Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@haticegnyp_9

Kader değildi, soluklanacağın yeri bulmak oluyordu yaşadığımız şey.


İki hafta olmuştu.


Görevimi yerine getiriyordum elbette, diğerleri ise 2 haftadır görevdeydi.


Şu an şu Saniye durmayın beni boğun, valla bak.


Murat yanımdan ayrılmıyordu, anası belledi herhalde, yavrum benim.


Yine bir yerelere gidiyorduk, savcı hanım poposunun üzerinde 5 dakika durmuyordu.


Saygınlığımı elbette koruyordum, savcıydı, ama ben yemezdim.


Ben olsam ortadan ikiye çatlamıştım.


Keser misin çeneni.


Valla haklıyım.


Gözlerimi devirmek mecburiyetinde kaldım.


Arada sırada Ali Deniz ile mesajlaşıyorduk.


Telefonun titremesi ile heyecanla açtım.


Ama umduğunu bulamamıştım.


Egeydi yazan.


Elimi alnıma vurdum.


Akıl yoksunu: ablammmmm


Ne var ne istiyorsun


Akıl yoksunu: bana 500'cük atsana


Ne yapacaksın 500'cükü


Akıl yoksunu: bu devirde geçinmek zor ablam.


Konuşmdan Çıkıp internet bankasına girdim ve 750 TL attım.


TR6566777366336 numaralı karta 750 TL gönderilmiştir.


Telefonu kapatacakken bir mesaj düştü ekrana,


Ali deniz: kuşlar bana beni özlediğini öttü.


Elim ayağım birbirine karışmıştı, bir okuldaydık, sanırsam kavga çıkmış ve çocuklar birbirine girmişti, Derya buraya gelirken mecbur bizde gelmiştik, biz kimmi ben ve Murat.


Peşimden ayrılmıyordu.


Bilmem öyle mi olmuş?


Ali Deniz; öyle olmuş dediler bana.


Doğru demiş o kuşlar.


Ali Deniz: ne yapıyorsun


Savcı peşinde dolaşıyorum 


Ali deniz: oakajajajsj


Ne biçim random o


Ali Deniz: nesi varmış pardon


Çirkin bir random oldu


Neyse zamanla öğretirim ben sana


Ali Deniz: öğreniriz artık emir büyük yerden.


Başka şeylerde öğrete bilirim


Ali Deniz: kızım oruç oruç git Allah aşkına


İşime gelmedi demiyorsun da


Ali Deniz: sinirlendirme beni 


Ali Deniz: oruç bozduracasın


Neden bozuluyormuş orucun😁


Ali deniz: bilmem


Bu konuşma hiç iyi yerlere gitmiyor


Görüşürüz sonra


Baysss


Ali Deniz: o ne biçim bir şey be düzgünce bay bay diyemiyormusun


Tamam Ali Deniz


Bay bay👋👋


Ali Deniz: iyi görevler


Ali Deniz: güzelim


(Ali deniz hızın 383883 çocuğum yavaş)


Ne demişti o.


Güzelim mi.


Eridik bittik.


Allahım galiba ben öldüm, öldümde cennetemi düştü.


"Ne sırıtıyon kız"


"Bilmem"


"Ne bilmem, desene"


"Ali Deniz yazdı da"


"Belli oldu senin mutluluğun sırrı"


"Susta yürü" dedim okula doğru gitmeye başladık.


Okulda öğretmenin ifadesini alıyorlardı.


"Bizlik bir şey kalmadı, karargaha gidiyoruz" iki haftadır gitmiyorduk, şimdi bir gelişme olmuş olmalı.


"Tamam" murat ile arabaya doğru ilerledik.


"Peşimde dolaşıyon bari bir işe yara" diyip elimdeki anahtarını Murat'a verdim.


Ön koltuğa oturup telefonu aldım.


Annemle konuşmam gerekti.


Ama mesaj atmak şu an için en makulüydü.


Annee


Anam💞💐: noldu 


Napıyon diyecektim


Anam💞💐: teyzenler geldi k


İyi iyi ben sana sonra yazayım annem hadi bay


Anam💞💐: e görüşürüz o zaman


😘😘


Anam💞💐: 💚


"Zöhre"


"Hı"


"Cerenle aramızı yapsana be"


🫀


Karargaha gelmiş savcının çıkmasını bekliyorduk.


Savcı gelene kadar sudoku oynuyorduk.


Kapının açılması ile telefonları cebimize koyduk.


Savcı, arkasından tim çıktı.


Tabiki gözüm tek kişiyi aradı, çok geçmeden çıkınca rahat nefes aldım.


"Bu gün buradayız, zaten burada güvende olmama gibi durumum olmaz, isterseniz siz gidin" yooo öyle bir şey olmayacaktı.


Siz gidin Ali deniz bana kalsın diyor.


"Yok içime hiç sönmez öyle"


"İyi siz bilirsiniz, Sezai gel benimle" savcı önden giderken, Sezai Ali Denize döndü.


"Komutanım kurtarın beni" Ali deniz hiç oralı olmadan bana bakıyordu.


"Allah kurtarsın kardeşim"


"Amin, aminn" diyip Derya'nın peşinden ilerledi, Simay ortalıklarda gözükmüyordu.


"Biz de gidelim hasancım haydi" hasan bana döndü.


"Zöhre bacım, senin bu arkadaşım bana mı yürüyor, valla sevdiğim Var benim" dedi, omuzlarımı indirip kaldırdım.


Onlarda gidince bir tek mert kaldı.


"Gitsene lan" dedi Ali deniz, merte.


"Vallah olmaz komutanım, Simay beni gördüğü yerde liğme liğme eder" dedi, Simay ile aralarındaki ne olabilirdi ki.


"Onu kızı sinirlendirmeden önce düşünecektin" dedi ve Merti kovaladı.


Mert gidince tek başımıza kalmıştık.


"Bende gideyim" elimden tuttuğu gibi durdurdu.


"Sen nereye" dedi kaşlarını kaldırıp.


İlla oruç bozduracak.


"İşlerim var"


"İşlerin var" 


Tam cevap verecektim ki arkadan bir erkek bana.


"Zöhre" diyene kadar.


S


esin geldiği yöne baktığımda, bana seslenenin serhat olduğunu gördüm.


"Serhat" şaşırmıştım, gelen kişi eğtimimizi birlikte bitirdiğimiz serhattı.


"Ne işin var burada"


"Asıl senin ne işin var ben 5 aydır buradayım"


"Görev için buradayım, özel kuvvetlerle ortak görev" Ali denizlerle olan operasyon olduğuna eminim.


"Hani tövbe etmiştin, ben özel kuvvetlerle çalışmam diyordun" tövbe etmişti valla.


Ali denizi tutamıyorum.


Ben onu unuttum.


Ali Denize döndüm.


"Ali Deniz" sinirli gözlerle serhata bakıyordu.


"Ne var" 


Dua et sağ çıkalım.


"Tanıştırayım, Ali Deni-"


"Tanışıyoruz zaten"


"Öylemi" dedim, Ali Denize döndüm, bana döndürdüğü bakışları yumşadı.


"Benim işlerim var, tekrar karşılaşmamıza sevindim zöhre." Yanımızdan geçip giderken olacaklardan bir tık korkmadım değil.


"Ali denizzz"


"Kim bu herif zöhre"


"Bir arkadaş" yüzünü avuçları arasına aldı.


"Yemin ederim si- tövbe, tövbe oruç bozduracaksınız, gidiyorum ben"


"Nereye ya"


"İşlerim var"


"Tamam" dedim, kızmıştı, ama neye.


"Of offf"


2 saat sonra..


Artık savcı koruması değildim, baya değildim.


Tayinini buraya aldırmıştı, bende sonsuza kadar onun koruması olamayacağıma göre.


Bir kaç kez Ali Denizi aramıştım, ama açmıyordu.


"Bende zöhreysem, sana o telefonu açtırıcam" şu an sezailerin evdeydik, iftarımızı yapmış oturma odasında tim ile oturmuş çay içiyorduk.


Başımı masanın üzerinden kaldırıp etrafa baktım, ceren ve Murat bir şeyler konuşuyorlardı, lale ve kağan telefondan bir şeylere bakıp gülüyorlardı, Sezai ve hasan sezainin kızı ile oynuyorlardı, timin yine boş beleş konuşmaları vardı, kağanın timi ile aralarında iyi bir iş birliği vardı.


"Ali Deniz nerede" dedim, hepsi bilmiyoruz dedi, kağanın bakışları bendeydi, boş verdim onu, telefonumu alıp tekrar aradım, Ali Denizi.


Çaldı çaldı ama açmadı tam kapatacakken açıldı, hemen odadan çıktım.


"Şu zıkkımı açmıyorsam bir nedeni vardır demi."


"Ne bağırıyorsun be, yemektede yoktun merak ettim, ne var bunda" dedim. Sinirli bir nefes verdi.


"İşim var zöhre işim"


"Yemek yemedim ama"


"Yedim ben yemek" sesi sinirli çıkıyordu, anlam veremediğim şeyler oluyordu.


"İyi ne bağırıyorsun be, seni düşünende kabahat, zaten" dedim. Bu seferde ben sinirlenmiştim.


"Beni düşünmüş ba-" yüzüne kapattım telefonu, içeriye geri döndüm.


Sezainin eşi Eda çay koyuyordu, devlet hastanesinde çocuk doktoruymuş.


"Ne oldu" dedi murat, cerenle konuşmaktan benim anlattıklarımın bir kelimesini bile dinlememişti.


"Yok bir şey" dedim, inanmadı tabi, ama boş verip önüne döndü.


"İyi" ne güzel arkadaşlar edinmiştim öyle, biten çay bardağını alıp mutfağa ilerledim, Eda mutfakta bir şeyler yapıyordu.


"Eline sağlık"


"Afiyet olsun, olsun da fazla bir dalgın gördüm seni, Ali Deniz nerede diye sordun birde, aranızda bir şey mi var"


"Olmasına izin vermiyor diyelim biz ona"

Dedim, kaşlarını kaldırdı.


"Nasıl yani"


"Kaç defa aradım ama açmıyor"


"Kötü olmuş" kapı çalınca kalktı yerinden, kafamı tavana diktim, şu an sigara olsa içerdim.


Efkarlıyım bahara Allah kerim.


Şimdi de şarkıcı mı oldun.


Efkarlı değilmisin sanki.


Sus be.


"Mutfakta oturuyor geç istersen yanına" ne, kim geldi ki.


"Sağol eda" Ali Denizin sesiydi bu, kendine gel zöhre ne heyecan bu.


"Dikkat et biraz sinirli" eda yani seninle konuşmaya gelmiyor.


"Alırım ben onun sinirini" güldü eda, sinirimi nasıl alacakmış pardon.


Neler geçiyor aklımdan tövbe tövbe.


Ali deniz mutfağa girdiğinde, kafamı ondan tarafa çevirmedim.


"Küsmüyüz?" Dedi, pehh ilk önce kendi açmaz sonra bana küsmüyüz der.


Konuşmadım, ne için geldiyse gitsin oraya, umrum dışı.


"Tabi salak kafam sinirini senden çıkarmasaydı, küs olmazdık."


"Çocukmuyuz Allah aşkına"


"Ne bileyim yüzüme bakmayınca"


"Sebeplerim var"


"Neymiş"


"Konuşmadın bile benimle" derken ayağa kalkıtım ve önüne geçtim.


"Sinirliyim çünkü"


"Sende sinirimi zöhreden çıkarayım dedin öylemi"


"Hayır, hayır yok öyle bir şey,"


"Ne peki söylesene" yüzümü avuçları arasına aldı.


"Serhat, o sinirlendirdi, sonra üstüne siz tanışmış olunca.."


"Bana kızmadın yani"


"Hayır niye kızayım" dedi kollarını belime doladı.


"Adam ol" deyip bende sarıldım. Saçlarımla oylarken kulağıma fısıldadı.


"Özledim" dedi " bende" dedim gözlerinin içine bakarak.


Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırmaya başladı.


Tam öpecekti ki mutfağın kapısından gelen sesle durdu.


"Bölmedim İnşallah komutanım" diyen Hasan'ın sesi ile.


....

Loading...
0%