Berbat bir günün başlangıcı daha berbat olurmuş. Zil sesi ile uyandım kim geldiyse artık zil patlayacaktı kapıyı açtığımda Orhan denilen pislik babamı gördüm.

Ilgın:Baba?

Orhan:Hazırlan gidiyoruz.

Ilgın:Nereye?

Orhan:Sana üstünü giyinmemi söyledim.

Odama gidip üstümü değiştirdim makyajımı yaptıktan sonra babamın yanına arabaya gittim.

Ilgın:Nereye gidiyoruz?

Orhan:Evlendiriyorum seni.

Ilgın:Ne?

Kaskatı kesilmiştim şaka yaptığını düşünsem de gayet ciddiydi.

Ilgın:Baba ne diyosun sen ne evlenmesi.

Orhan:Bu zamana kadar baktım büyüttüm seni yeter artık benim de hayatımda yaşamam lazım 10000000 dolara satıyorum seni tamam mı

Ağlamak istiyordum ağlayamıyordum elimden hiçbir şey gelmiyordu babam beni resmen satmıştı evleneceğim adamı bilmiyordum nasıl biri olduğunu bilmiyordum nereye gideceğimi bilmiyordum kim olduğunu bilmiyordum.

Orhan:Şimdide sana gelinlik alıcaz kayınbaban sağolsun para verdide onunla alıcaz yarında düğünün var.

Her şey üst üste gidiyordu babam nereden bulmuştu bu kadar zengin bir adamı keşke keşke bu hayattan silinip gitseydim o zaman belki bunları yaşamazdım.

lgın:Tamam.

Bir süre sonra AVM'ye gelmiştik babam bana bakarak kaş göz yaparak in dedi. Arabadan indiğimde derin bir nefes verdim ve AVM'ye girdik. Rastgele mağazaya girip ilk beğendiğin gelinliği aldım ardından bir topuklu ayakkabı alıp eve gittik. Tam arabadan iniyordum ki babam bir şey dedi.

Orhan:Yarın sabah yedi gibi seni almaya gelecekler erken kalk sakın bir sorun çıkarma yoksa seni gebertirim.

Ilgın:Tamam baba.

Babam gittiğinde koşarak odama gittim ve yorganın altına girdim ağlamaya başladım çok kötü hissediyordum kendimi hiç bilmediğim tanımadığım bir adamla evleniyordum neden neden bunu bana yapıyorlardı neden hayat böyleydi. Uyuyakalmıştım uyandım da saat 9.00 olmuştu hiç aç değildim ya da yemek yemek için iştahım yoktu en yakın arkadaşım Çilay'ı aramaya karar verdim.

Çilay:Alo güzelim

​​​Ilgım:Çilay bana gelebilir misin?

Çilay:Gelirim kuzum da ne oldu?

Ilgın:Gelince anlatırım.

Çilay:Tamam geliyorum.

Yaklaşık 15 dakika sonra Çilay gelmişti o gelmeden ben de makarna yapıp sos hazırlamıştım. Kapıyı açtığımda direkt Çilay'a sarıldım ve ağlamaya başladım.

Yeni karakter

Çilay Bolat

21 yaşında

1.69 boyunda

15 Haziran 2003 doğumlu

Çilay:Güzelim ne oldu?

Ilgın:Geç içeriye anlatayım

Salona gidip koltukları oturduk. Ben mutfaktan makarnaları getirip Çilay'a verdim makarnalarımızı yiyerek anlatmaya başladım.

Ilgın:Babam beni evlendiriyor.

Çilay:Ne? Ilgın ne diyorsun sen ne evlendirmesi ya saçmalama sen daha çok küçüksün.

Ilgın:Satıyor beni tanımadığım bilmediğim zengin bir adama satıyor beni kim olduğunu kaç yaşında olduğunu nasıl biri olduğunu bilmiyorum.

Artık ağlıyordum.

Çilay:Güzelim benim konuşalımmı Orhanla.

Ilgın:Olmaz öldürür beni yarın düğünüm var zaten iş işten geçti. Bilerek de bana geç söylemiş.

Çilay:Allah belasını versin.

Ilgın:Yarın sabah kuaföre gidicez sende bende kal bugün beraber gideriz olurmu?

Çilay:Olur kuzum ama benim giyecek elbisem yok.

Ilgın:Boşver buluruz birtane.

Ne kadar belli etmemeye çalışsam da çok kötüydüm berbattım b** gibiydim o adamdan nefret ediyordum şu dünyada tek varlığım bir Çilay vardı ondan başka sevdiğim kimse yoktu. Biraz daha dertleşip uyumaya karar verdik evim küçük olduğu için başka yatacak misafir odası yoktu Çilay'ya yastık ve battaniye verdim ve koltuğa yattı.Sabah alarmın sesi ile uyandım saat 6.30'du salona gidip Çilay'ı uyandırdım.

Ilgın:Çilay hadi uyan.

Çilay:Günaydın daha iyi misin?

Ilgın:Doğruyu söylemek gerekirse hayır.Neyse hadi hazırlanmamız lazım az zamanımız var.

Çilay:Tamam güzelim.

Benim odama gidip üstümüzü değiştirdik ben straplez beyaz bir crop ve altım a mavi bir kot şort giymiştim Çilay ise siyah straplez crop ve siyah bir kot şort giymişti. Makyajlarımızı yapıp evin önünde beklemeye başladık bir süre sonra siyah bir araba durdu.İçindeki adam koruma olmalıydı pencereyi açtı.

Koruma:Ilgın Ceyhan siz miydiniz?

Ilgın:Evet benim arkadaşım da bizimle gelicek.

Koruma:Peki.

Koruma arabadan inip bize kapıyı açtı Çilay ile ikimiz arkaya oturduk. Kuaföre geldiğimizde adam bizi indirdi ve gitti.İçeri girdik içerideki kadın yanımıza geldi.

Kadın:Merhaba Ilgın Ceyhan siz olmalısınız.

Ilgın:Evet benim.

Kadın:Tamam şöyle geçin arkadaşınızda yanınızdaki koltuğa otursun.

Başımı sallayıp sandalyelere oturduk.Bir süre sonra iki kadın geldi.

Kadın:Nasıl olsun efendim.

Ilgın:Çok abartı istemiyorum maşa yapsanız yeter birde inci takarsanız sevinirim.

Kadın:Peki efendim.

Çilay'da istediği saçı anlattı ve saçlarımızı yapmaya başladılar. Aradan yarım saat geçti içeri tekrar okuruma girdi elinde birkaç tane elbise vardı sanırım Çilay için getirmişti.

Koruma:Efendim Çilay Hanım için getirmiştim bir kaç elbise ve ayakkabı.

Ilgın:Tamam şuraya koyabilirsin.

Koruma elbiseleri koyup çıktı.Elbiseye ihtiyacımız olduğunu ve Çilay'ın ismini nereden biliyorlardı bilmiyorum ama umrumda değildi.Saçlarımız ve makyajlarımız bitmişti geriye kalan üstümüzü giyinmek ve o lanet düğüne gitmekti.

Gelinliğim

Ayakkabım

Makyajım

Çilayın elbisesi

Çilayın ayakkabısı

​​​​​Çilayın makyajı

Artık tamamen hazırdık koltuğa oturup beklemeye başladık.O koruma tekrar geldi.

Koruma:Efendim hazırsanız çıkalım.

Ilgın:Hazırız.

Dışarı çıktık.

Koruma:Efendim Çilay Hanım'ım başka bir arabaya binmesi gerekiyor.

Ilgın:Ama

Çilay:Tamam sorun yok ben binerim.

Ilgın:Çilay emin misin?

Çilay:Eminim.

Ilgın:Sen öyle diyorsan.

Koruma arka kapıyı açtı ve içinde o adam yani evleneceğim adam vardı.Kumral sarışın arası birşeydi kahverengi gözlü ve üzerinde lacivert bir takım elbise vardı.Yanına oturdum,olabildiğince uzağına ve araba çalıştı.

​​​​​

​​​​​

​​​​​

​​​​​​

​​​​​

​​​​​​​​​​​​​​​

​​​​​​