Yeni Üyelik
22.
Bölüm

22. Bölüm

@haticegnyp_9

Elindeki tahta kalemi daha çok çevirdi parmakları arasında zöhre, hocası tahtaya bir denklem yazmıştı, bunu çözmek zordu çünkü 12. Sınıf değildi.

 

Evet 12. Sınıflara sorduğu sorudan sormuştu.

 

Matematiği seviyordu ama hocası tam bir baş belasıydı.

 

Nasıl çözeceğini bilemedi ilk başta, 10. Sınıftı daha, düşünmeye devam etti.

 

Sınıfın kapısı açılınca kapıya doğru baktı zöhre, sınıfın kokoşu cansuydu bu.

 

Nefes nefese kalmıştı.

 

"Ali-ali ile Alparslan kavga ediyor, yetişin." Dedi, duyduğu şeylerle şoka girmişti zöhre.

 

"Alparslan duruldu ama Ali durmuyor." Dedi, zöhre oturduğu sıradan kalkıp dışarı doğru koştu.

 

Ama keşke gitmeseydi, Ali deniz Alparslana yumruk atıyordu, etraftakilerse onları izliyordu, hemen Ali Denizin yanına koştu zöhre.

 

"Ali deniz, dur!" Dedi, Ali deniz 11 olmuştu, Alparslan 12. Sınıft, ona göre daha kalıplıydı Ali deniz.

 

"Karışma sen!" Diye bağırdı Ali deniz, zöhreye laf yetiştirirken Alparslan ayaklandı ve Ali denize yumruk attı.

 

Zöhre ikisinin arasına geçip durdurdu, Ali denize çaresiz bakışlar attı, bunun anlamını elbette biliyordu Ali deniz dur demekti, kendine zarar veriyorsun demekti.

 

Kolundan tuttuğu gibi okulun çıkışına ilerletti Ali Denizi,

 

"Ne yaptığını sanıyorsun sen, neden durmuyorsun, sürekli onunla kavga içindesin." Dedi zöhre, koca elleri ile yüzünü sıvazladı Ali deniz.

 

"Ben başlatmadım bile, o başlattı, damarıma bastı, dayanamadım." Dedi, bu sefer yüzünü sıvazlayan zöhre oldu.

 

"Bekle beni burada." Dedi zöhre, okulun karşısında ki eczaneye girdi, gerekli olan tüm malzemeleri alıp Ali denizin yanına geri döndü, bakışları sinirli bir şekilde bahçedeki sakinleştirilmeye çalışılan Alparslana bakıyordu.

 

"Eğer bir kez daha damarıma basarsa acımam, diyeyim şimdiden." Dedi Ali Deniz, bir kez daha iç çekti zöhre.

 

"Derdiniz ne sizin, ne oldu da kavga ettiniz." Dedi zöhre pansuman yapmaya başlarken.

 

"Önemli bir şey değil." Dedi, zöhre pansuman yapmaya devam ederken ters ters baktı Ali Denize.

 

Ali deniz oflayıp anlatmaya başladı.

 

..

 

Ayağında sürdüğü topu kaleye attı Ali Deniz, bu şutun gol olduğunu gören takım arkadaşları sevinirken Ali Deniz için sıradan ve normal bir goldü.

 

Hakem ara verip gittiğinde Ali Deniz ve takımı banchine gidip oturdular, eline aldığı su dolu şişeyi tek içişte bitirdi Ali Deniz.

 

Arkasında takımı ile gelen Alparslanı görünce sinirli bir iç çekiş bıraktı Ali Deniz.

 

"Adaletsiz bir oyun oldu, hakem sizden taraftaydı." Dedi Alparslan, sinirle yüzüne baktı Alparslanı yüzüne Ali Deniz.

 

"Adaletsizlik falan yoktu, sadece siz oynayamadınız, gayet Adaletli bir maçtı." Dedi Ali Deniz. Kaşları havaya kalktı Alparslanın, Ali deniz ile arasındaki şey zöhre yüzündendi, Alparslan zöhreden hoşlanıyordu.

 

Yumruklarını sıkmaya başladı Alparslan, Ali deniz kalkıp gidecekken konuştu Alparslan.

 

"Asker babanamı güveniyorsun?" Dedi Alparslan, dişlerini sıktı Ali Deniz, emre Ali denizin omzunu sıktı, boş ver demekti bu. Öylede yaptı Ali Deniz.

 

Ama Alparslanın durmak gibi bir niyeti yoktu.

 

"Zöhre peki, biliyorsun hislerimi, belki o da bana aynı şeyleri hissediyor. Ne yapacaksın, ben söyleyeyim sana.

Bence enişten olacağım. Çok muhteşem bir fikir, sana bakmadığı gibi bana bakacak." Dedi Alparslan, bardağın taştığı son damlaydı, herşeye laf edebilirdi ama zöhreye asla.

 

Yumruklarını sıkmaya devam etti Ali Deniz.

 

"Belki de şu an hemen zil çaldığı an yanına gidip ona açılabilirim öyke değilmi?" Dedi Alparslan, bu sefer yumruklarını tutamadı Ali deniz.

 

"Onun adını ağzına almayacaksın, eğer bir daha böyle bir hataya düşersen anandan emdiğin sütü tek tek burnundan getiririm." Dedi yumruk atarken.

 

"Sikerim senin belanı." Dedi Ali Deniz. Dudağının kenarındaki yara ile güldü Alparslan.

 

"Ne o, olacaklardan mı korkuyorsun." Dedi Alparslan da.

 

Tam bir yumruk daha indirecekti ki bir ses duydu, zöhrenin sesi.

 

"Ali deniz, Dur!" Dedi, şu an sinirini zöhre bile yatıştıramazdı.

 

"Karışma sen!" Dedi Ali Deniz, tam bir yumruk daha atacaktı ki zöhrenin önüne geçmesi ile durdu, zöhrenin gözleri Ali denizin gözlerindeydi.

 

Olmazdı. Olamazdı, böyle olmamalıydı gözlerine bakarsa dururdu, öylede oldu zaten, dur dedi zöhre gözleri ile, geri çekti yumruklarını Ali deniz.

 

Bedeni de çekildi geriye, zöhrenin onu kolundan tutması ile birlikte okul çıkışına doğru ilerlediler.

 

🔥

 

İtalya'dan dönmüştük, üç gün erken gelmek durumunda kalmıştık çünkü işlerimiz vardı, hem Ali denizi çağırmışlardı hem beni.

 

Sabah olduğu için uyuşmuş bedenimi yataktan kaldırmaya çalıştım, yan tarafa baktığımda Ali deniz hala uyuyordu.

 

Yan tarafa dönüm ellerimi sakalarına götürdüm, ellerimi hiseddince daha çok bana doğru geldi ve mırıldanmaya başladı.

 

"Azıcık daha uyusam ne olur ki?" Diye mırıldandı, dün eve çok geç gelmişti. Arada böyle yoğunluklar olabiliyordu.

 

"Saat 6.30 ama kaçta çıkman lazım ki." Dedim, gözlerini açıp tavana bakmaya başladı.

 

"7.30'da" dedi, daha vardı. Dün yorgunluktan direkt uyumuştu.

 

"Ee daha varmış, uyu sen bende kahvaltı hazırlayayım." Dedim. Gülmeye başladı.

 

"Sen eskiden hiç böyle değildin." Dedjy bana.

 

Adam bile anladı.

 

"Ne alaka ama?" Dedim, bedenimi kolları arasına aldı, çenesini başımın üzerine koydu.

 

"Seni öldürseler kalkıpta bu saatte kahvaltı hazırlamasın." Dedi, doğruydu ama çok yoruluyordu üstelik dün hiçbir şey yememişti.

 

"Evet kalkmam, hem işim var hemde dün hiçbir şey yemedin." Dedim, iyice kendine çekti beni, daha fazlası mümkünmüş gibi.

 

"Ne yaptım da nasip oldun sen bana ha" dedi ellerini yanaklarıma koyarken, bende kollarımı boynuna doladım.

 

Dudaklarını boynuma bastırdı, emmeye başladı. Gelecek olanı anladığım için geri çekildim.

 

"Uyu sen" dedim sakallarını severken.

 

"Sevseydin birazcık." Dedi, başımı salladım olumsuz anlamda.

 

"Uyu hadi, uyumadın zaten." Dedim, ayağa kalkıp banyoya girdim, bir duş alıp üzerimi giyindim.

 

Kahvaltı hazır olduğunda kocacığımı uyandırmak için odaya gittim ama yoktu.

Banyodan su sesi gelince yatağı toplayıo kirli çamaşırları makinaya atmak için banyoya girdim.

 

Ali deniz traş oluyordu, kıyafetleri atıp yanına ilerledim. Önüne geçip elindeki jileti aldım.

 

"Anlaşmalara uymuyorsun." Dedim, güldü elime jileti verip ellerini lavabonun iki kenarına koydu.

 

"Çok yoğunsun bu aralar."

 

"Bir görev var, Derya ile." Dedi, kaşlarım havalandı.

 

"Derya ile." Dedim, başını salladı. Yüzüm düştü tabi anında.

 

"Mecburum, biliyorum hoşlanmıyorsub etrafımızda bulunmasından ama yapacak bir şeyim yok." Dedi, hayır görevini elbette aksatmasını istemezdim ama etrafımızda olunca huzursuz oluyordum.

 

"Sorun yok.. hani demiştin ya bir keresinde bana, yoktun yanımda, yanımda olmayınca aklımdan çıktın gittin demiştin."

 

"Hata etmişim, hep buradaydın, kalbimde, aklımda yüreğimde, ben sadece seni aradım diğerlerinde."

 

"gözden uzak olan gönülden de uzak

olurmuş ya, ben kendimi bildim bileli

gözümden uzaksın ama gönlüme de yüreğime öyle bir işledin ki yokken bile hep sendi yüreğim"

 

 

🔥

 

Loading...
0%