Yeni Üyelik
22.
Bölüm

~Operasyon 2~ (17. Bölüm)

@haticezulal_242719

Uzun bir aradan sonra sizlerle birlikteyim🌷 ve yeni bölümümle umarım beğenirsiniz iyi okumalarrr💫

Medya:Arya Akdemir

Hala adrese gelememiştik, ama yaklaşmıştık.

Yola çıkmadan önce de şöyle bir karar almıştım, Mertçe bu operasyona gelmeyecekti. Eğer ize birşey olursa kalan kişiler arasında en mantıklı düşünen kişi o olurdu, yani ben yokken komuta onda olacaktı, ne kadar patron ve koruma ilişkisi gibi görünsede biz yıllardır arkadaştık ve hiçbir zaman beni yarı yolda bırakıp ihanet etmemişti.

Sonraysa zaten o kendisi korumam olmasını istemişti aynı zamanda ben yokken işleride devr alabileceğinide, bende bu yüzden bu sorumluluğu Mert'e vermiştim, benim yüzümü kara çıkarmayacağına emindim ben yokken idare edebilirdi.

Sonunda atılan adrese yaklaşmıştık, bundan sonrasını yürüyerek gitmemiz gerekiyordu.

Yolda şunu da düşünmüştüm Toprğaı kaçıran adam bana bir konum göndermişti ve o konum şuan olarak tam geldiğimiz ve baskın yapacağımız yerdi, ve biz bugüne anlaşmıştık.

Tabiki bunda hiçbir sıkıntı yok daha çok sevinmem lazım ama bana yanlız gel demişti ve ben sürü gibi korumalarla birlikteydim.

Ayrıca korkmuyorda değildim başımıza neler geleceğinden habersizdir, geçen süre zarfında ise bu olayı kimse bilmiyordu kimseye tek kelime dahi anlatmamıştım unutmuş olabilirdim sanırım hehe ve eğer anlatsaydım benimle gelirlerdi.

Aslında çokta unutmuş değildim biliyordum, her an aklımdaydı sadece söyleyip söylememek arasında çok gidip gelmiştim ve söylememem tarafım daha ağır basmıştı.

Ama bunu söylemediğim için içimden bir ses yakın zamanda pişman olacağımı söylüyordu.

Ah salak kafam!

O sırada omzuma dokunan elle irkildim, ne ara motoru kenara çekip kitlenmiş gibi karşıya baktığımda habersizdim.

Arda:İyi misin, herkes senin komutunu bekliyor zamanımız kısıtlı

Evet zaman azdı ve ben hala bekliyordum.

Arya:İyiyim dalmışım sadece, neyse o halde operasyon başlasınn!

Motordan inip kaskımı çıkarttım.

Saçımı sıkı bir at kuyruğu yapmıştım, üstümüyse hiç değiştirme zahmetine girmemiştim. (Kıyafeti biliyorsunuz bir önceki bölümde atmıştım bu arada bir önceki bölüme ve vermediysen ondan önceki bölüme oy vermeyi unutmayalım💫💗🌸🍯)

Kaskı motorun üstüne bırakıp son kontrollerimi yaptım.

Silah belimde, şarjör cepte, küçük çakı ayakkabımda, bıçak yanımda, Aral abimin özenle hazırlatıp bana verdiği büyük çakım burd- NE! ÇAKIM YOK!

Hızla Arda'ya döndüm.

Arya:ÇAKIM YOK!

Arda:Merak etme sen aceleyle evden çıkıp unutunca delirme diye yanıma ben aldım

Rahat bir nefes verdim, o kaybolsaydı varya neyse

Arya:Oh çok şükür, şimdi bana ver çakımı

Çakımı alıp onuda bir yere yerleştirdikten sonra herkese dışarı çıkması için hareket yaptım.

Herkes toplaşıp etrafımızda daire olduklarında söze başladım.

Arya:Evet bence hepiniz görevinizi biliyorsunuzdur, tekrar anlatmaya gerek yok değil mi?

Herkes:Yok!

Arya:Peki o zaman herkes farklı yerlerden yol alsın, zaten ev çok uzak değil gözüküyor, haydi o zaman başlayalım!

Herkes farklı yerlere dağıldığında konuştuğumuz gibi benimle birlikte gelecekler arkamdan gelmeye başladılar. Bora abim, Kaan abim, Arda ve birkaç koruma.

Biz ön bahçeden sessizce giriş yapacaktık, ön bahçedeki korumaları susturu silahlarla birlikte baygın hale getirip yine sessiz bir şekilde kapıya geçmeye çalışacaktık.

Yani inşallah evin içerisindeki kişiler camdan bizi görmezse sağ sağlim gidecektik.

Evin yakınına gelmiştik yani şöyle bi 5,6 metre falan kalmıştı ama korumaların bizi göremeyeceği yerde bir kör noktadaydık.

Zaten daha çok girişte değil evin kapısının yanlarında duruyorlardı.

Hızla arkamdakilere işaret verdiğimde hepimiz bir kişiyi seçip hepsini sessizce susturucu silahla bayılttık.

Arka bahçeden girecek kişiler kulaklıktqn haber verdiklerindeyse artık bahçe tamamen boştu, sadece deponun içindeki korumalar kalmıştı.

Sessizce bahçeye girdiğimizde tekrar herkes komut için bana bakıyordu.

Ben adım atmaya başladığımda onlarda ilerleyip deponun etrafını sarmaya başladılar.

Kapının önüne geldiğimde kapıyı sert bir tekmeyle açtım ama açtığımda gördüklerim yutkunmama sebep oldu.

Medya:Alper Karadağ (Evet sonunda buna bir soyad bulabildim, yazarınıza bir alkışş👏)

Şuan depoda Efeyle birlikte oturmuş avımızın gelmesini bekliyorduk.

Aryayla konuştuğumuz gün bugünde ve konumda burasıydı, kendisi ailesine ve sevdiklerine çok değer verdiği için her şekilde buraya gelecekti.

Zaten tek başına gelmese bile bütün önlemler alınmıştı, aslında hepsinin gelmesi daha iyiydi hepsini yakalayıp intikamımı toptan alırdım, buda benim işime gelirdi.

Tabiki kendi bilirdi tek başına gelirse onun için zor ve yorucu bir gün olucak çünkü ona yapacağım şeylerin sınırı olmayacak.

Saat yavaş yavaş yaklaşıyordu, uzun zaman olmuştu Toprakla ilgilenmeyeli Arya gelmeden halletsem iyi olurdu.

Ayağa kalktığımda Efe bana soran gözlerle bakıyordu.

Efe:Nereye?

Alper:Şu Toprakla ilgileneceğim

Efe:Tamam, gelir mi dersin?

Arda'dan bahsediyordu.

Alper:Ah tabikide gelecek, yakınları için yapamayacağı şey yok, Aral öldüğünde o adamlara neler yaptığını unuttun galiba

Efe:Haklısın, neyse acele et vakit yaklaşıyordu

Kafa sallayıp odadan çıktım, Toprağın bulunduğu odaya geldiğimde içeriye girdim.

İçerde 2 tane koruma bekliyordu, onlar beni gördüğünde selam verip hazır ola geçtiler, bende yanımdaki sandalyeye oturdum.

Toprağa baktığımda hiçte iyi gözükmüyordu beri benzi atmıştı, ona yemek vermiyordum arada sırada sadece şu içiyordu.

Birinin düşmanın kardeşine iyi davrandığı nerede görülmüş, ah o Toprak onu bulduğum gibi öldürmediğime dua etmeliydi, şuan bile zor duruyordum.

Abimin acısı hala geçmemişti ama onun için herşeyi yapabilirdim, ailemden sonra benimle kalan tek kişi oydu hep birbirimize sahip çıkmıştık.

Alper:Eee Toprak nasılsın, bakıyorumda ablan hala daha gelmemiş, ah ne kadarda üzücü

Deyip yüzümü buruşturdum

Toprak:Benim ailem beni bırakmaz, yalan söylüyorsun

Alper:Sanırım o videodan sonra tatmin olamadın daha iyilerini göstermek isterdim ama zamanım az üzgünüm

Toprak:Sen varya şerefsizin önde gidenisin

Alper:Bakalım birazdan da böyle söyleyebilecek misin?

Ayağa kalktığımda saçından tutup sertçe geriye çektim ve ona sert bir tokat attım. Anın etkisiyle sandalyeyle birlikte yere düşmüştü, ardındansa birkaç tekme attım.

Korumalara baktığımda onlarda beni anlamış gibi arkalarını döndüler ve Toprağa yaklaşmaya başladılar.

Odadan çıktığımdaysa sadece Toprağın acı dolu çığlıkları duyuluyordu...

~~~~~~~

Evet vakit gelmişti yani her an Arya hanım buraya gelebilirdi.

O sıradada Efeyle son kalan planları konuştuk. O ne kadar Aryanın ölmesini istemesede eli sonunda ölecekti ve eceli ben olacaktım.

Eğer bana Efe karşı çıkmaya çalışırsa onunda sonu Arya gibi olurdu.

Saate baktığımda vakit kaybetmemek için hemen Toprağın bulunduğu odaya girdim. Çocuklar onu biraz fena benzetmişlerdi.

Ama umrumda mı ben söyliyim HAYIR!

Toprağın sandalyesine yaklaşıp hiç acımadan sertçe ipleri çözmeye başladım.

Zar zor bana bakarak konuşmaya çalıştı.

Toprak:Bırakıcakmısınız beni?

Alper:Yok Toprakcığım, bu daha başlangıç

Aslında kafasını kaldıracak hali yoktu ama dayanmaya çalışıyordu, normal bir çocuğa göre güçlüydü.

Çözdükten sonra sürükleyerek deponun kapısının önüne hizalı olacak şekilde en uç tarafa götürdüm.

Onu oraya attığımda korumalara başka işareti yaptım, onlarda hızla zincileri ellerine ve ayaklarına bağlamaya başladılar.

Eğlence şimdi başlıyordu macerada...

Evettt burda bitiriyoruzzz💫

Ve 1000 Kelime az oldu üzgünüm🌸

Sınır:15 oy ve 7 yorum yaparsınızz

Bu arada sekiz bin okunmaya ulaşmışızz💗, hepinize tek tek teşekkür etsem az ben hiçbir şekilde bu kitapla buraya kadar geleceğimi tahmin etmiyordum açıkçası çok şaşırdım, her geçen gün okunmaya sayımız artıyor inşallah hep böyle devam ederr🫶🥹

E buraya kadar geldiysen bir oyunu alırım ve fikirlerini ayrıca istek sahne istersen yorumlara yaz uygunsa bende kitabıma geçireyim💓

Bir dahaki bölümde görüşürüzz Ballarımmm🍯

 

 

Loading...
0%