Yeni Üyelik
26.
Bölüm

26. Bölüm

@haticegnyp_9

Ali Deniz'den ikizlerine...

 

Yavrularım...

 

Cinsiyetiniz bilmiyorum daha, o yüzden size böyle hitap edeceğim. Doğacağınız günü sabırsızlıkla bekliyoruz. Evet bekliyoruz anneniz ve ben sizi sabırsızlıkla bekliyoruz. Cinsiyetiniz ne olduğu önemli değil, sağlıkla gelin.

 

Anneniz de bende sizi çok seviyoruz, belki ikinize birden bakmak bizim için çok zor olacak ama herşeye değer. Buna eminim.

 

Çok sabırsızım.

 

Ne yapacağım bilmiyorum...

 

Babalık denen şey ne bilmiyorum ama sizinle öğreneceğim. Umarım tecrübe edeyim derken sizi üzmem. Üzmeyiz.

 

İyi bir baba olabilecek miyim onu da bilmiyorum. Tek bildiğim şey sizi çok sevdiğim.

 

Umarım sağlıkla gelirsiniz.

 

Sizi çok seven babanız...

 

🥹

 

Yazar anlatımı...

 

Radyo da çalan şarkıya eşlik ediyordu Ali deniz ve zöhre. Bu gün bebekleri tam sekiz dokuz aylık olmuştu. Kontrole gidiyorlardı. İkiz bebekleri olacaktı.

 

İkiz...

 

Şarkıya eşlik eden karısına hayranlıkla baktı Ali Deniz. Ne sevap işledim de rabbim seni bana verdi, dedi içinden.

Ne yapmış olabilirdi de böyle bir güzellikle kaderleri birleşmişti.

 

Kaderleri birleşmiş gibi birde çocuk vermişti Ali denize. Hem Ali deniz hemde zöhre hayatlarının en mutlu dönemlerini geçiriyorlardı.

 

Zöhre şarkıya eşlik ederken Ali deniz ona hayranlıkla bakıyordu.

 

"Sen bana akıl ver Allahım bende esamesi yok. Doğru olabilir mi gördüklerim, bir malumatım yok. Geliyorum demedin sende her kaza gibi ani. Hasar büyük kalbim gidiyor elden. Ben aşığım yani. Uzun boyundan mıı? Seri. Suyundan mıı?" Diye eşlik etmeye devam ediyordu zöhre.

 

"Ayy yeter bu kadar. Kocammm." Dedi zöhre. Zöhre de olan bakışları ondan ayrılmadan zöhreye daha çok döndürdü bakışlarını. Zöhrenin saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.

 

"Efendim güzelim." Dedi Ali deniz. Yüzü gülüyordu ikisinin de. Zöhre dudaklarını büzerek Ali denize döndü.

 

"Ben iki kızla nasıl başa çıkacağım?" Dedi zöhre. Ali denizin dudaklarında tebessüm oluştu. Mutluydu. İki kızı olacaktı. Zöhre de mutluydu elbette ama kocasına iki ortak çıktığını öğrendiğinden beri düzgün uyku uyumuyordu.

 

"Ben varım güzelim." Dedi Ali deniz. Gülümsedi zöhre. Ondan bahsetmiyordu ama kocası bilmese de olurdu. Hastaneye gelip sıraları gelince girdiler içeriye.

 

Cinsiyetleri belliydi, ikisi de kızdı...

 

Sare ve Eylül...

 

İkizler...

 

Korkuyordu Ali Deniz. Ya onlara iyi bir baba olmamasa. Aklından geçenler ya gerçek olursa diye.

 

"İkizler gayet iyi, doğum bir kaç haftaya olur gibi gözüküyor. Lütfen hazırlıklı olun olur mu?" Dedi doktor. Başını aşağı yukarı salladı hem Ali deniz hem zöhre.

 

Hastaneden çıkıp evlerine gitmek yerine Ali denizin ailesinin yanına gittiler. Doğum yaklaşıyordu.

 

Ali denizin görevi vardı...

 

"Ali deniz, gel şu perdeyi as." Diye bağırdı içerden annesi. Gülümsedi Ali deniz. Zöhre de böyle olur muydu acaba diye geçirdi içinden.

 

"Geldim anne geldim." Dedi Ali deniz.

 

🥰

 

3 gün sonra...

 

Hayat akışında ilerliyordu, Ali deniz görevdeydi. Galiba doğumumu en çok bu etkileyecekti. Karnıma baktığımda kocam olmuştu. Son zamanlarda mide bulantım daha çok artmıştı. İkizimiz olacaktı.

 

Sare ve Eylül.

 

Yatantan destek alarak ayağa kalktım. Şu içmem lazımdı. Günde 3 litre.

 

Merdivenlerden inerken karnıma bir sancı sağlanmıştı. Fazla önemsemdim çünkü oluyordu arada sırada. Daha doğuma 2 hafta vardı.

 

Sancılarımın artması ile salondaki koltuğa oturdum.

 

Daha var zöhre. Daha var sakin ol. Daha var. Daha çok erken.

 

Sancılarımın daha çok artması ile telefona sarıldım. Begüm ablanın numarasını tıklayıp aradım. Birkaç çalışta açtı.

 

"Alo, zöhre. Ne oldu bu saate." Dedi. Derin derin soluklar almaya başladım. "Ab-abla geliyolar." Dedim. Kapı açılıp kapanma sesi geldi. Umarım geliyordur diye geçirdim içimden.

 

"Kim geliyor zöhre, ne oldu. Sakin ol geliyorum" dedi.

 

"Bebekler geliyor." Dedim. Gaza basma sesi geldi.

 

"Tamam sakin ol, geliyorum ben. Derin derin nefes al ver tamam mı derin derin nefes al ver birtanem geliyorum."

 

"Ab-abla çok erken daha 2 hafta var. Olmaz ki. Daha çok erken." Dedim.

 

"Tamam, sakin ol. Derin derin nefes al ver. Ben geldim tamam mı? Nerede yedek anahtar." Dedi.

 

"Paspasın altında abla." Dedim. Birkaç saniye sonra kapı açıldı. Begüm abla geldi.

 

"Tamam sakin ol. Tut ellerimi hadi." Dedi. Ellerini tutup ayağa kalktım. Çantalar zaten arabadaydı.

 

"Sakinim ben."

 

"Tamam sakinsin." Dedi. Daha çok bana değilde kendi kendine konuşur gibiydi.

 

"Abla."

 

"Efendim."

 

"Şu an olmaz. Ali deniz yok" dedim.

 

"Saçmalama zöhre, doğuruyorsun ve hala Ali deniz diyorsun ya." Dedi. Ters ters baktım yüzüne.

 

"Seviyorum çünkü anasını satayım." Dedim. Ters ters bakma zamanı ondaydı bu sefer.

 

"İyiki bir kocası var ya."

 

"Abla doğuruyorum burada ne kocası."

 

🥹

 

Ali Deniz'den

 

Zordu. Çocuklarının doğumunu görmemek. Onları ilk doğduğu anda görmemek zordu. Sırtımı dayandığım kayadan çektim.

 

"Komutanım ne zaman döneceğiz" dedi mert. Operasyon bitmişti ama buradaki köylüleri korumamız gerekti.

 

"Fazla meraklı değilim burada duramaya. Koruma gerek." Dedim. Hepsi bir iç çekti.

 

"Doğmuşlarmıdır." Dedi Simay. Yüzümde bir gülümseme oluştu.

 

"Yok, yunus'a söyledim. Evin etrafında dolaşıyordu. Ne olursa haberim oluyordu. Çalan telefon ile açıp kulağıma dayadım. Arayan yunustu.

 

"Alo."

 

"Efendim yunus." Dedim.

 

"Komutanım, hayırlı olsun." Dedi.

 

"Doğdular mı?"

 

"Evet."

 

"Resimlerini at yunus." Dedim. Telefonu kapatıp bekledim. Bir kaç dakika sonra yunus fotoğrafı attı.

 

Yunus: komutanım yüreğiniz dayana bilecekse atayım

 

At yunus

 

Yunus:

 

 

Yunus: Allah analı babalı büyütsün komutanım, hayırlı olsun

 

Eyvallah yunus eyvallah

 

Yunus: ben daha buralardayım bir şey sormak isterseniz buradayım

 

Sağol yunus

 

Yüreğim dayanabilir mi bilmiyordum, çok iyilerdi, dudaklarımdan küçük bir kıkırtı çıktı. Gözümden bir damla yaş düştü. Mert yanıma gelmiş ekrana bakıyordu.

 

"Çok tatlılar anasını satayım." Dedi mert.

 

"Allah analı babalı büyütsün komutanım" dedi Simay.

 

"Hayırlı olsun" dedi kurtuluş. Kendimi dağlara vurma hissi ile dolup taştım. İlk defa bu kadar mutlu olduğumu hissettim.

 

Yanlarında değildim ama beni hissettiklerine emindim.

 

🥹

 

Görevden dönmüş zöhrenin yanında hastanedeydik. Doğum yapmıştı. Cidden çok tatlılardı. Hava almak için dışarı çıktım. Kurtuluş da buradaydı.

 

"Ne yapıyorsun tek başına burada." Dedim yanına otururken. Sigara içiyordu.

 

"Annemle konuştum. Gelecektim şimdi." Dedi. "Evlendirecekmiş beni. Kız arıyormuş." Kaslarım yukarı doğru kalktı. Kız arıyormuş derken.

 

"Sen ne dedin." Dedim. Gülümsedi. Gülümsemesi gerçekten güzeldi. Yanağının iki yanında çukur oluştu.

 

"Gönlüm dolu dedim, ne diyeceğim." Dedi. Kaslarım daha çok yukarı kalkarken önüme döndüm.

 

"Ne oldu?" Dedi. Omuzlarımı kaldırıp indirdim.

 

"Ne olacak, birşey olmadı." Dedim. Sırıtmaya başlayınca ters bakışlarımı görünce sustu.

 

"Sonra dedi ki tanıştır beni dedi, bende daha bilmiyor dedim." Dedi. Yüzüne baktığımda benimle bakışmaya devam etti.

 

"Kimk-"

 

"Tanışır mısın annemle." Dedi.

 

🥱

 

Yazar anlatımı

 

Simay duyduğu sözler ile şokta kalmış gibi baktı kurtuluşun yüzüne. Önüne dönüp tekrar kurtuluşa baktı.

 

"Bir dakika nasıl yani." Dedi simay. Kurtuluş parmaklarını simayın parmaklarına geçirdi.

 

"Benimle ol diyorum, benim ol diyorum, birbirimizin olalım diyorum."

 

"Kurtulu-"

 

"Biliyorum çok ama çok ani oldu, ama ben dayanamıyorum Simay. Anlıyor musun beni.

 

Simay derince yutkundu.

 

"Bana bir cevap ver artık Simay, yoruldum." Dedi kurtuluş. Simayın ellerini tuttu. Gözlerini gözlerine dikti. Derin sözcükler geçiyordu ikisinin de bakışlarından.

 

 

"Seninle olurum kurtuluş, yeni bir ilişkiye belki de hazır değilim ama zamanı geldiğinde seninle olurum."

 

"Peki zamanı ne zaman."

 

"Şimdi kurtuluş, şimdi"

 

 

🤭

 

Merhabalar efenim merhabalar.

 

Umarım çok beklememişsinizdir.

 

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💚

 

 

Loading...
0%