerdeki apartmana geldiğimizde durduk. Neslihan'la beraber indik arabadan. Ben arabanın arkasındaki paketleri aldım. İçinde bugün Neslihan için aldığımız kıyafetler vardı.

"Burası neresi?"

"Gördüğün gibi apartman"

Gülümsedi "bunun bende farkındayım"

Binaya girdik. Asansöre binip 5. kata çıktık. Elimdeki anahtarı çıkarıp dairenin kapısını açtım.

"Geç" içeri girdi bende arkasından girdim. Salona geçtiğimizde elimdeki paketleri koltuğun üzerine bıraktım "Bundan sonra burada kalacaksın."

"Nasıl yani"

"Duydun işte"

"Bakın ben böyle bir şeyi kabul edemem"

"Neden?"

"Neden yapıyorsunuz bunu anlamıyorum"

"Sana yardım etmeye çalışıyorum"

"Ben kimsenin yardımını istemiyorum." Diyip çıkışa doğru yürümeye başladı. Yanımdan geçerken tuttum kolundan

"Lütfen" durdu "bir süre burada kalsan iyi olacak. Evine dönemezsin zaten ortada bir ev kalmadı biliyorsun. Bunların hepsini bir borç olarak kabul et. Burada çalışmalarına devam edip okuluna odaklanmanı istiyorum."

"Neden?"

"Çünkü başarılısın."

Gözlerinden yaşlar akıyordu "Neden ağlıyorsun?"

"Bana acıyor musun?

"Hayır."

"Eğer öyleyse buna hiç gerek yok"

"Sana acımıyorum."

"Bütün öğrencilerinize böyle davranıyor musunuz?"

"Evet başka bir öğrencimde böyle bir durumda olsaydı onada aynı davranırdım."

Telefonumun zil sesiyle gözlerimi Neslihan'ın gözlerimden çektim. Elime telefonumu aldım. Arayan Fisun'du

"Efendim"

"Arda sabahtan beri seni sayıklıyor. Ne zaman geleceksin."

"Birazdan orada olacağım"

"Tamam. Bekliyorum" demesiyle telefonu kapatıp. Neslihan'a baktım.

"Çıkmam gerek. Dinlen sende"

Bir cevap vermedi. Arkamı dönüp çıktım evden. Aşağı indiğimde kapıcıya bir miktar para verdim

"Konserve tarzı birkaç bir şey ve kahvaltılık alıp 20 numaraya götürür müsünüz?"

"Tabi efendim"

...................................


NESLİHAN'DAN

Salondaki koltuğa oturdum. Öylece yere bakıyordum. Ayağa kalkıp balkona doğru yürüdüm. Balkonun kapısını açtım. Derin bir nefes aldım. Kapının çalınmasıyla kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda bir adam elindeki poşetleri bana uzattı

"Bunları Yavuz Bey gönderdi."

"Teşekkür ederim" elindeki poşetleri alıp kapıyı kapattım. İçindekilere baktım oldukça acıkmıştım aslında. Mutfağa yönelip köftelerden birini açıp elime aldığım tavanın içine koydum. Kızartmaya başladım.


..................................


YAVUZ'DAN

Evin bahçesine girdiğimde arabayı durdurdum. Gelen telefon sesiyle yanımdaki koltuğa baktım. Bu Neslihan'ın telefonuydu. Elime aldım. Telefon kapanmıştı. Arabadan çıktım. Balkonda duran Berk'e baktım. O da bana bakıyordu. Elimle gel yaptım. Onların evine doğru yürüdüm bende. Berk yanıma geldi

"Efendim amca"

Telefonu Berk'e uzattım

"Bunu Neslihan'a götürür müsün? Etilerdeki evde"

"Tabi amca" bana baktı "Ben üzerime ceket alıp çıkıyorum o zaman"

................................


BERK'TEN

Odama çıkıp ceketimi giydim. Masanın üzerindeki anahtarları alıp çıktım evden. Arabama binip etilere doğru sürdüm. Telefonumun çalmasıyla telefonu elime aldım. Arayan Ceydaydı

"Efendim"

"Sevgilimi özledim. Sana geliyorum"

"Canım yalnız ben evde değilim"

"Hani evde olacaktın. Kim var yanında nerdesin?"

"Sakin ol nefes al. Amcamın bir işi vardı onun için çıktım. Halledip döneceğim eve ama geç olur ben sabah uğrarım sana"

"Çok dışarılarda dolanma ama kıskanırım."

"Tamamdır aşkım. Kapatıyorum şimdi"

"Tamam"

Apartmanın önüne geldiğimde durdum. Arabadan inip asansöre bindim. 5. kata geldiğimde asansörden inip daireye doğru ilerledim

Zile bastım kimse açmadı. Bir kere daha basıp bekledim. Kimse açmayınca. Anahtarla açıp içeri girdim. Televizyonun sesine doğru ilerledim. Neslihan salondaki koltukta uyuyordu. Elimdeki telefonu yanındaki masaya bırakırken Neslihan hızla masada duran meyve tabağındaki bıçağı alıp ayağa kalktı. Ellerimi havaya kaldırdım "hey hey hey sakin ol benim"

"Nasıl girdin eve"

"Elimdeki anahtarı gösterdim"

"Anahtarla.....Bu evi genelde ben kullanırdımda kız atmak için"

"Ne"

Sesli güldüm "elindeki bıçağı bırakacak mısın?"

Bana doğru bir adım atmasıyla elmaya bastı. Düşmek üzereyken onu belinden tuttum. Burunlarımız neredeyse değmek üzereydi. Birbirimizin gözlerine baktık.


Bir an ne kadar çok his barındırırdı içinde. Bir an bazen bir hayatın başlangıcıydı, bazense bir hayatın bitişi

Loading...
0%