Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13. Bölüm

@haticegnyp_9

Bir haftadır bireysel görevdeydim. Görevde araştırma yaparken bir anda kendimi bu görevde bulmuştum.

 

Etraf tuhaf bir şekilde sessizdi.

 

Durdurduğum kayanın arkasından çıkıp temkinli bir şekilde ilerledim.

 

Bir ses yükseldi. Tanıdık bir ses. Kurşun sesi.

 

Olduğum ağacının arkasına yasladım.

 

Eğlence başlasın.

 

Gördüğüm her adama sıkmaya başladım. Bir iki üç derken bitmişlerdi. Silahın şarjöründe kurşun kalmamıştı ve kurşunlar arabadaydı.

 

Elime bıçağı aldım. Silahım yoksa bıçağım vardı.

 

İçeri temkinli adımlarla girdim.

 

Dudaklarımda hissettiğim bez parçası ile her şey sonradan oturdu.

 

😎

 

Gözlerimdeki ağırlık git gide çoğalıyordu.

En sonunda açtığımda bu sefer yoğun ışıktan kapadım gözlerimi.

 

"Vay bee bu kadar mı korkuyorsunuz benden" dedim ses gelmedi.

 

"Nereye gittiniz ama."

 

"Ohoooo, korktunuz mu?"

 

"Bari şu ışığı kapatın piçler" ses gelmeyince ümidi kestim. Biraz sonra ışıklar kapandı. Bir oh çekip gözlerimi araladım.

 

Keşke aralamaz olaydım.

 

Karşımda duran kişi lalenin ta kendisiydi.

 

"Senden mi korkacağım" dedi. Güldüm. Hatta kahkaha attım.

 

"Vay beee. Vatana ihanet ha"

 

"Ortada bir vatan yok" dedi.

 

"Siktir git şuradan" dedim. Gülme sırası ondaydı. İçeriden birilerini çağırdı. Bir kamera ve tripod ile geldi.

 

Kurdu kamerayı.

 

"Şimdi bu kamera kayıt etmeye başlayacak ve bildiğin her şeyi anlatacaksın" dedi. Başımı aşağı yukarı salladım. Şaşırdı ilk önce. Ne vardiki şaşıracak.

 

"Başla" dedi. Ellerim acımaya daha başlamamıştı bile.

 

"Şimdi bir kaba 4 yumurta, 1 şu bardağı şeker, isteğe bağlı süt ya da yoğurt 1 su bardağı olsun o da. 5 su bardağı un, 2 paket kabartma tozu ve isteğe bağlı vanilya ya da portakal, üzüm falan. Ha birde içine 2 çorba kaşığı sirke koy" Bana mala bakar gibi bakıyordu.

 

"Ne anlatıyorsun be" dedi. Anlamadı tabi.

 

"Aaaa oldumu hiç öyle be me demek. Kos koca ayşen Atay'ın kek tarifini verdim sana. Nankör" dedim yüzüme inen tokat ile yanağım kıpırdamadı bile.

 

Saçımdan tutup arkaya doğru çekti.

 

"Ne anlatıyorsun sen" dudaklarımdan kocaman bir kahkaha döküldü.

 

"Anlat dedin anlattım ama ayşen teyze bana çok kızacak." Dedim.

 

"Maho. Getirin şu aletleride" kocaman bir gülüş çıktı dudaklarımdan.

 

"Maho mu? Çok yaratıcı bir isim" dedim. Yüzüme inen yumruk ile gülmeye devam etti.

 

"Sağol. Belli ki bu gün babamın yanına gideceğim.. aslında iyi oldu biliyor musun özlemiştim onu" derken gözümün dolmaması için çaba verdim.

 

Maho içeriye sürerek bir şeyler getiriyordu. Elektrik tellerini görünce güldüm. Kaç tane askerimizi böyle şehit etmişlerdi.

 

Gözümün önüne annem geldi ege geldi Ali Deniz geldi. Şehadet getirdim. Belki de yolun sonuna gelmiştim.

 

Kafamı oyalaması için bir şeyler mırıldanmaya başladım.

 

"Ben sende tutuklu kaldım,

Kendi hayatımdan çaldım,

Yedi cihan dolandım,

Bana mısın demiyor."

 

Gözümden bir damla yaş düştü.

 

"Ben sende tutuklu kaldım,

Kendi hayatımdan çaldım,

Yedi cihan dolandım,

Bana mısın demiyor.

 

Sakladım gözlerimi,

Sustum hep sözlerimi,

Yandım yar közlerimi ahh,

Savur savur bitmiyor."

 

Kameraya baktım. İzleyecekti biliyorum.

 

Son kez.

 

"Ben sende tutuklu kaldım.." dedim. O an bir şey oldu. Vücudum da bir ağrı. Bir sızı. Titredi vücudum..

 

Gerisi yoktu. Hiç bir şey yoktu.

 

🥺

 

Adımları sert ama bir o kadarda da yumuşaktı Ali denizin. Görevden yeni dönmüş sevdiğinin yanına gidiyordu.

 

Ordu evine giriş yapmış zöhrenin katına çıkmıştı. Kapıyı çaldı, çaldı ama açan olmadı. Cebindeki yedek anahtarı çıkarttı Ali deniz.

 

Yuvasına takıp açtı.

 

"Zöhree"

 

"Güzelim. Neredesin" içerilere baktı Ali Deniz. En son yatak odasına girdi. Ama bıraktıkları gibi duruyordu. Odayı toparlayıp muratı aradı.

 

O kesin yerini bilirdi.

 

Telefon çaldı çaldı en sonunda açıldı.

 

"Alo" dedi murat. Bayram değildi seyran değildi neden aramıştı.

 

"Zöhre nerede" dedi Ali deniz.

 

"Göreve gitti" dedi. Bunu demesi üzerine telefonu yüzüne kapadı Murat'ın.

 

"Bir kere de haber ver ve kadın bir kere de" telefonun tekrar çalması ile aldı tekrar eline telefonu.

 

Albay arıyordu.

 

"Albayı-"

 

"Hemen karargaha gel" deyip kapattı. Hızla karargaha gitti Ali deniz.

 

Kendini bekleyen şeyleri bilmeden.

 

🥺

 

Kadere hiç bir zaman boyun eğemezlerdi. Ali deniz gördüğü şeylerle kalbinin kırk yerinden bıçaklanmıştı. Olmazdı ki. Gitmezdi zöhre.

 

Atamadığı soruşturmadığı yer kalmamıştı. Göreve gittiği yerden farklı yere götürmüşlerdi. Allah kahretsin ki yoktu. Hiç bir yerde yoktu.

 

"Neredesin güzelim neredesin" dedi kendi kendine.

 

Başını masaya yasladı. Yoktu hiç bir yerde. Çıldırmak üzereydi.

 

Kapısı çaldı Ali Denizin.

 

"Gell" gelen kişi kurtuluştu.

 

"Komutanım haber var." Dedi. Ali deniz bir hışımla kalktı yerinden.

 

Irağin kuzeyinde bulunan bir yerdi. Ama albay izin vermemişti.

 

Tekrar çaresiz bir şekilde odasına ilerlerken dinlenme odasından timin gereksiz konuşmalarını duydu.

 

"Ben ilk defa bu kadar sakin gördüm Ali komutanımı" dedi. Ona sadece ailesi ve zöhre Ali deniz derdi.

 

"Sakinliğinden korkmamız gerekmez mi?" Dedi hasan. Tanırdı komutanını. Deliydi. Sevdiklerine zarar gelince ortalığı yıkar geçerdi.

 

Bu sefer adımları sert değildi Ali Denizin. Çaresiz ve yorgundu adımları. Ne diyecekti annesine Ege'ye. Bilmiyordu. Hiç bir şey bilmiyordu.

 

Odasına gidip gözlerini yumdu. Kafası karışıktı.

 

Nasıl davranacak bilmiyor sadece zöhrenin kokusunu istiyordu.

 

Bencillik miydi?

 

🥺

 

Belimdeki ağır yük her dakika artıyor vücudum artık dayanımıyordu. Ağır derecede yanık ve üzerine omuz kısmıma atılan bıcak darbesi ve dayak eklenince bende şarteller kopmaya başlamıştı.

 

"Konuş dedim sana. Konuş" güldüm yarım bir şekilde.

 

"Yaklaş. Yaklaş, yaklaş" dedim. Yanıma yaklaşmaya başladı. Tam yüzümün hizasında durdu güzel ama kansızlık dolu yüzünde ufak bir yara açtım.

 

Adam gelip yüzüme bir yumruk daha attı.

 

Kabul acıdı.

 

Elektrik dirağimi neyse onu bir kez daha çalıştırdılar. Dudaklarımdan bir çığlık daha döküldü.

 

"AHHHHH. SİZİ ANANIZIN KARNINDAN ÇIKTIĞINIZ GÜNE GERİ GÖNDERECEĞİM. ŞURADAN BİR ÇIKAYIM. SİKİLMEDİM YERİNİZİ BIRAKMAYACAĞIM. AHHHH" ben küfür ettikçe daha çok elektirik verdiler vücuduma. En son bilincim kapandı.

 

Duyduğum silah sesleri ile olduğuğim yerde inledim. Acı vücudumun tamamını esir almıştı. Canım yanıyordu.

 

Ayaklarımın üzerinde durabilecek dermanı bulamıyordum kendimde.

 

Deponun kapısı açıldı.

 

"K-komutanım burada" simayın sesiydi. Ama cevap verecek de gözlerimi açacak dermanımda yoktu.

 

Yazar anlatımı..

 

Karşılaştığı manzara ile elini nereye koyacağını şaşırdı Ali deniz.

 

Hemen zöhrenin yanına gidip kollarını çözdü.

 

"Güzelim. Bir tanem aç gözlerini hadi."

 

"A-ali d-d-deniz gel-geldin" kan küstü zöhre.

 

"Yorma kendini geldim ben" deyip kucağına aldı zöhreyi.

 

Zöhre yine saşırmamıştı. Biliyordu geleceğ

ini. Sevdiği adama güveni tamdı.

 

"Bırakma beni. Lütfen bırakma beni. Geldim ben ama sen gitme ne olur. Bırakma beni"

 

🧚‍♀️

 

Ben geldimmm.

 

Hoş geldim.

 

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💚💐

 

Loading...
0%