@haticebariss
|
Rüzgarda savrulan bir yaprak gibiydim savunmasız, sessiz. Rüzgar ne yöne eserse oraya gitmeye mecbur. EDİS'TEN "Öldürmeyeceğiz ama ben halledeceğim kızı." "Peki şimdi ne yapacağız?" "Gece amcamın galerici bir arkadaşı var şu Adnan Bahadır. Uyuşturucu işinde beraberler. Onunla bir görüşelim bakalım. " Barlasla kısa bir bakış atıp sinsice gülümsedik birbirimize "İşte bana bunlarla gel dostum. " Salona geçtik. Barlas koltuğa oturdu bir eliyle dudağının kenarıyla oynuyor ve beni dinliyordu. Ben ayaktaydım. Arkamdaki rafa sırtımı yaslayıp kollarımı birleştirdim. " üç tane araba var üçüde aynı. Arka koltukların altı boş. Mallrı orada saklıyorlar. Yarın dağıtım yapacaklar. Tabi ondan önce biz dağıtacağız. Arabaların biri Adnanın galerisinde. Biri Zaferin deposunda. Biri amcamda. Şimdi sen sağlam 10 adamını göndereceksin gözlem yapacaklar. Dışarıdaki adamları onlar halledecek sessiz bir şekilde. Biz arka taraftan gireceğiz." İçeri odaya gittim iki küçük el çantası tarzında bavul aldım. İkide maske alıp salona Barlas'ın yanına gittim. Maskelerden birini ona doğru attım, tuttu. Cebimden bir çakı çıkardım. Soran gözlerle bana baktı. "Çakı? ". Alaycı bir gülümsemeyle "Çakı sencede bu iş için yetersiz değil mi?" "Amcamın çakısı, imzası gibidir" Tek kaşını kaldırıp bana baktı. ........................... Galerinin yakınlarında bekliyorduk ve adamlara başlayabilirsiniz tarzında el işareti yaptık. Adamlarımız sessiz bir şekilde, yavaş yavaş indiriyorlardı adamları. Bizde arabayı dikkat çekmeden galerinin arka tarafına getirdik. Arka tarafta 2 adam vardı. Birinin arkasından ben, diğerinin arkasından Barlas gitti. Elimizdeki silahın arkasıyla enselerine vurduk. Yere yığılmalarıyla onları koltuk altından tutup kenara sürükledik. Duvarlar yüksek değildi. Yere atladık. Dikkat çekmemesi için malları koydukları arabayı 4 arabanın arasına koymuşlardı. Kapı kilitliydi. Yerden bir kaldırım taşı aldım ve camı indirip kapıyı açtım. Deri koltuklara baktım. Barlas'a koltuğun yanlarından çok ustaca yapılmış fermuar tarzı şeyi açmamla bana hayretle baktı. koltuğun içindeki mallara baka kaldım. Barlas bana bakıp "Sen doldur ben etrafa bakacağım" Tamam anlamında başını salladı. Ben arabadan dışarı çıkıp etrafa baktım. Arbanın yakınlarına elimdeki çakıyı attım. Barlas arabadan çıkıp elindeki bavulu gösterdi "Tamamdır" Barlas'a bakıp duvarı işaret ettim. Duvara yöneldik. Neyseki düşündüğümden çok daha kolay olmuştu Duvardan atlayıp arabaya bindi. Yavaşça ön tarafa gidip adamlarımıza tamam anlamında el yaptık. Sırada Zaferin deposu vardı. —Saat 03:00– Arabayı deponun yakınlarına getirdik. Adamlarımıza başlayın anlamında el işareti yaptık. Onlar başladı. Barlas eline bavul aldı. Bende bagajdan benzin bidonunu aldım. Bu sefer az önceki gibi sessiz olmadı. Zaferin adamlarından biri bizi fark etmişti. Ateş etti. Artık hepsi uyanmıştı duruma. Çatışma çıktı. Biz Barlas'la depoya girdik. Deponun kenarında masa sandalye vardı. Sonundada araba. Sandalyeyle camı kırıp arabanın kilidini açtım. Koltuğun altındaki fermuarı açıp malları bavula doldurdum. Tam kulağımın dibindeki silah sesiyle başımı kaldırdım. Barlas arkamdaki adamı vurmuştu. Yerde yatan adama baktım ve Barlas'a bakıp eyvallah anlamında başımı salladım. Hayatımı kurtarmıştı. Barlas eline silahını alıp deponun girişine yönelip beni kolluyordu. Bende benzin bidonunu alıp arabının üzerine ve deponun her köşesine döktüm. Deponun çıkışına gittim ve çakmağı yakıp yere fırlatmamla depo alev aldı. Barlas'la beraber bizim arabaya doğru ilerledik. Yolu yarıladığımızda arabanın patlama sesiyle arkama döndüm ve tekrar önüme döndüm. Barlas adamlarından birine toplanın dedi. Bizde arabaya binip benim evime doğru gittik. |
0% |