Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@haticegnyp_9

Mutluydum, hemde hiç olmadığım kadar, sanki her şey bitmişte, başka bir evrendeydik, babam ölmemiş, hiç ayrı kalmamış gibi, bir günlüğüne böyle düşüne bilirdik değil mi?.


Adliyeye gelmiştim sabah saatlerinde, şimdi karargaha gidip vedalaşmam gereken biri vardı.


Arabayı durdurup indim, tim bahçede eğtim yapıyordu, pardon tim değil,

Sezai ve hasan birlikte koşuyordu.


Ne yapacaktım bilmiyordum, bana güvenmişti, şimdi herşey yeniyken olması kötü olmuştu, dünden beri bazı düşünceler içindeydim.


Eğer vatan için savaşıyorsanız nerede olduğumuz fark etmiyordu.


Neler söyleyeceğimi iyice oturduktan sonra yanlarına ilerledim.


"Komutanım valla bilerek olmadı billa bilerek olmadı, ben su içecektim, sonra girdim siz şe-"


"Sana konuş dedim mi lan ben?"


"Hayır komutanım"


"Ben konuş diyene kadar konuşmuyorsunuz"


"Anaaa zöhre hanım bacı gelmiş, komutanım" Hasan'a acı dolu bakışlarla baktım.


"Lan ben sana ne dedim"


"Komuta-"


"700 tura çevirdim, devam et haydii"

Ali denizin yanına ilerledim.


"Adamlara bunu yaptığına inanamıyorum" bana döner dönmez yüzün de ki sinir geçmişti.


Birazdan ayvayı yiyeceğiz ama.


Hatırlatma sus.


"Olmaz, bir kere en güzel anımda bölemez kimse beni"


"Deli"


"Sana deliyim"


"Bir şey konuşmamız lazım" baktı bana, anlamıştı belkide.


"Tamam, konuşuruz" dedi, hasanları bir başka askere emanet edip geldi yanıma.


Banka oturdu.


"Ne konuşacağız"


"Anlamadın yani"


"Anladım da, anlaşmazlıktan geliyorum"


"Gitmek zorundayım" kafasını kaşıdı.


"Biliyorum, ne zaman gelirsin diye de sormayacağım zaten, bunun tam tersi olması lazımdı"


"Nasıl olması gerekti"


"Senin beni beklenen gerekiyordu" galiba bizim hikayemiz de buydu, kimse kimseyi beklemezdi, ama bir o kadar da beklerdi.


"Yapacak bir şeyimiz yok.. hem.. başkan artık meslekte olmayacağımı, polislikten devam edeceğimi söyledi"


"Ne?" Şaşırmıştı, böyle şeyler Mitte olurdu.


"Öyle"


"Son görevine ne zaman gideceksin"


"Yarın sabah"


"Ne olarak başlıyacaksın.. yani polislik.. sivil mi normal bir polis memuru mu?"


"Başkan karr vermiş bir şehirde devam edecekmişim"


"Anladım.. desene hala teröristlerin korkulu rüyası olmaya devam edeceksin.. başka bir şehirde ama"


"Öyle"


"Komutanım albay sizi çağırıyor." Ayağa kalktı, elimden kaldırıp bana sarıldı.


"Gece gelsem"


"Olur" dedim, güzel bir veda olmalıydı.


"Gideyim ben" cevap vermeme izin vermeden gitti, kırılmıştı, elbette bende bu kadar erken beklemiyordum.


Toparlanıp arabaya ilerledim, eve gidip eşyalarımı toplamam lazımdı.


Kafamı tekrar karargahtan tarafa çevirdim, Ali deniz odasının camından baktığını gördüm.


Arabaya bindim, gözümden akan yaşları sildim, güçlü durmam lazımdı.


🫀


Eşyalarımı toplamam tam 3 saatimi almıştı, yarın gidiceğim için bir kaç parça eşyamı dışarıda bırakmıştım.


Orucumu açmış Ali denizi bekliyordum.


Bizim beyimiz imanlı bir bey olduğu için namaz kılıp gekiyordu.


Bizim derken? Benim.


Kapının çalması ile kalktım oturduğum yerden.


Ali deniz gelmişti.


İçeriye girdi ve direk sarıldı, elleri yanaklarıma gitti, anlımdan, burnumdan, şakaklarımdan, yanaklarımdan, boynumdan öptü.


Dudaklarıma gelince durdu.


Bize yapacaklarını düşünüyor galiba.


İç sesim çok azgın.


"Nasıl yapacağım ben sensiz, nasıl nefes alacağım, söylesene"


"Belki bu gün özlemimizi giderebiliriz"


"Ne yapsam geçmez sana olan özlemim"


(Eğer +18 sevmiyorumsanız geçin efenim)


"Gidereyim o zaman" arsız arsız güldü.

Kendimi saniyeler içinde duvarla arasında, dudaklarını dudaklarımda buldum.


Fazla aceleci değildi, tadını çıkartıyordu, ama benim sabrım yoktu, karşılık vermeye başladım, sabırsız olduğumu bildiği için dudaklarını hızlandırdı.


Kollarımı boynuna doladım.


Kucağına alıp içeri girdi ve koltuğa yatırıp üzerime çıktı.


"Erken mi değilmi bilmiyorum yavrum"


"Değil asla değil"


"Emin misin?" Başımı aşağı yukarı salladım.


Fazla vakit kaybetmeden dudaklarıma yapıştı. sert, sert öpüyor, bazen ısırıyordu dudaklarımı.


Altımda ki eşofmanı tek hamleyle çekip çıkardı, iç çamaşırım gözüküyirdu, ilk defa böyle bir şey yaşıyordum, swetimi de çıkarınca sadece sütyen ve iç çamaşırım ile kaldım.


"Şu anı ne kadar bekledim bilemezsin"


"Odaya gidelim sevgilim" ilk defa böyle demiştim, öyle bir baktı ki, içi gidiyormuş gibi.


Beni kucağına alıp odaya ilerledi, kapıyı açıp odaya girdi, beni yatağa bırakıp kendi de üzerinde ki kıyafetkerden kurtuldu.


Üzerime çıkıp sütyenimi kopçalarından gevşetip açtı.


Tamamiyle çıkarınca göğüslerim bakış açısındaydı.


Başını iki göğüs arama koydu, derin derin nefes aldı.


"Canını acıtacağım için özür dilerim yavrum.. ama sana acımayacağım tek yer yatak olacak bu saatten sonra." Ben bir fena oldum, fel fena oldum, yandım bittim kül oldum.


Dudakları göğüs arkamdan başlayıp boynuma kadar öptü.


Boynumdan tekrar göğsüme ilerledi, uçlarını ısırıyor bir yandan diğer göğsümü sol eli ile okşuyordu.


Ağzımdan küçük bir inilti kaçtı.


"Adımı.. adımı söyle.. ya da vazgeçtim.. sevgilim de.. çok güzel söylüyorsun"


"Ali Deni-" bir ısırık daha.


"Sevgilim de yavrum"


"Sevgilim, sevgilim, seni çok seviyorum sevgilim" mest olmuş gibi baktı bana.


Üzerimde ki tek parça, iç çamaşırımı da çıkartınca hiç bir şey kalmamıştı.


Utanmıştım. Gözlerimi kapadım.


"Aç güzel gözlerini güzelim.. aç"


Açtım. Ama açar açmaz dibimde olan kahve hareleri görmeyi beklemiyordum.


"Şu güzel vücudun da en sevdiğim, güzel zeytin gibi kara toprakların" güzel sözleri beni çok mutlu ediyordu.


Elleri bacaklarımda dolaşmaya başladı,

Kalçama gelince durdu, sonra sıktı.


"Benim ol istiyorum, senin olayım istiyorum, biz artık bir olalım istiyorum.. çok mu şey istiyorum" ellerim boxserinin lastiklerine gitti, çekip çıkardlm, ama beni bekleyen şey çok büyüktü.


Aman torem, daha önce hiç böylesini görmemiştim.


Daha önce hiç gördün mü sanki?


"Gözüm korkmasın yavrum.. seni ilk birlikteliğinde zorlayacak değilim" dudakları kadınlığıma gitti.


Her bir santimini öptü, malûm konuma gelmiştik.


Beni kucağına alıp yavaş yavaş içime girdi, her bir girişte canım çok yanmıştı ama bu zamanla tutkuya dönüşmüştü.


"Ahh, Ali Deniz"


"Söyle güzelim.. söyle yavrum benim ne istiyorsan benim için bundan sonra bir emirdir"


"Asla durma sevgilim, asla"


"Hoşuna gidiyor.. ve bu benim daha çok hoşuma gidiyor.."


"Seninle herşeye varım.. seninle her yolu yürüdüm"


🫀


1 ay sonra..


Bazı acılar son sürat devam ederdi, canım acıyordu, hemde ta en içi, içinde Ali deniz olan bütün organlarım acıyordu.


Bu neydi, elbette aşktı.


Önünde eski et dondurma merkezine baktım, bir insan neden dağın başına et dondurma merkezi açarki, saçmalıktı elbette ama nedenini az çok anlaya biliyordum.


"Murat, son durum nedir"


"Özel kuvvetlerden bir tim gelecekmiş"


"Mermi timi olmasının ihtimali kaç"


"50/100"


"Anladım, biz yerimizde duralım yinede"


2 saat sonra..


Gelmişlerdi..


Mermi timi


Uğruna öldüğümüz adam da burada.


Ama yüzümüze bakmıyor.


"Simay, ilk atış senden" dedi Ali Deniz, yüzüme bakmıyordu herif.


Ağlayacam.


Bende, inan bende.


Simayın ateş etmesi ile başladık, çok geçmeden ortalık toz duman olmuştu.


Bir, iki, üç diye bitti hepsi, nice şehidin kanını almıştı bu kansızlar, yine kanlarını yerde koymamıştık, bir annenin daha yürek sızısı olan iri gebertimştik.


Tim, ölmüşlermi diye kontrol ederken telsizi açıp başkana operasyon ile ilgili bilgi vermiştim.


Şimdi işin zor kısmındaydık.


Ali Deniz ile konuşup şu gergin şeyi ortamızdan kaldırmaktı.


Hadi kızım zöhre neyi başarmadıb ki bunu basaramayasın.


Göreyim seni.


Yavaş ama bir o kadar aceleci adımlarla ilerledim yanına.


"Ali Deniz" dedim bakışları ona seslanince tuhaf bir hal aldı.


"Efendim"


"Konuşalım mı ?"


"Ne konuşacağız ?"


"Neden bana böyle davranıyorsun ?"


"Nasıl davranıyormuşum ?"


"Soğuk"


"Bana haber vermeden çekip gittin, zöhre benim gittiğinden bile haberim olmadı"


"Bak özür dilerim ama böyle olmas-" havada tiz bir ses yayıldı, kurşun sesi.


Gözüm herkesi tek tek aradı, Ali Denizi kanlar içinde görünce beynimden vurulmuşa döndüm.


"Ali deniz.. Ali deniz aç gözünü.. Aç gözlerini hadi aç, sende gitme benden, hadi" açmadı, kaç defa aç gözlerini dedim bilmiyorum ama açmamıştı, açması lazımdı, açsındı.


"Karargaha haber verin, çabuk" hemen Ali denize döndüm.


Nica fırtınalar kopmuştu ama bu en büyük olanıydı. Kalbinizin ortasında bir sızı ile kalırdınız öylece.


🫀


Hastane köşeleri evim gibi olmuştu, 14 yaşında babam için, 29 yaşında sevdiğim adam için.


Bu kalp neler taşımıştı, bu omuzlar ne yükler kaldırmıştı.


Ama bu yük kaldırabilecek gibi değildi.


Olduğum yere çöktüm, annemler, ayşen teyzeler, tim hatta derya bile buradaydı.

Şu an onu çekecek gibi değildim.


Begüm abla yanıma geldi, eli omzuma gitti, Ali Deniz ona anlatmıştı.


"İyi olacak, ben eminim.. bırakmaz o bizi" dedi, bana güven verircesine.


"Ne işi var burada" bu tamamiyle aklımdakileri susturmak için sorulmuş bir soruydu.


"Buradaymış, bizi görünce yanımıza geldi" tek kaşık havaya kalktı.


Tanışıyorlarmış demek ki.


Annem geldi yanıma, Begüm abla kalkıp anneme yer verdi.


"En son babanda görmüştüm yüzündeki bu hüznü" dayanamıyordum, anneme sarılıp ağlamaya başladım, burası güvenli alandı.


"Neden anlatmadın bana"


"Ani gelişen bir şeydi" belimi sıvazladı, Ege'de yanımıza gelip sarıldı bize.


"Bir şey olmaz demi, daha futbol oynayacaktık biz" güldüm bu haline, Ali deniz bana bundan bahsetmişti.


"Verdiği sözleri tutar o" Ege'ye sarıldım bu sefer, annem Ayşen teyzenin yanına gitti.


"Seviyorsun değilmi" başımı salladım.


"Abla.. ya babam gibi olursa" sarıldım sıkı sıkı.


"Olmayacak" o sırada ameliyat haneden doktor çıktı, ayşen teyze ve Ferhat amca doktorun yanına gitti, bende kalktım.


Doktor bize baktı.


"Ali Bey'in durumu gayet iyi, ama önlem için bir gün yoğun bakımda tutacağız"


"Ne zaman uyanır peki" dedim bana baktı doktor. "Bir kaç saate uyanır, emliyetten ifade içi-"


"Askeri personel" dedi hasan. Başını salladı doktor.


"Ne zaman girebiliriz" dedi Ayşen teyze. Doktor elindeki dosyaya baktı.


"Dediğim gibi bir kaç saate uyanır emliyetten ifade içi-"


"Askeri personel" diye lafını böldü doktorun.


"Anladım.. bir kaç saate uyanır.. 3 saatte bir görüş var.. tekrardan geçmiş olsun iyi günler" doktor gidince hepimiz oturup beklemeye başladık.


"İyi olucak" dedi Ayşen teyze yanıma otururken.


"İlk defa böyle bir şey yaşıyor" dedi Begüm abla, ilk değildi vücudunun bir çok yerinde yara izi vardı.


Bazısı Suriyede bazısı sınır dışında olan izlerdi.


🫤


Üç saat geçmişti, annemin zoru ile eve gidip duş alıp gelmiştim. Değerlerini Ferhat amca göndermişti.


"Canını sıkma, iyi olacak Ali Deniz" dedi Ayşen teyze.


"Olmuyor, yapamıyorum" dedim, sarıldı bana bir anne gibi.


Begüm abla da bir diğer tarafımdan sarıldı.


Hemşireler bir anda içeri girmeye başladı.


"Ne oluyor?" Diye telaşla ayağa kalktım, herkes ayaklanıp içeri baktılar.


"Anne, ne oluyor" annem yanıma geldi.


"Sakin ol" camdan içeriyi izledim, gözleri yavaşça aralanmaya başladı, tebessümle yüzüne baktım.


Doktor çıkınce Fırat amca, Ayşen teyze ve Begüm abla içeri girdiler.


Oturduğum yerden camdan içeri, Ayşen teyze bir şeyler söylüyordu ama pek dinlemiyor gibiydi, tavana bakıyordu öylece.


Murat abiye bakıp bir şeyler sordu.


O da omuzlarını indirip kaldırdı.


Bir şeyler söyledi sonra bu tarafa baktı, beni görünce yüzünde bir gülümseme oluştu.


Kesin aşık.


Allah Allah biz bilmiyorduk.


Güldüm.


Hemşire girip onlara çıkmasını söyleyince ayşe teyze Ali denizi öpüp kokladı


2 gün sonra..


"Annecim hadi yavrum şunu da iç" diye bir kez daha Ali Denizin ağzına götürdü çorba kaşığını.


Adam haklı ama.. kelle paça içirmeye çalışıyor.


Ben çok severim bir kere.


Ayşe teyzeye kaş göz yaptım, bu ben içiririm demekti, sen git demekti.


Bir nefes verdi Ayşen teyze.


"Baban beni çağırıyordu ben yanına gideyim onun" gözleri parladı anında.


"Git sen anne, babamı bekletme" dedi manyak annesinin yanında istediğini yapamıyordu tabi.


Ayşen teyze çıkınca sırıtarak bana döndü.


"Çok özledim var ya" gelmem için hastane yatağına vurdu.


"Gel şöyle yamacıma"


"Az değilsin ha" yanına gitmeden önce paça çorbasını alıp gittim yanına.


"Bu çorbayı içmeden hiç bir şey yok sana" yüzünü astı hemen.


"Offf.. şart yani" e tabi der gibi baktım yüzüne, bir kez daha ofladı.


"E el mecbur o zaman" kaseyi alıp içmeye başladı, yanına oturdum.


"Ne var yani, iç şu çorbayı ne güzel" bana öyle bir baktı ki ona, onu zehirleyecek bir şeyi ye dermiş gibi baktı.


"Valla bıktım, benim hayatımda şu şeyi sevmeyen biri yokmu ya" ters ters baktım ona.


"Doğru sen böyle, hukuk bitirmiş, savcılardan hoşlanıyordun değilmi"


"Saçmalama istersen güzelim ha"


"Maden beni seviyordun en başından beri neden Derya ile sevgili oldun" fazla uzatmadan cevap verdi.


"Gitmiştin zöhre, yüzüme bile bakmıyordun.. sen gidince bir süre kimse gelip gitmedi, unuttum sandım ama umutmamışım" kalbimi gösterdi "hep buradaymış.. sevgin.. sevdan"


"Bence paça yaradı.. iki dakikada romantik, romantik komuşmaya başladın" elindeki kaseyi komidinin üzerine bırakıp bana sarıldı.


Eli ceketimin fermuarına gitti, aşağı indirip, başını gerdanıma koydu.


Rahatlığı seven bir insandım, sporcu atleti vardı ve burnu tam göğüs kısmına denk geliyordu.


Öptü köprücük kemiğimden, "özledim. Çok özledim. Köpek gibi özledim."


Bizde canını yediğim bizde.


Kollarımı boynuna doladım, elleri hemen belimi buldu.


"Bence bana aşıksın"


"Nereden bildin" dedi, bakışlardan anlıyoruz koçum.


Elleri yanaklarıma gitti, yüzümde öpülmedik yer bırakmamıştı, dudaklarımın üzerinde durdu.


"Valla öpücem billa öpücem, çok özledim" deyip dudaklarını dudaklarıma yerleştirdi.


Yavaş ama sert, sert öpüyordu.


Seviyordum bu adamı, aklım yetmiyordu bazen beni sevmesine.


Bir anda açılan kapı ile sudan çıkmış balığa dönmüştüm.


🫀


Napiuonuz canlarım.


Ben sinirliyim.


Bu arada hepinize hayırlı ramazanlar diliyorum.


Bölüm watbad tarafından tam 2 defa silindi umarım bu bölüm silinmez.


Bölümü düzenlemeye vaktim kalmadı, eğer bir hatam olduysa kusura bakmayın.


Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💚💐

Loading...
0%