Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. BÖLÜM

@havinkaybar

Herkese selam.

Söyleyebiliceğim çok birşey yok.

Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz.

İyi okumalar!!

:)

🦢

Nefret.

Bir insanın bir insandan nefret etme derecesi ne kadar olmalı?

Bilmiyorum.

O Zümrüt yeşili gözler neden sadece bana böyle bakıyor.

Hem Nefretle hem tuhaf bir şekilde.

Nerde okumuştum bilmiyorum ama..

"Bir insan bir insandan sebepsiz yere nefret ediyorsa büyük bir hikayenin başlangıcıdır sizin için" diyordu yazar.

Telefonumun melodisi çalınca gözlerimi Ondan ayırmadan cevapladım.

Evimin balkonunda karşı dairenin balkonunda sigara içen, gözünü bile kırpmadan nefretle bana bakan adama bakarak" Efendim Emre" Emre kuzenimdi.

Teyzemin oğlu.

Bebeklikten beridir beraberdik.

Bir kardeşim yoktu ama Emre kardeşten öteydi benim için.

Abisi vardı birde atlas abi o da abim gibiydi.

İkisi de polisti

"Napıyon sera" Emre hala bana bakmakta olan şahsı biliyordu.

Diyorum ya fazlasıyla yakındık.

"Benimkiyle bakışıyoruz" dedim kahvemden bir yudum alarak.

Emre'nin yaratıcı küfürlerini dinlerken tebessüm ettim.

Hala karşı dairenin balkonunda ki şahısla bakışıyorduk.

"Sera gülüyoruz eğleniyoruz eyvalah da adam tekin değil biliyosun dimi" gözlerimi devirdim. Klasik konuşma yok o adam tehlikeli yok o adam şöyle olmuş falan falan.

"Bence senden yakışıklı olduğu için kışkanıyorsun" gülümsedim.

Emre de güldü daha çok soğuk bir gülüştü. "Hazar ERMANLI 4 yıl akıl hastanesinde kalmış bir psikopat neden kaldığı hala gizli tutuluyor şuan ülkenin sayılı zenginlerinden tabi mirasla mı artık başka bir seyle mi bilemiyoruz."

İşte bunu bilmiyordum.

İlk başta biraz ürktüm yalan yok ama beni zaten ona çeken bana olan tuhaf bakışları ve gizemli oluşuydu.

Bir kaç defa konuşmuştuk.

Bana hiç bahsetmemişti bu durumdan.

Ne diyecekti ki ​​​​Ben 4 yıl akıl hastanesinde kaldım mı?

6 Aydır. Komşuyduk.

Bir kafede oturup saatlerce ona salak saçma konulardan bahsetmiştim.

Hep ben konuşuyordum.

Tabi o genelde beni izliyordu.

İkimizde 5 aydır tanışmamıza rağmen ne o ne de ben bir atakta bulunmamıştık tabi bana göre flört ediyorduk.

Ona göre neydi peki?

"Başka birşey yok mu?" Diye sordum çekinerek derin bir nefes aldı.

"Adamın ailesine dair hiçbir bilgi yok" Tamam güldük eğlendik hani kameralar nerde?

Ne demek ailesine dair bir bilgi yok.

​​​​​O An aklıma geldi hep ben kendimden bahsediyordum o hiç bahsetmiyordu ki

Emre devam etti.

"Söylentiler var kimisi ailesini öldürdü diyor" bakışlarımı balkondaki ve hala bana bakmakta olan yabancıdan çekerek sordum.

"Nasıl bir bilgi yok" tüylerim diken diken olmuştu.

Emre derin bir nefes alıp" Adamın soy ağacı yok bildiğin bizde şüpheleniyoruz birşeyler var o adamda sera seni korkutmak istemiyorum ama uzak dur." Hazara baktım. Sigarasından derin bir nefes çekerek benim olduğum tarafa doğru üfledi. Gülümsedi lakin bu gülüşü diğer gülüşleri gibi değildi. Soğuk ürkütücü bir gülüştü.

Yutkundum.

Soğumuş kahvemi alıp eve girdim.

Kapıyı pencereyi kilitleyip yatak odama girdim.

Son anda elimdeki telefonu hatırladım Emre' ye uykum var sonra konuşuruz dedim cevap vermesine fırsat vermeden kapattım.

Instagram kullanmıyorum demişti bana ama yinede arattım.

Hemen instagrama girdim.Hazar Ermanlı diye arattım.

1.2 Milyon takipçi mi?

Şaka yapıyor olmalısın.

Lannn!

3 tane fotoğrafı vardı ve üçünde de yüzününün yarısı yoktu.

Tamam artık korkmaya başlayabiliriz.

Allahım ne kadar aptalım adamın sadece numarasını almıştım.

Bu sefer Google girdim. Aynı ismi tekrar arattım.

HAZAR ERMANLI

1998 DOĞUMLU (26 YIL YAŞINDA)

BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ

EBEVEYNLERİ: YOK(BİLİNMİYOR)

ÜLKEMİZDE BULUNAN 72 ILMANER ŞİRKETLERİ SAHİBİ.( Varisi)

AMERİKA BİRLESİK DEVLETLERİNDE 4 DUBAİDE İSE 7 ILMANER ŞİRKETLERİ BULUNUYOR.

Ekranı en az 2 defa okudum.

Bu adam beni kandırmıştı.

Bana basit bir üniversite mezunu olduğunu söylemisti.

O zaman fazla umursamamıştım. Ama şuan!!!

Allahım şaka mı?

Hemen telefon rehberine girdim.

Hazar ismine tıkladım.

Ağzını aramam lazımdı.

Çalıyor çalıyor..

Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Anlayacak kesin ve ailesini öldürdüğü gibi beni de öldürücek.

Bittim ben.

Açıldı"Sera?"ses tonu soru sorar gibi çıkmıştı sanki bu saate aramamam gerekiyordu.

"Hazar?" Bir an dilimi yuttum sandım neyseki yutmamıştım.

Henüz.

"Sen beni ararmıydın"sesi dalga geçer gibi çıkmıştı bir an herşeyin bir yalnış anlaşılma olmasını diledim.

Çünkü Hazar gibi birini ilk defa tanıyordum.

Konuşması sarıyordu.

İlgimi çekiyordu.

Bana kendimi gerçekten iyi hissettiriyordu.

Ama hayır beni kandırmıştı.

"Bilmem ararmıydım" hiçbirsey yokmuş gibi konuşucaktım.

Bir kaç gün ağzından laf almaya çalışıcaktım.

Ve bingo!!!

Aman allahım emre olmasa bu adam beni kandıracakt.

"Aramazdın" dedi hafif soğuk bir sesle.

Tam konusucaktım ki" Balkonydayken bir telefon geldi sende hızlıca içeri girdin. Arayan kimdi?."

"Pardon?" hem beni kandırıyor hem de hesap mı soruyordu ona neydi ki!

Derin bir nefes aldığını duydum " Kapatmam lazım" nee dur bir dakika aramizin iyi olması gerekiyordu.

" Kusura bakma biraz sinirlerim bozuk Emre ile tartıştık" tırnaklarımı yemeye baslamıştım.

Gerginlikten.

Derin bir nefes aldı" Neden aradın sera" gerçekten mi?

Bu kendini ne sanıyor bee.

Sanki ona bayılıyorum.Bayılıyorum.

Tamam sakin.

"Ben bilmiyorum" gerçekten de bilmiyordum.

"Kapatmam lazım" Bişey mi olmuştu genelde benimle böyle konuşmazdı.

Sanki onun hakkındaki gerçekleri öğrendigimi biliyordu ve bu onu sinirlendirmisti.

Daha neler.

Aslında benim sinirlenmem gerekiyordu.

" Hazar birşey mi oldu çünkü normalde böyle konuşmazdın" aferin kızım huyuna git.

"Bilmem sen söyle bişey mi oldu" sıçtık.

Biliyor olabilirmiydi.

Olamazdı ya.

Hem nerden bilicekti ki!!

"Gelmiyor musun? " Arkadan duyduğum kız sesiyle kafayı yediğimi sandım. Pencereye baktım yağmur hafif hafif yağıyordu.

Gerçekten mi?

İki kadınla konuşucak kadar alçak bir adam miydi.

Tabi Ailesini öldürmüş olabilecek biri hakkında konuşuyorduk.

Bunu da yapardı.

Onu farklı sanmıştım.

Erkek değilmisiniz.

Hepiniz aynisiniz.

Tamam sakin.

" Geliyorum" dedi kadına hemen cama koştum aşağı baktım 3 araba vardı.

3 ' ü de lüks markalara aitti.

"Meşgul olduğunu bilmiyordum özür dilerim iyi geceler" birşey demesine fırsat vermeden kappatim.

Kapatmasaydim da cevap vermezdi en fazla iyi geceler bitti.

Şuan kendimi neden kullanılmış gibi hissediyordum.

Apartman kapısına diktim gözlerimi çıkmalarını bekledim.

Yaklasik 3 dakika sonra tanımadığım 2 erkek ve 1 kızı gördüm daha sonra Hazar çıktı elinde bir şemsiye kızın üzerine Tutuyordu kız ise gülerek birşeyler söylüyordu.

Sarışındı.

Guzeldi.

Sevgilisi olamazdı.

Bir an ne yapacağımı şaşırdım.

Tırnaklarımı yemeye başlamıştım bile.

Biliyorum bencilce ama o sadece bana ait olsun istemiştim.

Onu diğer erkeklerden farklı sanmıştım.

Kendime bir kahve hazırladım acı.

Pencerenin kenarındaki koltuğa oturup dışarıyı izledim.

Bu böyle olmaz dedim kendi kendime.

Kafamı dağıtmam lazımdı.

Rusça çalışabilirdim.

Yaklaşık 2 saat koltukta rusça çalıştıktan sonra ayağa kalktım pencereden onun apartmaninin olduğu tarafa baktım. Gelmemişlerdi.

Acaba kız sevgilisi miydi

Lanet olsun hazara hiç sevgilin var mı diye sormamiştim.

Çünkü gerek duymamıştım.

Zaten o da benden hoşlanıyor falan diye düşünmüştüm.

Aptal egom yüzünden.

Belki de o sarışın kız sevgilisiydi.

İlk konustugumuz anı hatırlamaya çalıştım.

Açelya mahalesine Yeni taşınmıstım.

Üniversite bitmiş KPSS' ye çalışıyordum. Apartmanlarimiz karşı karsiyaydi.

Ben hep balkonuma çıkar kahve, kitap yada müzik dinlerdim.

O hep kendi balkonundaydi zaten çünkü hep sigara ve alkol kullanıyordu.

Onu ilk gördüğümde balkonda sigara içiyordu.

Ben ona bakıyordum.

O da sigarasına.

Sigarası bittikten sonra içeri gireceği zaman beni farketti baktı bir kaç saniye bende baktım ve gülümsedim.

Hatta o kadar samimi bir şekilde gülümsedim ki gamzelerim belirginleşmişti hissedebiliyordum.

Ama o gülmedi hatta kaşlarını çatı daha sonra da içeriye girip kapıyı kapatmıştı.

Bende birkaç dakika sonra içeriye geçtim.

Yaklaşık 1 hafta sonra ikindi vaktiydi rüzgar hafif hafif esiyordu güneş birazdan batıcaktı ben de kitap okumak için balkonuma çıkmıştım.

Daha sonra onu gördüm balkonunda köpeğiyle ilgileniyordu başını okşuyordu.

Gülümsedim.

Hayvanları çok severdim.

Ben köpeğe bakarken benim olduğum tarafa baktığını hissettim.

Gözlerimi köpekten alıp ona çevirdim.

Ona da gülümsedim

O yine gülmedi.

Hatta kaşlarını öyle bir çattı ki sanki ilk defa gülen birini göruyordu.

Daha sonra içeriye geçti bende kitabımı okudum.

2 gün sonra balkondaki çiçekleri suluyordum.

Daha sonra izlendigimi hissetim. Kafamı kaldırıp karşı dairenin balkonuna bakmamla zümrüt yeşili gözlerin bana baktığını farkettim.

Hala bana bakarken eleriyle dağınık saçlarini arkaya doğru taradı saçları tekrardan isyan eder gibi alnına döküldü bu beni gülümseti. Güldüğümü görünce o da güldü bu bana ilk tebesümüydü. Şaşırdım önce daha sonra daha çok gülümsedim. Elimi salladım.

Elime bakıp başını salladı selam verir gibi

Sonra da içeri geçtim.

Sonraki günlerde dışarıdaydım apartmanin önüne gelmiş sayılırdım stajdan dönüyordum.

Tam bahçeye girmiştim ki onu da bahçede gördüm. Köpeğiyle oynuyordu arkası bana dönüktü köpek beni görünce havlayıp yanıma geldi.

Eğilip başını okşadım sonra o tarafa bakıp ayağa kalktım.

Boyu ne kadar uzundu böyle.

Yanıma geldi.

Bakıştık bir kaç saniye ben tebessüm ediyordum tabi. Gözleri önce tebessümume kaydı daha sonra ellimi uzatım" Merhaba ben sera sanırım komşuyuz" evet böyle bir giriş Yaptım Şimdi herkes benim yerime utanabilir.

Birkaç saniye yüzümü ve bedenimi inceledi Allah'tan bugün kombinim iyidi. Daha sonra elimi sıktı "Hazar" sesine o an aşık olmuştum.

Bir insanın ses tonu neden bu kadar güzel olur ki.

Alkol kokuyordu ama asla rahatsız etmiyordu.

Konu bulamayınca. Köpeği gösterip" Adı ne" diye sordum.

Çünkü bana bakıyordu "Athena"dedi hala gözlerime bakarken .

Başımı salladım telefonu çalınca da uzaklaşmisti bende Athenayi biraz daha sevip eve girmiştim.

Bir sonraki karşılaşmamız da staja geç kalmıştım. Kahvaltı bile yapmadan koşarak aşağı iniyordum.

Bahçeden çıktıktan sonra onu arabasini çalıştırmak üzere olduğunu farkettim.

"Günaydın" dedim nefes nefese.

Bana bir bakış atarak "senin günün aymamış sanki" üstümü kast ederek.

Kombin berbat.

Saçma renkli bir gömlek, mavi bir pantolon, tuhaf botlar, dağınık saçlar , şiş gözler.

Rezilikkkkkkk.

Tamam sus.

Çaktırma.

Boğazımı temizleyip" Olabilir geç kaldım hazırlanmaya vaktim olmadi" bu arada geç kalmışım ama onunla konuşurken gayet rahattım.

"Bırakmamı ister misin" dedi beni bir kere daha baştan aşağı süzerek " Aslında şuan zahmet etme lütfen demek isterdim ama geç kaldım yani olur" bana garip bir bakış atarak arabanın şoför koltuğuna geçmişti arabasının gri BMW olduğunu farkedince ilk defa görmüş gibi yapmayarak ön tarafa oturdum.

Yolda ne o konuştu ne ben daha sonra Teşekür edip arabadan ineceğim zaman kolumdan tutmuştu.

Zümrüt yeşili gözleriyle gözlerime bakarken "Numaranı versene " O an o kadar tuhaf hissetmiştim ki ne yapacağımı kestiremiyordum.

"Hı" demiştim gözlerine bakarken.

Gülmüştü.

Allahım bu nasıl bir gülüştür böyle.

Çok güzeldi.

Numrami hızlıca verip arabadan inmistim çünkü utanmıştım.

Sonraki buluşmalarimiz da kafede oluyordu ve oturup biraz sohbet ediyorduk daha çok ben kendimi anlatıyordum o da dinliyordu.

Kesin ne çok konuştuğumu falan düşünüyordu.

Tanışmamizdan bu yana olan karşılaşmalarımiz gözümün onunden film şeridi gibi geçti.

Hızlıca telefonumu elime alıp Instagram'da hesabının ekran görüntüsünü aldım. WhatsApp'a girip ekran görüntüsünü hazara attım. Altına da kocaman harflerle ŞEREFSİZ yazdım.

Telefonu kapatıp yatağıma geçtim.

Artık içim rahattı.Hayır değil!!

Ne hali varsa görebilirdi.

Yatağıma geçip uymaya çalıştım.

1 saat sonra anca uyumuştum.

🦢

Sabah kapımın çalınmasıyla pardon yumruklanmasiyla telefonumu alıp saate baktım. 7 ' ye geliyordu kim gelmiş olabilir ki bu saate diye düşünürken.

Telofumun erkaninnda 34 cevapsız çağrı olduğunu farkettim.

Hazardan gelmişti.

Sıçtık.

Lan yoksa kapıdaki de o mu? daha çok sıçtık.

Önce aynadan tipime baktım yüzümü yıkayıp saçlarımı elimle düzletim. Kapıdaki yumruk sesi kesilmişti.

Allahım nolur gitmiş olsun.

Ya da o olmasın.

Kapıyı açınca bir eli kapı pervazinda bir eli cebinde siyahlar içindeki Hazarı gördüm.

Gözlerime bakarak " Şerefsiz ha"

Sıçtık.

🦢

Ve bitti!!!

Çok güzel bir yerde bitirdim bu arada.

EHVENİŞER kelimesini anlamına bakmanızı rica ediyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%